KÄ°MSE CEHENNEME GÄ°TMEK Ä°STEMEZ AMA...
                               BÖLÜM V

                                                           HurÅŸit PEKER
________________________________________________________________________________________
Kırklareli’nde iki hırsız, marketi soyarken ezan okunur. Hırsızlar soyguna ara verip dua ederler: “Haydi Allah’ım! Sen bize yardım et!” 16.12.2012 Kanal D 19:00 Haberi)______________________________________________

Ä°ster iyi tatlı, ister kötü acı; nasıl bir hayat yaÅŸarsan yaÅŸa, ahiret denen bir gelecek vardır. O mutlaka gelecektir ve "gelecek yakındır".(70/ 7)

Ä°nsan böyle bir his ve anlayışa sahiptir. Ne ÅŸekilde ve nasıl yaÅŸanırsa yaÅŸansın, hayatın sonu ölüm; ölümle
beraber ahiret hayatı baÅŸlar. Ä°nsanlar hem öleceÄŸini, hem de ahirette ebedi yaÅŸayacağı duygusunu gönlünde taşırlar...

Dünya yaÅŸama sahası ve imtihan alanıdır. KiÅŸi sıhhatine ne kadar dikkat ederse etsin; ihtiyarlar, hastalanabilir ve nihayet ölüm denen olayla ister istemez yüzleÅŸir. Ä°htiyarlamamak, hastalanmamak ve de ölmemek elinde deÄŸildir. Yine ne kadar gayret sarf edip çalışırsa çalışsın, iktisadi durumunu düzeltemeyebilir. Bunları baÅŸarabilme inisiyatifinde deÄŸildir. Ä°nsanın elinde tek tercih; cennet yada cehennem. Ä°kisinden biri... O veya bu... Dünya hayatında yapıp baÅŸaracağı, hak edeceÄŸi tek iÅŸ,eylem. BaÅŸka yok...

'O', "ye" demezse yiyemez, "yürü" demezse yürüyemez, "uyu" demezse uyuyamaz. Dilencinin biri akÅŸama kadar topladığını uygun yerlere dağıttıktan sonra evine öyle dönermiÅŸ. Toplarken yüzünü Allah'a döner "ver deki, vereler" dermiÅŸ:

Yani birinin onay vermesi gerekiyor.Ama cennet veya cehennem için "Ben gideceÄŸim" derse gider. Tüm imkanlar mevcut. Yol açık... Hiçbir engel yok. Kur'an-ı Kerim 'de "Kim yolunu Allah'ın kitabıyla bulur ve kendini düzeltirse onlara sonsuz mükafatlar vardır, kim de yalanlarsa mahrum olarak cehenneme gidecektir" ( 7/35-36) Mesaj kesin.

Ä°nsan dilerse cennete veya cehenneme gitme seçenekleri kendi arzu, istek ve tercihine baÄŸlıdır. Hüküm gününün sahibi olan Rabbimiz "Herkes yarın için ne hazırladığına / gönderdiÄŸine baksın; kendinize ne hazırlamış iseniz Allah katında onu bulacaksınız"(59/ 18-2/110) "Kimseye zulmedilmez herkes kazandığına karşılık bir rehindir." (74/ 38) Ve " Kim salih amel iÅŸlerse kendileri için cennette yer hazırlamış olurlar." (30/44) demektedir.

Rabbimizin "onur makamı" olan cennet veya mahrumiyet yurdu olan cehennem iman iÅŸidir. Ä°man gerçekleÅŸtirdikten sonra; salih, saf ve temiz bir amel, ancak ilim ile oluÅŸur. Ä°lim oluÅŸmadan iyi de kötü de bilinemez. Ä°lme dayanmayan duygu aldanır, inanç batıllaşır, akıl yanılır. Vahiyden uzak insan ne yaparsa yapsın, yanlışa düÅŸer. Ondan kopuÅŸtan olmalıdır ki; insanların tarihi inanç serüveninde, Allah adına veya Allah'la beraber kimileri bir nesneye, kimileri eÅŸyaya, kimileri de Allah'a baÄŸlanmışlardır. Genel kanı: iman; tahkike dayanır. Hacı Bektaşı Veli: " Ä°lim üzere gidilmeyen her yolun sonu karanlıktır" der.

Allah'ın göndermiÅŸ olduÄŸu din/Ä°slam, vahye dayalı bilgilerdir. Allahu Teala "Her peygamberi ancak kendisine uyulsun diye göndermiÅŸtir."(4/64) Amel ve kulluk; rehberler eÅŸliÄŸinde bilinçli bir aksiyonun adıdır. Zaten makbul bir ibadetin tanımı : "Åžuurla ve Hakka itaat niyetiyle yaÅŸadığı hayatın tümü, mesela; uykusu, hatta adetleri bile ibadet olur.."(1) diye yapılmaktadır.
 
"Kur'an-ı Kerim; inanmış olmak için inanmayı istemez. Fakat devamlı olarak tekrar düÅŸününüz, tefekkür ediniz, tahkik ediniz.."(2) diye uyarmaktadır.

