19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa
KEMİKLERE SIĞINMAK PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 26
KötüÇok iyi 
Yazar Av. M. Selami ÇEKMEGÄ°L   
20-02-2006
 Image
      Yüzyıllar öncesine ait “…bela” bir hadiseyi döÄŸünerek anma toplantıları sona erdiÄŸine göre, beyni dumura uÄŸratıcı konuların dışına çıkarak -Raci Durcan kardeÅŸimizi takiben- kendimize kuÅŸbakışı bakabilir ve bu güne ait temel yanlışlıklarımıza, ÅŸahsımıza yönelik mültefit teÅŸvikleri artık geçmiÅŸte kalan, sayın Dr. YaÅŸar Nuri Öztürk’e ait güçlü bir projektörün ışığında yeniden eÄŸilebiliriz:

      1.

      “Soya tapma, ataları ilahlaÅŸtırma ve kutsanan kemiklerin arkasına saklanma, Kur’ana göre putperestliÄŸin niteliklerindendir.

      Yaratıcı dehadan yoksun bireylerin, yaratıcı ruhlardan yoksun toplumların eskiye sığınmaları ve kiÅŸileri putlaÅŸtırıp kutsamaları, evrensel realitenin gazabına uÄŸratan tembelliklerin başında gelmektedir. Bu tembelliÄŸin cüce benlikler tarafından erdeme çevrilmesi için gösterilen debelenme, kemiklere sığınmadır. Bu sığınmaya hayat gerçeÄŸinin verdiÄŸi karşılık ÅŸudur: kendi elinle ürettiÄŸin, kendi ruhunla yarattığın bir ÅŸey varsa, göster. Yoksa, olduÄŸun yere çömel ve sus... Kemiklerle uÄŸraÅŸmanın yerme görünümü ise eksiklik ve yetersizliÄŸi kemiklere yükleme ÅŸeklinde ortaya çıkar. Zavallı benlikler, baÅŸarısızlıklarını, kendilerini savunamaz duruma gelmiÅŸ kiÅŸilerin mezarlarına yüklemeyi, en geçerli yol bilirler. Muazzez Ä°slam Peygamberi, ölülerin arkasından çirkin ÅŸeyler söylemeyi yasaklayarak üzerinde olduÄŸumuz evrensel prensibi çok yalın bir nezaket kuralı içinde göstermiÅŸtir. O biliyordu ki, soya tapıcılığın negatif beliriÅŸi, baÅŸarısızlıkları, yetersizlikleri dünyayı terk etmiÅŸ insanlara yükleme tavrıdır. Bu tavra sığanlara hayatın cevabı ÅŸu olmaktadır: madem öyle, sen güzeli ve iyiyi ortaya koy da görelim...

Kemiklere sığınma talihsizliÄŸinin tipik beliriÅŸlerini, ne yazık ki, günümüz Ä°slam dünyasında görmekteyiz. Ülkemizin de, ilk sıralarda yer aldığı bir dizi toplumlar, büyük hamlelere beÅŸiklik yapacak büyük ruhlar ve beyinler yetiÅŸtirmenin sırlarını aramak ve çilesini çekmek yerine, geçmiÅŸin, baÅŸkaları tarafından tarihe bırakılmış deÄŸerlerini sömürme açıkgözlülüÄŸünden bir ÅŸeyler beklemektedirler. Bu ülkelerdeki, kitleleri coÅŸturma, avutma ve susturmanın yolu her ÅŸeyden önce, hararetli “ecdat ve mazi övme” yahut da ölüp gitmiÅŸ insanlara sövme edebiyatından geçiyor. Bu illeti, kenar mahalle camisindeki  vaizin konuÅŸmasından enternasyonal platformlardaki tartışmalara kadar her alanda görmek mümkün oluyor. Ve hayat, bu ülkelere sürekli ÅŸunu soruyor: Peki, siz ne yapıyorsunuz?
      Kur’anı biraz dikkatle okuyan görür ki, çaÄŸlar üstü kitap, “emanet” dediÄŸi yaratıcı ve erdirici sırrı taşıma yeterliliÄŸini gösteremeyenlerin “Mutlak Kudret” tarafından saf dışı edileceklerini ve emanetin, ona layık olan yeni kuÅŸaklara devredileceÄŸini açık ve net bir biçimde haykırmaktadır. OluÅŸ ve eriÅŸ hiç kimsenin kazanılmış hakkı deÄŸildir. Her insan, ölümsüzleÅŸmeye potansiyel olarak adaydır. Bunu, fiile çevirmek, benliÄŸin sarf edeceÄŸi öz gayrete baÄŸlı bulunuyor.

