BU MÄ°LLETÄ°N BÄ°R SAHÄ°BÄ° YOK MU? 1 Ocak 2015 günü akÅŸamı, çocuklarımla birlikte, aile dostu bir hemÅŸehrimizin evinde misafiriz. BaÅŸköÅŸede televizyon. O açık olduÄŸu zaman fazla konuÅŸamıyoruz. AkÅŸam haberlerini izliyoruz, hangi kanaldı dikkatimden kaçmış, ama hasret kaldığımız güzel bir haberdi izlediÄŸimiz: Suriye hududunda vatanî görevini yapan kahraman askerlerimiz “yılbaşı” sebebiyle aileleriyle buluÅŸturulmuÅŸtu. Genç askerlere ailelerinin geldiÄŸi haber verilmemiÅŸ, “sürpriz” yapılmıştı. BuluÅŸma anında hem askerlerimiz, hem de anne-babaları duygulanmış, kameralara fazla bir ÅŸey söyleyemeden gözyaÅŸlarıyla pek çok ÅŸey anlatmışlardı.
Haber iyi kurgulanmıştı. Ä°zlerken bizler de hislendik. Ekran başında “gözyaÅŸlarımız sel olmuÅŸtu” dersem mübalaÄŸa etmiÅŸ olmam. Bilhassa eÅŸlerimiz çok duygulandı, çünkü onlar anne idi, evlatlarını bir an için cephede hissetmiÅŸ gibi olmalılar. Vatan sevgisi, millet sevgisi, insan sevgisi, evlat sevgisi hepsi birbirine karışmış vaziyette maneviyatımız yükselmiÅŸ, ruhumuz uçmuÅŸtu sanki. Derken kanal mı deÄŸiÅŸtirildi ne oldu o arada bilmiyorum, genç bir bayana mikrofon uzatılmış, 2014’ün felâketleri anlattırılıyordu. Birden içimiz karardı, moralimiz bozuldu. Az önce maneviyatımızı yükselten haberin yerini karamsarlık havası sarmıştı.
Cinayet haberleri, felâket haberleri, facialar, terör… Hırsızlık, yolsuzluk, rüÅŸvet, iltimas… KöÅŸe kapmalar, siyasi kavgalar… Her gün alışık olduÄŸumuz ÅŸeylerdi. Ne yazık ki bunlara, memleketimizin çok az bir kısmına yaÄŸmış olan “kar esareti” eklenmiÅŸti. TRT dahil bütün televizyonlar kardan bahsederken, “kar esareti, kar felaketi, beyaz kâbus, kara kış” gibi lâfları tekrar edip duruyorlardı. Havamızı dağıtan iÅŸte bu bakış ve bu üsluptu.
Oysa biz her sabah “acaba kar yaÄŸdı mı?” diye umutla pencereye koÅŸuyorduk. Orta okul, lise yıllarımdan hatırlıyorum, her yılın 27 Aralığında Atatürk koÅŸusu yapar, Muslubelen’den (Yozgat) meydandaki tarihî Saat Kulesi’nin önüne başımıza kar yaÄŸmış olarak dönerdik. Yeni yıla yabancı adetleriyle deÄŸil, karla girerdik. Dikkat ederseniz bugün en sevilen (!) dizilerde bile rezalet diz boyu!..
Ä°ÅŸte ÅŸimdi kar yaÄŸmıyor. Umutla pencereye koÅŸmamızın sebebi, memleketin su ihtiyacı. Gerçi çocuklarımız da “ezberci, zevksiz, heyecansız, bıktırıcı, canlarından bezdirici” eÄŸitimden “kar tatili”yle kurtulmak için koÅŸup bakıyorlar.
Türkiye su zengini bir ülke deÄŸil, su fakiri bir ülke maalesef. Petrol sizin olsun, bana su getirin su!... Su olmazsa hayat olmaz. Su olmazsa memleket çöle döner. Peki çölde ne biter? Ekin mi biter, ot mu biter? Hiçbir ÅŸey bitmez. Ayrıca su, çok yakın bir geleceÄŸin en stratejik silahı olacaktır. “Petrol savaÅŸlarının” arkasında yatan, ama ÅŸimdilik gözlerden kaçırılan bir savaÅŸ da “su savaşı”dır.
DüÅŸünmeli ki, daÄŸ başında kar, mayıs ayının ortalarına kadar depolanmış su demektir. Bunu hiçbir soÄŸuk hava deposuyla, buzhaneyle elde edemezsiniz… Kar nimettir, berekettir. Rahman olan yüce Allah’ın kullarına bir rahmetidir kar. Tedbirinizi almaz de en ufak bir zorlanmada kara esaret, yaÄŸmura felaket derseniz, küfrân-ı nimet etmiÅŸ olursunuz.
Yüce Allah böyle toplumlara rahmet nazarıyla bakmaz. “Allah fâsıkları doÄŸru yola iletmez.” (Saff, 61/5) Açlıkla, kuraklıkla sıkar, sıkıştırır. Felâket dediÄŸiniz ÅŸeylerle dener. Aklınızı başınıza devÅŸirmezseniz, aklınızı iÅŸletmezseniz cehalet pisliÄŸinde bırakır. Böyle yazıp çizenler, “inanç ve düÅŸünce sistemlerini” açığa vurduklarının da farkındalar mı acaba?
Bütün bunlar iÅŸin bir yönü. Bir yönü de her fırsatta bu aziz milletle her sahada savaÅŸ yapılıyor olmasıdır. Manevî deÄŸerlerimizle savaşılıyor olmasıdır. Milletin “rahmet, bereket” olarak karşıladığı yaÄŸmura, kara felâket denirken… Cinayet haberleri, trafik kazaları, aile faciaları gibi olumsuzluklar cımbızla çekilmiÅŸcesine ekranlara taşınırken bu milletle psikolojik harp yapılıyor.
Biz de o sebeple soruyoruz, “bu milletin sahibi yok mudur?” diye. Haydi birilerine gücünüz yetmiyor deyelim. Ama hiç olmazsa TRT’nin aÄŸzına bir çekidüzen verilemez mi?
Not: Yazıyı yayına hazırladığımız gece kar gönderen Allah’a hamdolsun.
İsmail Aydın /
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |