26-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow GeçmiÅŸten arrow GeçmiÅŸten arrow ÖĞRETMENLÄ°KTEN Ä°HRAÇ...
ÖĞRETMENLİKTEN İHRAÇ... PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar ÖkkeÅŸ ÅžENDÄ°LLER   
14-10-2011
...ÖÄžRENCÄ°LERÄ°MÄ°N GÖZYAÅžLARI!

                                            ÖkkeÅŸ ÅžENDÄ°LLER

ÖÄŸretmenlik bir baÅŸka sevdaydı içimde… Köyümüze gelen ilk öÄŸretmenle aklımıza yer etmiÅŸti belki de…
Okulumuz bir baraka idi… Ama üçüncü konuÅŸlandığı yerdeydi YellibeleÄŸin tepe’de… Okul o baraka ile geldi. Ä°lk mezunları bizdik. O yüzden okula 8 yaşında baÅŸlamıştık…
O yaÅŸta dersten çok okulun etrafını düzenlemek için sırtımızla toprak taşıdık… Tüm halkı iki yıla yakın emek verdi çolçocuk. Allah var öÄŸretmenler de bizim kadar yoruldu bu imecede…
Ne bileyim öÄŸretmenlik aÅŸkı böyle baÅŸladı bende.

DeÄŸerli iÅŸ adamı, kıymetli büyüÄŸümüz Ä°dris YAMANTÜRK’ün ifadesiyle “Dünyada yapılan iÅŸten bire bin almak çok zordur… ÖÄŸretmenlik hariç”
Aslında ideal sahibi insanların en önemli hedefi insana hizmet olmalı… Bunun için; ÖÄŸretmenlik en kutsal ve karşılığı, yüce olan meslektir.
Gaziantep EÄŸitim Enstitüsü matematik bölümüne kayıtımı yaptırdığım gün benim için eriÅŸilmez bir mutluluktu!..
“Okulu kazandınız” belgesi geldiÄŸi gün, uyumadan sabah etmiÅŸtim. Anacığım sevincimi görünce korkmuÅŸ olacak: “Etme oÄŸul bu kadar sevinç fazla! Allah’ın gücüne gider. Başına bir hal gelir. Her ÅŸeyin tadında bırakmak iyidir” diye uyarmıştı beni.

Okula bir yıl devam edebildik. 1977 yılı sonunda 2. Milliyetçi Cephe Hükümeti “GüneÅŸ Motel, pazarlığı ile yıkıldı. Ecevit hükümeti kuruldu ve ilk hedef bizim okullar… Bütün kadrolar dağıtıldı…
Ancak bizim okul ciddi bir direniÅŸ ve mücadeleye giriÅŸti. Atanan kadro tutunamadı ve okul kapatıldı.
Malum 1978 Aralık’ta dış güçler ve Marksistlerin ortak planı ile tezgahlanan K. MaraÅŸ olaylarından 1 numaralı sanık sıfatı ile mapushane, sıkıyönetim mahkemelerinde çile ve zorlu bir dönem…

12 Eylül ihtilalinden 33 gün önce, 8 AÄŸustos 1980 günü bir Kadir Gecesinin gündüzünde beraat ederek tahliye olduk.
Bölgede sıkıyönetim vardı… Daha anacığımın elini doyasıya öpmeden, dostlarla kucaklaÅŸmadan, elinde “Bölge dışı sürgün” yazısı ile jandarma kapıya dayandı. Zor-güç iki gün müsaade alabildik. Okuldan kayıt’ı alıp, aynı gün yola revan olduk…
Hem sürgün hem genel gözetim. Bir karakol gösterdiler Konya’da. Her gün üç öÄŸün imza. Okul, Selçuk EÄŸitim Enstitüsü… Neyse ki emniyet kolaylık gösterdi. Ä°mza günde bire indi… Bitirme sınavları baÅŸladı… Çok sürmedi, 12 Eylül darbesini karşıladık…

Durum normale döndü. “YüreÄŸimiz aÄŸzımızda, devam ettik sınavlara… Çok fazla problem olmadı… Mezun olduk… Diplomalarımız elimizde kuÅŸlar kadar hür, çocuklar kadar sevinçli geldik Ankara’ya kura çekmeye…
Tayinim DoÄŸu’da bir ilimize çıktı… Gizli saklı girdim K. MaraÅŸ’a. Köy’e gece geçtim… Anacığım “Gitme rızkı veren Allah… Ne olur, ne olmaz” dediyse de… Ä°kna ettim.

Üç gün kalabildim, merkez kadroda… Okula tayin olmadan geri döndüm… Mesele güvenlikle ilgili olunca, K. MaraÅŸ’a gelip sıkıyönetim yetkilileri ile görüÅŸtüm… Çok anlayış gösterdiler… Milli EÄŸitim Bakanlığı’na “Güvenlik gerekçesi ile tayinimin K. MaraÅŸ’a yapılmasının uygun olduÄŸuna dair” belge verdiler. Bakanlıktaki çok deÄŸerli dostların fedakar gayretleri ile iki günde tayinim gönderildi.

