 Hatalı bir algılama, farkedilene kadar insana yüksek bir maliyet getirebiliyor. Hata yapmadan, doÄŸru bir ÅŸekilde sürekli yaÅŸamak mümkün görünmüyor. Ancak eleÅŸtirlere ve farklı bakış açılarına duyarlı bir yaklaşımla bunları minumuma indirerek, az zararla kurtulmak belki mümkündür.
Bu yanlış algılamalardan bir tanesi, erdemlerin sadece belirli bir kitleye, gruba yahut din mensuplarına ait olduÄŸuna inanmaktır. EÄŸer Türk’lerin kahraman bir millet olduÄŸunu öÄŸrenmiÅŸseniz, baÅŸka ulusların (mesela Japonların) yaptıkları savaÅŸlarda gösterdikleri yararlılıkları anlamakta zorlanırsınız. Müslümanlığın insanı her türlü fedakarlığa olaÄŸanüstü motive etmekte oldukça haklı gerekçeleri(cennet) olduÄŸuna inamışsanız, ahiret inancı olmayan bir ateistin toplum adına kendini feda etmesine ÅŸaşırır kalırsınız. Allah’ın dediklerine aldırış etmeyen bir Tüccarın ticaretini dürüstce yaparken görmek ÅŸizi ÅŸaşırtabilir.
Nitekim çoÄŸu insan ÅŸaşırıyor bu türden izlenimlerine. Yüksek mevkilere gelmiÅŸ nice bürokrat, yahut halkın aydın diye tanımladığı isimlerden bu ÅŸaÅŸkınlığı çaÄŸrıştırır ifadelerin sizin de kulağınıza gittiÄŸini sanıyorum. Yıllarca bütün erdemlerin sadece kendi grubunda olduÄŸuna, olabileceÄŸine inamış birisi, temas etmeye henüz baÅŸladığı ve kendi grubunun dışında kalmış insanlarda rastladığı yüksek deÄŸerlerleri gördüÄŸünde ÅŸaÅŸkınlık ifade ediyorlar. Bunun nedeni, kiÅŸilerin hayatta gidilebilecek iki farklı yolun olduÄŸuna inanma yanlışlığına düÅŸmeleridir. Kur’anın söylediklerine kulak tıkamayı ilke edinmemiÅŸ bir insanın hayatta gidilebilecek iki yolun bulunduÄŸu ÅŸeklinde bir düÅŸünce edinmesini olaÄŸan karşılamak gerekir. Bu ifadeyi çaÄŸrıştırır vecizeler günlük konuÅŸma dilimiÅŸze girmiÅŸtir. ‘Hak geldi Batıl zail oldu’ gibi ifadeler bunlardandır. Yine bazı ayetlerde yapılan tefsirlerle insanların bir kısmının ÅŸeytana, diÄŸer kısmının Allah’a uyduklarını anlamak mümkündür. Bunları yanyana getirdiÄŸinizde, zihninizde, insanın seçimine sunulan ve birbirine tamamen aykırı görünen iki yol belirir. Ters istikametlere giden ve birbiriyle hiç keÅŸismeyen yollardır bunlar. Bizleri yanılgıya düÅŸüren de iÅŸte bu resim, bu algılamadır.
İki farklı yolun kabulü, diÄŸer bir deyiÅŸle iki farklı yoldan hedefe gidilebileceÄŸini söylemektir. Müslümanların literatürüyle konuÅŸursak; Allah’ın dediklerine uyan bir mümin, sonu cennet olan bir yola girmiÅŸ demektir. Buna zıt olan ve tam tersi istikamete giden yolun sonu ise cehennemdir. İnsanlar baÅŸtan bir tercih yaparak nereye gitmek istediklerine karar vererek yola koyulurlar. Cehenneme gidecek olanın, diÄŸer tarafı arzulayanla yolu kesiÅŸmeyecek, yolda hiç karşılaÅŸmayacak ve birlikte hiç yürümeyeceklerdir. Çünkü aksi istikamete yönelmiÅŸlerdir. Belki aynı ÅŸeyi diÄŸer yöne giden insan da düÅŸünmektedir. Ahiretinin deÄŸil Dünyasının güzel olmasını amaçlayan bir kiÅŸi, müminle karşılaÅŸmayacak, onun neye inadığını önemsemeyecektir. Ancak herikisi de bir müddet yol aldıktan sonra karşılaşırlar. Bu karşılaÅŸmanın heriki tarafı da ÅŸaşırttığını gözlemliyoruz. Ve hayret ifade eden cümlelerini, basında bizde hayret içinde izlemek zorunda kalıyoruz.
Peki bu karşılaÅŸmaların nedeni nedir? Ahiret kaygusu olmayan bir tüccar niçin, Allah’tan çok korkan bir mümin gibi dürüsttür? Genel görünümüyle bize farklı bir intiba veren kadın, niçin iffetine bu kadar düÅŸkündür? Ve niçin ahiret inancı olmayan ateist halk için fedarkarlık yapmaktadır?
Çünkü aslında hedefe ulaÅŸtıran tek bir yol vardır. ‘Akıl için yol birdir’ deyimi çok yerleÅŸik kabul gören bir deyimdir.
MesleÄŸinde yükselmek isteyen insan için çalışmak, gayret göstermekten baÅŸka yol yoktur. Sevgi ve mutluluk arayan bir insan için, baÅŸkalarını sevmek ve onlarla iyi iliÅŸkiler içinde olmaktan baÅŸka çıkar yol yoktur. İşini geliÅŸtirmek isteyen bir üretici için sözünde durmak, güvenilir olmak ve kaliteye önem vermekten baÅŸka bir seçeneÄŸi yoktur. BaÅŸkalarının kendisine güvenmesini isteyen bir insanın, güvenilir olmakatan baÅŸka bir yolu yoktur. Haksızlığa uÄŸrmaktan kaçınan bir insanın, haksızlık etmemeyi ÅŸiar edinmek ve onu ÅŸiar edinenlerle birlik olmaktan baÅŸka yolu yoktur. Dikaktli bir gözlemle, bizi hedefe ulaÅŸtıracak ancak tek bir yolun olduÄŸunu anlayabiliriz. İnsanların aynı yola koyulmadıklarını söyledikleri halde karşılaÅŸmalarının nedeni budur. Erdemli bir yaÅŸamı baÅŸtan kabul etmemiÅŸ bir tüccar, yaptığı yanlışların kendi hanesine zarar olarak döndüÄŸünü gördükçe, dürütlükten baÅŸka bir yolun olmayacağını acı bir tecrübeden sonra öÄŸrenmiÅŸ olabilir. Tembellik eden bir öÄŸrenci, aldığı kötü notlardan sonra, çalışmakatan baÅŸak bir yol olmadığını öÄŸrenmiÅŸ olabilir. Ahlaklı bir yaÅŸamı tercih etmemiÅŸ bir insan, bu yaÅŸnatının acı sonuçlarıyla yüzleÅŸtikçe doÄŸru ÅŸeyler yapmaya yönelmiÅŸ olabilir. Bu örnekleri çoÄŸaltmak mümkündür. İnsan hangi yola girdiÄŸini düÅŸünürse düÅŸünsün, hata yaptıkça duvara toslayacak ve doÄŸru yola yönelecektir. Bu durum labirentin içine gözleri baÄŸlı olarak girmek ÅŸeklinde tarif edilebilir. Müslümanın farkı burada ÅŸu ÅŸekilde ortaya çıkar; o da aynı labirentin içindedir ancak elinde bir yol haritası mevcuttur ve gözleri baÄŸlı deÄŸildir. O da zaman zaman duvara toslayacaktır. Çünkü bazen bu haritayı yanlış okuyacak, bazen bilgisine güvenip onu okumaya üÅŸenecek, hatta etrafındaki gözleri baÄŸlı olanlara bakıp bu haritanın gerekli olup olmadığından ÅŸüphe duyacaktır. Çünkü labirentin çıkış kapısında görünenenlerden kiminin haritaya ihtiyaç duymadan o noktaya ulaÅŸtklarını sanmaktadır. Onların o noktaya varıncaya kadar kaç duvara toslayıp kafasını gözünü yardığını bilmemektedir.
Zihnimizde beliren birbirine zıt ve hiç keÅŸiÅŸmeyen iki aykırı yol resmini düzeltirsek etrafımızda olan-biteni daha iyi kavrarız. BaÅŸka yolun yolcuları olarak dışladıklarımızın üzerine ne tamamen çizmek, ne de bir erdem gördüÄŸümüzde hayret sayhalarıyla kendimize ÅŸaşırtmak durumunda kalmayız. İçimizden bazıları gibi kafamız karışmadan, herÅŸeyi yerli yerine oturtarak yaÅŸamamız mümkün olur.
Erdem, bir köÅŸe yazarımızın sıkça öÄŸündüÄŸü gibi yap-bozdaki parçaları dağıtıp toplayamamak, toplamak istememek ve böylece kafa karışıklığıyla yaÅŸamak deÄŸildir.
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |