Eyüp BEYHAN

         “Çözüm üretmeyen bir siyasetin, sorunları ele almayan, hafifletmeyen bir demokrasinin, halkın taleplerine duyarsız kalan bir devlet anlayışının olamayacağını ifade ederek, ''Bu noktadan hareketle, bizler dedik ki insanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin'' (BaÅŸbakan R. Tayyip ErdoÄŸan, bir meclis konuÅŸmasından)

yaÅŸanılabilir”  felsefesi ile modern ve nezih yerel yönetim hizmetleri ile çehresi deÄŸiÅŸmiÅŸ ÅŸehir/kentlerin oluÅŸması… Yeni siyasi aktörler ve özgürlükçü anlayışlar öne çıkıyor. Bu süreçteki en büyük kazanımlardan birisi hukuk anlayışımızda yaÅŸanıyor. Hukukun üstünlüÄŸü ve hukuk önünde eÅŸitlik ilkeleri giderek artan bir oranda uygulamaya geçiyor. Bu süreçte en önemli husus, adil, tarafsız ve hızlı bir ÅŸekilde adaletin tecellisinin saÄŸlanması vb... buna benzer yapılmış hizmetleri detaylı bir ÅŸekilde çoÄŸaltabiliriz.
 
    Daha önemlisi daha güçlü ve modern, demokratik bir Türkiye için yeni bir sivil Anayasa’nın  hazırlanması gündemde olmasıdır.

    Her ne hikmetse sivil ve demokratik bir anayasa gündeme gelince birileri Türkiye’de çok ama çok rahatsız oluyor. Eski gücü elinden giden kesim halkın iktidarının oluÅŸmasından “Anadolu halkı arasında ırksal, mezhepsel, etnik, bölgesel, dinsel hoÅŸgörü ve bir birinin hakkına saygı gösterme prensibinin yaygınlık kazanmasından ciddi endiÅŸe edip” korkuyor.

    Bir takım karanlık güçler, tıpkı “yarasalar” gibi güneÅŸin aydınlığından rahatsız oluverdiler. En belirginleri de derin PKK ve iÅŸbirlikçileri ile Ä°srail devleti, silah tüccarları ve uyuÅŸturucu(eroin) baronlarıdır. Derin PKK ve iÅŸbirlikçileri, demokrasi ve insan hakları tam rayına girerken meÅŸruiyet sorunu yaÅŸamaya baÅŸlamış ve devletin ordusunu kışkırtarak üzerine çekmiÅŸtir. Temel amaçları meÅŸruiyetlerini kaybetmemek. Son zamanlarda hain ve kalleÅŸçe pusu kurarak asker ve polisleri ÅŸehit etmeleri bunun bir göstergesidir.

    “Hava kuvvetlerimizin F-16 uçakları daha Diyarbakır’dan havalanmadan Ä°srail Heronları ve ordusu aynı sinyalleri PKK’ya yollayarak boÅŸ kampların bombalanması için uÄŸraÅŸmıştır. Sonuçta 30 yıldır daÄŸda savaÅŸan 5000 PKK militanı asla 4999 olmamıştır, olsa bile hemen yerine yenisi gelmiÅŸtir”.  Anlaşılıyor ki bu ÅŸekilde terörle mücadele olmaz olamaz da. Olmadığı zaten ortadadır. 

    Son zamanlarda bazı çevrelerce, artan terör eylemlerinin nedeni olarak “demokratik açılım” politikası adres gösteriliyor.  Onlar gösteredursunlar, BaÅŸbakan R. Tayyip ErdoÄŸan’ın ifadesiyle “karanlık tellallığı”nı yapadursunlar. Objektif bir gözle baktığımız zaman terör örgütlerinin ve iÅŸbirlikçilerinin son çırpınışları açılım politikasının doÄŸruluÄŸunu ispatlıyor, kanaatindeyim. Açılım politikası tam sonuç alma noktasındayken ÅŸiddete baÅŸvurmakla çözümsüzlüÄŸe itilmek isteniliyor. Çünkü ÅŸiddet üzerinden besleniyorlar. Her iki marjinal grubun da birbirinin deÄŸirmenine su taşıdığı herkesin malumudur. Sanırım burada açılım politikasının içeriÄŸi üzerinde durmamız gerekmektedir. Nedir açılım? Neleri içeriyor? Neleri deÄŸiÅŸtiriyor? Gerçekten terörü bitirici midir azdırıcımıdır? BirleÅŸtirici midir, ayrıştırıcı mıdır? Özgürlükçü mü kısıtlayıcı mıdır? vb…

    Terörle mücadele politikasını bir sonraki makalemizde ele almaya çalışacağız. Terör ve güvenlik konseptine geçmeden önce öncelikle AK Parti iktidarının baÅŸlatmış olduÄŸu açılım diye bilinen “Milli birlik ve kardeÅŸlik projesinin doÄŸru anlaşılması gerekiyor. BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ın, “Türkiye'nin tüm sorun alanlarına el atmak, sıkıntıları hafifletmek, demokrasiyi her alanda hakim kılmak için ‘demokratik açılım’ sürecini baÅŸlattık” demesiyle yıllarca ülkemizde kangren haline gelen birçok mesele demokratik bir zeminde konuÅŸuldu, tartışıldı ve bir bir çözüldü çözülüyor. 

    Kimileri açılımın bir ihanet projesi, bir hezimet, zırva olduÄŸunu vs. dile getirdi. Tabii demokratik bir ortamda eleÅŸtiriden daha doÄŸal bir ÅŸey olamaz. Yeter ki gerçekler saptırılmasın. Ä°ftira ve hakaret boyutlarına varılmasın. Çizgisinde ve usulünde yapılan tenkit büyük mütefekkir M. Sait Çekmegil’in tabiri ile “ibadet” tir. 

    Demokratik açılımın, milli birlik ve kardeÅŸlik projesinin detayını sizlerle paylaÅŸmak istiyorum. AK Parti’nin halka demokratik açılımı anlatmak üzere hazırladığı “Soruları ve Cevaplarıyla Demokratik Açılım Süreci” kitabının özetini ve derlemesini siz deÄŸerli okuyucularımızla paylaşıp muhakemenize arz ediyorum. 30 tane soru cevap ile projenin tamamı hakkında detaylı bir bilgi veriliyor:

