25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow BEN VE BABAM
BEN VE BABAM PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 13
KötüÇok iyi 
Yazar M. Selami ÇEKMEGÄ°L   
01-12-2012
AKV’de  M. Said ÇEKMEGÄ°L                                                                              

                                                      M. Selami ÇEKMEGÄ°L
    AKV baÅŸkanı Hikmet bey kardeÅŸim -bu anma toplantısında- babamla ilgili anılar anlatmamı isteyince O’nun belirgin vasfı 30’U AÅžKIN ESERÄ° ile tahsil durumu ve de benim durumumu kıyaslamak geldi içimden….

    Babamla ilgili ilk sergileyeceÄŸim anım: babamın “Resmi Okullar”da “okumamışlığı”dır. Kendi anlattığına göre ilkokul 3. sınıfta iken, bir derste -muhtemelen "Tabiat Bilgisi" dersinde- öÄŸretmen, “Dünyanın GüneÅŸten kopma bir uydu” olduÄŸunu söylemiÅŸ. Sınıfın eleÅŸtirel zekalı öÄŸrencisi babam derhal söz isteyip tepki vererek:

            -Peki öÄŸretmenim, GüneÅŸ nereden kopmuÅŸ diye bir soru yöneltmiÅŸ. Bu soruya cevapta aciz kalınca öÄŸretmen, babamın yanına gelip ÅŸöyle bir kulağını kıvırarak ona unutamayacağı bir ÅŸamar patlatmış; hem de  hemen orada, sınıfın ortasında...

            ArkadaÅŸları arasında böylesine küçük düÅŸürülürken babam o gün okulu terk etmiÅŸ ve bir daha da semtine uÄŸramamış. ÖÄŸretmen böylece -o zaman çocuÄŸu zoraki olarak ailenin ve kendi tercihinden mahrum bırakma zorunluluÄŸu da olmadığından- babamı daha çocukken bize, yani toplumumuza bağışlamış, hediye etmiÅŸ…
            xxx
          Sanırım bu onursal deneyim babamda -bir de kökleÅŸen bir itiyat empozesiyle- odur budur topluma ve muhitine empoze edilen sloganik kliÅŸe anlatımların sığlık ve sefaletini gören ve gösteren bir refleks de kazandırmış…

          Günlük yaÅŸamında ve eserlerindeki -iddialara ve iddialarına devamlı kaynak ve mantıki dayanak arayan bilinçli itiyadının- bilinçaltı saiki buydu sanıyorum…

          Bu bilinçaltının ona empoze ettiÄŸi ve kazandırdığı bir güzellik de -sanıyorum- fikri derinlik ve ilmilik arayışı olmuÅŸtur. Babamdaki bu kalite ve ilmilik gayretinin cüz’ünü -çokları ülke gemisinin kaptan köÅŸküne taşınan- deÄŸme ünvanlı tayfada bulamazsınız. Yani: babamdaki  -düÅŸünsel konulardaki- kalite arayışını, sair göstermelik, yaldızlı ve tantanalı caka satıcılarda bulmak mümkün bile deÄŸildir.

xxx
Gariptir ki, kendi okulu ve okumasıyla ilgili bu hatırasını naklettiÄŸim babam, benim sonuna kadar okullu olmamın da müsebbibi ve kendiliÄŸinden garantörü oldu.

Bir gün Malatya’nın “en havalı ve asortik”okulu, Sümer Ä°lkokulunun 5. sınıfından, okulu asarak havai arkadaÅŸlarla –havai bir zevk için, havai ÅŸekilde  gezinmek üzere- ÅŸehir merkezine (çarşıya derdik biz ona) kaçtım. AkÅŸam eve geldiÄŸinde neÅŸeyle babamı karşıladım ve kucağına atladım. Önce sevgime mukabele eder gibi durdu ama hemen ardından “seninle görülecek bir hesabım var” deyip acaip bir tokat patlatarak okuldan ÅŸehre izinsiz kaçışımın hesabını sordu. O dayağı hala unutamıyorum; hala hatırlıyorum. Bir daha rasgele keyfiliÄŸe kaçar mısın okuldan!... Hala okutmasa da okutuyormuÅŸ gibi yapan yerlerde hayali olarak dolaşıp duruyorum iÅŸte…

Ve ben okudum: ilkokulu bitirdim, ortayı-Liseyi geçtim, Fakülteyi bitirdim; yurt içi ve yurtdışında master programları takip ettim. Ä°ngiltere’de lisan öÄŸrendim; güya… Çoklarının gıbta edebileceÄŸi –benim de o çaÄŸlarda çok önemli olduÄŸunu zannettiÄŸim- bürokratik görevlere geldim. Helsinki’de, Roma’da, Ä°sviçre’de, Ä°rlanda'da uluslar arası sempozyum ve kongrelere katıldım. Avrupa ülkelerinden transit geçtim… Bu gün bir ikisi önemli bürokratik ve siyasi görevlerde kendilerini çok önemli zanneden insanların okuyup –belki de- “adam olmalarına” kapı da açtım…

Bu vetire içinde anti parantez söyleyeyim ki ikbale ulaÅŸmış “dinci dünyaperestler"den hiçbir karşılık görmedim ama komplekssiz, temiz “mümin” nitelikli insanlardan oldukça iltifat da aldım.

xxx
Ä°ÅŸte, ÅŸimdi burada duraksayarak, “ilkokul” bile okumamış, hayat mektebinin ordinaryüs profesörü babamla beni kıyaslayarak bir önemli mesaj vermek istiyorum; EÄŸitime dair…

Bu mesajımda okullarımıza, rasyonel yaklaşımlara, yabancı hayranı bakışlara ve hayatın gerçek anlam ve deÄŸerlerine dikkat çekmek istiyorum… Åžu –insanları verimli öÄŸrenme çaÄŸları geçinceye kadar- lisansız ve mesleksiz bırakan eÄŸitim dedikleri ÅŸeyin de -bizim Raci Durcan kardeÅŸimizin anlatımıyla- zorunlu anlamsızlığına dikkat çekmek istiyorum:

Yani, bu mukaddimeden sonra babamın ve babamla ben gibilerin –özetle- tenkidi bir tahliline geçebilirim:

Yukarıda da söylediÄŸim gibi babam: ilkokuldan terk bir terzi idi. Ama benim gibi yurtdışı eÄŸitimli, -müÅŸterisi olan- makam sahiplerine hep yol, doÄŸru yolu gösterdi; onları  yanlışlarından doÄŸruya yönlendirmek istedi. Merhum TürkeÅŸ’le, Özal’la, Ecevit’le, kısmen de Sn. Demirel ve Bölükbaşı gibilerle -dostluk içindeki telkinleriyle- iyiliÄŸe de yol ve kapı açmak istedi.

xxx
Babam Devlet’ten bir kuruÅŸ (sübvansiyon) almadan bir esnaf olarak habire çalıştı ve üretti; helal kazandı, Devletten maaÅŸ alanları da vergileriyle habire besledi büyüttü. DüÅŸünün ben hala Devletten aldığım küçük bir meblaÄŸ tazminatla onun gibilerin verdiklerinden tüketim zevkini yaşıyorum…

Babamı babam yapan rahmetli ve çok dirayetli anamdı.O’nun, anamın, O’nu hür ve fütursuz yapan tavrı ve takviyesi olmasaydı, bu derece iyi sonuç alabilir miydi; bilmiyorum... Evlenmelerinin hemen akabinde askere giden babamın geride bıraktığı bütün yükleri taşıyan hep anam oldu. Babamın gaile ve çocuklarından tasarruf ettiÄŸi enerjisini düÅŸünsel faaliyetlerine ayırmasına imkan ve huzur veren o rahmetli anamdı…

xxx
Dedemin teÅŸhisi babamı iyi tarif ediyor: Hayali bir sahnede en küçük çocuÄŸu M. Mesut Çekmegil’in aÄŸzına ÅŸiirli ifadelerle: “Koy bir insan da yaÅŸasın, yok mu bir insancı hiç/ Hür düÅŸün: dinci, vatancı cümle bi-mana bana” mısralarını koyan dedem, babama ise: “Mekteb-i tab’ım füyuzat dersini talim eder/ Kendi derdi gönlümün billah gelmez yadına…” diye söyletir...

Ben ise o ortamda daha kundakta bir bebek iken: “Ayrı gayrı bilmezem her zerre bir ayinedir/ Bir gelir bunda müsemma ile her esma bana…” diyebilmiÅŸim nasıl olmuÅŸsa, hayali dünyasında…

xxx
Babamı en çok seven üç kiÅŸi sanıyorum: Metin Önal MengüÅŸoÄŸlu, Åževket Başıbüyük  ve Bilal Sürgeç kardeÅŸlerim beyefendilerdir. Üçü de anısına muhteÅŸem üç kitap yazdı. Sırasıyla: “Bilge Terzi”, “Büyük DoÄŸu’nun Son kalesi, M. Said Çekmegil” ve “Bir Åžehri Åžekillendiren Adam: M. Said Çekmegil” baÅŸlıklı üç kitap yayınladılar... Hakkında yazılan sair yüzeli sayfalık kadar orta boy bir kitap dolduran makalemsi yazılar da, babamın saÄŸlığında, “Çekmegil’in Eseri Neyi Anlatır” baÅŸlığıyla unutulmaz bir anı  olarak saÄŸlığında zaten yayınlanmıştı…

xxx
Babamın hayatında deÄŸer verdiÄŸi ilkeler içinde baÅŸ kriter ölçü, Nida dergisinin -Babamın hatırasına yayınlanan   özel bir sayısında, -hem de kapaktan kerametle-: karmaşık yollar içinde: “Hak: bir tektir"; "O’na götüren tarik de Bir tektir…” ÅŸeklinde belirtilmiÅŸti...

Almanya EÄŸitim ataÅŸemiz Ercan Arslaner kriter’de yayınlanan bir yazısında -hatırasını tazizen- O’nunla Alman düÅŸünür Bertolt Brecht arasındaki benzerliklere dikkat çekmiÅŸti..

Yazılarını her sayısında muntazaman yayınladığı kriter dergisini merhum Alaadin Kürün yayın hayatına geçirmiÅŸti… Bu dergi Kültür Bakanlığının bütün kütüphanelerinde mevcuttur sanıyorum halen...

O’nun “Kriter”i, hala onun hatırasına kadirbilir torunları Melike Tanberk ve Fatih Zeyveli tarafından gündemde ve ayakta tutulmakta…

xxx
Anılarım içinde Sn. Bülent Ecevit’le ilgili olanı calib-i dikkattir: Malatya’yı bir ziyaretinde -yanlış hatırlamıyorsam protokol icabı ziyaret ettiÄŸi- Faik TÜRÜN paÅŸamız Sn. Ecevit’e, “dikkate deÄŸer bir mütefekkir” olarak babamla tanışmasını tavsiye eder… Sn. Ecevit, bütün mahalli parti ileri gelenlerinin muhalefetine raÄŸmen -onları da yanına alıp- “kendilerine muhalif bile olsalar” böylesi düÅŸünürlerden uzak kalmamaları tavsiyesinde bulunarak, babamın terzihanesine ziyarete gider. Yarım saat kadar ekonomi ağırlıklı tartışmadan sonra Sn. Ecevit: Malatya’dan sonra ilk uÄŸrak yeri -siyasi çevrelerde- meÅŸhur Adana mitinginde o meÅŸhur “Ortanın solu, Muhammed’in yolu”sloganını deklare eder ama kısa bir süre sonra Ankara’dan gelen bir uyarı ile bu sloganı terk etmek zorunda kalır…

Merhum Ecevit’in Mevlana’dan muktebes ÅŸu dizeleri de calib-i dikkattir. Diyor ki, 1976 yılında yayınladığı “Åžiirlerim” kitabında: “Canım tende oldukça Kur’anın kölesiyim/ O seçkin Muhammed’in yolunda ölesiyim/ Herkim bu sözden baÅŸka bir söz söylerse benden/ Hem ondan üzülürüm hem o sözü diyenden…”

Babamı merhum “Mehmet efendi”yle tanıştıran Merhum Özal imiÅŸ. Babam, oÄŸluyla -benle ilgili önemli ve tek bir- ricasını –onu parçalamak isteyen kartlaÅŸmış kurtlardan koruma ricasını- ilgi ve imkanına raÄŸmen kulak ardı eden BaÅŸbakan Turgut Özal’la sanki biraz dargınlaÅŸtı sanıyorum… Ölümü üzerine yazdığı ve kriter siteme panel dergisinden iktibas ettiÄŸim bir yazısı sanki bunu da biraz, zikretmeden, terennüm eder gibiydi…

xxx
Babam geride pek çok eser bırakıp gitti. Hatırasına, Nida özel sayıda yazı yazan torun damatlarından Raci DURCAN bey’e göre babamın en önemli eseri ben; Selami Çekmegil imiÅŸ…  Ama eserleri arasında baÅŸkalarınca benim esamem bile okunmaz nedense…

xxx
Åžimdi artık ondan –kendisini tarif eden- kriter’den üç dört aktarımla konuÅŸmamı kesiyorum:

