25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow ÖRTÜŞMELER
ÖRTÜŞMELER PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar Necmettin EVCÄ°   
05-11-2010
ÖRTÜÅžMELER
                                          Necmettin EVCÄ°
 
Her insanda fıtrat olarak zamana ve insanlara hükmetme eÄŸilimi vardır. HerÅŸey istediÄŸimiz gibi olsun isteriz. Herkesin böyle bir arzusu vardır. Ä°stekler örtüÅŸtüÄŸü gibi çakışır da. Bireysel veya toplumsal egomuzun sırf nefsi çekiÅŸme sebebi ile ötekine karşı geldiÄŸi olur. Bu karşı oluÅŸ benliÄŸimizi, ferasetimizi, algı kanallarımızı ve en nihayet muhakeme kabiliyetimizi körelten hastalığa bile dönüÅŸebilir. O durumda mesele facia boyutuna ulaÅŸmış demektir. Hakikat
diye bir derdimiz kalmamıştır. Hakikat kaygılarımızın, davamızın merkezinden çoktan uzaklaÅŸmış, kaprislerimizin körolası enaniyetimizin baskısı altında ezilmiÅŸtir.

Özel zaaflarımızdan sıyrılıp, meseleye ilim ve hikmetle bakabilsek, çoÄŸu durumlarda karşımıza aldığımız insanların haklı olduÄŸunu görmek iÅŸten olmayacak. Önemli olan doÄŸrunun ve hakikatin belli bir sınırının, kavminin olmadığını bilmektir. Gerçek, kimsenin varlığı ile özdeÅŸmiÅŸ mülkiyeti deÄŸildir. Öyleyse önemli olan kimseye ait olmayan hakikatin herkese ait olduÄŸunu bilmektir. Hakikatin sınırlar, sınıflar üstü bir niteliÄŸi vardır. Her kim ona sahip çıkarsa yücelir. Hakikati yüceltmek ancak onu sahiplenmekle mümkündür. Önemli olan kendimizi aÅŸmayı bilmek, baÅŸarmaktır. Kalbimizin, gönlümüzün kapılarını baÅŸkasına açtığımızda sayısız güzelliÄŸe erdiriliriz. Bizatihi bu açılış, bu açılım baÅŸlı başına bir güzelliktir.

Hakikatin kendilerine ait bir gerçeklik olduÄŸunu sananlar dışa kapalı bir tip inÅŸa ettiler. Hem bireysel hem toplumsal kategoride yaÅŸandı bu vahim yanlışlık. “Üstün insan, üstün toplum, üstün devlet” anlayışı modern ulus devlet aÅŸamasında insanlığın yaÅŸadığı bir sapmaydı. Vestfalya anlaÅŸmasından sonra kurulan ulus devlet ve toplumlar kendi meÅŸru iyilik ve güzelliklerini, sınırlarının ötesindeki kötüler ve çirkinler üzerinden söyleme dönüÅŸtürdüler. Ä°yi, güzel, üstün, akıllı, baÅŸarılı olan bendim. Öteki bütün bu kıymetleri yok etmek için bize düÅŸmandılar.

Ä°çe kapalı ulus örgütlenmeleri düÅŸmanlıklar, nefretler büyüttü. Ä°deolojiler bu nefretlerin enerjisi oluyordu. BaÅŸkaları cehennemdi. BaÅŸkası ile iliÅŸkiye girmek gereksizdi, hatta suç olarak algılanır oldu. Çünkü baÅŸkası düÅŸmandı, tehditti, cehennemdi. Böyle bir algıyı otoriter yönetimler, kitlelere egemen olmanın garantili gerekçesi olarak benimseyip, siyasete dönüÅŸtürdüler. Ulusal ruh bu tarz siyasi söylemler etrafında oluÅŸtu.

Ülkeler, milletler hapishanesinden farksız oldu. Ä°liÅŸkiler, dostluklar, bilgi, kültür alış veriÅŸi yok seviyesinde tutuldu. Oysa bu yaÅŸananlar, yaradılışın temel esprisine aykırı bir durumdur. Hiç bir din; dil, renk, kültür farklılığından dolayı bir baÅŸkasını ötekileÅŸtirmemiÅŸtir. Bütün farklılıkları, aynı inancın kuÅŸatıcılığı içinde birbirine baÄŸlamış, birbirine kardeÅŸ kılmıştır. Farklılıklar, düÅŸmanlığın deÄŸil dost olmanın vesilesi telakki edilmiÅŸtir.