Soru 1: Demokratik açılım süreci nedir? Hangi amaca hizmet etmektedir?
Cevap 1: Milli Birlik ve KardeÅŸlik Projesi, ülkemizin ilerlemesini, kalkınmasını, büyümesini, ulusal ve uluslararası itibarını yükseltmesini, milletimizin refah ve huzurunun artmasını, kardeÅŸliÄŸimizin pekiÅŸmesini engelleyen her sorun alanını çözüm yoluna koymayı hedefliyor. BaÅŸta terör meselesi olmak üzere tüm etnik, mezhep gruplarının meselelerini ve ekonomik sorunlarını ele almayı, bu sorun alanlarında iyileÅŸtirmeler yapmayı ve sorunları en aza indirmeyi gaye ediniyor.
Soru 2: Demokratik açılım sürecinde, Türkiye’nin milleti ve devleti ile bölünmez bütünlüÄŸü tartışma konusu mudur? Üniter devlet yapımız zedelenir mi?
Cevap 2: Hayır, Türkiye Cumhuriyeti milleti ve devleti ile bölünmez bir bütündür ve böyle kalacaktır. Demokratik açılım sürecinde bundan taviz verileceÄŸi sadece kara bir propagandadan ibarettir. Üniter yapımız etrafında bir tartışma ya da ‘tek devlet, tek millet, tek vatan’ prensibinden taviz verilmesi asla söz konusu deÄŸildir.
Soru 3: Türkçenin dışındaki dillerde eÄŸitim yapılması söz konusu olacak mıdır? Devletimizin deÄŸiÅŸmez niteliklerinden taviz veriliyor mu?
Cevap 3: Türkçe resmi dilimizdir ve öyle olmaya da devam edecektir. ‘Resmi dil’ ile anadil kavramları karıştırılmamalıdır. Resmi dil konusunda bir deÄŸiÅŸiklik gündemde hiç olmadı, olmayacaktır. Ancak insanların anadillerini öÄŸrenmeleri, öÄŸretmeleri, konuÅŸmaları, müzik yapmaları veya dinlemeleri, farklı dil ve lehçelerde devlet veya özel sektör tarafından radyo ve televizyon yayınları yapılmasının önündeki tüm engeller kaldırılmaktadır. Türkçe aynı zamanda eÄŸitim dilidir ve öyle kalacaktır.
Soru 4: Demokratik açılım süreci niçin ‘Kürt açılımı’ ‘milli birlik ve kardeÅŸlik projesi’ gibi farklı isimlerle nitelendirilmektedir?
Cevap 4: DemokratikleÅŸme sürecinde en ağır sorun alanı terör ve Kürt meselesi olduÄŸu için baÅŸlangıçta basın yayın kuruluÅŸları, yapılan çalışmaları ‘Kürt sorunu’ olarak nitelediler. Süreç, sadece Kürt meselesi gibi kavramlara indirgenemeyecek kadar geniÅŸtir. Nitekim, süreçte Alevi vatandaÅŸlarımızın, azınlık gruplarının sorunları, hatta baÅŸta iÅŸsizlik olmak üzere ülkemizdeki ekonomik meselelerin çözüm yoluna konulması, minimize edilmesi hedeflenmiÅŸtir.
Soru 5: Demokratik açılımla terör bitirilecek mi? Artık gözyaÅŸları dinecek mi?
Cevap 5: Yıllardır terörle mücadele eden güvenlik güçleri ve iÅŸin uzmanları, sadece askeri ve polisiye tedbirlerle terörün üstesinden gelinemeyeceÄŸini ifade etmiÅŸlerdir. Dünyadaki tecrübeler de bunu göstermektedir. Terörle mücadele etmenin ekonomik, sosyal, kültürel, psikolojik, sosyolojik boyutları vardır. Maalesef geçmiÅŸ hükümetler, çoÄŸunlukla meseleyi sadece güvenlik sorunu olarak görmüÅŸlerdir. Terörü besleyen ortamın yok edilmesi, terörün istismar ettiÄŸi sorun alanlarını çözüme kavuÅŸturmak, terörizmle mücadelenin de olmazsa olmaz gereklerindendir.
Soru 6: AK Parti 7 yıldır iktidardadır. Genel olarak demokratikleÅŸme ile ilgili birçok ÅŸey yapıldı. Peki, DoÄŸu ve GüneydoÄŸu ile ilgili niçin her ÅŸey 7 yıl sonrasında bırakıldı? Niçin ÅŸimdi?
