Selahattin EÅŸ ÇAKIRGÄ°L (Sn. Bilal SÜRGEÇ sunumu)

Üstad Goethe'nin bir sözünü hatırlatıyorum: " son üçyüz yılı bilmeyen toplumlar zamanı anlayamazlar'' bugünü anlamak için en az yüz yıl gerilere gitmeliyiz ki günümüzün problemlerini anlamada saÄŸlıklı sonuçlara varabilelim, bütün zamanlar ve mekanlar Allah'ındır. Bütün günler Yevmullahdır. Ariflerin tarifi ile; Allah hep hayır halk etmiÅŸtir, ÅŸer ise o hayrı görememektir.”

baÅŸlayan balkan savaşının komutanları baÅŸka bir cephedeki komutana yardım gerektiÄŸinde ilk sorusu "ittihat ve terakkicimi? yada deÄŸil mi?" diye sorar ve kendi tarafında bir komutansa ancak o zaman yardıma giderdi yani Osmanlı içerden yıkılmıştı dedi.

Menderes'i idam edenlerin adaletsizliÄŸinden bahs eden Çakırgil "Menderes'in boynuna ipi geçiren kiÅŸiyi halk dışarıda görünce adamı linç etmek istediler adam" ben emir kuluyum ve bu iÅŸi maiÅŸetimi kazanmak için yapıyorum bundan dolayı benim bir suçum yok'' dedi. Ä°nsanlar asıl suçlulara verecekleri tepkileri vermiyorlar ve detaylarla uÄŸraşıyorlar malesef, dedi. KonuÅŸmasına Edirne muhasarasını ve komutanı Åžükrü paÅŸayı anlatarak devam eden Çakırgil Muhammed Ä°kbal'ın konuyla ilgili bir ÅŸiir yazdığını söyledi. 1920 lerde Mondros anlaÅŸması ve ardından sevr anlaÅŸmasını anlatan çakırgil, sevr anlaÅŸmasının ilginç bir yönü var bize anlatıldığı bibi Vahdettin bu anlaÅŸmayı imzalamamıştır dedi. 1919 yılında çok sıkıntılı bir dönemde PadiÅŸah olan Vahdettin bir çare arayışı içindeydi ama sevr anlaÅŸmasını imzalamadı dedi. Vahdettin Ä°ngiliz donanmasına sığınmak zorunda kalınca Osmanlı PadiÅŸahı ünvanıyla degil, Müslümanların halifesi Muhammed Vahidüddin olarak imza atmıştır, tabiiki bu ünvanla atılan bir imza çok daha üzücüydü. Lozan anlaÅŸmasından sonra 1922 yılında saltanat laÄŸvedildi ve ilerleyen süreçde 35 e yakın ayrı devlet çıktı.