“Tahassür”ü:
“Su sesi çaÄŸlardı kulağımızda
“Borularda akıp gitti
“Para sesi vardı cüzdanımızda
“Kağıtlar yerini aldı, bitti... 

“Bir ses daha vardı
“Ä°liklerimize kadar akardı
“Alkole buladılar
“Mikrofonlar eritti... 

“Lahuti bir naÄŸme eserdi
“Dünyamızda
“Onu ÅŸükürsüzlük yedi bitirdi... 

“Pekmez köyde varsa var
“Pal parmağı uzunda
“Küheylan atlar artık antika
“EÅŸeÄŸin arkadaÅŸlığı Barış Manço'da 

“GöÄŸü uçaklar,
“Denizi torpidolar,
“Yeri fabrikalar öÄŸüttü... 

“Mekanik bir dünya geldi
“Tabii dünyamızı itti...” 

“KomÅŸu Müezzin kardeÅŸi”nden Åžikayeti:
               
Uykunun en tatlı saatlerinde
Nedir minareden ilan ettiÄŸin
Namaz uykudan hayırlıdır dersin
Ah bu gerçeÄŸi bir bileydin...

Gecenin bittiÄŸi bu saatlerde
Nedir avaz avaz seslendiklerin
Bilir misin neler neler söylersin
Ah söylediklerini bir bildireydin...

Seherin başladığı bu saatlerde
Nidan Allah-ü ekber  Allah-ü ekber
Allah en büyüktür diye haykırıyorsun
Ama minareden inince
BaÅŸka baÅŸka büyükler arıyorsun...

Her sabah erken erken
Allahtan baÅŸka ilah yok derken
Neden kafadaki putları kıramıyorsun
Başkalarını uyarırken
Sen bir türlü uyanmıyorsun...

Günde beÅŸ vakit fezaya
Allah elçi yolladı diye ÅŸahitlik edersin
Ama müÅŸrik salonda çocuklarına
“Sakın inanma o bir çöl bedevisidir”
DendiÄŸinden bihabersin...

Haydin namaza namaza diyorsun
Hangi namaza dostum
Ölen gayretlerimizin namazına mı
Yoksa sen bir jimnastik mi istiyorsun...

Eğer mescide topladıkların
Cemaat olup ta namaz kılsaydı
Kıldığı namazı bir anlasaydı
MüÅŸrikler hakim olur muydu dünyana
Putçular bir yana devrilirdi
Putlar bir yana...
 
İmamını tanımayan imamlar
Namazdan niyazdan sözden ne anlar
BeÅŸ vakit namazda doÄŸru yol ister
Aman sapıklardan olmayalım der
Ä°ÅŸte o kadar bu istek
Namazla baÅŸlar namazla biter
Yalanlar, yalanlar, yalanlar…

Resulullah’ın makamında olduÄŸunu düÅŸün imam!
Sahabe gibi muti ol imama Cemaat!
Bilal-i HabeÅŸi’nin yerinde bulunduÄŸunu unutma Müezzin!
Allahtan baÅŸka kurtarıcı tanıma Müslüman!
Kur’andadır dosdoÄŸru yol ey insan!
Bu içten sözlere inan, inan, inan…

Umudu:
Şehit ekili toprak altından
YemyeÅŸil filizler beliriyor;
GüneÅŸ yeniden doÄŸmak için ufuktan
Tunç renklerini dökerek batıyor...

Çırpınıp duruyor ipek kanatlı kelebek
Aynalarda yıkanıyor bir melek 
BoÅŸuna gitmedi olanca emek 
Kentten uzakta bir çoban karışan saçlarını tarıyor…

Kulak ver arzın kalbine
Umutlar taşıyor baksana ahengine,
Sen hayale dalma da yine
Dünya afakı aydınlatmak için yanıyor...
 
