18-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow GeçmiÅŸten arrow GeçmiÅŸten arrow Maurice Bucaılle ve Ä°slamın Vadettikleri
Maurice Bucaılle ve İslamın Vadettikleri PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar M. S. / kriter   
16-07-2012
MAURÄ°CE BUCAILLE ve "Ä°slamın Vadettikleri"

                                                 M. S. / kriter
Yılların Marksisti, militan düÅŸünür Roger Garaudy, yenilerde mütefekkir bir Müslüman olmuÅŸ. BaÅŸta kendi saadetinin müjdesi bulunan bu inkılabın ÅŸükranesi olarak da hemen bir eser vermiÅŸ: Türkçedeki adıyla, "Ä°slamın Vadettikleri." Bu eseri Nezih Uzel tercüme etmiÅŸ. "Pınar" da, 1983 ortalarında yayınlamış. Ä°yi etmiÅŸ.

Müellif Garaudy, "- bu kitap Ä°slâm'a yeni bir yaklaşım kitabıdır" (s:215) "sosyalistliÄŸimizin tartışıldığı bir günde, yapılan hataların aynen tekrar edildiÄŸini açıklamaktır." diyor, (75) Ä°slâm'ı "- yaÅŸayan bir kuvvet olarak ele aldık"larını (215) söylüyor.  Ve "Benim kitabım, geleceÄŸimizi bütünüyle çıkmaza sokan bu çeÅŸit 'ortak düÅŸünce' kalıntılarını devreden çıkarmayı amaç edinmiÅŸtir." (244) diyor.

Eserin muhtevasında ÅŸunları tespit edebiliyoruz: DoÄŸu medeniyetinin kaynağı, daha çok manâyı temsil eder. Batı önceleri nebatî ve hayvani bir siliklikte iken, sonraları ÅŸeytanî sıçrayışlarla, «insan sevgisinden uzak" (124) bir maddeciliÄŸe düÅŸmüÅŸtür. Nihayet, Yunan felsefesinin bu sahte problemine verilen cevaplardan sayısız 'kâfirlik' akımları doÄŸmuÅŸtur." (28) Ä°slam aleminin efkârı da, Batı felsefesi de, "... Yunan ifsadından kurtulmadıkça baÅŸarıya ulaÅŸamayacaktır." (150)

Batı, politik idarî yönden de ilmî bir sistemi görememiÅŸ; bula bula ancak «demokrasi adına ortaya bir karikatür" önerebilmiÅŸtir. (38)

Bu "...iktidarı baÅŸkasına devri, yahut 'satılması' kavramlarına dayalı demokrasi adını taşıyan idare ÅŸekli de Ä°slâm'ın yabancısıdır." (91) diyor. BaÅŸka bir yerde de bir devlet reisinin, Batılıların bulduÄŸunu zannettiÄŸi tüm uygulamalarına "Yeryüzünün felâketli idaresi" vasfını yakıştırdığını naklediyor. (233)

Garaudy, eserinin pek çok yerlerinde "Batılı geliÅŸme modelinin dünyayı ekonomik dağılmaya, politik ve ahlâkî çöküntüye götürdüÄŸünü.." (240) bu feci çöküntüden de "Yunan ifsadından kurtulmadıkça baÅŸarıya" ulaşılamayacağını (137), "Batı'nın 'geliÅŸme modelinin' bir 'hilkat garibesi' ve tarihî bir hastalık olduÄŸunu.." (98) vurguluyor. Ve diyor ki: "Batı, tarihte görülmüÅŸ en büyük cani'dir", (16) Onu kurtaracak ilmî yöneliÅŸe "BaÅŸlıca engel 'Batı'nın bin yıldan fazla bir zaman içinde Ä°slâm'a yönelttiÄŸi bakış açısıdır." (216)Garaudy'ın bize ulaÅŸan bu eserinin tercümesinde, pek çok doÄŸru tespitler var. Meselâ diyor ki : "-.. Ä°nsan Allah'a teslim olmadıkça tam anlamı ile insan deÄŸildir." (81) Ä°bni Arabi'nin, "Hareket imanın dış yüzüdür, onu ortaya çıkarır ve gerçekler dünyasına getirir. Ä°man bilginin iç yüzüdür, hareket onu canlandırır ve ateÅŸler" (154) deyiÅŸini beÄŸenerek veriyor. "Kur'an (...) bize insanın kozmik boyutlarını yeniden keÅŸfetmemize yardım etmektedir." (252) diyor. "Kur'an (...) Yunan felsefesi ile katiyen baÄŸdaÅŸmayacak bir hareket kanunu getirmiÅŸtir." (138) "Åžehid, ölümü mukaddes bir gaye uÄŸruna göze alan kiÅŸidir." (49)

Bu eserde bazı tezatlar da yer almış bulunuyor:
"AÅŸk, Ä°slâm'da; Hıristiyanlıkta olduÄŸu yerde ve aynı anlamda deÄŸildir. AÅŸk Kur'an'da 'Tanrı isimlerinden biri' olarak geçmez, (250), "... Hıristiyan mistiÄŸi, Ä°skenderiye Tanrıbilimcileri (bu eserde yerli yersiz geçen tanrı sözcüÄŸü mütercime ait olsa gerek) ve Plotin'in yazıları, Hint felsefesi ve Budist sofuluÄŸunun tasavvuf üzerine etkileri olmuÅŸtur.." (58) "Ä°slâm'ın sadece Hallac'ın gözü ile görülmeyeceÄŸini, her ÅŸeyin Kur'an ve Peygamber'den geçmesi gerektiÄŸini.." (63) anlamış görünen Roger Garaudy, yüce fıkha sığmayacak olan "Vahdet-i-vücud" felsefesini de iÅŸlemeye kalkıyor eserinde. (Bakınız, sh: 31, 32, 49, 68, 139, 141, 156, 181, 209) Ve "Tanrı her ÅŸeydir." (186) gibi saçma sözleri "Ä°slâm ÅŸiir"inden zannederek (187) panteizm'e açılan bu çıkmazları gereÄŸi gibi tenkit edemiyor. Yer-yer beÄŸendiÄŸi ifadelerle takdim ettiÄŸi, "Ä°slâm düÅŸüncesinin zirvesinde yaÅŸayan Ä°bni Arabi" (163) gibi bazı Müslümanları bir gayrimüslimle bazı önemli konularda aynı paralelde bulabiliyor: "Bir Hıristiyan mistiÄŸi olan Angelus Silesius, Ä°bni Arabi ile aynı deneyi yaÅŸamıştır: Sende Tanrı doÄŸmalıdır, diyor."(156)

Garaudy'i bu kitabında daha çok, Ä°slâm Fıkh'ıyla deÄŸil, mistik sezgilerle; Åžafiilerle deÄŸil, Ä°bni Arabilerle hemhal görüyoruz.
(....)
Gerçi muhterem Roger Garaudy'de, iÅŸaret edebildiÄŸimiz bazı aksamaların dışında, doÄŸru istikametlerde görebiliyoruz. O da insanın kurtuluÅŸunun Ä°slâm'dan baÅŸka bir sistemde olmadığını anlamış bulunuyor. Diyor ki: "Batılı geliÅŸme modelinin dünyayı (..) ahlâki çöküntüye götürdüÄŸünü ona en iyi anlatacak olan sistem, inançları ve insanlığın geleceÄŸi hakkında beslediÄŸi idealleri ile Ä°slâm dinidir." (240) "Ä°slâm'la diyalog böylece bize kendi dinimizin daÄŸlan devirecek yaÅŸatıcı iman mayasını yeniden diriltecek gücü saÄŸlayabilecektir.» (251) «Müslümanlığın bu davranışını 'bilimsel' denen metotlardan üstün tutuyoruz (..) maddeci varsayımları deÄŸerli bulmuyoruz." (70) "Öyle sanıyorum ki bundan sonra, insanlığın tamamı için olduÄŸu gibi Ä°slâm için de bütün yeniden doÄŸuÅŸların habercisi, sadece Ä°slâm'ın tekrar destanlaÅŸması, insan destanının bir kere daha zafer çaÄŸrıları yaÅŸamasıdır." (205)

Napolyon 1798 Temmuz'unda bir bildiri yayınlayarak, "Biz gerçek Müslümanlarız" demiÅŸ. (219) Goethe, "..hepimiz Ä°slâm olarak yaşıyor ve ölüyoruz." (222) diyebilmiÅŸ. EÄŸer, Ä°slâm'dan anladıkları temel kitabin tarifi: - DoÄŸruyu (rüÅŸtü) aramak- gibi (Bkz. Ä°nsanın Yolu Ä°slâm, sh. 30-55) bir mana ise mümkündür. Ä°nÅŸallah Goethe de, Napolyon ve benzerleri; batıla evet dememiÅŸ tüm insanlar gibi fıtratını bozmamışlardandırlar; ebediyete mümin olarak gitmiÅŸ bulunabilirler. Bu haberleri veren Roger Garaudy kardeÅŸimiz de inÅŸallah Müslüman kalarak imtihanını tamamlar.

Herhangi bir not eklemeden bir ayet mealini yanlış ÅŸekilde TürkçeleÅŸtiren sayın mütercimi de (bkz s. 173) bundan sonraki çalışmalarında daha dikkatli olmaya çağırıyoruz. "Çok tanınmış bir hadis» dediÄŸine (47) ve diÄŸer hadislere kaynak vermeyen (187) ve aynı kitapta "..Peygambere mahsus yaratıcılıktan kritiksiz bahseden müellif (135) olsa da, "Tanrısal bir sonuç.."(245) ve "Tanrısal erdem"(143) gibi sırıtan ifadeler mütercime ait olsa gerek. "O Ä°brahim ki ne Yahudi, ne Hıristiyan, ne Müslüman deÄŸil..?- (157) gibi Kur'an'i verilerine zıt sözler kime ait olursa olsun, yanlış olduÄŸu tebarüz ettirilmeden verilemez. "Tevhid felsefesi.." (254) "Ä°slâm felsefesi." (13 ve 131) "Peygamber felsefesi" (16) diyerek, ilmî tefekkürle septik endiÅŸeleri birbirine katan yanlışlıklar da aktarılıp duruyor.

Benzer yanlışlıklar, beÅŸeriz, oluyor; olacak da. Ancak muvahhitlerde daha çok göze batıyor. Ä°slâm aleminde bu ve benzeri yanılgılar, duraklama döneminden sonra daha da çok yerleÅŸik görülmektedir. Bunu muhterem müellif de görmüÅŸ, kendisine göre ÅŸöyle izah ediyor : "..'içtihat' kapısının kapalı olduÄŸunun her ifadesi sırasında, bir baÅŸka deyimle her türlü 'yorum, içtihad'ın hainlik olduÄŸunun her ilân ediliÅŸinde bir duraklama göze çarpmakta ve Ä°slâm kültür ve siyasetinin deÄŸer kaybına uÄŸradığı görülmektedir." (82) -Bu 'kapatma' iÅŸi aslında Kuran'ın talimatına ve lafzına tamamıyla aykırı bir davranıştır" (229) "...geliÅŸen dogmatizm yüzünden zaten kış uykusuna yatmaya hazırlanan Ä°slâm, böylece büyük durgunluk çaÄŸma girmiÅŸtir." (225) diyebiliyor...

Her ÅŸeye raÄŸmen böylesine ilgi çeken enteresan eserlerin Türk okuyucularına sunulabilmesini tebrik etmek gerek; faydalanıyoruz. Onları bize kazandıranların hatalarının bağışlanarak, sevaplarını, ecrine ulaÅŸmalarını, yüce er-Rahim'den dileriz.
Kriter dergisi, s. 37, Kasım 1983, s.27-29

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 09-05-2013 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111267480 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net