27-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow TARÄ°HE DAÄ°R BÄ°R NOT
TARİHE DAİR BİR NOT PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 9
KötüÇok iyi 
Yazar M. Selami ÇEKMEGÄ°L   
25-10-2011
TARÄ°HE (DAÄ°R) KISA BÄ°R NOT
                                            M. Selami ÇEKMEGÄ°L

TRT’den deÄŸerli dost Åžahin Demiral beyin Tarihle ilgili bir seri program hazırlığında olduÄŸunu duyunca, bizim Bilal Sürgeç hocamızın kriter’deki tarihle ilgili deÄŸerlendirmelerinin de çaÄŸrışımıyla -bu konuda bir ön giriÅŸim olsun diye- Tarih'e dair ÅŸu hususlara dikkat çekerek tartışma açmanın yararlı olacağını düÅŸündüm.

Tarihi biz, “GeçmiÅŸ olayların, tarihçi denilen kiÅŸilere göre yorumu…” olarak ta algılayabilir; böylece de tarif edebiliriz.

Tarih dersleri bize, günümüzde ve daha sonra da olacak olayların geçmiÅŸteki modellerini yansıtmakta; onları anlatmaktadır. Tarih aslında bir felsefedir ama Tarihte ilim olan bir taraf ta vardır. GeçmiÅŸteki olayların belgeli görüntüleri ilim, o görüntülere bakarak günümüze ve ve geleceÄŸe tuttuÄŸu ışık –projektör- ise felsefedir: Tarih Felsefesi…

Aslında olayların çapı ve görünüm manzaraları farklı tezahür etse de, niteliÄŸi ve mahiyeti her zaman hep aynıdır sanıyorum: doÄŸarlar, büyürler ve ölürler… Ama o olaylara deÄŸer katacak olan bir görüÅŸ açısıdır; bir perspektiftir.

Bir görüÅŸ açısına göre doÄŸanlar: büyür, ölür ve yok olurlar ise de bir baÅŸka görüÅŸ açısı var olan hiçbir ÅŸeyin yok olmayacağını, yoktan da hiçbir ÅŸeyin hasıl olmayacağını deklare eder. Bizim müÅŸahedemiz odur ki: Tarih akan bir nehirdir. O nehirde yıkanmak ta temizliÄŸi çağırır; temizlenmeyi çaÄŸrıştırır…

O halde Diyarbekir’li Ziya gibilerin Deurkhiem gibilerden muktebes fikirleriyle Osmanlının yıkılış dönemlerinde ektiÄŸi ayrıştırıcı söylem tohumlarının meyvelerini çöpe atarak Tevhid ab-u-hayatında temizlenmenin yollarını aramalıyız…

Aktüel ayran kabartma eylem ve gösterileriyle varacağımız noktayı hayırlı görmüyorum...

Büyük mütefekkir, güçlü Ä°stiklal Åžairimiz merhum Mehmet Akif ERSOY ne güzel söylemiÅŸ:

“…Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar/
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi!..”

Yorum
Hayret...
Yazar Melitenli açık 2011-10-25 11:03:55
Bu yazı bana 27 mayısta Yassıada ve Sivas kamplarında 12 Eylülde Diyarbakır ve Ankara (Mamak) hapisanelerinde ekilen tohumları da hatırlattı... 
Ä°. Melitenli
Teşekürler Selami Abi
Yazar bilal sürgeç açık 2011-10-25 13:38:36
MalatyaÂ’da rahmetli Sait Çekmegil Abi'yi vefatına kadar on beÅŸ yıl yakından takip etme imkanım oldu. Onun Ä°slami mevzulardaki kriterlerini Tarihe de uyguladım. OÂ’nun "sevdiklerinizi abartılı övmeyiniz" ÅŸeklinde tavsiyesi vardı. Bunu tarihe uygulayınca ne kadar açığımız olduÄŸunu gördüm. Tarihte Ä°slam dünyasında uygulanan ÅŸudur sevdiÄŸini hatasını görmeden seveceksin sevmediÄŸinde ise sevap adına bir ÅŸey görmeyeceksin. Halbuki tarih bir ilim dalıdır. Tarih,ne olmuÅŸsa onu inceler,tarih yergi ve sövgü ilmi deÄŸildir.Tarihçi geçinen, ancak tarihi belgeleri tahrip etmekten hiç sakınca görmeyen biri Müslümanları iÅŸaret ederek "bizim cenah böyle düşünür" diyerek bir konuda kestirip atıyor. Müslüman cenahı sürü olarak görüyor; o, yazacak Müslümanlar da kuzu kuzu ona uyacak.Tıpta,kimyada,fizikte bizim cenahın, bizim partinin böyle düşüncesi nasıl olmazsa, tarihte de böyle cenah, klik, parti düşüncesi olmaz.Belge neyse ona göre yazılır.Hata, günah deÄŸildir. Hatanın insanda bulunmasının hikmeti gerçeÄŸi yakalamaktır. Ancak aynı hataya da düşmemek lazım.Ä°ÅŸte tarih burada iÅŸe yarıyor.Hatayı yazacaksın ki ilim olsun gelecek nesil o hataya düşmesin. 
Sonuçtan ibret alınmayan bir tarihin benzeri aynen cereyan ediyor. Yüzyıl önce Arapları Osmanlıdan ayırdılar bu ayrılık öyle bir azap getirdi ki,Arap kavmi belini düzeltemiyor. Şimdi de Kürtleri,Türk kardeşlerinden ayırtmak istiyorlar. Yöntem aynı propaganda aynı, tarih bize iki kere ikinin dört ettiği gibi kesin olarak diyor ki ey ayrılık sevdasına düşenler Arapların akıbetine düşersiniz! işte tarih burada yardımcı olur.Ama biri çıkar İngilizlerin sözüne uyan Şerif Hüseyin'i hatasız gösterirse, belgelere ve belgelenmiş günümüz sonuçlarına bakmazsa tarih değil, masal yazar.
Selami Bey diyorsa..
Yazar Fahri açık 2011-10-27 08:35:58
Sn. Sürgeç, 
Tarih bir moka yaramıyor demek geliyor içimden. 
Ä°ÅŸte Libya.! Ömer Muhtar’ın torunları, Ä°talya’ya, nato’ya methiye düzüyor.. 
Ä°ÅŸte deprem.! Olacağını biliyoruz ama hala aynı yerlere, aynı çürük evleri yapmaya devam.. 
Ä°ÅŸte Araplar.. Ä°ÅŸte Ermeniler.! 
Ä°ÅŸte ÅŸimdi Kürtler..!  
 
Din çimentodur diyoruz, sözümona Müslümanlar birbirini yiyoruz. Milliyet diyoruz, bizim bize ettiÄŸimizi kimse etmiyor.. 
Sevgili Selami Bey, beni bağışlasın, tarih felsefesi ‘harp oyunları’ na döndürüldü. Hatta, keÅŸke öyle olsa diyeceÄŸim, salla dur. Olmasaydı, ölmeseydi, şöyle olsaydı.. halam dayım olurdu misali.! 
Tarih felsefesini bırakınız, bizzat tarih magazin basını sanki.!  
Birileri yalın kılınç üzerimize geliyor, biz hala .. 

Sanattan mahrum bir halkın hayat damarlarından biri kopuyordu ya, felsefeden kopan bir toplumun atar ve toplar, bütün damarları kopmuÅŸ demektir diyorum. 
Hep aynı havayı soluyorsanız, akciÄŸerleriniz çalışmıyordur. Felsefe yoktur.. 
Vücudunuzda aynı kan dolaşıyor, temizlenip tekrar pompalanmıyorsa, karaciÄŸeriniz kalbiniz çalışmıyordur. Yine felsefe yoktur.. 
Durgunluk, aptallık, ahmaklık, statüko istiyorsanız, felsefeyi kovun.. 
Tarihi kurumsallaÅŸtıramazsanız, bilincinizi, hafızanızı kaybederseniz. Kütüphanelerinize bakın, tarihe verdiÄŸiniz önemi görün. 
null
Yazının Güncele Tercümesi
Yazar Sanih açık 2011-10-27 12:12:23
2011-10-27  
 
Depremlerin depremi!  
 
D.Mehmet DoÄŸan - Yeni Akit 
Son Van depremi, Türkiye’nin “yer sarsıntısı” olan depremden, zelzeleden daha tehlikeli bir sarsıntı ile karşı karşıya olduÄŸunu ayan beyan ortaya koydu.  
 
Van depreminin yaraları elbette sarılacak, maddî hasarlar onarılacak, hem devlet, hem halkımız bunun için gereken ilgiyi, desteÄŸi gösterecek.  
 
Gidenler geri gelmeyecek, gidenlere rahmet diliyoruz; kalanların ise bu depremin sarsıntısından daha kalıcı sarsıntılarla karşı karşıya kalmamasını temenni ediyoruz.  
 
Elbette bu sarsıntı da, fizikî deprem gibi birden ortaya çıkmadı... Basit bir anlatımla, fay hatları üzerinde bulunan kırıklar zamanla doluyor ve bir takım fizikî hadiselere yol açıyor... 
 
Türkiye’de etnik fay hatlarını geniÅŸletenler, derinleÅŸtirenler büyük bir deprem meydana getirerek kendi siyasi emellerine nail olacaklarını ümid ediyorlar.  
 
Bütün yatırımlarını büyük bir sarsıntıya, depreme göre yapıyorlar. Türkiye’yi zaman zaman esir alan ÅŸiddet, terör bu hedefe yönelik kanlı bir hesabın sonucu.  
 
Belki de Van depremi onların hesabına olumsuz bir durum. Bu depremde ölenlerin etnik aidiyeti onları fazla ilgilendirmiyor.  
 
Asıl ilgilendikleri, Türkiye’nin yekvücut olarak Van depreminin yaralarının sarılması için harekete geçmesi. Böyle bir zamanda etnikliÄŸi öne alan ahmakça tutumlar, nereden gelirse gelsin asla hoÅŸ görülemez.  
 
Depremde kaybedilenler kimdi? Ä°nsandı! 
 
“Yetmez!” derseniz, nüfus kayıtlarına göre, Ä°slâmdı.  
 
Peki, “O da yetmez!” derseniz, ne yapacağız? 
 
Kürt’tü, Türk’tü, Çerkez’di, Acemdi, ÅŸuydu-buydu fakat, Türk vatandaşıydı.  
 
Böyle bir ayırım yapabilir miyiz? Birileri böyle bir ayırımın peÅŸinde.  
 
“Depremde Kürtler öldü, oh olsun!” “Enkazın altında kalan Türkler varmış, bir miktar Türk de eksik olsun!” 
 
Bu kafa, bu mantık; aklın, iz’anın ne kadar bazı zihinlerden uzaklaÅŸtığını gösteriyor.  
 
BaÅŸbakan, deprem haberinden bir kaç saat sonra Van’a gidiyor. Belediye baÅŸkanı ortalıklarda yok. Deprem zayiatından olmasın? Hayır baÅŸkan zayiattan deÄŸil! BaÅŸbakanın Van’a gelmesinden, halkın acısını dindirmek için bizzat iÅŸe giriÅŸmesinden memnun olmuyor.  
 
BaÅŸbakan gecikse idi, onu kameraların karşısında görecektik. Kimbilir ne cevherler saçacaktı. Kimbilir ne etnik hamakat nutukları atacaktı.  
 
Türkiye, ayırım yapmadan Van’a destek oluyor. Gönüllü kuruluÅŸlar doÄŸudan, batıdan harekete geçiyor.  
 
Hiçbir ÅŸey yapılmasa, insanların Van’a gidip, “sizin yanınızdayız” demesi yeter. Elbette daha fazlası yapılıyor ve yapılacak.  
 
Bizim demokratik özerklikçiler bu havadayken, Irak’ın özerk bölgesi, Türkiye’nin acısını paylaÅŸmaya çalışıyor.  
 
Kuzey Irak’ta televizyon kanalları deprem sebebiyle siyah kurdeleyle yayın yaparken bölgeden Türkiye’ye 1 milyon dolarlık nakdi yardım teklifinde bulunuluyor. Türkiye’nin geçmiÅŸte Saddam zulmünden sığınanlara yaptığı yardımı unutmadıklarını böylece ortaya koyuyorlar.  
 
Etnik bölücülük Türkiye için depremlerin depremi... Öncü sarsıntılarından bunu kolaylıkla anlayabiliyoruz. Asıl büyük depremi önlemek için bütün kesimler aklını başına almalı. EÄŸer almazlarsa, bir sosyal depremde en büyük hasarı göreceklerini akıllarından çıkarmamaları gerekir. 
 