Cevap 6: Aksine son 7 yıldır, DoÄŸu ve GüneydoÄŸu’da yaÅŸayan halkımızın hayat standartlarını yükseltmek,ülke genelinde olduÄŸu gibi bireysel hak ve özgürlüklerin kapsamını geniÅŸletmek için ekonomik, sosyal ve kültürel birçok geliÅŸme kaydedildi.
Soru 7: AK Parti’nin Programında Türkiye’nin refah ve mutluluÄŸu kapsamında DoÄŸu ve GüneydoÄŸu ile ilgili olarak neler vaat edilmektedir?
Cevap 7: Bölge halkının mutluluÄŸu, refahı, hak ve özgürlüklerinin gözetileceÄŸi, farklılıkların zenginlik kabul edileceÄŸi, Türkçenin dışındaki dillerde yayın dahil kültürel faaliyetlerin yapılabileceÄŸi, baÅŸta OHAL olmak üzere halkı rahatsız eden uygulamaların kaldırılacağı, terör ve terörle mücadele esnasında zarar gören vatandaÅŸların maÄŸduriyetlerinin giderileceÄŸi, terörle baskının karşılıklı olarak birbirinden beslendiÄŸi gerçeÄŸinden hareketle baskıların ortadan kaldırılacağı vaat edilmiÅŸtir.
Soru 8: AK Parti programında konuyla ilgili hangi duyarlılıklar dile getirilmiştir?
Cevap 8: AK Parti programında, ‘tek devlet, tek millet, tek vatan ve tek bayrak’ prensibi ile özetlenebilecek birçok vurgu mevcuttur. AsayiÅŸ mantığına dayalı, bürokratik otoriter devlet anlayışından, uzun vadede sorunların derinleÅŸtiÄŸi gerçeÄŸinden hareketle kaçınılacağı, çözümlerin hukuk devleti içerisinde aranacağı, farklılıkların tanınıp zenginlik kabul edilirken, ortak paydaların arka plana atılmasının söz konusu olamayacağı AK Parti programında çok net ifadelerle kayıt altına alınmıştır.
Soru 9: Teröre harcanan 300 milyar dolar teröre harcanmasaydı bu para ile neler yapılabilirdi?
Cevap 9: Bu para ile 15 bir adet 24 derslikli okul, 900 adet 400 yataklı tam teÅŸekküllü eÄŸitim ve araÅŸtırma hastanesi, 150 adet boÄŸaz köprüsü, 120 adet Atatürk Barajı veya 450 bin kilometre duble yol yapılabilirdi.
Soru 10: Yaklaşık 30 yıldır devam eden terör ve çatışma ortamının Türkiye’ye olan dolaylı maddi zararları nelerdir?
Cevap 10: Kırsalda boÅŸalan yerleÅŸim birimlerindeki milyonlarca hektar mera, tarım arazisi atıl olarak kendi haline terk edilmiÅŸtir. Yayla yasaklarından dolayı özellikle DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu bölgesindeki küçükbaÅŸ hayvan varlığı neredeyse dörtte birlik bir orana düÅŸmüÅŸ, bu durum ülkede et ve et ürünlerinin fiyatlarının astronomik olarak artışını tetiklemiÅŸtir.
Soru 11: Demokratik açılım sürecinin dış yansımaları nasıl olacaktır?
Cevap 11: Evin içi evin dışından önce gelir. Meseleye bu açıdan baktığımız zaman iç barışımız, aynı zamanda küresel ölçekte söz sahibi olmamızın da çok önemli bir destekleyici unsurdur.
Soru 12: Demokratik açılım dışarıdan dayatılan bir proje midir?
Cevap 12: Bu iddianın sahipleri, Türkiye’nin kendi meselelerini kendi gücü ve iradesiyle çözemeyeceÄŸine inananlardır. Bu proje her yönüyle yerli ve milli bir projedir. Milletimiz kendi meselelerini çözebilecek kudrette ve dirayettedir. Siyasi olarak hükümetimizin bu kudret ve dirayete öncülük etmektedir.
Soru 13: Demokratik açılım süreci teröre ve terör örgütüne verilen bir taviz midir?
