25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow "Ankarada 45 Yıl"
"Ankarada 45 Yıl" PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 3
KötüÇok iyi 
Yazar Bilal SÃœRGEÇ   
14-07-2013
Misal gösterilecek Bir hatırat

                                                 Bilal SÜRGEÇ                 
"Ankara’da  45 Yıl"
(ve Süleyman ArslantaÅŸ)
 Süleyman ArslantaÅŸ’ı nereden tanıyorsunuz diye sorsalar, fotoÄŸraflarından, iktibas’ı otuz yıl takip etmiÅŸ biri olarak yazılarından, "Olaylarla OrtadoÄŸu" kitabından, AraÅŸtırma Kültür Vakıfındaki konferansından, bir de Selami Çekmegil  Abi’ye sorduÄŸum bir soru üzerine onun da “ Sorunun cevabı bu kitap’ta” diye tarafıma  verdiÄŸi Ankara’da 45 Yıl isimli eserden... Kitabı okurken kendisi ile de telefonda görüÅŸtüm.

"Ankara’da 45 Yıl"da anlatılanların iki bölümünden, hazırladığım yeni kitabım için istifade ettim. Bu kitabı son yılların- hatıra anlatım- kitapları için örnek gösteriyorum. Branşım gereÄŸi Prof. Halil
Ä°nalcık ve Prof. Ä°lber Ortaylı’nın bu tür kitaplarını da okumuÅŸtum. Hele Prof Halil Ä°nalcık’ın Tarihiçilerin Kutbu isimli hatıratı yayınlandığında etkili bir reklamı da yapılmıştı. Ancak kitabı bitirdiÄŸimde tam bir hayal kırıklığı yaÅŸamıştım. Bunun temel nedeni söyleÅŸiyi yapanların ya tarihçi olmamaları, ya da büyük tarihçimizin, yaÅŸadığımız Türkiye ÅŸartlarından günceli pek de isabetli takip etmeyen, isabetli yorumlamayan tarihin derinliklerine dalmış olmasıydı. Sıcaklığı yoktu. KonuÅŸanlar onun yaÅŸamına vakıf deÄŸildi. Yönlendirme yapamamışlardı.

 Süleyman AslantaÅŸ’la konuÅŸmayı yapanlar ise onunla aynı mücadele içerisinden geliyorlardı. Sordukları soruyu, karşısındaki kiÅŸiyi, yaÅŸanan dönemi çok iyi biliyorlardı. Bunun sonunda akıcı, 50 yıllık bir tarih ortaya çıkmıştı..Türkiye’nin son 50 yılını araÅŸtıran herkese birinci elden kaynak diye bu kitabı gösteriyorum.

Bir zamanlar Islahatçı Demokrasi Partisi Malatya Ä°l BaÅŸkanı idim. Ä°ktibas’ı da takip ediyordum. Muhalif karekterli  bir dergiydi. Muhalefet her zaman ilgi çeker. Zülfü Öz, isminde havacı subay bir komÅŸum vardı. Onun vasıtasıyla da Malatya’ya gelen Rahmetli Ercümen Özkan Bey’le tanıştık. Ä°kisinin aralarındaki konuÅŸmalardan çok iyi ahbap oldukları anlaşılıyordu.  Ercüment Özkan, uçaktan iner inmez 'SENA TV’de bir konuÅŸma yaptı. Harika bir konuÅŸma üslubu vardı. Çok rahat konuÅŸuyor, tatlı, hiç de yabana atılmayacak argo kelimeleri bir sanatçı ustalığı ile cümlelerinin arasına o kadar güzel serpiÅŸtiriyordu ki renkli bir ifade üslubu ortaya çıkıyordu. Buna hayran olmamak elde deÄŸildi. Devirsi gün konferansına gittim Malatya ÅŸu anda nasıldır bilmiyorum ancak o dönemde Malatya’da yaÅŸayan, Ä°slam’a ilgili duyan herkes bir Ä°mam Gazali gibiydi. Pazarda sebze sattığını bildiÄŸim bir esnaf çıktı Ercüment Bey’in konuÅŸmalarına itiraz etti. Bir esnaf  tenkit etti. DiÄŸeri kaynak sordu. Bir diÄŸeri kaynağın sıhatini sordu. Soranların hiç biri de akademisyen deÄŸildi. Biri çıktı ÅŸöyle ÅŸöyle konuÅŸtun doÄŸrusu böyle olması lazım dedi. Rahmetli dayanamadı  “Malatya’ya konferans vermeye mi geldik, dinlemeye mi geldik beli deÄŸil...”

Zülfü Öz’le, kendisini postahanede çalışan bir ahbabının evinde ziyaret ettik. Biz’den baÅŸka misafirler de vardı. Üzerinde pijama, onun üstüne de kollarını geçirmediÄŸi bir caket atmıştı. Ä°slami konularda topluma bilgi verenlerde gördüÄŸüm kendini ağırdan satma ve resmi havası yoktu. Çok rahat, kendinden emin, yaşı 60’a merdiven dayamış biri olmasına raÄŸmen yakışıklı biri vardı karşımızda. Kendisine sorulan sorulara  özgüveni zirve yapmış bir düÅŸünce adamı edasıyla cevap veriyordu.

-Süleyman AslantaÅŸ’ın fiziki yapısında ise  derviÅŸ efendiliÄŸi ve çelebiliÄŸi havası görüyordum. Bu beyefendilik kitabındaki cümlelerine aynen yansımıştır.-

Süleyman ArslantaÅŸ, Ercümen Özkan Bey’in arkadaşı. Kitabında ona geniÅŸ yer ayırmış. Bunu konu ile alakalı olanların bilgisine havale ediyorum.

Bu kitabı MaraÅŸ tarihine ilgi duyan arkadaÅŸlara da tavsiye ediyorum. Süleyman Bey,  tek Parti ve DP iktidarı döneminde CHP’ye oy vermiÅŸ bir babanın evladı. Anlattıkları o günkü sosyal tarih açısından ilgi çekici. Menderes’in 27 Mayıs’tan birkaç ay önce MaraÅŸ’ın KurtuluÅŸ günü (12 Åžubat) kutlamalarına katılması buradaki geçit resminde CHP’li bir aileye mensup, soyadı Beyazıt olan birinin kılıç sallaması, halkın bundan anlam çıkarmasını anlatan cümlelerinin altını çizdim.

 MaraÅŸ’ın iÅŸgalinde ÅŸiddetli Kış’ta evinde yakacak olmayan, çocuÄŸunu donmaktan kurtarmak isteyen bir Müslüman hanımın, kilisedeki papaz AÄŸop’dan yardım istemesi insanı derinden yaralayan acıklı bir anekdot. AÄŸop efendi “sana yardım ederim ama başın kapalı, buraya girip çıkarsan Ä°ÅŸgalci Fransızların dikkatini çeker, başını açmalısın!” diye ÅŸart koÅŸar. Bu ÅŸart 28 Åžubat’ta Üniversitelerde tesettürlü öÄŸrencilerden de istenir. Süleyman Bey, Kayseri’deki bir mitingde tarihe bir göndermede bulunarak iÅŸgal dönemindeki kilise görevlisi AÄŸop Efendi’ye ”iÅŸgal bitmedi mi?” diye sorar.

Burada anlatılanların tamamını yazmıyorum ama Lozan’da Ä°nönü’nün halifelikle ilgili Müslüman büyükelçilere verdiÄŸi cevap (31) üzerinde tez çalışması yapmak gerekir. Türkiye Lozan’da hangi baskılara maruz kaldı?.. Bunun cevabı henüz verilmiÅŸ deÄŸildir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Selanik kökenlilerin, Ä°nönü döneminde Kafkas kökenlilerin iktidar olması; böyle bir tespit de ayrı bir çalışma konusu olmalıdır.

Süleyman AslantaÅŸ Bey’in Cumhuriyet döneminde Ä°slami manada en kaliteli kitaplar 1935-1948 arasında neÅŸredilmiÅŸ diyor. En kalitesiz dönem ise 1950-1960, diye ifade ediyor. Bu kitaplar hangileridir diye bir bibyoÄŸrafya çalışması yapmak gerekir. Çünkü bu, çok ilginç bir bilgidir.

Süleyman Bey, Mustafa Kemal döneminin Müslümanlar tarafından net açık bir ÅŸekilde neden nasıl sonucuna dayanarak bilimsel açıdan ele alınmadığını yazmaktadır. Kuru karalamaların hiçbir sonuç ve kar getirmediÄŸini belirtiyor.

Sadettin Bilgiç’in evine patlayıcı konulması hadisesi de anlatılıyor. Sadettin Bilgiç “Biz Ä°slamiyet’i namaz kılmak oruç tutmak dışında bir ÅŸey görmüyoruz” diye bir beyanat vermiÅŸ, güya. Hâlbuki kendisi öÄŸrenciler rahat ders çalışsınlar diye onlara büro tutan, yardım etmeye çalışan hayır sahibi biridir. Aynı zamanda babası müftüdür. Buna raÄŸmen sözün aslı anlaşılmadan, heyecanlanan bir genç Sadettin Bey’in evine patlayıcı bırakmış. Bunda biraz da "Üniversiteler Fikir Aksiyon BirliÄŸi" baÅŸkanı Selami Bey’in Ä°ngiltere’ye gitmesi, ve birliÄŸin kontrolünden çıkması da etkili olmuÅŸtur.sanıyorum. Çünkü  platform onun kontrolünde düzenli bir ÅŸekilde meseleyi devam ettiriyorken, yasal çizgiye azami derecede titizlik gösteriyorken yurt dışına gidince bir boÅŸluk meydana gelmiÅŸ, o genç de içine düÅŸtüÄŸü bu boÅŸlukta böyle çok tuhaf, ÅŸaÅŸkın bir eylem ortaya koymuÅŸ...

Yeniden Milli Mücadele hakkında da ilginç bilgiler var. Tarafsız bir gözlemle. Ancak bazı olaylarda bazı kiÅŸilerin adları verilmiyor. Mesela Prof Mümtaz Soysal’ın Anayasa’ya giriÅŸ kitabını alelacele isteyen kimdi?..

Hizbütahrir’le ilgili ilginç bilgiler var. Åžahsım adına önemsedim; Çünkü mensubu olduÄŸum,  Islahatçı Demokrasi Partisi’nde de beÅŸ yıl Malatya il baÅŸkanlığı  ve  parti MKK üyeliÄŸi yaptığım dönemde de Yeniden Milli Mücadele topluluÄŸuna  absürt suçlamalar yapılırdı. Güya Mücadele BirliÄŸi, Hizbütahrir’in mesajını millileÅŸtirmiÅŸ! Bize de bu teÅŸkilat hakkında öÄŸretilen Hizbütahririn Siyonist Ä°srail devletine karşı hiçbir mücadelesinin olmamasıydı. Åžimdi ikisinde de bilgi eksikliÄŸinin yanlışlığını gideriyoruz.

Ercüment Özkan’ın Hizbutahrir’den ayrılış nedeni ÅŸöyle anlatılıyor: Hizbutahrir bir hilafet  kurmak istiyor; merkezi de Amman olacak. Ercüment Bey bu Arap milliliÄŸi diyerek kendi ifadesi ile hareketi boÅŸuyor. Mücadele BirliÄŸinin düÅŸünce kalıplarını kullanan bizlere sorsalardı aynen ÅŸöyle söylerdik “daha 95 sene önce küçük bir Çerkez köyü olan, yıllarca krallıkla yönetilmiÅŸ, entelektüel birikimi bulunmayan Amman’ın, Ä°stanbul’un yanında lafı mı olur?”
45 yıl önce bazı milletvekillerinin çay ocaklarında masa üzerinde kendi kendilerine Ä°slam Ä°nkılâbı yapma hayalleri, ciddiyetten uzak bir hal olarak belirtilse de çok tatlı bir hatıra üslubu içerisinde sunuluyor.

Ticaniler, Mustafa Kemal’in heykellerini yıkan tarikat... BaÅŸkanı Kemal PilavoÄŸlu, CHP milletvekili imiÅŸ. Hayatının son yıllarında Kürt olmasına raÄŸmen Türklerin eski inancı Åžaman dinine mensup olduÄŸunu ilan eden Cemal Kutay’ın 1950 öncesi çıkardığı Millet Mecmuası  Ä°slami motiflerle doluymuÅŸ!..

27 Mayıs’ı yapan Genç subayların çoÄŸu Amerika’da tahsil görmüÅŸ. Gerek Demokrat Partinin gerekse daha sonra BaÅŸbakan olan Ä°nönü hükümetinin, devrilmesini Amerika saÄŸlamış. Çünkü bunlar Süleyman beye göre, hala Ä°ngiltere’yi güneÅŸ batmayan, dünyanın en güçlü devleti sanıyorlarmış. Halbuki dünya siyasetinin ana merkezine ABD yerleÅŸmiÅŸ... Bunların Reel politikten haberleri yokmuÅŸ! Ve bu bilgisizlikleri siyaseten silinmelerine neden olmuÅŸ.

TürkeÅŸ’in Cemal Gürsel’i silahla yaraladığını bir ÅŸehir efsanesi sanırdım. Hayır, deÄŸilmiÅŸ. TürkeÅŸ onu ayağından vurmuÅŸ…

Belki kitap içinde küçük bir ayrıntı; ancak etkilendim ve altını çizdim, o da ÅŸu: Süper marketler yeni yeni açılıyor. Zahid Kotku Efendi “Bunlar mahallenizdeki bakkalın hukukunu zedelemesin! Mahalenizdeki Rum bakkalın bile bir hukuku var, Onu zedelemeyin, sakın ha!” ihtarı ve gelinen nokta;  AVM’lerle, mega marketlerle biten, tükenen bir küçük esnaf zümresi!..

Süleyman Bey’den  bir hakÅŸinaslık örneÄŸi: Allah gani gani rahmet eylesin;  Said Çekmegil AÄŸabey bize bir temel attı: Her ÅŸey, Kur’ana göre deÄŸerlendirilmeli...” diye.

                                                                                 Bilal SÜRGEÇ

Yorum
Bilgi için duyuru...
Yazar admin açık 2013-07-14 20:25:01
Bu yazı iktibas internet sayfasında kriter ismi anılmadan iktibasen alıntılanmıştır...

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 15-07-2013 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111617905 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net