Tarih İşe yarıyor da
Yazar bilal sürgeç açık 2011-10-30 07:58:02
Fahri Bey tarih iÅŸe yaramıyor, diyor tarih iÅŸe yarıyor da onu iÅŸe yarar hale getiren yok. Müslümanın düşünmesi farzdır. Libya bir tarafa bir tarihi olay üzerinde düşünce üreten kaç kiÅŸi var 70 miliyonluk bir memlekette? 
Televizyon,internet o kadar insanımızı cahil bıraktı ki cahil bir sunucunun kuyuya attığı taş bu ülkenin anlı şanlı siyasetçilerini de gündemin içerisine sokmadı mı
Tarih İşe yarıyor da
Yazar bilal sürgeç açık 2011-10-30 07:58:06
Fahri Bey tarih iÅŸe yaramıyor, diyor tarih iÅŸe yarıyor da onu iÅŸe yarar hale getiren yok. Müslümanın düşünmesi farzdır. Libya bir tarafa bir tarihi olay üzerinde düşünce üreten kaç kiÅŸi var 70 miliyonluk bir memlekette? 
Televizyon,internet o kadar insanımızı cahil bıraktı ki cahil bir sunucunun kuyuya attığı taş bu ülkenin anlı şanlı siyasetçilerini de gündemin içerisine sokmadı mı
Ömer Muhtarın çocukları
Yazar bilal sürgeç açık 2011-10-30 08:08:19
Kaddafi'nin başına gelen en büyük felaket 4 miliyonluk ülkesindeki insanı çalışmadan maaşa bağlaması ve tembellik. Her uzanıp yatan refah toplumu batar. Tarih bunların misalleri ile dolu.Bunlara da rahatlık battı.Bu hali ile Kaddafi dünya liderliğine oynamaya kalkıştı. Petol tek kalemlik gelirse o ülkenin başının en büyük belasıdır.Tembelliğin en önemli nedeni oluyor. Niye Japonya tabiii afetleri atlatıyor niye zengin? orada petrol yok,zenginliklerini alın teri ve çalışma güçlerine borçlular.Bazen Türkiye'de petrol çıktı, Uranyum çıktı diye seviniyoruz ben ise endişeleniyorum bundan dolayı başımıza bir çorap örerler mi diye? Zenginliğimizin kaynağı kendi emeğimiz, beyin gücümüz çalışma azmimiz olmalı
Yazar bilal sürgeç açık 2011-10-30 08:35:51
Kaddafi'nin başına gelen en büyük felaket 4 miliyonluk ülkesindeki insanı çalışmadan maaşa bağlaması ve tembellik. Her uzanıp yatan refah toplumu batar. Tarih bunların misalleri ile dolu.Bunlara da rahatlık battı.Bu hali ile Kaddafi dünya liderliğine oynamaya kalkıştı. Petol tek kalemlik gelirse o ülkenin başının en büyük belasıdır.Tembelliğin en önemli nedeni oluyor. Niye Japonya tabiii afetleri atlatıyor niye zengin? orada petrol yok,zenginliklerini alın teri ve çalışma güçlerine borçlular.Bazen Türkiye'de petrol çıktı, Uranyum çıktı diye seviniyoruz ben ise endişeleniyorum bundan dolayı başımıza bir çorap örerler mi diye? Zenginliğimizin kaynağı kendi emeğimiz, beyin gücümüz çalışma azmimiz olmalı
Ä°yi Pazarlar
Yazar Fahri açık 2011-10-30 09:11:29
Tarih bir iÅŸe yaramıyor, yarasa böyle olmazdı dedim, doÄŸru. 
Israr ediyorum. 
Bilal Bey, ben ÅŸahsi bir merakım yoksa tarih öğrenip ne yapacağım. Bazı meclislerde hava atmaktan baÅŸka.. 
Bana yarayacak kadarını, kendi tarihimi babadan atadan bilirim zaten. Kimlerle bir anlaÅŸmazlığımız, davamız, problemimiz var, kimlere güvenilir güvenilmez aktarmışlardır bana.. Bu kadarı benim iÅŸim görür. El becerisi, zanaat, sanata dair, ekme biçmeye dair olanları da öğrenmiÅŸimdir. DiÄŸer sözlü tarih kulaktan kulaÄŸa gelmiÅŸtir banada. AÄŸa ile, bey ile, devlet ile olan acı tecrübelerde bana kulaÄŸa küpe öğütlenmiÅŸtir.. 