      Yaratılmayan deÄŸerleri, türbelerden devÅŸirmek ve sergilenen beceriksizleri ÅŸunun bunun mezarına yüklemek, sevgi veya nefretleri putlaÅŸtırmanın, uçuruma götüren yollarından biridir.

      Kemiklerle uÄŸraÅŸmaya harcanan ümit ve enerjiyi, kendimizi tanımaya ve oluÅŸun çileli yolunu yürümeye harcadığımızda talih ufkumuz aydınlanacaktır.”   

      2. Ölülerle ilgili bu özür kabul etmez defektimizin yanında bir diÄŸer zaafımız da dirilere yönelik asosyal ve olaylar karşısında Kur’anın temel öÄŸretilerine aykırı irrasyonel davranış ve tepkilerimiz olup Allah’ın son Resulünün “Müminin ferasetinden sakınınız” temennisine aykırı ÅŸekilde bazı saçmalıkların içine fazlaca düÅŸmemiz oluyor…

      Dikkate deÄŸer ki, Kur’an hiçbir yerinde ahmaklığı savunmamızı önermiyor…

      Kur’anın tebliÄŸinden itibaren Peygamber Efendimizin 23 yılda ÅŸirkin ve sapkınlığın kahredici saltanatını yıkıp insanlığa Ä°slam’ın evrensel mesajını sunabilmiÅŸ ve adaleti egemen kılabilmiÅŸ olmasına raÄŸmen, ÅŸimdi bir süredir Müslüman adıyla, insanlığı Kur’anın öÄŸretisinin zıddına cehaletin kucağına iten aptalca ve ahmakça tertip ve senaryoların üretilip benimsetilebilmesi zaman zaman kahredici boyutlara varıyor.

      Ben, Ä°slam’ın öÄŸütlediÄŸi Cuma namazı ölçüsünde -en az haftada bir kez bir araya gelerek zorunlu bir ÅŸekilde- insanları aydınlanmaya yönlendiren, meseleleri müzakereye teÅŸvik eden bir mekanizmanın, baÅŸka din ve yaklaşımlarda mevcut olduÄŸunu sanmıyorum. Ama buna raÄŸmen, bu camianın bugün insani deÄŸerler açısından ayağı yere basan, aktüel meselelere adaletli bakış açısından çözümler getiren bir aydınlamayı geliÅŸtirebildiÄŸini de nedense henüz hissedemiyoruz. Bu çok enteresan toplu aydınlanma mekanizmasına raÄŸmen, entellektüel  edalı -bir kısım- Müslümanların; dünya olaylarının çok karmaşık boyutlara ulaÅŸtığı çağımızda, esaret zincirlerini kıracak yeni stratejiler geliÅŸtirebilmiÅŸ olduklarını hissedememek ve bu yolda mesafe alamamış olduÄŸumuzu görmek oldukça düÅŸündürücüdür. Bunun da ötesinde Kur’ana en aykırı hareket tarzı ve bir fikri yapının zaman zaman bu çevrelerde zemin bulabilmesi insanı hayrete düÅŸürüyor:

      Mesela, Kur’an, Müslümanlara puta tapınmamayı ve kimsenin putuna sövmemeyi öÄŸütler. Oysa bugün Müslüman adlı bir kısım kiÅŸilerin, zaman  zaman tanrısal misyon yükledikleri putlar türeterek onun dışındaki putlara -gazeteci ve siyasi olduÄŸu söylenen Avrupalı bazı  soysuz yazar çizerler gibi- periyodik bir deÅŸarj ameliyesi içinde bir sövgü edebiyatı geliÅŸtirebildiklerine dahi rastlayabiliyoruz. Hatta sadece putlara deÄŸil, bayraklara bile gereksiz hakaretten -Allah’ın bu önemli ikazına ters düÅŸmenin ürpertisini hissetmeden- geri duramayanlar dahi var. 20-25 yıl kadar önce yapılan Ä°slam iddialı bir devrimde bile Rus ve Amerikan bayraklarının -yerlere serilerek- aÄŸzında Allah’ın büyüklüÄŸünü haykıran heyecanlı kitlelere çiÄŸnetilmeleri bugün bile belleklerimizden hala silinmemiÅŸtir. O zaman, bu eyleme karşı Rus ve Amerikan halklarının, üzerinde ÅŸanı yüce Allah’ın lafza-i celali yazılı kendi bayraklarını yere sererek çiÄŸnetmeleri ihtimali hiç akla gelemediyse bile, Kur’anın “... onlar da sizin Allah’ınıza söver” uyarısı hatırlanmalı deÄŸil miydi?.. Demek istiyorum ki Müslüman adlı bazı kitleler zaman zaman Kur’anın  mücadele esprisine ne kadar da uzak kalabiliyorlar!... (bkz.En’am 108)

      Kur’anın bir baÅŸka öÄŸretisi ise hiçbir kimsenin anasının ve babasının yanlışından sorumlu tutulamayacağıdır. Ama gelin görün ki, bugün Müslüman adlı bazı kimselerin bir türlü sarfınazar edemedikleri çok çirkin yanlışlıklardan biri de, kiÅŸilere ana ve babalarıyla yakışıksız isnatlarda bulunabilmeleri oluyor. Hatta, anne ve babaların ÇingeneliÄŸi veya RumluÄŸu veya diyelim MoskofluÄŸu sanki bir ayıpmışçasına kiÅŸilerin suçlanması için kullanılabiliyor. Kur’anın nezih ve asil öÄŸretisine bu derece aykırı çirkinliklerin Müslümanlar arasında da yer bulabilmesi kanımca vahim bir yanlışlıktır. BaÅŸkalarının Müslümanlara yaptığı eza ve cefalar mü’mine bu yolda haklı bir gerekçe de oluÅŸturamaz. Müslüman da bu dünyada her hal-ü-karda dengesini muhafaza etmek ve mü’minlere bir kurtuluÅŸ rehberi olan Kur’anın davranış ilkelerine riayet etmekle sınanmaktadır. Hayatı kararmış kötü insanların kötü davranışları, hasta ve soysuz iÅŸlemleri, temiz yüreklerin yanlışlıklarına mazeret olamaz kanımca. Böyle davranan bir Müslüman’ın, Osmanlılar tarafından suçu nedeniyle idam edilen dedesinin intikamını sanki zavallı Bosnalı çocukların boÄŸazlarının Sırplarca  kesilmesini seyrederek alan eski BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Sekreteri Butros Gali’den ne farkı kalır? Ä°slami öÄŸretiye göre kiÅŸiler sadece ve sadece kendi yanlışları ile kınanabilirler. Toplumlar da öyle…

      Ancak buradan yola çıkılarak yanlışlıklara ve çirkinliklere karşı Müminlerin “hoÅŸgörülü” ve “toleranslı” davranmaları da elbetteki düÅŸünülemez ve söylenemez. Bu konuda ÅŸimdilik bu sitedeki “Boykot Bilinci” baÅŸlıklı yazıma atıfta bulunmakla yetineceÄŸim.

      Yukarıda bu belirttiÄŸim asil öÄŸretisine raÄŸmen bu toplumun Kur’anın evrensel kurtuluÅŸ rehberliÄŸi yolunda ilerleyememesi; Kur’ana bu derece aykırı tahta tüfekli müsamerecilerin, zaman zaman yanlışa özentili giysiler içinde Ä°slam adına salvo atışı yapabilmeleri oldukça düÅŸündürücüdür. Belli ki, bu toplum, Kur’anın hidayet ışığına gözünü kapamış bir biçimde kendini daha çok hurafe ile avutuyor.


      Hurafeci güruhlar kendi nefislerinde olanı deÄŸiÅŸtirmedikçe, Allah’ın onlara layık gördüÄŸü konumların esas mahiyetinin deÄŸiÅŸeceÄŸini -hiç mi hiç- sanmıyorum.


_______________________

*)1. bölümü Sayın Dr. YaÅŸar Nuri Öztürk tarafından kaleme alınarak 1994 yılında Hürriyet gazetesinde yayınlanmış olan bu yazı, bu kez -özüne dokunulmaksızın- 2 numaralı bölümünde günümüz olaylarına göre tali  uyarlamalarla sunulmuÅŸtur. (yazar)

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 20-02-2006 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111392319 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net