|
ETKÄ°-TEPKÄ° VE YAÅžAM
Nurullah AYDIN Farklı düÅŸünce ve yaÅŸam biçimine davet haykırışlarını izlerken, Ä°nsan, dünya da yeni bir canlı türü mü ÅŸekillendi, ÅŸekilleniyor sorusunu sormadan edemiyor.
Silahla iÅŸgal edilemeyecek, edilse bile sonuç alınamayacak toplumlara yönelik, biraz uzun bir süreçte farklı yöntemler uygulanıyor. Çocukluktan baÅŸlayan ve ustalıkla yerleÅŸtirilen simge, sembol ve imajla oluÅŸturulan zihinsel iÅŸgal, toplumları milli ve manevi deÄŸerlerinden birikimlerinden vazgeçiriyor. Kabul ettirilen yaÅŸam tarzı, birçok sosyal hastalık üretiyor.
Ä°nsan karanlık bir düÅŸünce içinde, insani deÄŸerler dışı savaÅŸla karşı karşıya. Niçin karanlık? Çünkü bu savaÅŸ gözleri kör ediyor, gerçekleri göstermiyor. Gösterilen boÅŸ hayallerle insan, zaman tüketiyor. DüÅŸmanın kim olduÄŸunu, nerede olduÄŸunu göremiyor. Hangi silahla, nasıl ve nereden saldırıldığını da bilemiyor. DoÄŸrudan beynine saldırıyorlar. BeÅŸ duyusunu ve zihnini gizlice ele geçiriyorlar. Algıyı oluÅŸturan iletiÅŸim kaynakları elden gidiyor, öylece bakıyorlar. Sonuçta algı giderek deÄŸiÅŸiyor. Ä°nsanı insan yapan deÄŸerler elden giderken, beyne ve algıya bunun özgürlük, demokrasi, zenginlik olduÄŸu yazılıyor. Ä°nsanlar seyrediyor. Akıl tutulması iÅŸte bu! Her çeÅŸit göz boyama ve aldatma sonucu dostu düÅŸman, düÅŸmanı da dost görmeye baÅŸlıyor. Bu karanlık savaÅŸ, insanı kendisinden bile ÅŸüpheye düÅŸürüyor. Toplumsal paranoya ve ÅŸizofreni olmaya zorlanıyor. Bundan daha karanlık savaÅŸ olur mu?
Bu karanlık savaşın hedefi; derin aklı ve beyni önce dağıtmak, sonra kendi gayesine uygun olarak yeniden oluÅŸturmak. Bunun için de öncelikle aydın, sanatçı, toplum önderleri ve bilim adamlarının beynine küresel ÅŸifreler koyarak yeni beyinler devÅŸiriyor.
Bu yüzyılda bu sistem; fabrika gibi çalışıyor ve geleceÄŸin karar vericilerini yetiÅŸtiriyor. Stratejik yerlerin bu beyinlerle sessiz ve derinden ele geçirilmesi, her çeÅŸit iÅŸgalden daha kolay ve etkili bir yöntem. Bu karanlık akıl oyunuyla belirlenen ise yaÅŸam tarzı oluyor.
Bilinçaltına gönderilen sinyallerle beyinler yıkanıyor, geleceÄŸin küresel robotları hazırlanıyor. Ä°nsan ve toplumun yaÅŸam tarzı kurgulanıyor. Medya’da zihinsel iÅŸgalin her çeÅŸidi kolayca görülebilir. Bu yöntemin en etkili olduÄŸu dönem ise çocukluk ve gençlik dönemidir. Siyasi partiler, dernekler, vakıflar, AVM’ler ise yeni mabedlerdir.
Algılanması istenen nesneler; sevgi ve güven sözcükleri içine gizlenerek reklamlar, çizgi filmler ve deÄŸiÅŸik programlarla sunulur. Çünkü ilk algılanan nesneler anne baba gibi vazgeçilmez olacaktır. Bu ÅŸekilde insanın zihinsel bariyerleri kolayca geçilerek sigaradan cep telefonuna, janjanlı ÅŸeylerden kolalı içkilere kadar yaÅŸam tarzına girmesi istenen her ÅŸey, zihinlere kök hücre nakli gibi ekilir.
Beyinlere binlerce kere aşılanan hayata baÄŸlar-baÄŸlan hayata gibi ÅŸifre sözcüklerle iliÅŸkilendirilen görüntü ve kurgular, insanı hayata baÄŸlayan vazgeçilmez nesneler olur. Onlarsız hayat artık mümkün deÄŸildir. Tek yönlü eÄŸitilmiÅŸ insanlar; bu nesnelerin saÄŸlığa veya insan hayatına zararlı olabileceÄŸini idrak edemez.
Bu nesnelerin zararlı olduÄŸu idrak edilse bile iÅŸ iÅŸten geçer ve bu alışkanlıklar hayatın parçası olur. Artık insanı yaÅŸadığı dünyaya baÄŸlayan bu nesnelerdir ve bunlar olmadan yaÅŸamak anlamsızdır. Bunların yan etki ve zararları bile unutulur, bağımlılık benliÄŸi esir alır.
Beyinler bu ÅŸekilde programlanır. Beyinlere aşılanan bu tehlikeden, Selocanlarımızı yani robotlara dönüÅŸtürülmeye çalışılan insanları nasıl koruyabilir ne ÅŸekilde uyandırabiliriz?
Robotomsu insan tiplerini heryerde görmek mümkündür. PiÅŸkinlikle yalan söyleyen, ama inananı olup söz söyletilmeyen peÅŸinden gidilen robotumsu insanlar.
YaÅŸananları bir de bu açıdan deÄŸerlendirsek, ne yapılması gerektiÄŸi, daha iyi anlaşılmaz mı?
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |
