kararlarına, ilgili kanunlara, yönetmelik hükümlerine, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın konu ile ilgili olarak yerleÅŸikleÅŸtirdiÄŸi içtihatlarına aykırı görülmesi, laiklik ilkesinin sulandırılarak, tam demokratik ve çaÄŸdaÅŸ bir hukuk devleti yapılanması için hayati öneme sahip bu ilkenin etkisiz kılınması amacı imiÅŸ. Ä°steyen herkes sınavlara baÅŸlarını türban, kipa, poÅŸu, peruk, ÅŸapka, bere ve hatta kukuleta türü materyallerle kapatarak girebileceklermiÅŸ, falan filan…
Ben demiyorum, EÄŸitim-Ä°ÅŸ Sendikasının dava dilekçesinde öyle diyor, yanlış anlaşılmasın.
Ve ekliyor kehanet sahibi , “Zaman, YÖK’ün yargı kararlarını çiÄŸneme hakkına sahip olmadığı gerçeÄŸini ibret verici biçimde gösterecektir. “
Allah (C.C.) ömür verirse görürüz elbet. Zamandan kasıt, halkın vicdani görüÅŸü ise onun hiçbir zaman duyulduÄŸu, önemsendiÄŸi yok. Fakat zamandan kasıt, Danıştay’ın ne diyeceÄŸi ise o da maalesef belli.
Bu meseleyi incelemeden önce kısa bir bilgi olarak; temel insan hakların, yasaların ve yargı kararının farklı kavramlar olduÄŸunu belirtmekte fayda görüyorum.
BaÅŸörtüsüne karşı söylem geliÅŸtirenlerin hepsinin ortak bir dili var. Diyorlar ki; “türban kullanamazsın çünkü Anayasa Mahkemesi ve Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi bunu yasakladı, sen de yargı kararına saygılı olacaksın, niye, çünkü adaletin kestiÄŸi parmak acımaz.”
Acır sevgili dostlar acır, hiçbir kanuni temeli olmayan kararlar verirsen, hem parmağın acır hem de vicdanın ...
Bir kere, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması sadece anayasal düzenleme ile olur. Bizde dayanak gösterilen metin ise, bir kılık kıyafet yönetmeliÄŸi. Kanun deÄŸil, anayasa hükmü hiç deÄŸil… Referans alınması öÄŸütlenen yargı kararları ise, bu YönetmeliÄŸe ve Anayasa Mahkemesi kararına atıf yapan çok sayıda Danıştay kararı.
Anayasa Mahkemesi ne yapmış bu konuda., Yüksek ÖÄŸretim Kanunu Ek 16. maddenin "dini inanç sebebiyle boyun ve saçların örtü veya türbanla kapatılması serbesttir.” diyen ikinci cümlesini iptal etmiÅŸ.
Bunun üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi, YükseköÄŸretim Kanunu’na Ek 17. Maddeyi eklemiÅŸ. Madde: “Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile Yüksek ÖÄŸretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir.” diyor. Açık bir baÅŸ örtüsü yasağı getirmiyor.
Bir de Anayasa Mahkemesinin, türbanı siyasal simge kabul eden bir kararı var. Adını bile doÄŸru bilmiyorlar ya.
Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı; baÅŸörtüsünün Ä°slami bir emir olduÄŸunu söylüyor.
Dini emir dışında örfi olarak baÅŸörtüsü takanlar da var.
Siyasi nitelikte takanlarla ise, ben bugüne kadar ÅŸahsen tanışmadım. Ancak ÅŸöyle bir de gerçeklik var. Bu baÅŸörtülü kadınlar madem siyasi simge olarak takıyorlar bunu, bu kadar etkin bir siyaset halindeler, neden halen siyasetin yeteri kadar içinde yoklar?
Ya da baÅŸka bir açıdan bakalım, başını sadece inancı nedeniyle örten, ilaveten Türkiye, Dünya gündemi ve siyaseti, tarihi hakkında ciddi bir bilgisi olmayan bir kadın, baÅŸörtüsü nedeniyle okula gidemez iken, gerçekten bu konunun militanı sayılabilecek nitelikte bir erkek, sakallı da olsa, uzun saçlı da olsa, ne türlü olursa olsun okula giriyor ve eÄŸitimini alıyor. Ya da -kılık kıyafet yönetmeliÄŸine uygunluÄŸu tartışılır- son derece dekolte kıyafet, saç ve absürt makyajla okula gidenler için kısıtlama yapılmıyor ama baÅŸ örtüsü en büyük sorun sayılıyor. Adalet bunun neresinde?
BaÅŸ örtüsü maalesef halen ciddi bir sorun.
GeçmiÅŸte baÅŸörtüsü nedeniyle sınıftan atılan, sınıftan çıkmadı diye sınıfa kilitlenen, kelepçelenen, ikna odalarında ikna edilemediÄŸi için okuldan atılan, eÄŸitim hakkı elinden alınan öÄŸrenciler, türban kararını protesto ettiÄŸi için ya da eÅŸi baÅŸörtülü olduÄŸu için mesleÄŸinden uzaklaÅŸtırılan haklarında soruÅŸturma açılan maÄŸdur kiÅŸileri gördü bu ülke, 28 Åžubat sürecini acı bir ÅŸekilde yaÅŸadı… Åžimdi ise farklı senaryolar yaÅŸanıyor, yaÅŸatılmaya çalışılıyor.
Peki soralım o zaman baÅŸörtüsü takmak suç mu ? Suç ise kanundaki cezası ne?
EÄŸitim hakkı temel bir haksa ve temel hak ve özgürlükler ancak kanunla kısıtlanabilir ise, sadece mahkeme kararına, daha doÄŸrusu yorumuna dayanarak baÅŸörtüsü yasağını uygulamak temel hak ve özgürlüklerin ihlali deÄŸil midir?
Uluslar arası anlaÅŸmaların ihlali deÄŸil midir? DeÄŸildir diyenler, CEDAW (Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi SözleÅŸmesi) sözleÅŸmesi doÄŸrultusunda ülke raporu ve sivil toplum kuruluÅŸlarınca verilen gölge raporlardan haberdar mısınız acaba? Biliyor musunuz oradaki üyelerin 1/3 ü Türkiye ye baÅŸörtüsü konusunda kadına yapılan ayrımcılığın hesabını soruyor? BaÅŸörtüsü nedeniyle eÄŸitim hakkının engellenmesini insan hakkı ihlali sayıyor.
Evet Anayasamızda laiklik ilkesi var. Ama ülkemizde laikliÄŸin arkasına saklanıp din düÅŸmanlığı yapan bir kesim de var.
Turistik geziler yaparken kendi inancı olmamasına raÄŸmen kiliseye yardım olsun diye mum yakıp bağışta bulunanlar, yapılan ayinlerde uhrevi bir hava bulup dinleyenler, diÄŸer dinler konusunda son derece saygılı tutum takınanlar, iÅŸ Ä°slamiyet ve onun getirdiÄŸi kriterler olunca son derece düÅŸmanca bir tutum takınıyorlar.
Ä°nsan bilmediÄŸine düÅŸmandır derler ya, gerçekten öyle. Oysa bilseler, bu baÅŸörtüsünün, takanın deÄŸil; ona karşı olanların aklını örttüÄŸünü… Bırakın bu ÅŸekilciliÄŸi artık, kafaların içindekine bakın.
http://www.haberevet.com/yazar/20110118/669/basini-ort-basin-agrisin.htmlSadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.
