1+4+4+4 UYGULAMASINDA KARÅžILAÅžILABÄ°LECEK TEHLÄ°KELÄ° GELÄ°ÅžMLELER
Mehmet YAMAN(*) Milli EÄŸitim politikalarında önemli bir uygulama bulunan, kesintisiz 8 yıllık eÄŸitimin, ülke genelinde oluÅŸturduÄŸu memnuniyetsizlik ve sosyo-ekonomik ve sınai hayatta karşılaşılan baÅŸarısızlığın sonucunda, halkta bu sisteme karşı oluÅŸan bari kesintili olsun tepkisi de dikkate alınarak, geliÅŸtirilen yeni eÄŸitim sistemi bulunan 1+4+4+4, düÅŸünülen faydaları yanında, ülke genelinde yeni ve çok tehlikeli geliÅŸmeleri de bünyesinde taşımaktadır.
Altı yaşında zorunlu eÄŸitime göndereceÄŸimiz çocuklarımız, 19 yaşında zorunlu eÄŸitimi bitirecek ve 20.yaşında bağımsız kalacak demektir.
Her ne kadar “beÅŸikten mezara kadar ilim talep ediniz” hadis-i ÅŸerifinin gösterdiÄŸi hedef, inananlar için, ulaşılması gerekli temel hedef ise de, ülkemiz gerçekleri açısından 20 yaşı çok önemli bir dönüm noktasıdır.
Erkekler açısından baktığımızda bu yaÅŸtaki genç, ortalama 1,70-1,80 boyunda, ergenlikten gençlik çağına geçmiÅŸ ve evde kendi ailesine bile kafa tutar bir halde bulunmaktadır. Bu delikanlıya, yeterli inançsal ve ahlaksal eÄŸitim de ne aile içerisinde ve ne de okulda tam verilemediÄŸi için, sosyal çevre ve kültür etkileÅŸimleri karşısında, ciddi bir psikolojik boÅŸluk yaÅŸamakta ve toplum içinde, sokakta, herhangi bir otorite dinlemeyen, var saydığımız amacına ulaÅŸma ÅŸansı çok zayıf olan, askere gideceÄŸi ana kadar başı boÅŸ dolaÅŸan bir gerçek anlamda, deli-kanlıdır.
Ben sanayide çalışan bir esnaf olarak, ihtiyacımı karşılamak üzere, bu özellikleri taşıyan birisini acaba çırak olarak alabilir miyim? Diyelim ki aldım. Ona dükkanımı temizletebilir miyim, çay piÅŸirtip servis yaptırabilir miyim, her hangi bir yanlışlığı karşısında kendisine yüksek sesle bağırabilir miyim? Tarafsız bir bakışla, bunları yaptıramayacağım kanaatindeyim. Diyelim ki, bunları yaptıramadım, bu etkisizliÄŸim, iÅŸyerimde çalışan diÄŸer personelime kötü örnek oluÅŸturmayacak mı?.. MesleÄŸi ne kadar kendisine öÄŸretebilirim ve bu kısa sürede öÄŸretebilmiÅŸsem, kendisinden ne kadar süre ile istifade edebilirim? Hemen askere gidecek te olduÄŸuna ve halk deyimi ile eli kulağında, askerliÄŸe çağırılmayı beklediÄŸine ve bu çaÄŸrıya uyması da, yasal bir zorunluluk olduÄŸuna göre, bu psikolojileri taşıyan genç, bana ne kadar faydalı ve itaatkar olur?
Empatik bir düÅŸünceyle bütün bunların, sanayide ve ticarette bulunan insanlarımız için ciddi handikaplar, anlaÅŸmazlıklar, kavgalar, memnuniyetsizlik sonucu iÅŸten çıkarmalar ve bu gençlerden katkı bekleyen ailelerinde de, ciddi travmalar oluÅŸacağı, kaçınılmaz bir gerçek olduÄŸu görülecektir.
Kızlarımız açısından baktığımızda ise, çok daha ciddi problemlerle karşılaÅŸacağımızı, hemen ÅŸurada peÅŸinen söylemek istiyoruz. Åžöyle ki:
Kızlarımızın geliÅŸimi ve evlilikleriyle ilgili toplum katmanlarımızda farklı deÄŸerlendirmeler bulunmakta olup, bir kesim 15-16 gibi, çocuk denecek yaÅŸta çok erken evlendirir. Bir kesim, 25-27 yaÅŸlarından önce evlendirmeyi istemez, ama çoÄŸunluÄŸu oluÅŸturan önemli bir kesim için de, 18-19 yaÅŸlar, kızlarımız için normal evlenme çaÄŸlarıdır. Ortalama yaşı kabul edecek olursak, bu ortalama evlenme çağındaki kızlarımız, mecburi eÄŸitim yaşında bulunduÄŸundan, okullarda olacak ve mecburiyet sebebiyle okuldan ayrılması halinde cezalandırılabilecektir.
Kız ya da erkek, çocuklarımızın köylerde, tarımsal kesimde yaÅŸayan ailelerimiz içerisinde bulunduÄŸunu düÅŸünürsek, 19-20 yaÅŸlar, çocukların tarlalarda, bahçelerde çalışmak zorunda olduÄŸu yaÅŸlar olup, zaten 8 yıl uygulamasının bile bu kesimde ciddi rahatsızlıklar oluÅŸturduÄŸunu hepimiz biliyoruz. Bir de geri kalmış bölgelerimiz diye adlandırılan doÄŸu ve güneydoÄŸu bölgelerimizin ÅŸartlarını buna eklersek, ülke çapında, hatta kaos boyutlarında ciddi problemlerin oluÅŸacağını, ÅŸimdiden peÅŸinen kabul etmek zorunluluÄŸu hasıl olmaktadır.
Ayrıca büluÄŸ çağına ermiÅŸ ve bu nedenle dini sorumluluklarını taşıyan kızlarımızın, baÅŸörtü takmak gibi bir iç mücadelesini, bu konuda ailelerde oluÅŸabilecek ülkesel problemleri de hesaba katar ve bunun vicdani sorumluluÄŸunu da, yöneticiler olarak üstlenmek gibi bir misyonla, siyasal iktidarı oluÅŸturduÄŸumuzu hatırlarsak, iÅŸte o zaman bu kız çocuklarımızın ve velilerinin manevi veballerinin gereÄŸini yapabilecek yasal düzenlemeleri yapma görevimiz de, katmer gibi katlanmış olacaktır.
Burada 10-11 yaÅŸlarında, babası tarafından elinden tutularak bir ustaya getirilip teslim edilirken, “ustam eti senin kemiÄŸi benim” diyerek, küçük yavrusunu ustaya, ustayı da Allah’a havale eden anlayışlara, ne kadar hasret kaldığımızı ve bu anlayışlarla ve bu yaÅŸ gurubunda gerçek kaliteli elemanların yetiÅŸtirilmesine baÅŸlandığını da aklımızdan hiç çıkarmayalım, deriz.
Bir de, eÄŸitimde çok önemli bir mesaj sunan ÅŸu atasözünü hatırlatalım: “Çubuk yaÅŸken eÄŸilir”
Pek yakında çıkacağını medyadan duyarak tahmin ettiÄŸimiz, bu zorunlu eÄŸitim süresi artırımında, yukarda saydığımız ciddi kaossal problemleri de göz önüne alarak, buna uygun bir yasal düzenlemenin yapılması, samimi ve ikazi teklifimizdir. 22.2.2012 Mehmet Yaman (*) AraÅŸtırmacı-Hukukçu-Noter Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriÅŸ yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |