Mehmet YAMAN(*)
   BilindiÄŸi gibi bugünlerde, YÖK KANUNU yeniden gündeme gelmiÅŸ olup, YÖK Kanunun bazı maddelerinde, ilkesel bazda ciddi deÄŸiÅŸikliklerin yapılacağı imajı verilmiÅŸtir, kamu oyuna.
   Madem devletimizin “Hukuk Devleti” olduÄŸunu iddia ediyor ve hukuk kurallarının tümüyle ve bir bütün olarak uygulanmasının gerekliliÄŸine olan inancımızı hep tekrarlayıp duruyoruz, o zaman, Anayasamızın 174.maddesiyle koruma altına alınmış bulunan ve hepimizin büyük bir hassasiyetle üzerinde titreyerek (!) uygulanmasında dikkat göstermemiz istenen, “Atatürk Ä°nkılapları” arasında bulunan, 1924 tarih ve 430

sayılı “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” nun durumunu, bu kanuna aykırılıkları içeren YÖK Kanunu’nun  güncellenmesi vesilesiyle, “Atatürk Ä°nkılapları” açısından tekrar ve acilen gözden geçirmek gereÄŸi hasıl olduÄŸunu görmeliyiz. BilindiÄŸi gibi bugünlerde, YÖK KANUNU yeniden gündeme gelmiÅŸ olup, YÖK Kanunun bazı maddelerinde, ilkesel bazda ciddi deÄŸiÅŸikliklerin yapılacağı imajı verilmiÅŸtir, kamu oyuna... 
 
     O zaman, Anayasamızın 174.maddesiyle koruma altına alınmış bulunan ” arasında bulunan, 1924 tarih ve 430 sayılı “  Tevhid-i Tedrisat Kanununun 1. Maddesi ÅŸöyle diyor:
   “TÜRKÄ°YE DAHÄ°LÄ°NDEKÄ° BÜTÜN MÜESSESAT-I Ä°LMÄ°YYE VE TEDRÄ°SÄ°YYE, MAARÄ°F VEKALETÄ°NE MERBUTTUR.”
   Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun yukarıya aldığımız bu ilk maddesi, Türkiye’de eÄŸitim ve öÄŸretimle ilgili ne kadar kurum ve kuruluÅŸ varsa, tümünün Milli EÄŸitim Bakanlığı’na baÄŸlanmasını mecbur tutuyor.
   Ülkemizde gerçekler böyle mi?.. Orta dereceli okullardan Milli EÄŸitim Bakanlığı’na baÄŸlı olmayan, Mesela Askeri Ortaokul ve Harp Okulları,  Polis Okulları, Tapu-Kadastro okulları, Maliye Meslek Liseleri, DDY Meslek liseleri, Adalet Meslek Okul ve Yüksek Okulları vs… Milli EÄŸitim Bakanlığına deÄŸil, baÅŸka bakanlıklara baÄŸlı…
   Üniversite ve Yüksek Okullar, Milli EÄŸitim Bakanlığı’ndan tamamen bağımsız ve bu bakanlıktan ayrı olarak eÄŸitim öÄŸretimlerini devam ettiriyorlar.
   Bu ne perhiz, ne lahana turÅŸusu!...Ülkede kanunlar çiÄŸnenmek ve ihlal edilmek için yapılmaz, uygulanmak için yapılır… Nerede Atatürk Türkiyesi diye bağıranlar?...Nerede Atatürkçüyüz diyenler?...Sevgili Atatürkçülerimiz, neye, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu savunmazlar, her gün yapılan yüzlerce ihlalini gözler önüne sermezler?... 
   Demek ki Atatürk’ü tanımadan, ilkelerini iyice özümsemeden, içinde bulunduÄŸumuz çaÄŸdaÅŸ geliÅŸmeler dikkate alınmadan, ideolojik bir saplantı halinde, sözde Atatürkçü olduÄŸunu iddia etmek,  gerçeklerle baÄŸdaÅŸmamaktadır.

   Biz Tevhid-i Tedrisat Kanunu gereÄŸi tüm ilkokul,ortaokul, lise ve yüksek okullar Milli EÄŸitim Bakanlığı’na baÄŸlanmalıdır dersek, ne cevap verebileceksiniz?.. “Dünyanın geldiÄŸi bu çaÄŸdaÅŸ ortamda, bilimsel ve teknik geliÅŸmeler, bağımsız eÄŸitim-öÄŸretimlerin moda olduÄŸu bir dönemde, ilerlemeye engel, statükocu, siyasal uygulamalara ağırlık kazandıran bir bakanlığa mı baÄŸlayalım” diye söylenenlerin olduÄŸunu duyar gibi oluyoruz.
   Haklısınız. Ä°çinde bulunduÄŸumuz uygarlık düzeyi ve çaÄŸdaÅŸlık standartları dikkate alınarak, eÄŸitim-öÄŸretim kurumlarımız, özellikle yüksek öÄŸretimimiz, tamamen bağımsız, kendi bilimsel kurullarının oluÅŸturduÄŸu programlar çerçevesinde, uluslar arası geliÅŸmeci ortamlarda, varlıklarını ve iddialarını gösterebilecekleri düzeylerde, rahat ve bağımsız hareket eden eÄŸitim kurumları olmalıdırlar, deÄŸil mi?.. Ama bu geliÅŸmeler, 1924 yılı çaÄŸdaÅŸ normlarına aykırı. O çağın normlarına göre çıkarılmış bulunan, bu Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile olan çeliÅŸkileri nasıl gideririz, yasal düzenlemeler bazında?.. Ä°ÅŸte problemin düÅŸünülmesi gereken kaynak noktası burası olmalı. 

   Bu çeliÅŸkiyi gidermek için yapılacak deÄŸerlendirmeler sırasında dikkate alınmak üzere, Atatürk’ün inkılapları yaparken ortaya koyduÄŸu ana fikri ve amacını, kendi sözlerinden aÅŸağıya alıyoruz:
   “ YAPTIÄžIMIZ VE YAPMAKTA OLDUÄžUMUZ Ä°NKILAPLARIN AMACI, TÜRKÄ°YE CUMHURÄ°YETÄ° HALKINI, TAMAMEN ÇAÄžIMIZA UYGUN VE BÜTÜN MANA VE BÄ°ÇÄ°MÄ° Ä°LE, UYGAR BÄ°R TOPLUM HALÄ°NE DEĞİŞTÄ°RMEKTÄ°R.”
   (Atatürk. Türk GeçliÄŸinin El Kitabı. BaÅŸbakanlık yayınları, sh:80-Alternatif Bakışla Atatürk Ä°lke ve Ä°nkılapları. Mehmet Yaman, sh:76)
   Tabiidir ki, insanlarla ve toplumlarla beraber, yasalar da yaÅŸlanır. Çıkarıldığı çaÄŸla içinde bulunulan çaÄŸ arasındaki farklılıklar nedeniyle, zamanla bazı deÄŸiÅŸiklikler ve çeliÅŸkiler hasıl olabilir. Bu, tüm insanlar, toplumlar ve yasalar için geçerli bir kuraldır. Ä°nkılap kanunlarında da geldiÄŸimiz çaÄŸ itibariyle, eskime ve çağın gerisinde kalma unsurları oluÅŸmuÅŸtur,  tabiatı itibariyle.
    Atatürk, Ä°nkılap Kanunlarını çıkarırkenki amacını açıkça, “halkımızı çaÄŸdaÅŸ bir toplum düzeyi haline getirmek” olarak açıkladığına göre, bu amaç istikametinde her türlü çaÄŸdaÅŸ düzenlemeler yapılabilir ve bu arada, Ä°nkılap Kanunları da bu çaÄŸdaÅŸ geliÅŸmelere uyarlanabilir. Bunda Atatürk ilkeleri ve inkılaplarına aykırılık diye bir iddia da bahse konu olamaz. GeçmiÅŸte ve geçmiÅŸle yaÅŸama yerine, geçmiÅŸten alınacak ilham ve derslerle gelecekte, çaÄŸdaÅŸ ülkeler arasında mutlu, müreffeh ve iddialı yaÅŸayabilmek için, gereken mevzuat düzenlemeleri her zaman yapılabilir. Burada esas olan, Atatürk düÅŸmanlığını asla akla getirmeden ve topluma da böyle bir imaj vermeden yapılmalıdır. Bu konuda toplum inandırılmalıdır. Özellikle muhalefet partileri iyiniyet kurallarına göre, müdellel bir biçimde ikna edilmelidir. Muhalefet partileri de ikna olduktan sonra, direnmemelidir. Bilinmelidir ki, muhalefet iktidara yardım ederek te, güç kazanabilir.

   Aslında yeni Anayasa çalışmalarında, Atatürk Ä°nkılaplarını içeren kanunların tümünün, iyi niyet kurallarına göre, yeniden ele alınıp, bir kısmının güncelleÅŸtirilmesi, zaruret haline gelmiÅŸ bulunmakla birlikte, “Hukuk Devleti” ilkesi göz önüne alınarak, mer’i kanunlar arasında mutabakatın esaslığı açısından olaya yaklaşıp, yeni çıkarılacak bulunan bu YÖK Kanunu vesilesiyle, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile YÖK Kanunu arasındaki çeliÅŸkinin giderilmesi bakımından, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu da, bu arada dikkatlice irdelenmeli ve ikisi arasındaki mübayenet, bir biçimdi giderilmelidir. Teknik açıdan bu zorunludur. Bu zorunluluk mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır, ne kadar netameli bir konu da olsa da.
   Saygılar!...
                                                                                                                                        12.11.2012
                                                                                                                                   Mehmet Yaman
                                                                                                                               AraÅŸtırmacı-Hukukçu