27-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow "OCCUPYTURKEY" Niçin Yenildi!...
"OCCUPYTURKEY" Niçin Yenildi!... PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 0
KötüÇok iyi 
Yazar From: Durmus Günay   
15-06-2013
"OCCUPYTURKEY” Niçin Yenildi!... Dikkatle okuyalım...

                                             Durmus Günay'dan naklen 
(Merhaba Ey Turk-Yar Mensupları Merhaba,)
Ensar Beyler, kendilerinin mesajından aldığim aşağida altı cizilmiş ve italik olan ifadesinde
görüldüÄŸu üzere, arkadaÅŸları, doktora yaptiklari halde akli baÅŸinda olmamakla
eleÅŸtiriyor. Bu olaylar, sosyal birikim oluÅŸmuÅŸ ve gezi parkı dolayısıyla ortaya çıkıvermiÅŸ,
basit olaylarmış. Kendileri aklı başinda olan biri olarak anlamış, fakat aklı başında
olmayanlar olayı büyütüyormuÅŸ.

Soru: Acaba doktora yapınca, insan bütün alanlarda uzman oluyor mu?

["doktora yapmis akli basinda bir insansin. bu dezenformasyonu neden paylasmak ihtiyaci duydun anlayamadim.
meshur boru kisa  geldi fikrasini bilirsiniz.
sosyal bir birkim oluÅŸmuÅŸtu bu birikim gezi parki vesilesiyle ortaya çıktı. o kadar!
potansiyel birikimi görüp bunu kullanmak isteyenler,
katalizör rölü oynayanlar, bunu farklı mecralara çekmek isteyenler olabilir."
                                                                          Ensar Gul ]
Önceki bir mesajında da bir baÅŸka arkadaÅŸa ayar çekiyordu. Grubun bir üyesi olarak, herkese
nizamat veren, ayar çeken bu ifadeler bende de birikim oluÅŸturuyor.

Bendeniz de aklı baÅŸinda olmayan biriyim. Çünkü bu olaylar bence de  öyle çok basit filan degil,
çapı, arkaplanı çok büyük olaylar.

Bu sabah eyleme katılanlar üzerinde bir anket yayimlandi.  GezI Parkındaki
aÄŸaçlarin kaldırılmasi dolayisiyla gösterilere katılanaların oranı %8 imiÅŸ. Olay gezi parkı mı?

Nasıl Ensar Bey?

BaÅŸbakan, Devletin bütün istihbaratı elinde olan adam, iç savaÅŸ çikartmak için
mi Cumartesi ve Pazar günleri Ankara ve Istanbul'da miting yapacak? Kime ne
mesaj vermek istiyor acaba ve neden?

Bu sabah Avrupa Palementosu Türk hükümetine adeta bir ültümatom vermis. Konu
çok basit olduÄŸundan mI?

Bir de Sultan Abdülhamit, meclisi kapatmiÅŸ, her devri kendi ÅŸartları içinde deÄŸerlendirmek gerekiyormuÅŸ.
Sultan Abdülhamit,meclisi kapatmıs,  hafiye teÅŸkilatı kurmus, o yüzden ittihat terakki
42 yıl iktidarda kalmış. Acaba öyle yapmasaydi, ittihat terakki kaç yıl iktidarda kalacakti, bir hesap yaptınız mi?

Meclis hıyanet içinde olsun, hepsi Devletin aleyhinde çalışsın. Meclistir, insanlar özgürdür,
bir ÅŸey yapmıyayım seyredeyim mi desinPadiÅŸah ? Halkın  kahir ekseriyetinin oyuyla
iktidarda bulunan bu hümeti demokrat Avrupa ve Batı neden eleÅŸtiriyor?

Bilesiniz ki? Rasyonalite, demkorasinin de, Insan haklarınında üzerindedir. Gutemala da ABD ne yaptı?  Nerede insan hakları? Mesela ABD'deki seçimlar bir bölgedeki seçimlerde senatör nasil seçiliyor? Halkın çoÄŸunluÄŸunun oyu ile mi?