Bu kadar yağmur duası boşuna mı
Çakan ÅŸimÅŸekler altında biriken gözyaÅŸlarımız yağıyor. 
Bir çocuk gelecek günlerden habersiz
Ağlıyor!..

Ve Uyarısı:
Yarım yüzyıl kadar evveldi
Malatyaya bir madam geldi
Eli yüzü düzgün
Ne kördü ne keldi
Fal bakar gümüÅŸ para alırdı
MüÅŸterileri kuyrukta seldi
Fincana falan deÄŸil
Bakıp laflar söylediÄŸi avüç içi tek eldi.

GelmiÅŸten geçmiÅŸten haberler verir
Adamı ya güldürür ya üzerdi
Falın haram olduğunu nereden bilsin
Ä°li dini baÅŸka bizden deÄŸil, eldi.
Kendisi gavurdu ama
Bazı sözleri güzeldi
Vallahlı billahlı hatunlara
Åžöyle nasihat ederdi
Siz rabbinizi ne kadar da çok
Ne kadar da şuursuz anıyorsunuz
Bir kere ÅŸuurla Allah demek
Bin kere ÅŸuursuzluÄŸa yeter derdi.
 
Ben çocuktum o zaman
Cazip gördüÄŸü kalabalıktan
Çokça para alıp gitti...

Yorum
ÇEKMEGİL
Yazar Suphi açık 2012-12-01 15:36:41
Allah razı olsun bu konuşmayı yapanlardan.Ve Rabbim rahmet etsin değerli ilim adamı Said Çekmegi'e...
[url=http://DRIVER-LENOVO.RU]DRIVER-LENO
Yazar skladarh açık 2012-12-02 06:18:29
SAÄ°D ABÄ° VE Ä°LBER ORTAYLI
Yazar bilal sürgeç açık 2012-12-04 08:15:37
 
 
ALLAHA HAMD OLSUN SAÄ°D ABÄ°Â’YE ARKADAÅž OLDUM! 
Bu konuda çok samimi olduÄŸuma inanın. Bu yazı, KriterÂ’de yayınlanacak, Said Çekmegil AbiÂ’nin çocukları görecek bana teÅŸekkür edecekleri için yazmıyorum Ä°mkanım olsa da bu yazıyı milyonlara okutabilseydim. 
Ä°mam Hatip Lisesinde öğrenci iken rüyalara dalardım; BaÄŸdat Medreselerinde ders takip eden bir talebe veya Kurtuba Medreselerinde ders veren bir müdderis olarak kendimi görürdüm.  
1981Â’yılında Elazığ’dan kalmak zorundaydım. Fırat Ãœniversitesi Tarih bölümü birinci tercihimdi. O yıl YÖK henüz kurulmamıştı. Hocalarımız AnkaraÂ’dan gelirdi. Tarih konusunda otorite eser sahibi kiÅŸilerdi. Bunlardan biri Prof Bahaeddin Ögel diÄŸeri Doç Dr Yusuf HalaçoÄŸluÂ’ydu. Ancak yine de ODTÃœ veya BoÄŸaziçi gibi o zamanki anlayışıma göre en iyi üniversitelerde okumak içimde ukde olarak kalmıştı. Nasip deÄŸilmiÅŸ meÄŸer. Fakülte bitti. Malatya Sümer Lisesine tayinim çıktı. Kaderde Said Abi ile karşılaÅŸmak var imiÅŸÂ… 
O öyle yaldızlı fakülte mezunu deÄŸildi. Ancak bilge bir insandı. O yıllarda Emevilere sövme adeti baÅŸlamıştı. Said Abi “Tarihte ÅŸablon olmaz. Birisi kalkıp herhangi bir devlete “ kötü” diyecek herkes de koro ÅŸeklinde “ kötü” diyece bağıracak. Bu olmaz, Bu ilim deÄŸildir. Ãœstelik Emeviler hakkındaki bilgiler Abbasi kaynaklarına dayanıyor. Onlar red ediliyorsa aynı sülalenin Ä°spanyaÂ’da kurduÄŸu Endülüs Emevi Devleti ne olacak?” 
Herkes Halifelik –Ehli BeytÂ’in hakkı, KureyÅŸÂ’in hakkı dediÄŸinde Said Abi, Bu ifadeler KurÂ’anÂ’a aykırı “çünkü Hilafet tüm Müslümanların hakkıdır,”diyordu. Ona göre Ä°slamÂ’da ayrıcalıklı, aristokrasi( yönetici)sınıfı yoktu. 
“Hz EbubekirÂ’e halifelik KureyÅŸinÂ’dir sözünü ifade etmiÅŸ, Onun zamanına bakmamız lazım. Durum nazik Peygamber vefat etmiÅŸ karışıklık çıkmaması için bu söz söylenmiÅŸ. Nitekim bu birinci halife zamanında dinden dönenler oldu. Yalancı Peygamberler ortaya çıktı. Sözün zamanını iyi deÄŸerlendirmek lazım. Ä°slam Tarihinde devlet baÅŸkanını kesin ÅŸu ÅŸekilde seçilir diye bir kural yoktur. Her Müslüman yönetici Ä°slamÂ’a uyarsa – kral olabilir, saltanat olabilir, seçimle iÅŸ başına gelmiÅŸ olabilir- ülkesinin yönetimi Ä°slami olması yeterliydi. 
 
