dokunulmazlığı vardır. Belki de yönetici zihniyete bu kadar yakınlığından dolayı yarı resmi hüviyet kazanmıştır. Ä°ÅŸte bu tarikat
Mevleviliktir’ tir. Tarikatlara bu kadar farklı bakışın bir nedeni olması gerekir. Tarikatlar kötüyse niçin
Mevlevilik bu halkaya alınmaz?
Ä°ÅŸte bu sorunun cevabı Mevlana’ın ve döneminde onunla karşı karşıya gelip mücadele etmiÅŸ Ahi Evran’ın hayatlarında gizlidir. BildiÄŸiniz gibi Mevlana gündeme geldiÄŸinde bir hayat hikayesiyle deÄŸil, fikirleriyle gelir. Fakat herhangi bir ansiklopedide (mesela Ana Britanica) her ikisinin hayatını okuduÄŸunuzda rahatlıkla bu döneminin iki önemli ÅŸahsiyetinin birbirine rakip olduklarını görebilirsiniz. Ahi Evran Anadolu Türk teÅŸkilatlanmasının lideridir. Küçük birlikler halinde bulunan Türkmen yerleÅŸimcileri Ahilik kurumu altında toplayarak diÄŸer unsurların baskısı altında yok olmaktan kurtarmıştır. Bu harici düÅŸman unsurların başında ise iÅŸgalci MoÄŸollar gelmektedir. Ahi Evran’ın hayat hikayesi, Anadoluyu iÅŸgal eden MoÄŸollara karşı Türklerin birliÄŸini saÄŸlayıp direnmek olarak özetlenebilir. Anadoluyu iÅŸgal eden MoÄŸollar ve onların destekledikleri Fars unsurlara karşı mücadele eden Ahi Evran, KırÅŸehir emirliÄŸine atanan Nurettin Caca tarafından katledilmiÅŸtir. Nurettin Caca, Mevlana’nın müridi ve yakın dostudur. KırÅŸehir emirliÄŸine yükselmesine iÅŸgalci MoÄŸolların etkisi olmuÅŸtur. Ä°ÅŸin ilginç yanı, Ahi Evran katledildiÄŸinde yanında Mevlananın oÄŸlu Alaaddin Çelebi de vardır. Mevlana’nın kendi oÄŸlu, Anadoludaki iktidar savaşında kendi babasına karşın Ahi Evran’ın yanında yer almıştır.
Mevlananın en yakını olan Åžems, Ä°randan gelmiÅŸtir. O dönemde Ä°ran MoÄŸol Ä°lhanların iktidarlarını kurduÄŸu yerdir. Muhtemeldir ki kendisi Anadoludaki iÅŸgali kalıcı kılmak isteyen MoÄŸol Ä°lhanlarının emrindeki bir casustur. En yakın arkadaşı Mevlanayla birlikte Türk teÅŸkilatlanmasına karşı propaganda yaparak etkinliÄŸini yıkmaya çalışmışlardır.
Mevlanaın fikirlerini incelediÄŸinizde Hristiyan felsefesini andırır ÅŸekilde mülayim olmayı öÄŸütlediÄŸini görürsünüz. Bir insanın fikirlerini deÄŸerlendiriken yaÅŸadığı çaÄŸ ve koÅŸullar çok önemlidir. Çanakkalede bütün Dünya Türk’ün üzerine gelirken Mehmet Akif’in bu tarzda insancıl ÅŸiirler yazmasına benzer. DüÅŸünün ki düÅŸman donanması denizden ölüm yaÄŸdırıyor ve siz iÅŸgal edilmek istenen ülke insanlarına affedici olmayı, bağışlamayı, göründüÄŸün gibi olmayı, yada olduÄŸun gibi görünmeyi telkin edici fikirler sunuyorsunuz. Bunun size bir yararı olur mu? Böyle bir dönemde insanların cesaretlenmeye, iÅŸgalcilere karşı katı ve tavizsiz bir savaÅŸçı olarak mücadeleye çaÄŸrılmaya ihtiyaçları vardır. DüÅŸman toprağınızı iÅŸgal etmiÅŸken affedici olmanız, kusur örtmeniz kimin iÅŸine yarar? Mevlananın fikirlerinde MoÄŸol iÅŸgaline karşı bir direniÅŸ tavsiyesi göremezsiniz. Hatta MoÄŸol iÅŸgal kuvvetlerini resmi otorite olarak tanımış, iÅŸgalcilere direnenleri isyancı olarak tanımlamıştır. Türkler safında direnirken öldürülen oÄŸlu Allaaddin Çelebi’nin cenaze namazını kıldırmamış olması buna yorulmuÅŸtur (Bknz. Mikail Bayram). Bununla birlikte insanların okurken müstehcen bulacağı, bir arada okumaktan sıkılacağı hikayeler menkıbe olarak anlatılmıştır. Bu anlatılanlar bir mesel olmaktan öte, rakip aldığı Anadolu Türk direniÅŸçilerin lideri Ahi Evran ve ailesine dönük; karalama maksatlı ifadeler olduÄŸu yine Prof. Mikail Bayram tarafından bir T.V programında (CevizkabuÄŸu) ifade edilmiÅŸtir. Bacıyan’ı Rum adlı kadın teÅŸkilatının lideri ve Ahi Evran’ın eÅŸi Fatma Bacı’ya yapılan bu çirkin saldırılar, Mevlana’nın tavsiye ettiÄŸi ‘geniÅŸ gönüllü olmak, kim olursa olsun insanları sevmek’ gibi savunmuÅŸ olduÄŸu temel felsefesiyle tam bir çeliÅŸki arzeder. Tavsiyelerine göre kendisi de geniÅŸ gönüllü olması gereken Mevlana, oÄŸlu Alaadin Çelebi tarafından rededilmiÅŸ, öz öÄŸlu Mevlananın rakibi Ahi Evran’ın yanında yer almıştır.
