TÜRKÄ°YE TERÖRÜ YENECEK MÄ°?  
                                                                                                                                                              

                                                      Raci DURCAN

   Cumhuriyet tarihi itibariyle Türkiye, en büyük bölünme tehdidi altına girmiÅŸ görünüyor. Bu tehdidi savuÅŸturursa daha güçlü bir ülke olarak yoluna devam edecek. Belki de dünyadaki karar alıcı siyasi mekanizma arasına girecektir. Tersi olduÄŸunda tarihin derinliklerinde kaybolan bir ulus olarak anılacağız.

   Gün geçmiyor ki dünyada yeni bir devlet kurma savaşında olanların haberi medyaya düÅŸmesin. Dünyanın hemen her yerinde, ayrılıkçı milislerin hükümet kuvvetleriyle yaptıkları savaÅŸları takip ediyoruz. Zamanı gelince bunlar kazanıyor ve yeni bir devletin bayrağı BirleÅŸmiÅŸ Milletlerde dalgalanıyor. Sudan kısa zamanda ikiye bölündü. Irak fiilen üçe ayrıldı. Daha eskilerden Yugoslavya

sayısız parçaya bölündü.  Çekoslovakya savaÅŸmadan basit bir operasyonla ikiye ayrıldı. Dünyayı titreten güçlü Komünist Rusya, sanki hiçbir ÅŸey olmamış gibi kaç tane devlet olarak yerini aldı. Filistin Devleti hemen hemen kuruldu sayılır. Bu durum böyle ilelebet süreceÄŸe benzer. Bölünecek etnik ve dini azınlık kalmayınca korkarım ÅŸehir ÅŸehir bölüneceÄŸiz.

Peki niçin böyledir? Sosyolojik bir olay mıdır bölünme? Ya da siyasi bir hadise olarak mı cereyan ediyor? BölünmüÅŸ ülkeler halinde yaÅŸamak istemiyorsanız, mekanizmanın iÅŸleyiÅŸini anlamak zorundasınız.
 

Dünyada bu kadar çok devlet kurulmasının baÅŸlangıcı, Osmanlı egemenliÄŸinin bitip Ä°ngiliz Çağının baÅŸlamasından sonradır. Ä°ngiliz çağı, 1789 Fransız devrimi ile baÅŸlar. Osmanlının yükselme döneminde sürekli azalan devlet sayısı, bu tarihten sonra tersine bir istikamet izleyerek artmıştır.Amerika’nın keÅŸfi ile baÅŸlayan süreçte, elde ettikleri sömürgelerle yükselen Avrupa’da iki güç öne çıktı: Ä°ngiltere ve Fransa. Fransa, Ä°ngiltere’ye Waterloo’dakesin olarak yenilince kaybedenler arasındaki yerini aldı.  Ä°ngiltere’nin önünde baÅŸkaca bir engel kalmamıştı. Ä°spanya, Hollanda, Portekiz gibi sömürge kapmak için kendisiyle savaÅŸan ülkeleri ’de maÄŸluplar sınıfına kattı. Avrupa’dahakimiyeti saÄŸladıktan sonra önce Osmanlı devletini parçalayıp 50 küsur devlet yaptı. Rus çarlığının Komünist devrimle yıkılmasının yolunu açıp kendisi için bir tehdit olmaktan çıkardı. Birinci ve ikinci Dünya savaÅŸlarında geliÅŸme istidadı gösteren Japon ve Almanya nüfusunu, çıkardığı planlı savaÅŸlarla kırdı. Kore, Vietnam, Yugoslavya; yakınlarda Sudan, Irak bu siyasetten payını aldı. Åžimdi önümüzde uzunca bir bölünecek ülke listesi durmaktadır. Listenin içinde Türkiye’nin de bulunduÄŸunu, zaman zaman önümüze servis ettikleri haritalardan anlıyoruz. 11 Eylülle baÅŸlayan süreç, Müslüman ülkelerin haritalarının deÄŸiÅŸme sürecidir.  

Dünya modern zamanlardan önce de küçüktü. Bizans imparatorluÄŸu bilinen dünyanın tek hakim gücüydü. Akabinde Selçuklular, Osmanlılar; dönemlerinde ulaÅŸabildikleri hemen her yere söz geçirebiliyorlardı. Osmanlı sonrasında yükselen Ä°ngiltere’nin dünyada girmediÄŸi yer kalmadı. Fakat hiçbirinde kalıcı olmadı. ÇekildiÄŸi ülkeler bilahare istiklal savaÅŸlarını kazanmış; bağımsızlıklarını ilan etmiÅŸlerdir. Her biri bayrak ve anayasa sahibi olmuÅŸtur. Gün geçtikçe bağımsız devlet sayısı artmakta, çok küçük nüfusu olan bölgeler dahi bu kervana katılabilmektedir. Belli ki bir merkez, bu yönde siyasi irade sergilemektedir. Bunun kim ve nerede olduÄŸunu anlamak o kadar zor deÄŸildir. EÄŸitim sistemiyle zehirlenmemiÅŸ, bağımsız düÅŸünme kabiliyeti herkes bunu anlayabilir; görebilir. Amerikan tarihini okursanız bir nevi modern dünya tarihi okumuÅŸ olursunuz. Çünkü Ä°ngiltere Amerika'daki uygulamayı hemen her ülkede gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. 

1789 Fransız devrimiyle baÅŸlayan Ä°ngiliz çağı sürdükçe, ülkelerin bölünüp küçülmesi kaçınılmazdır. Bundan kurtulmanın bir yolu elbette var. Ancak bu yol hiçbir zaman terör ve teröristle savaÅŸla sınırlı deÄŸildir. Çağın istikametini deÄŸiÅŸtirecek bir proje bunun önüne geçebilir. Medeniyetin akış istikametini deÄŸiÅŸtirecek bir proje gerekiyor. Yeni medeniyet ve medeniyetler ittifakından ülkemizde çokça bahsedilmektedir. Ancak bu sözün içini dolduracak bir proje, bir fikir ve yeni bir medeniyet anlayışı ortalıkta yoktur. 

   Modern medeniyeti dönüÅŸtürecek ÅŸey; karadan ulaşım yerine havayolunun tercih edilmesi olabilir. Havayolu derken ÅŸimdiki gibi süper teknoloji gerektiren uçakları kastetmiyorum. Bir havaalanı ve yüksek hız gerektirmeyen, yerden dikey olarak havalanabilecek araçları kastediyorum. Günümüz teknolojisi böyle araçlar yapmaya müsaittir. Devletler karara alıp sanayii buna yönlendirdiÄŸinde kolaylıkla hayata geçebilecek bir projedir. 

  Çağın akışını deÄŸiÅŸtirecek diÄŸer ÅŸey; enerjinin bedavalaÅŸması olacaktır. Bunun mümkün olduÄŸunu internette yapacağınız kısa bir gezinme ile fark edeceksiniz. Enerjinin sıfır maliyetle halka intikali, modern devletlerin sonu olacaktır. Yeryüzünde bunca sayıda devletin olması insanlığın yararına deÄŸildir. Ne kadar çok devlet varsa o kadar insanın ayağına dolaÅŸan sınır ve yasak vardır. Bu yapı sadece egemen gücün iÅŸine yaramaktadır. Dünyanın herhangi bir yerinde bir güç,cari sistem açısından potansiyel tehdit haline geldiÄŸinde; belirli merkezler harekete geçerek hemen onu parçalara ayırmaktadırlar. Modern siyaset biliminin adı budur. EÄŸitim ve finansal politikaların temel hedefi, ülkeleri yeri geldiÄŸinde bölüp parçalamak üzerinedir. 

  BahsettiÄŸim öneriyi bizdeki karar alıcılar kabul eder mi? Durum kabul etmeyeceklerini gösteriyor. Ä°ktidara gelir gelmez baÅŸlattıkları karayolu yapma hamlesini nasıl deÄŸerlendirmeliyiz? Bu, uluslararası sisteme(karayolu tröstü) baÄŸlılıklarının mı yoksa izah etmeye çalıştığım ÅŸu siyasi yapıyı bilmediklerinin iÅŸareti olarak mı deÄŸerlendirilmelidir? Enerji fiyatları hiçbir zaman olmadığı kadar bu dönemde pahalanmıştır. Hazine, enerji gelirleriyle dolmuÅŸtur. Halk hiçbir dönemde enerjiye ÅŸimdiki kadar kaynak aktarmamıştır. Bütün bunlar tesadüf eseri midir?

  Çağı dönüÅŸtüremezseniz çaÄŸ sizi dönüÅŸtürecektir. Ä°nsanlığın önünü açmak yerine, tıkayacak projeleri uygularsanız, gün gelir sizin de önünüz kesilir. Dağıtılır ve un ufak edilirsiniz. Ä°nsanlığın önünü, bahsettiÄŸim bu iki proje açacaktır. Havadan bireysel uçuÅŸ araçları geliÅŸtirerek sınırları yok edebiliriz. Özgürlükten bahsediliyor. Özgürlük bu deÄŸil mi? YaÅŸadığımız dünyayı tekrar insanın yapacak projedir bu! Terörün kaynağı ancak bu ÅŸekilde kurur. Çünkü o zaman ülkeleri bölmek için kimse elinde terör maÅŸasını tutmak istemeyecektir. Enerji halka bedava intikal ederse, enerji savaşı yapmak için kimse kendinde takat bulamayacaktır. Halkları kıramayacaktır. Terörü sadece bu yöntem yenebilir...