Biz birbirimizi, ayrı ya da benzer yanlarımızı fark etmekle kavrarız. Ben kendi bilincime öteki ile varırım. Bu noktada herkes birbirine ayna olur. Öteki ile karşılaÅŸmaksızın iyi ve kötü yanlarımla kendi gerçekliÄŸimin ayrımına varmam zordur. O zaman sınırlar, duvarlar, engeller ortadan kalkmalıdır. Engelsiz, engellemesiz bir yeryüzü Ä°slâmın esprisine en uygun olanıdır. Ä°nsanlar, düÅŸünceler, kültürler, anlayışlar, birbirleri ile en ileri düzeyde kaynaÅŸmalı, iliÅŸki içinde olmalıdır. Kültür bu yolla geliÅŸir. DoÄŸruların, yanlışların; aracısız ve daha iyi anlaşılması bu yolla saÄŸlanır.

VaroluÅŸun doÄŸasına aykırı deÄŸerlendirilecek kapalı yapılar, fazla sürdüremedi eÄŸemenliÄŸini. GeliÅŸmeler duvarları yıktı. Sınırlar sanal hale geldi. Özellikle bilgi ve iletiÅŸim teknolojilerindeki geliÅŸme, dışımızda da bizimki gibi dünyaların, o dünyalarda bize benzer insanların olduÄŸunu ortaya çıkardı. MeÄŸer düÅŸmanlarımız ne kadar dost gönüllü imiÅŸler!.. Aaa bizler gibi düÅŸünüyor, bizler gibi tepki veriyor, bizler gibi duygulanabiliyorlarmış. Bu kaynaÅŸma bilgi, emtia ve para akışının hızlanması ile daha somut bir nitelik kazandı. Sonuç itibariyle ülkeleri birbirinden ayıran duvarların, telörgülerin de önemi kalmamıştı. Yıkıldılar veya kaldırıldılar.

Åžimdi global bir evreye girdik. Bu evrede ülkeler, milletler daha rahat, daha kolay kaynaÅŸacaklar. Bu arada milli keskinlikler de yontuldu, yumuÅŸadı. Belki liberal kapitalist geliÅŸmelere uygun ve belki geliÅŸmeler birilerinin çıkarına uygun dizayn ediliyordu. Bu da bir görüÅŸ ve üstelik yabana atılamayacak bir görüÅŸ. Ama ben, içine girdiÄŸimiz bu yeni sürecin daha insani ve yaradılışın doÄŸasına daha uygun imkânlar hazırlamakta olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Ä°ÅŸte bu bir örtüÅŸmedir.

Bazen farklı amaçlara yönelen geliÅŸmeler hiç birinin öngörmediÄŸi bir aÅŸamada yepyeni bir olgusal gerçekliÄŸin realitesinde örtüÅŸür. Ä°ÅŸte böyel bir örtüÅŸme yaşıyoruz. Bence bu bizim hayrımıza olacak bir süreçtir. Ä°ÅŸte ÅŸimdi yakınlarımızdan baÅŸlayarak bütün bir yeryüzüne yürüme vaktidir diye düÅŸünüyorum. Bu konuda Türkiye TÄ°KA gibi resmi kurumları, baÅŸta yadım kuruluÅŸları olmak üzere çeÅŸitli sivil toplum örgütleri ile yeryüzüne bir sefere çıkmış durumdadır. Önümüzde müthiÅŸ yeni imkânlar var. Bu imkânları bütün bir insanlığın hayrına, selâmetine, barışına kullanacağımızdan eminim. GittiÄŸimiz her yere Ä°slâmın hayat veren nurunu götürmeyecek ayrıca oralardan diri bir benlikle döneceÄŸiz. Can götüreceÄŸiz, can bulacağız. Can yeÅŸertecek, can yeÅŸereceÄŸiz. Bundan eminim.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 05-11-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111669184 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net