Anadolu’nun yeniden HristiyanlaÅŸtırılmasının gündemde olduÄŸu ÅŸu dönemde tüm Türk ya da Ä°slam tarihinden Mevlana’nın adeta bir cımbızla çekilip alınması ve batı tarafından baÅŸ tacı edilmesi çok ilginçtir. Bunu yapanlar acaba :’Hepiniz Mevlana gibi bağışlayıcı, tevazu sahibi, kusur örtücü olun ki rahatlıkla gelip topraklarınıza yerleÅŸebilelim’ mi demek istemektedirler?
Kendi tavsiyelerine kendisinin uymaması bir bir yana; fikirlerinde bir çok yanlışlıklar vardır. Mesela ‘ya göründüÄŸün gibi ol, ya olduÄŸun gibi görün’ ifadesi doÄŸru deÄŸildir. Ä°nsanlar olduÄŸu gibi görünmez, olmak istediÄŸi gibi görünürler. Ä°nsan içinde bir iyilik pınarı taşıdığı gibi aynı zamanda cehennemden bir çukur da barındırır. Biz ikincisini ortaya çıkarmamak için çaba gösterdiÄŸimiz sürece insanızdır. Ä°nsanlık bu ikisi arasında mücadele etmektir de. Kötü yanlarımızı saklamamız ve iyi taraflarımızı sunmamız bir sahtelik deÄŸildir. Ä°nsan hem dış haliyle hemde ruhuyla güzel elbiseler giymeli, diÄŸer insanların karşısına öyle çıkmalıdır.
Sonra aşırı tevazu iyi deÄŸildir. Aşırı tevazu gösterdiÄŸinizde insanlar sizin gerçek durumunuz bilmekte zorlanır ve yanlış olarak göründüÄŸünüz gibi olduÄŸunuzu sanırlar.
Cömertlikte Akarsu gibi olmaya gelince, insan en çok önce kendine karşı cömert olmalıdır. BaÅŸkalarına yapılan aşırı cömertlik sizi zayıflatıp güçsüzleÅŸtirir. Bir müslüman önce kendini güçlü halde tutmalıdır ki baÅŸkalarına faydalı olabilsin.
En iyisi her ÅŸeyde ölçülü olmak, orta yolu bırakmamaktır. Müslümanlık ta böyle tavsiye eder insanlığa. Müslümanlar cömert, tevazu sahibi, bağışlayıcı ve kusur örtücüdürler elbette. Ancak hiçbirinde aşırıya kaçmayıp her ÅŸeyde orta yolu tutarlar onlar.
Etkili yetkililerimiz bundan sonra Mevlana’dan çok Ahi Evran’ı ve hayatını ön plana çıkartmalı, bu deÄŸerli Türk mücadele adamına yapılan büyük haksızlığı telafi etmelidirler. Anadoludan TürklüÄŸü ve Müslümanlığı silmeye çalışan Nurettin Caca gibi putperest MoÄŸol iÅŸbirlikçilerine ait cadde, sokak ya da park isimleri deÄŸiÅŸtirilmelidir. Özellikle Ahi Evran’ın hemÅŸehrisi KırÅŸehirliler bu iÅŸe öncülük yapmalı, onun adını ve fikirlerini diÄŸerlerinden daha gür olarak duyurmalıdırlar. Dünyada bilinen ilk kadın teÅŸkilatı Bacıyan’ı Rum adı daha sık teleffuz edilmeli, lideri Fatma Bacı; Batılı feminist kadınlardan daha ön plana çıkartılmalıdır.
Tüm sivil ve resmi kuruluÅŸlarımız bu büyük hatadan dönmeli, Ahi Evran’ın itibarını iade etmeliler.
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.