Allahu Teala, Kur'an ve akıl gibi nimetler yanında insanlığa Rabbinden gelen mesajı tebliÄŸ eden rehberler/ peygamberler öndermiÅŸtir ki; örnek alınsın, uyulsun herkes zannına göre hareket etmesinler diye... Dünya hayatı sermayesi ömür olan bir ticarettir. Bu ticaret kulların elde ettiÄŸi kazanca veya zarara baÄŸlıdır. "Ä°nsan dünyadan göçüp giderken elinde ya cennetin anahtarı ya da cehennemin ateÅŸi vardır." Allah'ın kullarından isteÄŸi, hayatı; yasaklamış olduÄŸu kötülüklere bulaÅŸtırmadan yaÅŸamaya çalışmalarıdır."( 3)

Günümüzde din; kabul edilip benimsenir de, ihmal edilerek, gereÄŸi gibi tanınarak hakkı verilmez. Yeri gelir Allah'ın rızasını kazanma adına gaflet, ihmal ve bilgisizliÄŸimiz yüzünden yaptığımız-ettiÄŸimiz ÅŸeylerle dine, peygambere ve Allah'a ters düÅŸeriz. Bazen bir varlığa uluhiyet atfederek insana,yatırlara,türbelere baÄŸlanır;yardım ve umut bekler, itikat ederiz. Sonra da "Allah'ın huzuruna çıkmaya yüzü olmayanlar"( 10/7)gibi kendimizi suçluluk psikolojisine kaptırarak hesaplaÅŸmaktan çekiniriz. Bir ara Mekke'ye giderken Medine'ye uÄŸrayan halife Süleyman bn Abdulmelik ; Medine' de Ebu Hazim'e sorar: "Bize ne oluyor da ölümden hoÅŸlanmıyoruz" der. Ebu Hazm "Sizler dünyanızı ma'mur, ahiretinizi harap ettiniz. Ma'mur yerden harap edilmiÅŸ yere
gitmekten hoÅŸlanmıyorsunuzda ondandır"(4) der. Kendine güveni olmayanlar, suçluluk psikolojisi yaÅŸayanlar, ışıktan kaçan yarasalar gibi hesaptan, hesap gününden ürperirler, yüzleÅŸmek istemezler.

Ä°nsan bir ÅŸeyler yaparken iyi ve güzeli kendisine faydalı olanı yapmaya çalışır. Hiçbir zaman kötüye, kötü bildiÄŸine talip olmaz. Hep iyiye "iyi sandığına" gönül baÄŸlar. Yaptığı iÅŸin zararına olacağını bilse ondan uzaklaşır, kaçar; yanan ateÅŸe elini uzatmaz. Yine kimse bile bile cehenneme gitmek istemez. Ama faydalı olan ile zararlı olanın ölçüsünü kaçırırsa " Kendilerinin doÄŸru yolda oldukları zannıyla ÅŸeytanın peÅŸine takılarak(7/30), Allah'ın rızasına uygun hayattan uzaklaÅŸanların cennet nimetine eriÅŸeceÄŸi düÅŸünülemez. Ancak ibadeti bilinçli olarak Allah'a özgü kılıp, salih amel iÅŸlemeyi prensip edinenlere Rabbimizin "altından ırmak akan cennetler"(4/7) vaadi vardır.

O kadar uyarıları, geçmiÅŸten örnekler verilerek yapılan açıklamaları ; iyiyi, güzeli, doÄŸruyu ve vahyi gündemine almayan; batılı, hurafeyi inanç edinip yanlışta ısrarlı olanlar için, yaratıcıdan mükafat umulamaz. Kullukta ÅŸuur aranır, inanç; bilinç ister. "Cahilane yapılan çok amel; ilim ile yapılan bir iÅŸin az da olsa güzelliÄŸine eriÅŸemez" (5)

Ä°nsan bu dünyada mutlu bir hayat yaÅŸamak ; ahirette de cennete gitme arzusu duyar, özler. Ama ne var ki, cennete gitmek arzudan umuttan ziyade, oraya gitmek için nasıl davranmak gerektiÄŸinin bilinmesi ve yaÅŸanması önemlidir. Allah'ın rızasını hak edecek olan bir kulun; inanması, inancı doÄŸrultusunda hareket etmesi,emir ve yasaklara riayetinin karşılığı cennet olduÄŸu; " Ey iman edenler ; Allah'tan nasıl sakınmak gerekiyorsa öyle sakının, ancak Müslümanlar olarak can verin"(3/102) diye Kur'an-ı Kerim'in bir çok yerinde geçmektedir. Rabbimiz bizleri rızasını kazanan kullarından eylesin.
Devam edecek Ä°NÅžAALLAH.
                                                                                                                        HURŞİT PEKER/ 2013
KAYNAKLAR:
1- M.S.Çekmegil. Ä°badet Anlayışımız, 1970, Sanih yay, s:15
2- Prof. Dr.M. Hamidullah, K. Kerim Tarihi, 1965, YaÄŸmur Yay, s:24
3- Kur'an Yolu, Türkçe Meal-Tefsir, 2007 D.Ä°.B Yay. Cilt 1, s:71-77
4- Sünen-i Darimi, 1995, Medve Yay, Cilt 2, s:85
5- M. S. Çekmegil, Bilginin Gücü, Ä°kbal Yay, s: 136