25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
TEŞEKKÜRLER MARC! HARİKA BİR GİRİŞ PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 20
KötüÇok iyi 
Yazar Sebahattin Özden   
30-06-2006
TeÅŸekkürler Marc! Harika Bir GiriÅŸ 

Sebahattin Özden* 

     ImageHenüz 20 yaşımdaydım ve hani neredeyse doÄŸru ile yanlışı ayırt edemeyecek kadar da toydum. Kelime daÄŸarcığım sadece hayatımı idame ettirmeme yeterliydi fakat ben bu durumdan oldukça ÅŸikayetçiydim. O zaman Liberte Yayınları’na giderek iki çanta dolusu -zorlukla taşıyabilecek kadar- kitap aldığımı anımsıyorum. Aldığım kitapların arasında ‘GeliÅŸmekte Olan Ülkeler Ä°çin Para Kurulları El kitabı’ndan tutun da, Mises’in ‘Bürokrasi’sine kadar, uzmanlaÅŸmanıza yardımcı olacak düÅŸünce kitapları vardı ama bunların hiçbiri bir giriÅŸ mahiyetinde deÄŸildi, bense her ÅŸeyden önce bir giriÅŸ kitabı okumanın gerekip gerekmediÄŸinden bile haberdar deÄŸildim. Tüm kitapları okumalı, aynı ortamı paylaÅŸtığımız insanlarla, siyasi ve iktisadi konular üzerinde konuÅŸabilmeliydim.

      Ä°lk önce ‘GeliÅŸmekte Olan Ülkeler Ä°çin Para Kurulları El Kitabı’nı okuduÄŸumu hatırlıyorum, kitap biter bitmez dolmuÅŸa atlayıp LDT’ye gitmeli, herkese Merkez Bankasının başına geçsem idare edebileceÄŸimi göstermeliydim; öyle de yaptım. Atilla Hoca her zamanki yerinde, kağıtların ve kitapların arasına gömülmüÅŸtü; hemen karşısında yerimi aldım. Ona Türkiye’de Merkez Bankasının büyük bir külfet olduÄŸunu, Merkez Bankasının derhal kapatılarak yerine az sayıda kiÅŸiden ve bir IMF temsilcisinden oluÅŸan bir kurul oluÅŸturulması gerektiÄŸini söylemiÅŸtim. Atilla Hoca her zamanki öÄŸretici kimliÄŸiyle bana ‘GeliÅŸmekte Olan Ülkeler Ä°çin Para Kurulları El kitabı’nı tavsiye etmiÅŸti ve ben de ona çoktan okuduÄŸumu söyleyecek kadar ukalaydım. Hoca o kitabı okumadığı için, kendimi gösterme fırsatı bile bulamamıştım. Bu benim ilk hayal kırıklığım deÄŸildi ve son da olmayacaktı.

O zamanlar ÅŸöyle anlayabileceÄŸim bir giriÅŸ kitabına ne kadar da gereksinim var diye düÅŸünürken Liberte, Marc Swanepoel’in ‘Sefaletten ZenginliÄŸe’ isimli kitabını bastı. Yaklaşık 100 sayfalık bir kitaptı ve lisede okuyan çocukların bile, iÅŸlerin nasıl döndüÄŸüne dair az çok fikir edinebileceÄŸi kadar da açık ifadelerle kaleme alınmıştı; içerisinde konuyla ilgili çok sayıda karikatür de mevcuttu. Ä°ÅŸte gerçek anlamda iktisat, siyaset okumalarım, bu kitabı bitirdikten sonra açıklığa kavuÅŸmuÅŸtu.
      Size elbette bu kitap hakkında az da olsa bilgi vereceÄŸim ama önce söylemeliyim ki; bu kitap ilkel zamanlardan baÅŸlıyor ve günümüze kadar sadece 100 sayfada geliyor. EÄŸer bu kadar hız yapmaya alışık deÄŸilseniz, kitaba baÅŸlamadan önce kemerinizi sıkı sıkı baÄŸlayın ve iyisi mi yanınıza bol miktarda poÅŸet alın.

      “Ä°nsanların ayda yürüyebildiÄŸi, dünyanın etrafında uçabildiÄŸi ve oturdukları yerden dünyayı seyredebildiÄŸi bir çaÄŸda yaşıyoruz”1 diye baÅŸlayan Sefaletten ZenginliÄŸe temelde, “Zengin milletlerle fakir milletler arasındaki fark nedir? BaÅŸka bir deyiÅŸle, fakirler niye fakir ve zenginler niye zengindir? Zengin olan ülkelerin insanları, fakir ülkelerin insanlarından genetik ve biyolojik olarak daha mı üstündür? Yani, fakirlik ve zenginlik doÄŸuÅŸtan/yaratılıştan belirlenen bir kader midir? Dolayısıyla fakirlerin tek yapabileceÄŸi ÅŸey kaderlerine razı olmak veya bir yolunu bulup zengin ülkelere göç etmek midir?”2 gibi  sorulara cevap aramaktadır.

      Burada çayımdan bir yudum alıp size bir ÅŸeyi hatırlatmak isterim. Hayatım boyunca 10 defadan az bilardo oynamışımdır ama bilardo oynamayı seven birçok arkadaşım olması sebebiyle bir süre bilardo salonlarında bulunmuÅŸtum. Orada dikkatimi çeken bir ÅŸey vardı: Bilardo sopalarının (üzgünüm o sopalara ne isim verilir bilmiyorum) tamamı salona ait olmasına raÄŸmen, arkadaÅŸlarım obsesif bir tavırla hep aynı sopalarla oynamayı tercih ediyorlar, yenilirlerse de bunun sebebini farklı bir sopayla oynamalarına baÄŸlıyorlardı. Bu durum insanların eÅŸyaları kiÅŸiselleÅŸtirmesi ve benimsemesiyle alakalıdır. Ä°ÅŸte Swanepoel, kadim zamanlarda insanlığın geliÅŸiminin çok yavaÅŸ olmasını bilgi eksikliÄŸine baÄŸlarken, ani geliÅŸimini de yine bilginin kazanılmasına baÄŸlıyor. Peki bilgi kazanımının hızlanmasına ne sebep olabilirdi? Elbette insanın bazı eÅŸyaları kiÅŸiselleÅŸtirmeye baÅŸlaması. Swanepoel, mülkiyet kavramının olup olmadığını bilmememize raÄŸmen, mülkiyetin baÅŸlangıcının bu duygudan doÄŸduÄŸunu düÅŸünüyor ve ÅŸöyle sesleniyor: “Bu yeni tarzı ilk baÅŸlatan kiÅŸi, ne yaptığının farkında bile deÄŸildi. Belki de o bir sabah, kendi yaptığı silahları artık hiç kimseyle paylaÅŸmamaya karar veren huysuz birisiydi.”3 Yani Swanepoel’e göre kadim toplumların geliÅŸiminin çok yavaÅŸ olmasının sebebi, yeni bilgi edinememelerinden ve bu yeni bilgiyi kullanma becerisine sahip olmamalarından kaynaklanıyordu. Ancak mülkiyet hakkının ortaya çıkmasıyla birlikte, bilgi yoÄŸunlaÅŸarak, toplulukların belli meselelerde uzmanlaÅŸmasına yol açtı. Artık bazı mallar üzerinde mülkiyet iddia eden uzman insan, tüm ihtiyaçlarını kendisi karşılamak zorunda deÄŸildi. O bir takım ihtiyaçlarını artık mübadele usulüyle karşılamaya baÅŸlamıştı. Siz eÄŸer ayakkabı imalatında uzmanlaÅŸmışsanız ayakkabı üretir, ürettiÄŸiniz ayakkabıyı tarımda uzmanlaÅŸmış çiftçiye verir ve karşılığında anlaÅŸtığınız miktarda tahıl alırdınız. Ama durun her ÅŸey kusursuz iÅŸlemiyordu. Siz bir inek yetiÅŸtiricisiydiniz, ayakkabılarınız eskimiÅŸti, yenilerini almalıydınız ama harika ineÄŸinizi bir ayakkabıyla mübadele etmek de istemiyordunuz. EÄŸer ineÄŸiniz ölmeden parçalanabilme özelliÄŸine sahip olsaydı, belki bir parçasıyla bir ayakkabı alabilirdiniz ama bu imkansızdı. Ä°ÅŸte bu ihtiyaç paranın icat edilmesine sebep oldu ve para ürünlerin kolaylıkla mübadele edilebilmesine yaradı. Ä°lk zamanlarda deniz taÅŸları, tuz, altın ve gümüÅŸ gibi malzemeler para olarak kullanılırken, bunların arasında sadece altın ve gümüÅŸ kalıcı olabildi.

      Sorunlar hala bitmemiÅŸti. Mübadele paranın piyasa girmesiyle oldukça kolaylaÅŸmıştı, fiyat sistemi doÄŸmaya baÅŸlamış ve üretici fiyatları takip ederek ne kadar ürün üretmesi gerektiÄŸini anlayabilir olmuÅŸtu ki, biri frene bastı. Bu bilgi geliÅŸimi insanların birbiri arasındaki hak ve hukukun tesisini saÄŸlamak amacıyla devleti kurmuÅŸtu ve gözü dönmüÅŸ devlet, piyasayı tahakküm altına almaya kararlıydı. Acaba bunu yapmaya, yani piyasayı egemenlik sınırları içine almaya hakkı var mıydı? Devlet egemenlik sınırını daha nerelere kadar geniÅŸletecekti? Anayasayla devletin sınırlandırılması gerektiÄŸini “kesinlikle” savunan Swanepoel, “Bazı insanlar samimiyetle inanır ki, devlet refah ve eÅŸitlik yaratma ve zenginliÄŸin genel dağıtımını yapma aracı olarak kullanılabilir. Ne yazık ki, bu mümkün deÄŸildir. Dünyanın en iyi niyetli lideri dahi fiyat sisteminden daha iyisini yapacak kadar akıllı deÄŸildir. Liderlerin/devletlerin müdahalelerinin niyetlenmemiÅŸ sonuçları yoksulluÄŸa, fiyat sisteminin bozulmasına ve toplumun nihai çöküÅŸüne sebep olacaktır.”4 diye düÅŸünüyor. Katılmadan edemiyorum çünkü bu kitaptan öÄŸrendiÄŸime göre, piyasa ekonomisi, bütün vatandaÅŸların mülkiyet sahibi olabileceÄŸi, bütün vatandaÅŸların sahip oldukları ÅŸeyleri istedikleri amaç doÄŸrultusunda kullanabilecekleri, tüm bunlar olurken kimsenin zor kullanıp, hile yapamayacağı ve devletin piyasanın kendi fiyat sistemini oluÅŸturmasına müsaade ettiÄŸi yerdir. Bu söylediÄŸimin yanlış anlaşılmasını istemem doÄŸrusu. Swanepoel bir anarÅŸist, bir devlet düÅŸmanı deÄŸil. Onun arzusu daha çok devletin, mülkiyet haklarını ve bireysel özgürlükleri muhafaza ederek, çok önemli bir rol oynaması.

      Bu kitap sadece piyasa ekonomisinden bahsetmiyor, aynı zamanda piyasa ekonomisinin en iyi hangi siyasi sistemde yaÅŸabileceÄŸine deÄŸinmek için siyasete de el atıyor. Ä°ki meclisli anayasal demokrasiyi ÅŸiddetle tavsiye ederken, aynı zamanda antidemokratik sistemlerin de, demokrasiyle mukayesesini yapıyor.

      Bu kitabı okuduÄŸumdan bu yana uzun zaman geçti ama kitap zihnimde hala tazeliÄŸini korumaya devam ediyor. Ä°ktisat kitaplarının tüm o grafiklerle ne anlatmak istediÄŸinden emin deÄŸilseniz, siyasi düÅŸünce kitaplarını anlayamadığınızı düÅŸünüyorsanız ve piyasanın nasıl olup da bu hale geldiÄŸinden haberdar deÄŸilseniz mutlaka bu kitabı okumalısınız. Zaten hayatın kendisi bir kitap deÄŸil mi? Hepimiz birer kitap deÄŸil miyiz? 

      Mustafa isminde felsefede okuyan bir arkadaşımın kitaplar hususunda en çok ÅŸikayetçi olduÄŸu ÅŸey, kitapların sonunun arkasına yazılması. Sakın korkmayın bu kitabın sonu arkasına yazılmamış. Bu yüzden de sonunu sır saklamayı bilen sizlere açıklıyorum: UÅŸak katil!   

[1] Marc Swanepoel, Sefaletten Zenginliğe, s. 1, Liberte Yayınları, Ankara, 2002

[1] a.g.e, “Takdim”

[1] a.g.e, s. 4

[1] a.g.e, s. 25


 
 


Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 01-07-2006 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111608802 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net