Selami Abi Sadi Abi ile ilgili bir yazıya yorum yaz dediÄŸinde 2 Aralık 2012 Tarihinde Karadeniz TVÂ’de Ceviz KabuÄŸu ProÄŸramı yayınlanıyor. Konuk Prof Dr Ä°lber Ortaylı. Ortaylı hoca o kadar rahat ki tarihi –Prof Halil Ä°nalcık- bir de kendisi biliyor havasında. Bu da ifade ediliyor zaten. Bu rahat ortamda konuÅŸtukça konuÅŸuyor. Ä°nsanı yoldan çıkartan seyirci tahrikleri de az deÄŸil hani CumhurbaÅŸkanı ol” diyorlar” O da ”CumhurbaÅŸkanı olamam. Ä°ÅŸim çok” diye bu provaksayonu geçiÅŸtiriyor.” Fakat halifelik konusunda pek de bilgili olmadığı anlaşılıyor. “Araplar Türklerin halifeliÄŸini kabul etmedi. –vıdı vıdı- edip durdular diyor.” 
Burada insanın içinden “ hoca kusura bakma!” demek geliyor.El insaf halifelik nedir? Ruhani bir liderlik mi? Halifelik Müslümanların liderliÄŸi demek! Koca Osmanlı tarihinde AraplarÂ’dan ÅŸerif Hüseyin Avanesi o da topu topu 2 bin kiÅŸilik bir asi gurubu olmuÅŸ. Ne Irak’ın, ne SuriyeÂ’nin ne,FilistinÂ’in ne CezayirÂ’in ne LibyaÂ’nın Osmanlı’ya karşı isyanı olmamış. Biat nedir. Kabul deÄŸil midir? Al sana 400 yıllık Osmanlı halifelerine Biat! Maverdi demiÅŸ ki halifelik KureyÅŸÂ’in hakkı? Kim Maverdi Abbasi halifesi Kaim Biemrillah’ın elçisi. Bu alimin yaÅŸadığı devirde Abbasilere karşı MısırÂ’da Ä°spanyaÂ’da baÅŸkaldıranlar var.Halifenin otoritesini kabul etmeyen BüveyhoÄŸulları var. O da siyasi olarak böyle bir ortamda bu fikir ortaya atmak durumunda kalmış. 
Biat merasimine herkes katılmazdı. Halk gelip sana biat ettim diye bir söz söylemezdi. Mevcud devam eden yönetime uyuldumu yeni halife kabul edilmiÅŸ demekti. Bir iki yazar hocanın tabiri ile “vıdı vıdı” etmiÅŸ hiç önemli deÄŸildi. Nitekim Arapların ileri gelenlerinden bazıları bazı biat merasimine katılmıştır. Misal V Murad tahta çıkarıldığında Ä°stanbulÂ’da bulunan Mekke Åžerifi Abdülmütalib Efendi “Sultan AbdülazizÂ’i niçin tahtan indirdiniz o dinden mi döndü deli mi oldu ki onu hal ettiniz?” diye sormuÅŸ ikna edildikten sonra V.MuradÂ’a biat etmiÅŸtir. 
 
Ä°lber Ortaylı hoca Prof diye, dünya çapında hoca diye her konuda herkesten çok bilgili olamaz. Misal “Çerkes Hasan, Sultan AbdülazizÂ’in kayıbiraderi. Abdülaziz hal edilince bakanlar kurulunu basıp –dan,dan- Hüseyin Avni PaÅŸaÂ’yı ve ÅŸeriklerini öldürdü dedi. 1-Çerkes Hasan padiÅŸahın kayın biraderi deÄŸil. 2- Çerkes Hasan üç askeri öldürdü. Hal olayını tasvip etmeyen dolayısıyla H. Avni PaÅŸaÂ’nın bu konuda ortağı olmayan Hariciye Nazırı RaÅŸid PaÅŸaÂ’yı da boÄŸazını bıçakla keserek öldürdü. Ortaylı HocaÂ’nin öyle sempatik ÅŸekilde anlattığı gibi biri deÄŸil.  
AÅŸk olsun Said Abi! iyiki sizin o mütevazi Büyük Çarşıdaki dükkanınızda öğrenciniz olmuÅŸum 
Çok İlginç...
Yazar Dilhan açık 2012-12-06 15:29:58
"Dinci dünyaperest" ilk kez karşılaştığım bir etiket; çok ilginç...
Toplantı hakkında kısa bilgi
Yazar Selami Çekmegil açık 2012-12-09 10:34:28
Toplantıya iliÅŸkin bilgiler(kısaca) ff;)  
 
http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=2425&Itemid=52
YAZIYA KISA BİR ÖZET...
Yazar Selami Çekmegil açık 2012-12-09 10:57:06
O HEP KOVDU, ben hep kovuldum.. 
Tilki Tuzağı: http://www.kriter.org/index.php?option=com_content&task=view&id=2302&Itemid=49
O BİR ÇEKMEGİL
Yazar selahaddin çekmegil açık 2012-12-10 12:06:47
Ben ve Babam adlı Selami abinin bu hatıraları Sencer'in ÅŸu mısraları ile perçinleniyor kanısındayım. 
''Nerde kaynak, nerde delil?'' / sorar geçerdi Çekmegil./...Terzi dükkanını akademi yapmış/ rızkını arar, geçerdi Çekmegil./ 
Tabi, Selami abimiz de hayat girdabı içinde rızkını hep aradı Kriter'i de bir okul yaptı. 
Selahaddin Çekmegil
İktibas'ta bu yazıya eleştiriler...
Yazar Selami Çekmegil açık 2012-12-18 10:30:23
Bu yazı iktibas dergisi internet sitesinde yayınlanmış ve önemli eleÅŸtiri almıştır; dikkate sunmayı düşünce güzelliÄŸi adına gerekli gördüm:  
 
http://www.iktibasdergisi.com/news_detail.php?id=14095
Yazar Fahri açık 2012-12-23 04:28:12
Kıymetli Dostum, 
Anma etkinliklerini elden geldiÄŸince okudum, takip ettim ve doÄŸrusu biraz rahatsız oldum. KeÅŸke Ankara da olup, yerinde izleme imkanım olsaydı. 
Lafı dolandırmayacağım. 
Ä°nanınız bana, tarihsel ÅŸanssızlığınız ve tabi aynı zamanda sansınız, merhum babanızın oÄŸlu olmak ve öyle anılmak. 
Hep O nun gölgesinde deÄŸerlendirilmek..! 
Babanızı tanımak maalesef kısmet olmadı. Ama sizin onun taklidi, kopyası yada isminden mürekkep olmadığınıza adım kadar eminim. 
Misal ben, sizi babanızla tanımadım. 
Sizin iyi veya kötü bir kopya yada öylesine oÄŸlu olduÄŸunuza kimse beni inandıramaz. 
Bu söylediklerimden rahmetli babanıza iliÅŸkin küçümseyici manalar çıkaranlar, olsa olsa lafı gerisinden anlamak isteyenler olabilir. 
O na layık, hayırlı bir evlat olduÄŸunuza ve hatta onu yer yer aÅŸtığınıza benim zannım tamdır. Maalesef bu sahte dünya bunu takdir edemese de.. 
Lütfen, pes etmeyiniz ve ne olur kendinize dikkat ediniz, bu dünyaya küsmeyiniz. Size çok ihtiyacımız var.  
 

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 30-05-2013 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111672076 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net