K. MaraÅŸ’a çok yakın olan Karacasu Ortaokulu’na tayinim yapıldı.
Göreve bir ÅŸevkle baÅŸladım ki… Mesaiye falan bir kenara bıraktım. Çünkü: çocuklar çok zayıf… Bir kısmı okuma-yazmayı bile sökememiÅŸ. Açığı kapatmak için gece gündüz demeden çalıştık… Ä°dareci arkadaÅŸlar ve köylülerde bu gayretimize ellerinden gelen desteÄŸi gösterdiler.

Sevgiye dayalı bir programla, kısa zamanda çok önemli mesafe alındı.
Derslerin yanında sosyal faaliyetlere de zaman ayırdık. Sosyal ve kültürel faaliyetler milli günlerde göz dolduruyordu. En son 19 Mayıs gösterilerine il yöneticileri davet edildi, güzel bir kutlama yapıldı… Okulumuz teÅŸekkür aldı.
25 Mayıs 1980 günü sınıfta derse dalmışız… ÖÄŸrencilerimizle bir bütünlük içinde, iÅŸliyoruz dersleri. Kapı çalındı… Ben ders anlatıyordum, kapıya yakın çocuÄŸa “kapıyı açın” diye iÅŸaret ettim… Müdür arkadaÅŸ “hocam bir dakika” dedi.

Müdürün odasına geçtim… Bir astsubay, iki jandarma. Ortalık buz gibi… Buyurun dedim… Astsubay “Hocam kusura bakma bir tebligat yapmak zorundayım… Ancak çok üzüntü içinde olduÄŸumu ifade etmeliyim” diyerek bana sarı bir zarf uzattı…
Zarfı yavaÅŸça açtım. “1402 sayılı sıkıyönetim yasasına muhalefetten dolayı görevinize son verilmiÅŸtir” yazılı yazıyı okudum. Bir daha okudum. Her seferinde yazılar küçüldü. Gözlerim doldu…

TeÅŸekkür ettim askerlere… Aklım sınıfta… O yavrulara nasıl anlatırım… Ne desem ÅŸimdi sınıfta… Hakkımda ne düÅŸünür çocuklar… Sınıfa girmeye dizlerimde derman kalmadı… Sandalyeye çöktüm. Astsubay “Hocam çocuklarla vedalaşırsanız, sıkıyönetime gitmemiz gerekiyor” dedi başını öne eÄŸerek…
Tabi dedim… Yerimden kalktım, ayaklarım sınıfa gitmiyor bir türlü. Müdür koluma girdi “Hocam birlikte girelim sınıfa müsaade ederseniz” diyerek kapıyı açtı.

Çocuklar ayakta karşıladı bizi merakla. “Oturun” dedim.
Müdür Bey “konuyu kısaca izah etti” sınıf ÅŸokta… Kriz geçirdiler adeta, özellikle kız öÄŸrencilerden bayılanlar oldu… Feryatlar yankılandı. Çocukların sesine diÄŸer sınıflar, öÄŸretmenler ve askerler koÅŸuÅŸtular… Hengameye diÄŸer sınıflar da katıldı… Tam manasıyla feryat-figan… “Nasıl olur hocam… siz ne suç iÅŸlediniz ki… Biz nasıl ayrılırız sizden… Nolur bizi bırakma hocam” diye ortalık ana baba gününe döndü.

Birazcık ortalığı, sakinleÅŸtirdi arkadaÅŸlar… Hayatımın en zor, en acı an’ı benim için…
Birkaç cümleyle geçiÅŸtirmeye çalıştım. O an’ı… Kelimeler boÄŸazıma düÄŸümlendi…
Köylüler de toplanmış okulun önünde. Onların tepkileri de yürek parçalayan cinsten… Çok zor oldu vedalaÅŸmak… Geriye dönüp el sallamaya bile cesaret edemedim… Çünkü gözyaÅŸlarım sel olmuÅŸtu!.. O halimle geriye dönsem “iki paralık” olacağım duygusu ağır bastı bir an…

Aklıma can dostum, hemÅŸerim, gönüldaşım Mithat GÜZEL’in “Mehmet” ÅŸiiri geldi.
“AÄŸlamak geliyor içimden be Mehmet
Ben ki kaderi Kara TürkoÄŸluyum
Tanrı’nın kılıncı, hakikat’in saÄŸ koluyum
Erkekler aÄŸlamaz deme
Ä°çimden geliyor dedim ya…”

O duygular içinde vardım sıkıyönetim komutanlığına… Onlar da “üzüntülerini” ifade ettiler… Kararın Ankara’dan geldiÄŸini” söylediler… Kısa bir deÄŸerlendirmeden sonra ayrıldım ve aynı gün akÅŸam Ankara’ya çıktım!..
Ä°nsan sevgisi ile dolu çok deÄŸerli Ä°dris abi… “Hakkında hayırlısı olsun… sen millete hizmet aÅŸkı ile elinden geleni yaptın… EkmeÄŸimizi paylaşırız… diye moral ve destek verdi. “Kader” dedim… Özel sektörde çalışmaya baÅŸladım. Bu güzel insan ailecek paylaÅŸtı sıkıntılarımı… rahmetlinin, mekanı Cennettir Ä°nÅŸallah, Türkan Anne, bana ve birçok maÄŸdura gerçek bir annelik yaptı…

Dualarımız hep o mübarek için olacaktır. Allah (c.c.) incitmesin… Melekler yoldaşı, Peygamberimiz ÅŸefaatçisi olsun inÅŸallah.
Ama bu haksızlık yüreÄŸime kurÅŸun gibi çöreklenmiÅŸti… Gece gündüz aklımdan çıkmıyordu. Önce 6. Kolordu Komutanlığına yazdım… “Bizim bölgemizle ilgili deÄŸil” cevabı aldım. Sonra “Milli güvenlik konseyine” yazdım. “Ä°lgileniyoruz” diye cevap geldi.

Benim maksadım sebebini öÄŸrenmekti. Yargılandım beraat ettim… MaÄŸdur olan benim. Aklım almıyordu bir türlü…
“Darbe olmuÅŸ hak-hukuk rafa kaldırılmış, sen neyin peÅŸindesin’e ikna edemedim yüreÄŸimi… Bir tanıdık vasıtası ile Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’nda üst düzey bir yetkiliye ulaÅŸtım. Derdimi anlattım… Beni nezaketle dinledi. Babacan bir insandı… Dosyamı getirtti. Açtı okudu… GözlüÄŸünü takti, tekrar okudu, başını kaldırdı, gözlerimin içine baktı. “Sen SaÄŸcı mısın, solcu musun evladım” dedi. “SaÄŸcı, solcu deÄŸil, ben Ülkücüyüm, Türk MilliyetçiliÄŸi fikrim efendim” dedim.
“Olmaz evladım… Olmaz böyle bir saçmalık… Bu nasıl bir akıldışı muamele” diye bana bir belge uzattı “Oku bakim” diye. Okudum… damarlarımda kanım dondu adeta… Bir daha okudum… Bu ne demek? Bu nasıl bir kahpelik? Bu nasıl bir alçaklık? Suçuma bakın Allah aÅŸkına…

“Bayrak astırmamak, Ä°stiklal Marşı söyletmemek ve boykota katılmak… gibi suçlardan dolayı 1402 sayılı sıkıyönetim kanununa muhalefet etmekten, görevine son verilmiÅŸtir.” yazıyordu belgede…
Ä°kimiz de ÅŸok olduk… Ortalık buz… Olur mu böyle ÅŸey? Bayrak astırmak ve Ä°stiklal Marşı’nın ebediyen susmaması için kelleyi ipe uzatmışız. Boykotu ise TÖB-DER (Solcu ÖÄŸretmenler DerneÄŸi’’in bizi protesto etmek için 1979 yılının Aralık ayında yaptığı boykottur. Biz mapustayız!..

“Evladım, mücadeleye devam. Biz ilgili yerlere yazacağız. Allah yardımcın olsun” diyerek Babacan tavırlarla uÄŸurladı bizi. Kartını uzattı ve bir kısım belgeler istedi. Belgeleri daha sonra takdim ettim.
Ä°ÅŸin peÅŸini bırakmadık. Tam üç yıl uÄŸraÅŸtık. 1983 yılının Kasım ayında bütün haklarımızla göreve tekrar döndük.
Göreve aynı okulda baÅŸladım. Ama öÄŸrencilerim mezun olmuÅŸtu. DöndüÄŸümü duyunca hem öÄŸrencilerim hem köylüler bayram ettiler. Acıları bir nebze olsun dindi eminim.

Zaman darbe dönemi… aynı hafta baÅŸka bir il’e tayinim geldi. Gittim göreve baÅŸladım. Ancak bu olanlardan sonra devam etmeye gözüm kesmedi.
Ä°stifa dilekçemi yazarken yine de kağıda damlayan gözyaşıma hakim olamadığımı itiraf etmeliyim.
Acılar bitti mi? Elbette hayır!.. Sıkıntılar, acılar ve farklı bir mücadelenin yeni baÅŸlangıcına gebe önümüzdeki günler ve yıllar.

                                                                                  ÖkkeÅŸ ÅžENDÄ°LLER

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 14-10-2011 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111683679 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net