Yakında ABD'ye gitmiÅŸseniz yaÅŸamışsınizdir? Göz merceÄŸimizin resmini çekiyor birkaç  parmağımızin parmak izini alıyor, neredeyse herÅŸeyimizi soyacak sınırdan girerken. Bunalar demokrasi mi? Insan hakları mı?

Şimdi aşağıda bana gelen aklı başinda olmayan birinin yazdığı bir yazıyı sizlere iletiyorum.
                                         Selamlar.
                                                        DurmuÅŸ Günay

OCCUPYTURKEY” Yenildi! 
      
                                           Esat SinanoÄŸlu
Aslında Taksim’de bütün dünyanın dikkatlerini çekecek bir eylem hazırlığı yapıldığını, biraz dikkati olan, herkes fark edebilirdi. Taksim Gezi Parkı Koruma ve GüzelleÅŸtirme DerneÄŸi’nin düzenlediÄŸi 13 Nisan Cumartesi günkü festivalin duyurusu ÅŸöyleydi:“Bu festival, hiç bitmeden devam edecek eylemler zincirimizin ilk halkasıdır. O gün, orada birlikte ayaÄŸa kalkacak, birlikte ÅŸarkılar söyleyip eÄŸlenecek on yüz binler, biz halkın kararlılığı ve inancının iÅŸareti olarak görülmelidir.Baharla birlikte Taksim Gezi Parkının nasıl yeniden doÄŸacağını, filizlenip dal, budak salacağını, çiçeklenip ÅŸenleneceÄŸini tüm Dünya hayranlık ve ÅŸaÅŸkınlıkla takip edecek. Adını paylaÅŸmaktan alan, suyun taksim edildiÄŸi beldemizi, su gibi bereketli ve barışın, huzurun, aÅŸkın paylaşıldığı bir diyar olarak Dünya'ya duyuracağız.

Biz kalktık, dünyayı da AYAÄžA KALDIRACAÄžIZ! Parkımız için.. Meydanımız için.. EÅŸit Taksim Ä°çin. Kamu âleme ilan olunur!”
Hakikaten 28 Mayıs’ta Taksim’de baÅŸlayan eylemlerle dünyayı ayaÄŸa kaldırmayı baÅŸardılar. Kamu âlemi Türkiye’de bir iç savaşın çıktığına inandırdılar. Borsa çakıldı. Türkiye’ye seyahat için yapılan rezervasyonların % 50’si iptal edildi. Dünyayı ayaÄŸa kaldırmaya yönelik eylemlerin sebebi “Taksim Gezi Parkı'nın YayalaÅŸtırması Projesi”ydi. Yaklaşık 100 dönümlük bir alanı yayalaÅŸtıracak olan projeye Ä°BB’ye üye CHP’de evet oyu vermiÅŸti.
28 Mayıs 2013 günü proje kapsamında bir duvarın yıkılmaya baÅŸlamasını protesto etmek için bir grup aktivistin yaptığı oturma eylemine polisin orantısız müdahalesi olayların çığırından çıkmasına sebep oldu. Bu sırada sosyal medyada, önceden hazırlandığı belli olan üretilmiÅŸ görüntüler ve photoshoplarla polisin katliam yaptığı, onlarca göstericinin öldürüldüÄŸü haberleri pek çok ÅŸehirde insanların sokaÄŸa dökülmesine ve Gezi Parkı eylemine destek vermesine ve bu eylemlerin hükümet karşıtı gösterilere dönüÅŸmesine neden oldu. Özellikle Ankara’da, daha önce “#OCCUPYTURKEY” tarafından aktive edilmiÅŸ olan ODTÜ öÄŸrencileri ön saflarda yer aldı...

Gezi Parkı Aktivistlerinin Rol Modeli ya da Arka Plan
Gezi Park’ı eylemlerinin sahipleri genellikle “#OCCUPYTURKEY” altında toplanmıştı. Klasik sol eylemcileri bir tarafa bırakırsak, kendilerine aktivist diyen bu protestocuların eylemlerinde kullandıkları dil ve taşıdıkları afiÅŸler 2011 yılında Wall Street eylemlerinde kullanılan dil ve afiÅŸlere oldukça benziyordu. Bu eylemin sloganı "Occupy Wall Street", Taksim’deki eylemin  sloganı “#OCCUPYTURKEY”di. “Occupy” iÅŸgâl etmek anlamına geliyordu. Bu slogan, eylemin Taksim’i aÅŸarak tüm Türkiye’yi hedef aldığını gösteriyordu.

Wall Street’teki eylemlerin organizatörü, OTPOR-CANVAS’tı.
OTPOR, Sırbistan’da Devlet BaÅŸkanı MiloÅŸeviç’i devirmek için harekete geçen rejim karşıtı bir gençlik grubuydu. 11 kiÅŸiyle baÅŸlayan eylem, hareketini kısa sürede 70 bin kiÅŸiye çıkarmayı baÅŸarmış ve 2000 yılı seçimlerinde MiloÅŸeviç’i yenmiÅŸlerdi. 5 Ekimde Belgrad caddelerine yürüyen MiloÅŸeviç karşıtları parlamento, televizyon binası ve polis karakollarını ele geçirmiÅŸlerdi.  OTPOR, “ÅŸiddet içermeyen eylemler ile doÄŸru zamanda halkın harekete geçmesini saÄŸlamak” diye özetlenebilecek stratejisini baÅŸarıyla uygulamıştı. OTPOR eylemcilerinin ilham kaynağı Amerikalı bir akademisyen olan Gene Sharp’tı. Bu eylemin Sırbistan’da baÅŸarıya ulaÅŸmasında pek çok ABD merkezli vakfın para akıtmasının ve uluslararası medya desteÄŸinin de önemli payı vardı.

CANVAS (Uygulamalı Åžiddet Ä°çermeyen Eylem ve Strateji Merkezi) ise, yine Sırbistan menÅŸeli bir örgüt olup OTPOR tecrübesini, yani Miloseviç’i devirmeyi baÅŸaran öÄŸrenci hareketinin tecrübelerini baÅŸka ülke gençlerine aktarmak için kurulmuÅŸtur.
Gerek Balkanlar gerekse Arap dünyasındaki pek çok ayaklanmanın arkasında da bu örgütlerin izine rastlanıyordu. "Occupy" imzalı bütün eylemler OTPOR ve CANVAS'ın denetiminde yapılan eylemlerdi. New York'ta twitter'dan örgütlenen binlerce kiÅŸi 17 Eylül’de Zucotti Parkı’nda eyleme baÅŸladığında da OTPOR-CANVAS bu eylemlerin motoru olarak ortaya çıkmıştı.
OTPOR’un yaptığı her eylemin ABD medyası tarafından dünya kamuoyuna yansıtılması ve eylemlerin en geniÅŸ biçimde canlı yayınlarla verilmesi ilginçti. Bu, "Occupy" imzalı eylemlerin arkasında ABD’nin durduÄŸunu gösteriyordu. Nitekim, Amerikan DışiÅŸleri Eski Bakanı Hillary Clinton 18 Temmuz 2012 tarihinde New Statesman’da yayımlanan makalesinde, Amerikan dış politikasının “geleneksel devlet yönetimindeki iktidar iliÅŸkisinin ötesine geçebilmek ve direkt olarak ülke insanlar ile birlikte çalışmak hedefi” için Twitter ve SMS’in kullanılmasının bir ABD stratejisi olarak benimsendiÄŸini açıklamıştı. OTPOR’un eylemlerinin finansmanını saÄŸlayan pek çok Amerikan vakfı vardı. Bunlardan kamu oyununun yakından tanıdıkları ÅŸunlardı:·       
-NED (National Endowment For Democracy) ABD dış iÅŸleri bakanlığı tarafından destekli,·       
-NDI (National Democratic Ä°nstitute) ABD Demokrat Parti Vakfı,·       
-RI (Republican Ä°nstitute) ABD Cumhuriyetçi Partisi Vakfı,·       
-Freedom House Open Society Ä°nstitute Ä°nternational Renaissance Foundation, George Soros'un Vakfı·       
-CPD (Committee On The Present Danger)

Occupy Türkiye’de
Henüz Wall Street eylemlerinin baÅŸladığı dönemde "Occupy
Ä°stanbul" adıyla bir sayfa oluÅŸturulmuÅŸtu. Sayfa üyeleri çeÅŸitli aralıklarla "Revolt (Ayaklan) Ä°stanbul" eylemleri düzenlemiÅŸ,
-OTPOR-CANVAS denetiminde bir halk hareketi için nabız yoklamışlardı.
“#OCCUPYTURKEY” sayfası ODTÜ eylemleri sırasında Aralık 2012'de kurulmuÅŸtu. Örgüt, ODTÜ olaylarını Twitter ve Facebook’ta ateÅŸlemeye çalışmış fakat baÅŸarısız olmuÅŸ, kitle desteÄŸi bulamamıştı.ODTÜ eylemlerini genel bir direniÅŸe dönüÅŸtüremeyen “#OCCUPYTURKEY” hareketi pes etmedi. Bu defa “Taksim Gezi Parkı'nın YayalaÅŸtırılması Projesi” nin büyük kitlelerin desteÄŸini elde etmek için elveriÅŸli bir araç olduÄŸunu keÅŸfettiler.
 
Diktatör Algısı Ä°nÅŸaası
“Occupy” hareketinin teorisyeni Gene Sharp'ın modelinde, silahsız devrim metotlarının hedefine her zaman bir ismin “diktatör” olarak oturtulması ve farklı toplum kesimlerinin tepkilerinin bu “diktatör”e  yöneltilmesi esastı. Sharp’a göre, diktatörler kendilerine itaat edildiÄŸi için iktidarda kalıyordu. Onlardan korkulmaz ve itaat edilmezse zorda kalmaları ve pes etmeleri kaçınılmazdı. Bu hareketin özü, devrilmesi hedeflenen siyasi figürün “diktatör” olduÄŸu algısını yerleÅŸtirmek ve onu ÅŸeytanlaÅŸtırmaktı.
“#OCCUPYTURKEY” e göre, toplum zaten Tayyip Sevenler ve Tayyip’ten Nefret Edenler olarak yarı yarıya ayrışmış durumdaydı. “Tayyip’ten Nefret” duygusu parti ideolojilerini de aÅŸan ortak bir birleÅŸtirici faktör olarak deÄŸerlendirilebilirdi.  Bu ayrışma “Occupy” hareketi için bulunmaz bir vasattı.
Ne tesadüfse, bu eylemlerden önce iki farklı kanatın Tayyip ErdoÄŸan’ın diktatörlüÄŸünü ısrarla vurguladığı dikkat çekmiÅŸti. Bunlardan birisi ana muhalefetin lideri Kemal KılıçdaroÄŸlu’ydu. KılıçdaroÄŸlu Mayıs ayı başından itibaren her konuÅŸmasında Tayyip ErdoÄŸan’ın diktatör olduÄŸunu haykırıyordu. Bütün muhalefetini baÅŸbakanın ÅŸahsına yöneltmiÅŸti, istifasını istiyordu.
Muhafazakar kesimde de baÅŸbakanın diktatörlüÄŸünü vurgulamayı Fethullah Gülen üstlenmiÅŸti. O da Mayıs başından itibaren Ä°slami jargon kullanarak sürekli baÅŸbakanın diktatörlüÄŸünü vurguluyordu. 08 Mayıs 2013 tarihinde yayımlanan ses kaydında, “Bazen kuvvet insanı küstahlaÅŸtırabilir” diyen Gülen, “Mümin bile olsa ahlaken firavun olur. Sıfatları itibarıyla firavun olur. Bazen nimetlerin saÄŸanak saÄŸanak baÅŸtan yaÄŸması o da insanı böyle nemrutlaÅŸtırır, firavunlaÅŸtırır” sözleriyle baÅŸbakana yükleniyordu. Mayıs ayı sonuna doÄŸru kendisini ziyaret eden bir grup gazeteciye “BaÅŸbakan diktatörleÅŸiyor, güç zehirlenmesi yaşıyor, durdurulmalı” dediÄŸi medyada yer alıyordu. F.Gülen, Gezi Park’ı eylemleri devam ettiÄŸi sırada, 10 Haziran 2013 tarihinde, kendi sitesinden yaptığı açıklamada; “yeni bir dünya.. el ele yeni bir dünya!.. Hakimiyet deÄŸil.. hükmetme deÄŸil.. baskı yapma deÄŸil.. totaliter sistemler tesis etme deÄŸil.. diktatörlükler tesis etme deÄŸil.. tiranlıklar kurma deÄŸil.'' diyerek baÅŸbakanın diktatörlüÄŸü algısına gönderme yapmaya devam ediyordu.