Fazlasını ben ne yapayım.? 
Kimin iÅŸine yarayacaksa, o önemsesin, öğrensin yada öğretsin.! 

‘Anlı ÅŸanlı siyasetçilerimizde, cahil sunucularla aynı masaya oturmasınlar, seviyelerini düşürmesinler o zaman canım..’ demek istedim ve dahi dedim.!  
ff:)
Affediniz..
Yazar Fahri açık 2011-10-31 06:04:50
Bilal Bey, amacım sizi yada tarih'i hedeflemek deÄŸildi. Çok üzgünüm. Biraz öyle olmuÅŸ hitabım.! 

Tarih bilimse, kurumsal olmak zorundadır. Kurumsal olması demek ‘devlet iÅŸi’ olması demektir. 
Okullarda tarih okutulması, bu ciddi iÅŸi yapacak elemanlar yetiÅŸtirmek, aralarından seçmek için DE olsa gerekir. Yoksa, iÅŸte böyle tarih diye magazin-televole icra ederiz. 
Bir devlet, tarihi niçin önemser yada önemsemez.? 
Önemserse tarih öğrenimini nasıl teÅŸvik eder ve kurumsallaÅŸtırıp, devlet politikalarında faydalanır, kullanır.? Bunun mekanizmalarını kurar.? 
 
Hani hep çok suçlanırız ya, ‘bizim millet balık hafızalı, unutkan’ diye, ben karşı çıkarım. Bütün insanlar unutkandır. Ä°nsan kalabalığı milletseniz, sonuç deÄŸiÅŸmez.  
Kalabalık deÄŸilde, ülküleri olan, geleceÄŸe yol alan örgütlenmiÅŸ insan topluluÄŸu iseniz, toplumsal hafızanız oluÅŸur ve bu hafıza kurumlaÅŸarak süzülür, geliÅŸir, birikir.. kalıcılaşır.  
Kitaptan kitaba, insandan insana, iktidardan iktidara aktarılır. 
Devasa arÅŸivleriniz, sayısız kütüphaneleriniz, pek çok tarih kürsüsü, bilgi bankalarınız meydana gelir. 
Tarihi önemsemek, bilgiyi önemsemektir. Tarih, hazır yığılmış ve birikmiÅŸ bilgiyi çoÄŸu zaman iÄŸneyle kuyu misali çıkarma faaliyetidir. 
Bizler çok akıllı olduÄŸumuz için, kimsenin bilgisine ihtiyacımız yok anlaşılan.? Yada para etmiyor abi.! Felsefe gibi.! 
Saygılar sunuyorum.  
 
Duyuru...
Yazar Sanih açık 2011-11-05 18:12:37
Şahin Demiral beyin tarihle ilgili programı yapmaktan vazgeçtiği ve TRT'den emekli olarak ayrılacağı öğrenilmiştir. Yazının beklentisi boşa çıkmıştır...
Bir alıntı
Yazar bilal sürgeç açık 2011-11-19 07:35:58
-Efendim dedim üstada. Tecrübelerinizden feyz almaya geldim. Tarih yazacağım diye kendimi helak ediyorum, gayretlerim hiç bir iÅŸe yaramıyor. 
 
Omuzlarını silkerek cevap verdi: 
 
-Ne lüzumsuz endiÅŸe efendiciÄŸim,ne lüzumsuz endiÅŸe. Neden tarih yazmaya kalkışıyorsunuz? En meÅŸhur tarihleri istinsah edersiniz, olur biter. Usül öyle deÄŸil mi? Yeni bir görüşünüz, orijinal bir düşünceniz mi var? Ä°nsanları ve hadiseleri beklenmedik taraflarıyla mı anlatacaksınız? Sakın ha. Okuyucuyu tedirgin edersiniz. Okuyucu tedirdin olmaktan haz etmez. Tarihte aradığı, ezelden beri bildiÄŸi saçmalıklardır. Onu aydınlatmaya kalkmak, gururunu incitmek ve öfkelendirmektir. Sakın ha! Böyle bir hadnaÅŸinaslığa yeltendiniz mi çığlığı basacaktır: "Mukaddeslerimizi ayaklar altına alıyor." Tarihçiler, birbirlerini kopya ederler. Böylece hem çalışıp yorulmaktan kurtulur, hem de kstahlık ithamından azad olurlar. Onlar gibi yapın efendim, onlar gibi yapın. Orijinal olmayın. Orijinal bir tarihçi, cümle alemin güvensizliÄŸine, küçümseyiÅŸine ve nefretine maruz kalır. 
 
Ä°lave etti: "Kuzum, sanıyor musunuz ki tarihlerime yeni düşünceler, yeni görüşler sokuÅŸtursaydım bu kadar saygıya layık görülürdüm! Sonra bu yeni fikirler de ne oluyor? Terbiyesizlik..." 
 
AyaÄŸa kalktı. GösterdiÄŸi nezakate teÅŸekkür ederek kapıya doÄŸru yürüdüm." 
 
** 
 
Anatole France, Penguenler Adası, Önsöz 
 
(Cemil Meriç, Mağaradakiler'den iktibas)
Bir cevap daha
Yazar bilal sürgeç açık 2011-11-19 07:49:03
Fahri Bey diyor ki, "Tarih bir iÅŸe yaramıyor, yarasa böyle olmazdı dedim, doÄŸru.  
Israr ediyorum.  
Bilal Bey, ben ÅŸahsi bir merakım yoksa tarih öğrenip ne yapacağım. Bazı meclislerde hava atmaktan baÅŸka.. " 
Bu mantığa şöyle cevap verelim "Tıp ne iÅŸe yarıyor? Zararını bilmesine raÄŸmen tıp doktorları siÄŸara ve alkol kullanıyor. 
Halbuki halk için tıp yaygınlaÅŸsa Tıb'ın bilgilerine uyulsa alkol siÄŸara içimi azalmaz mı? 
 
Az buçuk tarih bilgisi olsa yüz yıl önce Arapların başına gelen felaketten ders çıkarılsa oynana oyun görülse idi PKK taban yapabilir miydi? 
Fahri Bey diyor "Fazlasını ben ne yapayım.?" Fahri Bey mutlaka bir meslek sahibisiniz mesleÄŸiniz dıiında ibret ve ders alacak kadar tarihi bilin ince ayrıntılar mütehassısların iÅŸi.  
Yazar Fahri açık 2011-11-20 21:31:10
Cevabınızda, form düşüklüğü mevcut yada yumuÅŸatılmış. 
Kibarca öneriniz için ise teÅŸekkür ederim. Misketlerimle oynarım. 
 
MesleÄŸinize toz kondurmamanız takdire deÄŸer. Ancak, lütfen tarihe yaklaşımınızı gözden geçiriniz. Bütün eÄŸitim öğrenimimiz gibi, taklitçilik maalesef düşünce yapımıza da iÅŸlemiÅŸ, tutum-davranış kalıpları oluÅŸturmuÅŸ durumda. ‘Tarih öğrenmeliyiz.. Niye, ÅŸundan..’’ 
Siz allame-i cihan olsanız, kimsenin günışığına çıkarmadığı gerçekleri deÅŸifre etseniz, pratik faydası ne.? Bize, topluma faydası ne.?  
 
Asıl soru ÅŸu: Tarihten niçin ders alamıyoruz veya alınmıyor.? Gereken önemi vermediÄŸimiz için mi, baÅŸka sebeplerle mi.? Gereken önem nasıl verilir.? Nasıl ders çıkarılır.? Bu dersler, nerede nasıl iÅŸe yarar.? DeÄŸilse, baÅŸka sebepler ne.?  
 
 
Bakınız Suriye ile papaz olmuÅŸuz, Osmanlıcılık güdüyoruz, bölgesel güç olma iddiasındayız sözde tarihçilerimiz ve siyasilerimiz Dersimle meÅŸgul.. Atatürk’ün içkisini, Kanuni’nin haremini daha çok konuÅŸuyor, araÅŸtırıyoruz.. TV de bir tane tarihi dizi.. Evlere ÅŸenlik.! 
 
Libya-Kaddafi sonuç deÄŸerlendirmenizi, uzman tarihçiliÄŸinizle nasıl baÄŸdaÅŸtırabiliriz bilemem ama ÅŸu deÄŸerlendirmenizin altına imza atarım: 
‘Niye Japonya tabii afetleri atlatıyor niye zengin? orada petrol yok,zenginliklerini alın teri ve çalışma güçlerine borçlular.Bazen Türkiye'de petrol çıktı, Uranyum çıktı diye seviniyoruz ben ise endiÅŸeleniyorum bundan dolayı başımıza bir çorap örerler mi diye? ZenginliÄŸimizin kaynağı kendi emeÄŸimiz, beyin gücümüz çalışma azmimiz olmalı.’ 
NÄ°YE ANLAÅžAMIYORUZ.? 
Bu konuda Pelin Batu diyor ki...
Yazar admin açık 2012-12-14 22:07:53
Revnak 
Bizim gibi ülkelerde tarih her zaman ilgi çeker. Devrimler geçirmiÅŸ, darbeler geçirmiÅŸ toplumlarda tarih ÅŸizofrenleÅŸtirir, kutuplaÅŸtırır. 
Takım gibi padiÅŸah tutar, paÅŸa tutarız. 
Tarihi iÅŸimize geldiÄŸi gibi kullanırız. 
Bunu bir tek biz yapmayız, yapmadık. 
Hitler tarihi iyi kullananlardandı. Åžanlı ecdat edebiyatı konusunda hatipti kendisi. 
Bizlerden çok daha cesur, çok daha yaratıcı bir ÅŸekilde darbeleriyle cebelleÅŸen Åžili’de bile, tarih taraflıdır. Mazlumların arpilleras denilen duvar örtüleri Åžili’de zor bulursunuz. Bu örtüler üzerine polis tarafından kaçırılmış, asker tarafından kuyulara atılmış bahtsızların hikayeleri iÅŸlenmiÅŸtir; hiçbir devlet müzesi sergilemez. 
Bizde de kimilerinin tarihi görülmez. Duyulmaz. 
Belli konulara girmeye cesaret edersen, kodesi boylayabilir, vatan haini ilan edilebilir, ölüm tehditleri alabilirsin... En iyi ihtimalle, görmezden gelinirsin. 
Kimi tarihi kiÅŸilikler ise ya kahramandır, ya ÅŸeytan. Onlarla ilgili yaz/çiz/konuÅŸ, rating rekorları kırar, bestseller oluverirsin. Abdülhamit bir uludur, bir kızıl. Atatürk ya kurtarıcı ya sarhoÅŸ. 
DoÄŸal olarak eÄŸer politikacıysanız, tarih pek elveriÅŸlidir. 
Bize hakaret ediyorlar deyin, halkınız ÅŸahlanır. Kraldan çok kralcılar ayaklanır. 
Tarihi sömürüyorlar deyin, gündem sallanır, sansürcü zihniyet devreye girer. 
Benim gibi ÅŸaÅŸkın ÅŸahsiyetler bu gibi hallerde ne yapacağını, ne diyeceÄŸini bilemez. 
Durumun içindeyken bile dışında hisseder. BaÅŸtan beri kopan yaygarayı anlamaz, ülkenin nice sorunları varken, bu kavgaları zaman kaybı olarak nitelendirir. 
Millet tarihi bir diziden yanlış mı öğreniyor? Hayır efendim. 1. Tarih zaten diziden öğrenilmez. 2. ÇoÄŸumuza empoze edilen tarih zaten bir baÅŸka “dizidir.” Unutmayalım, tarih masum deÄŸildir. 
Anlıyorum, tarihin cazibesi bir baÅŸkadır. Tarihten aldığınız altın varaklı referanslar ile pek çok ÅŸeyi meÅŸrulaÅŸtırırsınız. Tarih dikkat çeker. 
Ona sırtını dayamak güven verir, çok kaşımadığın sürece. Yoksa nemelazım alttan bir “Ermeni” çıkar, “Rum” çıkar, açıklama yapmak zorunda kalırsın.  
Otuz üç medeniyet görmüş, göçler almış bir toplum bu. Genetik olarak dünyanın en karışık toplumu. O yüzden tarihi kaşıyalım diyorsanız, eyvallah, kaşıyalım. Ama bundan en çok sizler memnuniyetsiz olabilirsiniz. 
Aslında boÅŸ konuÅŸuyorum. Tarih boyunca en çok tarih, tarihe karşı kullanılmıştır. 
Velhasıl kelam bu gibi polemikleri daha çok göreceÄŸiz. 
Benim naçizane ricam Sayın BaÅŸbakanımızdan. Bari iyi tarih danışmanları tutsun. En azından, o zaman bu kadar tarihsel hata sıralanmaz, gazeteci/manav/taksici de tarihçi kesilmez.  
Milliyet-13 Aralık 2012
Yazar Fahri açık 2013-02-08 02:11:01
‘Tarih dizilerden öğrenilmez..’ 
‘Tarih romanlardan öğrenilmez..’ 
 
Nereden öğrenilir üstadım.? 
 
‘Okul kitapları resmi tarihi yazar. Yalan yanlışla doludur..’ 
‘O koca koca tarihçilere güvenilmez. Onlarda resmi tarih tezini..’ 
 
Hayda, kimi okuyacak, kime itibar edeceÄŸiz.? 
 
YaÅŸayanların ‘sözlü tarih anlatımları’ ve hatıratlarını yazanların yaklaşımları da, geneli kucaklamadığı ve subjektif olabileceÄŸi için, tek başına doÄŸru kabul edilemez, kafi bulunamaz. 
 
N’apcaz ÅŸimdi.? 
Herhal, hepimiz Osmanlıca ve belge okuma tekniÄŸini öğrenip, cümleten arÅŸivlere dalacaz.! Sonuçta, her birimiz kendi tarihimizi yazcaz.!  

Birde, ÅŸunu anlayamıyorum: 
Dizinin-kitabın adı sahi, isimler, yerler ve olaylar sahi ama tema-muhteva kurgu.?  
Efendim bu bir dizi-roman, gerçekle birebir tutması gerekmiyor, savunması yapılıyor. 
KardeÅŸim o halde, isimleri olayları da hayalleÅŸtir. Ya tümü hayal ürünü olsun ya tümü gerçek. Tamam ‘filmatik’ olsun ama gerçeÄŸe de mümkün mertebe sadık kal ki, izlerken-okurken-eÄŸlenirken, eÄŸitici-bilgilendirici yanı da olsun. 
 
Hepinizin amacı, zaten bulanmış kafalarımızı, hepten hayalle-gerçek bileÅŸiminde karmakarışık etmek, kökümüzden -tarihimizden- koparmak mı.? 
 
Bu tarih karmaÅŸasında, buyurunuz, geçmiÅŸten geleceÄŸe köprü kurunuz.! Mümkünse dersler çıkarınız ve politika oluÅŸturunuz.! Ne mümkün.? 

Resmi tarih karşıtlığı tavan yapıyor. Halbuki, bütün ülkelerde lise düzeyine kadar ‘resmi tarih’ okutulur. Kanımca, doÄŸru olanda budur. Ancak, yüksek okul-enstitü ve akademilerde bunun ötesine geçilir.  
ÖrneÄŸin askeri tarih derslerinde, hep nasıl zafer kazandığımızın çoÅŸkulu anlatımı yerine, zafere götüren teknik ve yöntemler irdelenir. Zafer ve yenilgiler, tekrar oynanır..  
Amerikalılar, harp akademisinde Komünist Giap’ı ‘hakkını vererek’ iÅŸlerler ama Vietnam’da yenildiklerini tabiatıyla okutmazlar, dillendirmezler.  
Almanlar, Stalingrad’ta sözümona Ruslara deÄŸil, General Kış’a yenilmiÅŸlerdir. 
Yunanlar, Anadolu’dan çekilmelerini, Fransızlarla Ä°talyanların çekilmesine ve Ä°ngilizlerin yarı yolda bırakmasına baÄŸlarlar.  
Gibi.. 
Birde, çocukların gözünde, babaları kahramandır. Bu ona ‘güven içinde olma’ duygusu verir.  
Korku-güvensizlik ortamında yetiÅŸen ve büyüyen çocuklar.. 
saygılarımla.  

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 03-02-2013 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111710464 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net