25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow Ä°STANBUL DERSÄ° (Yeniden)
İSTANBUL DERSİ (Yeniden) PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 2
KötüÇok iyi 
Yazar Ercan Arslaner   
26-11-2010
Ä°STANBUL DERSÄ°

                                                             Ercan Arslaner
Bir TV haberinde Sayın Ä°stanbul Milli EÄŸitim Müdürü “Ä°stanbul Dersinden” bahsettiler. Okullarının belli sınıflarındaki öÄŸrencilere Ä°stanbul öÄŸretilecek ve tanıtılacakmış. Bu giriÅŸim fevkalade önem taşımaktadır. Yalnız ÅŸimdiki durumda Ä°stanbul Türk tarihi içindeki yeriyle kısmen tanınmaktadır. B ÅŸehir için son yılların tehlikesi “Deprem” olmuÅŸtur. Konunun her yönüyle gelecek nesillere öÄŸretilmesinde büyük yararlar olacağı bir gerçektir.
Ä°stanbul Dersi giriÅŸimi aslında epeyce geç kalmıştır. Dünyanın hayran kaldığı, kayserler, kisralar ve imparatorların bölüÅŸemediÄŸi bu ÅŸehrin ilk kurucularından bu günlere kadar bilinmesi, tanınması insanlara belki yepyeni ufuklar açacaktır.

Fakat gönül ister ki bu ÅŸehir havası, suyu ve insanlarıyla bütün dünyaya örnek olsun ve herkes oradaki güzelliÄŸi ÅŸahsen gelip görmek arzusuyla taÅŸsın, coÅŸsun ve Piyer Lotti örneÄŸi Ä°stanbul’u başında taçlandırsın.

Yıl 1961-2’lerdi güzelim Haliç ve Kâğıthane deresi çevreden gelen atıklarla yaÅŸanmaz hale gelmiÅŸ ve pis kokular çevreyi sarmıştı. Çünkü yetkililer Yassıada mahkemeleriyle uÄŸraşıyorlardı. Ä°stanbul eÄŸitim problemleri içinde örnek bir ÅŸehirdi. Oradaki her türlü ihmal kısa zamanda büyüyor ve büyük bir faciaya dönüÅŸüyordu. 1995’li yıllarda Ümraniye çöplüÄŸünün patlaması Türk ve Ä°stanbul eÄŸitimini her yönden ilgilendiriyordu.

Alman eÄŸitiminde 700 adet meslek sayılmışken bunlar arasında bizdeki anlamıyla kuyumculuk yoktur. Oraya gittiÄŸim 1974 yılında raflarında sıra sıra dizilmiÅŸ beÅŸibirlik altınlarına ve halka halka sıralanmış bileziklere rastlayamadım. Alman kadınlarının kollarında bu bilezikler yoktu. Onlar meslek öÄŸrenerek bilezikler takmışlardı kollarına; çünkü orada her türlü tehlike için sigorta vardı. Bu olay bize hemen Hz. Peygamberin kızı Fatıma’nın kolunda altın zinciri görünce: “Kızım sen ÅŸimdi elinde altından bir ateÅŸ taşıyorsun.” DeyiÅŸini hatırlatıyordu. Zaten o da hemen bu kolyeyi satarak fakirlere sadaka etmiÅŸlerdi.

Ä°stanbul Dersi ve meslek eÄŸitimi bir araya gelince söylenmesi gereken çok ÅŸeyler vardır: mesela Ä°stanbul’a Rus buÄŸdayının gelmesi gibi (DDY Dergisi). Bunun için olacak ki Ruslar- Konya/ Ä°stanbul demiryoluna alabildiÄŸine engel olmuÅŸlardır.

Güzel Ä°stanbul’da “Ä°stanbul Dersi” yalnız kalmamalıdır. Bir ülkede herkes yüksek öÄŸretime giderse, meslek sahiplerinin yapacağı iÅŸler ortada kalmayacak mıdır? Kısacası Ä°stanbul Dersi ile birlikte orada baÅŸlatılacak meslek eÄŸitimi zamanla bütün Türkiye’ye yayılmalıdır.

Bir ÅŸehre ait ders kitabında endüstri özelliklerinin bulunuÅŸu geçmiÅŸ ve gelecek arasındaki en güzel köprülerden birisi olacaktır. Mesela bir “Kahraman MaraÅŸ” denince akla yalnız “Sütçü Ä°mam” gelmemelidir; oradaki el sanatlarının da bilinmesi, tanınması gençlerin geleceÄŸi için ileri bir açılım olacaktır. “Buldan” ÅŸehrimiz bugün halen tarihi baÅŸlangıcı bilinmeyen dokumacılık sanatının öncülerinden deÄŸil midir? Kalitenin geliÅŸtirilmesi ise elbette gelecek nesillerin büyük görevlerindendi.

Bir Ä°nka ve Aztek medeniyetlerini hatırladığımız zaman ne kadar elle yapılmış sanat ürünleri varsa onlarda görülebilirdi. DüÅŸününüz ki tepeler üzerine yapılan ÅŸehirlerin su ÅŸebekeleri dünyanın en büyük harikalarındandır. Çünkü her yerde sular aÅŸağı aktığı halde onlarda yukarı doÄŸru gitmektedir. Ne yazık ki bu büyük eserler Avrupalıların kılıçları ile parça parça edilmiÅŸtir. Orada bugün halen sırları çözülmeyen ÅŸekiller herhalde dünyanın büyük harikalarından olsa gerektir. Bu uygarlık harikaları korunsaydı insanlar için ne kadar yararlı olacaktı. Bunun yerine oraları iÅŸgal eden Ä°spanyol askerileri sadece insan boÄŸazlamışlar ve yeri göÄŸü kana bulamışlardır. Yüce Ä°slam dini ise “Tarlalardaki ekinleri (bile)çiÄŸnemeyi kesinlikle yasak etmiÅŸtir.”

Çok yakın zamanlarda Türk halkı her yoksulluÄŸu yaÅŸadı. Sonra bunun adını “Halkın savaÅŸa girmemesi, korunması” olarak nitelediler. Oysa halkın tarlasını ekecek iÅŸe yarar bir aleti bile yoktu. Avrupalı ürününü en modern aletlerle kaldırırken bizimkilere sadece kara saban kalmıştı. Tüm bu iÅŸler aslında okulda baÅŸlayacak meslek eÄŸitimine dayanmalıydı. Oysa görünüÅŸe göre okullar vardı. Hâlbuki ilkokulu bitiren öÄŸrenciye tohum saçmayı bile öÄŸretemiyorlardı. Yöneticiler yalnız kendi karınlarını doyurmaya bakmamalıydı. Yalnız AOÇ tarlaları traktörle sürülmemeliydi. Traktörler hemen fabrikalarda yapılmalı ve bütün yurt sathına dağıtılmalıydı. Tarım, otomobil, saÄŸlık, dokumacılık, balıkçılık, kâğıtçılık, eÄŸitim, savunma, elektrikçilik alanlarında milyonlarca insan ekmek bulabilmeliydi. Türkiye bütün bu alanlarda yönünü batıya çevirmiÅŸti. Her nedense batılı, bu alanlarda geliÅŸmiÅŸ, savaÅŸlar yapmış, maalesef milyonlarca insanı katletmiÅŸse de bizdeki yöneticiler her alanda halen onlara muhtaç haldedirler...

Yahya Kemal ÅŸiirlerinde bu sıkıntıları ne kadar güzel anlatmışken keÅŸke endüstriye olan ihtiyacımızı da en güzel ÅŸekilde dillendirmiÅŸ olsaydı (Atik Ali PaÅŸa semtinde bir iftar vakti).
“Bize iki ÅŸey lazım; biri mektep biri yol” diyen büyük ÅŸair Mehmet Akif ise bu sözleriyle kendisi Kahire sıcağında kavrulurken her ihtiyacımızı kucaklamıştır. Bugün Marmaraylar, Bölmeli Yollar yapılırken Marmara’nın iki yakasının bir araya geldiÄŸini düÅŸünmek ne büyük mutluluktur. Åžimdilerde onun yaÅŸayan insanların dualarına ihtiyacı varsa sonsuz dualarımız onunla beraberdir. Onun mektep sözü içinde eÄŸitimin her ayrıntısını düÅŸünmeliyiz. Mesela “EÄŸitim sırasında öÄŸrencilerin yeteneklerini tanıyarak ona bu yönde eÄŸitim verilmesi”  “- Binnen Differenzierung- Batılıların en önemli eÄŸitim kavramıdır. Buna göre puanlandırma yapan sınıf öÄŸretmenleri öÄŸrencinin yüksek tahsile (Lise) veya meslek öÄŸretimine mi gideceÄŸini belli ederler. Yalnız ÅŸu nokta çok önemlidir. En baÅŸta Liseye ayrılmayan öÄŸrenci geliÅŸme gösterirse Liseye gönderilir; fakat Liseye ayrıldığı halde yeterli not alamayan öÄŸrenci ise daha gerideki okula gönderilir.

Åžu tipik örneÄŸi birlikte deÄŸerlendirelim: Almanya’da bir Türk iÅŸçisi önce kristal cam fabrikasında çalışırken iÅŸten çıkarılmıştır. Ona iÅŸi kaynakçılık olan bir fabrika gösterilmiÅŸtir. O sırada benim bu fabrikaya yolum düÅŸtü. Alman usta bana “Bu hemÅŸerinizle iÅŸimiz zor” dedi. Yakın bir zamanda Ayvalık’ta oturan bir Almanla karşılaÅŸtım. Bu ÅŸahıs karşıdaki Midilli adasında bir kaynakçıda çalışıyordu ve onun yaptığı iÅŸi o çevrede yapacak kimse yoktu. Ä°ki olayın eÄŸitim açısından karşılaÅŸtırılmasını size bırakıyorum.

Olaylara bakış açımızı deÄŸiÅŸtirelim: Bu iÅŸlerde herkes en ileri, en teknik ve bilimsel ÅŸekilde çalışsa ve sadece iÅŸlerinde ileri olmaya baksa bu insanlar huzur bulabilirler mi? Hayır, bulamazlar. Ancak “Birbirinizi sevmedikçe iman etmiÅŸ olmazsınız; iman etmedikçe de cennete giremezsiniz.” GerçeÄŸini en baÅŸta bilmeli ve onu kendimize baÅŸ tacı etmeliyiz.
17. EÄŸitim Åžurasını ÅŸahsen sonuna kadar izledim. 18. ise Kızılcahamam’da yapıldı. Onun hakkında hiçbir ÅŸey bilmiyorum. 17.’ de meslek eÄŸitimi üzerine hiçbir ÅŸey konuÅŸulmadı denebilir. Türk eÄŸitimini yönetenler ise en önde oturdukları halde hiçbir konuda eleÅŸtiride yapmadılar. DüÅŸününüz ki Alman eÄŸitiminde %60 meslek eÄŸitimine gönderilen öÄŸrenciler %40 oranında da yüksek öÄŸretime gönderilirler. Bizde ise yüksek öÄŸretime gönderilenlerin dışındakilerin nereye gideceÄŸi ne yapacağı belli deÄŸildir. Bu konularda 18. Åžurada bile bir ÅŸey söylendiÄŸini sanmıyorum. Uzun yıllardır eÄŸitimin kendisinde deÄŸiÅŸen bir ÅŸey olmazken sadece rakamlar deÄŸiÅŸmektedir. Konunun  baÅŸlangıcında ÅŸehir dersleri önerisinde bulunan Ä°stanbul Milli EÄŸitim Müdürü orada bu konuda bir ÅŸey söyledi mi, merak ediyorum.

BildiÄŸimiz bir ÅŸey varsa öÄŸrenciler okul derslerine önem vermeseler de olur; çünkü derste yorulan öÄŸretmenlerle birlikte dershanelere gidecekleridir nasıl olsa. Etütlerde de ders yapmak zorunda oldukları için paralarını hazırlamaları yeter. Bunların dışında özel okullar da vardır; oradaki problemleri merak edenlerin yerinde görmesi daha iyidir.

Yorum
Maalesef...
Yazar admin açık 2010-11-26 10:42:07
BilmediÄŸimiz teknik bir  
atak sonucu Sitemizdeki bu  
yazılar silinmiÅŸtir.  
Yeniden sunuyor, yazardan ve izleyicilerimizden özür dileriz...  
kriter

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 26-11-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111678973 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net