Sol Örgütler Her Åžeyi Berbat Etti
Eylemler baÅŸladığında, MHP ve BDP olayların uluslararası boyutunu hemen fark ederek bu eylemlerle arasına mesafe koydu, “Occupy” direniÅŸine destek vermediler. Dolayısıyla “Occupy” hareketi, eylemin başında yanına çekmeyi hedeflediÄŸi % 50’lik kesimin yarısını başından kaybetti. Harekete en büyük darbeyi eylemlere katılan sol örgütler vurdu. Zira “Occupy” hareketinin felsefesini ÅŸiddet içermeyen geniÅŸ tabanlı eylemler oluÅŸturuyordu. Åžiddetten arınmış eylem, karşı tarafın ÅŸiddetini provoke etmemeyi de gerektiriyordu. Zira bu modelde,  üçüncü tarafların sempatisi ÅŸiddet içermeyen eylemler saÄŸlanmaktaydı. Ancak sol marjinal grupların eyleme katılması ile “#OCCUPYTURKEY” (yada Taksim Platformu) eylemde inisiyatifi tamamen kaybetti.
Sempatisini kazanmayı umduÄŸu geniÅŸ halk kitlelerinin tepkisini çekmeye baÅŸladı. Eylem, sol marjinal grupların, mezhepçi yapıların ve CHP’nin eylemi gibi algılanır oldu.
“Åžiddet içermeyen eylemler ile doÄŸru zamanda halkın harekete geçmesini saÄŸlamak” prensibinden yola çıkan hareket, çok kötü bir zamanlama ile, öÄŸrencilerin imtihanlarının olduÄŸu bir zamanda tencere tava gürültüleri ile pek çok kiÅŸiyi çalışmaz hale getirdi ve antipatik hale dönüÅŸtü. Hele, 13-17 yaÅŸ arasındaki oyun çağındaki çocukların okullarından eylem alanına götürülmesi ve polisin karşısına dikilmesi iÄŸrenç bulundu.
Bu toz bulutu arasında, eylemlerin organizatörü olan ve henüz 14 Mart’ta kurulmuÅŸ olmasına raÄŸmen kendisini Taksim halkının temsilcisi sayan Taksim Gezi Parkı Koruma ve GüzelleÅŸtirme DerneÄŸi’nin meydana çıkarak devletle pazarlık yapması herkesin gözünü açtı. Söz konusu dernek, ekolojik gerekçelerle 3.Havaalanı, Kanalistanbul, 3.Köprü ve HES’lerin yapılmasının durdurulmasını, devletin dış politikasını deÄŸiÅŸtirilmesini buyuruyordu. Uluslararası medyanın sanki Türkiye’de bir iç savaÅŸ varmış tonunda eylemleri vermesi, ABD ve AB resmi temsilcilerinin eylemcilerin yanında olduklarını açıklamaları, eylemlerin uluslararası bir tezgah olduÄŸu ÅŸüphesini artırdı.
Netice olarak, küresel sistemin oyuncağı olan “Occupy” hareketinin bu saatten sonra Türkiye’de geniÅŸ kitlelerin sempatisini kazanma ve oyun kurma kaabiliyeti kalmamıştır.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 16-06-2013 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111707753 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net