Cevap 13: AK Parti hükümeti, hiçbir illegal yapı ya da oluÅŸuma asla taviz vermez. Milletin istifadesinde olmayan hiçbir konuda AK Parti hükümeti adım atmaz. DemokratikleÅŸme alanında atılan adımlar asla ve asla taviz deÄŸil, vatandaÅŸlarımıza en tabii ve doÄŸuÅŸtan gelen, insan olmaktan kaynaklanan haklarının teslimlidir.
Soru 14: Bu sürecin muhatabı kimdir? Terör örgünün muhatap alınması söz konusu mudur?
Cevap 14: Bu sürecin muhatabı 72 milyon vatandaşımız, tüm halkımızdır. Hükümetimiz çözüm konusunda söyleyecek sözü olan tüm siyasi partilerin, sivil topluk örgütlerinin, bilim adamlarının, medya mensuplarının ve kanaat önderlerinin kapısını çalmış ve çok önemli destekler almıştır. Ne var ki baÅŸta CHP ve MHP olmak üzere bazı siyasi partiler yangına benzin taşımayı tercih etmiÅŸlerdir.
Soru 15: Terör Örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın affedilmesi veya yeniden yargılanması söz konusu mudur?
Cevap 15: AğırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olan Abdullah Öcalan’ın affedilmesi veya yeniden yargılanması kesinlikle söz konusu deÄŸildir be olamaz. Böyle bir sürecin hukuki olarak gerçekleÅŸmesi de mümkün deÄŸildir.
Soru 16: Şehitlerimizin kanları boşuna mı aktı? Boşuna mu evlatlarımızı şehit verdik?
Cevap 16: Bugün ki birlik ve beraberliÄŸimizi ÅŸehitlerimizin ve gazilerimizin varlığına borçluyuz. EÄŸer bu ülkede terör örgütünün çabalarına raÄŸmen bir Türk-Kürt çatışması olmamışsa, bugün üniter bir devlet olarak dünyada saygın bir noktada isek, bu konuda ÅŸehitlerimize ve gazilerimize çok ÅŸey borçluyuz. Åžehitlerimizin ruhu, ülkede daha faza ÅŸehit verilmesiyle, daha fazla ölüm yaÅŸanmasıyla, daha fazla ocaÄŸa ateÅŸ düÅŸmesiyle deÄŸil; tam tersine ülkenin huzuru istikrar ve güvenliÄŸe kavuÅŸmasıyla, ölümlerin,
acının, gözyaşının durmasıyla ÅŸad olacaktır. ErdoÄŸan’ın 11 AÄŸustos’ta grup toplantısındaki sözleri: ‘OÄŸlu her ne sebeple hayatını kaybetmiÅŸ olursa olsun Yozgat’taki anne ile Hakkari’deki anne oÄŸullarının başında aynı duayı ediyorsa, evladı için Yasin ve Fatiha okuyorsa, cemaat aynı kıbleye dönüyorsa, burada çok ciddi bir yanlış olduÄŸu ortadadır.’
Soru 17: Demokratik açılım sürecine raÄŸmen terör devam ederse ne olacak?
Cevap 17: Terörle mücadele eksiksiz bir ÅŸekilde ve tam bir kararlılıkla devam edecek ama eÅŸ zamanlı olarak terörü doÄŸuran, besleyen ve terör için istismar zemini olan ekonomik, sosyal, kültürel, psikolojik ve diÄŸer nedenler de ortadan kaldırılacaktır.
Soru 18: GeçmiÅŸte CHP tarafından “DoÄŸu veya GüneydoÄŸu Sorunu” veya “Kürt Sorunu” baÅŸlıklarıyla raporlar hazırlanmış veya hazırlatılmıştır. CHP bu sürece neden karşı çıkmaktadır?
Cevap 18: Bugün CHP liderinin AK Parti’yi çok ciddi bir üslupla eleÅŸtirdiÄŸi birçok konu, bu CHP raporlarında yer almış, savunulmuÅŸtur. ÖrneÄŸin AK Parti herkesin ana dilini konuÅŸması, ana dilini öÄŸrenmesi, ana dilinde yayın yapması gibi en insani hakları savunurken, CHP lideri bunları “bölücülük” olarak suçlamaktadır. Oysa kendi hazırladıkları raporda, “özel okullarda ana dilde eÄŸitim hakkı” dahi bulunmaktadır. CHP çok açık bir tutarsızlık sergilemektedir.
Soru 19: MHP’nin demokratik açılım sürecine aşırı tepki vermesinin sebebi nedir?
Cevap 19: GeçmiÅŸ seçimlerin gerçekleÅŸtirildiÄŸi koÅŸullar ile sonuçlarını sosyolojik bir tahlile tabi tuttuÄŸumuzda terörün artış gösterdiÄŸi dönemlerde MHP’nin oylarında bir artışın meydana geldiÄŸi görülmüÅŸtür. Türk siyasi tarihinde ciddi bir varlık gösteremeyen MHP, DoÄŸu ve GüneydoÄŸu’daki terörün 90′lı yıllarda iyice tırmanmasıyla 1999 seçimlerinde tarihindeki en yüksek oy oranına ulaÅŸmıştır. MHP ve CHP’nin “birlik ve beraberlik söylemi” görünüÅŸte olumlu görülse de bu iki parti de fiiliyatta inkarcı ve ayrımcı politikalara sahiptir.
ErdoÄŸan’ın 2010 yılı bütçe görüÅŸmelerindeki sözleri: ‘Åžimdi bakıyorum, DTP’nin uç eleÅŸtirilerinin benzerini MHP yapıyor..Her iki tarafın söylemleri bile hükümetin gerçekte ne yaptığını ve ne yapmadığını ortaya koyduÄŸu gibi, hükümetin ne kadar doÄŸru bir yolda olduÄŸunu da gösteriyor’.
Soru 20: Bu sürecin AK Parti tarafından baÅŸlatılmasının önemi nedir?
Cevap 20: Tüm halkımızı kucaklayan bir anlayışa sahip olan Ak Parti’nin bu özelliÄŸinden dolayıdır ki, son seçimlerde 63 ile birinci parti, 18 ilde de ikinci parti olmuÅŸtur. Türkiye’nin 81 ilinin 80′inde milletvekili bulunan 7 bölgede birinci olan Ak Parti’nin bir bölgeyi diÄŸer bölgeden üstün tutan, bir etnik unsuru diÄŸerine tercih eden bir tavrı olamaz.
Soru 21: DoÄŸu ve GüneydoÄŸu bölgesinde yapılan bunca yatırıma, müÅŸfik ve adil politikalara raÄŸmen yine terör durmuyor. Terör örgütü ve onun savunucusu siyasi parti, istismara devam ediyor. Bu nasıl izah edilebilir?
Cevap 21: DoÄŸu ve GüneydoÄŸu’ya yapılan yatırımlar, götürülen hizmetler, terör örgütünü veya onun savunucusu siyasi partiyi memnun ve tatmin etmek için deÄŸil, bir bütün olarak halkımızı memnun ve tatmin etmek için yapılmıştır. Aslında terör örgütleri kalkınmanın olmadığı, yatırım ve hizmetlerin gitmediÄŸi, iÅŸsizliÄŸin diz boyu olduÄŸu, baskıcı uygulamaların bulunduÄŸu ortamlarda kendisine daha fazla taraftar bulur. Bir yandan terörle silahlı mücadele verilirken, diÄŸer yandan terörün ürediÄŸi ve beslendiÄŸi ortamlarında ortadan kaldırılması gerekiyor.
Soru 22: Kandil Dağı’ndan ve Mahmur Kampı’ndan gelenlerin ülkeye giriÅŸi esnasında Habur’da, Silopi’de ve sonrasında sergilenen görüntülere ne denir?
Cevap 22: Kandil ve Mahmur’dan gelen 34 kiÅŸinin Türkiye’ye gelmesi dolayısıyla Habur, Silopi ve Diyarbakır’a kadar olan yol güzergahında sergilenen görüntüler asla tasvip edilemez. BaÅŸta Sayın BaÅŸbakanımız olmak üzere hükümetimizin ve partimizin tüm yetkilileri bu durumu çok net bir dille kınamış ve tekrarına asla müsaade etmeyeceÄŸini ifade etmiÅŸtir.
Soru 23: Bugüne kadar AK Parti iktidarında demokratikleÅŸme adına neler yapıldı, bundan sonraki süreçte neler yapılacak?
Cevap 23: Kısa orta ve uzun vadede yapılacaklar vardır.
-         Hükümet olarak, insan haklarına saygının ve demokratikleÅŸmenin bir göstergesi olmak üzere göreve gelir gelmez olaÄŸanüstü hal uygulamasına sen verdik.
-         Terörle Mücadele Kanunu’nda deÄŸiÅŸiklikler yapılmıştır. DeÄŸiÅŸiklikle, terör yeniden tanımlanmış ve terör suçları yeni Türk Ceza Kanununa göre yeniden sayılmıştır.
-         Farklı dil ve lehçelerde kursların açılabilmesine imkan saÄŸlayan bir yönetmelik deÄŸiÅŸikliÄŸi
-         Köy ve belde isimlerinin gereÄŸi halinde sakinlerin arzusu istikametinde deÄŸiÅŸtirilebilmesi,
-         Yol aramalarının asgariye indirilmesi
-         Yayla yasaklarının kaldırılması
-         Farklı dil ve lehçelerde propaganda yapılabilmesi için siyasi partiler kanununda deÄŸiÅŸiklik
-         Ä°nsan Hakları Kurumu’nun kurulmasına dair kanun
-         Bağımsız kolluk ÅŸikayet mekanizmasının kurulması öngörülmektedir.
Uzun vadede ise, Türkiye’nin sivil ve demokratik bir Anayasaya kavuÅŸturulması hedeflenmiÅŸtir. Yeni Anayasa’da ilk üç madde ve Cumhuriyetin temel nitelikleri aynen korunacaktır.
Soru 24: Suç iÅŸlemediklerin tespit edilen örgüt mensupları daÄŸdan inip aramıza karıştığı zaman kendimizi güvende hissedebilecek miyiz?
Cevap 24: Son 5 yılda bin kadar terör örgüt üyesi silah bırakarak daÄŸdan inmiÅŸ ve normal hayatına dönmüÅŸtür. Bu insanların eli silahlı birer terörist olarak daÄŸlarda olmaları mı daha iyi, silah bırakarak ailelerinin yayına dönmeleri mi daha iyi? Üzerinde durulması gereken konu burdur.
Soru 25: Silah bırakarak dönen terör örgütü üyelerine iÅŸ, para ve konut verileceÄŸi iddiası doÄŸru mudur?
Cevap 25: Hayır doÄŸru deÄŸildir. Hükümetimiz hiçbir terör örgütü mensubuna maddi menfaatler karşılığında silah bırakma teklifinde bulunmamış, bulunmayacaktır.
Soru 26: Kandil Dağı’ndan ve Mahmur’dan gelenlere özel muamele mi yapıldı?
Cevap 26: Diyarbakır ValiliÄŸi’nin Diyarbakır Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’na yaptığı baÅŸvuru üzerine, güvenlik gerekçesiyle savcılar Habur Sınır Kapısı’na gitmiÅŸlerdir. Gelen 34 kiÅŸiden 29′u suçsuz bulunmuÅŸ ve hemen serbest bırakılmıştır. 5 kiÅŸi de hakim kararıyla serbest bırakılmıştır. Hakim ve savcılar, bağımsız yargının mensuplarıdırlar.
Soru 27: DaÄŸdan inenler suç iÅŸlerlerse illegal faaliyetlerle uÄŸraşırlarsa ne olacak?
Cevap 27: DaÄŸdan inmek kimseye dokunulmazlık kazandırmaz. Silahları bırakıp normal hayatlarına döndükleri zaman suç iÅŸlerler veya suça bulaşırlarsa herhangi bir vatandaÅŸ, hangi muameleye tabi ise onlar da aynı muameleye tabi tutulur.
Soru 28: ‘Ver, ver, ver. Ne zamana kadar, nereye kadar?’ Diyenler vardır. Kime ne veriliyor?
Cevap 28: Kimse kimseye bir ÅŸey vermiyor. Arızaları gidermek taviz vermek anlamına gelmez. Bir insanın ana dilini konuÅŸması, öÄŸrenmesi, öÄŸretmesi kendinden sonraki nesillere aktarmak için gayret içerisinde olması örfü, adeti ve geleneklerini yaÅŸatarak yaÅŸaması onun temel insani haklarındandır.
Soru 29: Demokratik açılım sürecinin sonucunda referandum yapılacak mı?
Cevap 29: Hayır, çünkü temel hak ve özgürlükler referandum konusu olamaz.
Soru 30: Süreç içerisinde koruculuk sistemi ne olacak?
Cevap 30: Koruculuk sistemi. Teröre karşı geçici, palyatif bir tedbir olarak ihdas edilmiÅŸtir. Terör devam ettiÄŸi sürece koruculuÄŸun ortadan kaldırılması söz konusu olamaz. Terörün bitmesi halinde mevcut korucuların maÄŸduriyetlerine yol açmayacak bir düzenlemeye gidilecektir.
Åžimdi “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” her makus vicdana, sormak isterimki, “milli birlik ve beraberlik” v e “demokratik açılım” projesi mi terörürü azdırdı.

 
Not: bir sonraki yazımızda Hükümetin Terörle mücadele politikası ve reformlar olacak.

Eyüp BEYHAN