Soru: Bir ülkede yaÅŸadığınızı düÅŸünün ki; yaÅŸadığınız ülkenin halkına, elinize geçen her fırsatta hakaret ediyorsunuz, ne olur?
Siz düÅŸünürken ben bir kopya vereyim. Ortaokulda okurken buna benzer bir soruyu Türkçe hocamız sormuÅŸtu: ‘KonuÅŸmalarınızda bolca yabancı kelime kullanırsanız size ne derler?’ diye. Herkes bir ÅŸeyler söyledi, hoca kabul etmedi. ‘Ukala, özenti, çirkin’ vs. gibi tanımlamaların hiçbirini doÄŸru cevap olarak onaylamadı. Biz de iyice meraklandık. Çünkü aradan neredeyse yarım saat geçmiÅŸti ve soruya iki- üç defa parmak kaldırıp her seferinde farklı cevaplar verenler dahi olmuÅŸ buna raÄŸmen sorunun doÄŸru cevabı hala ortaya çıkmamıştı. En sonunda açıkladı hocamız: ‘Çok güzel konuÅŸuyor derler’ dedi. Åžaşırıp kalmıştık.
Bu kopyadan sonra eminim sizde sorunun cevabını bulmuÅŸsunuzdur. Bu ülkede içinde yaÅŸadığınız halka sürekli hakaret ederseniz tahmin ettiÄŸiniz gibi başınıza talih kuÅŸu konar adeta; tıpkı “türkücü” bir yazarın başına konduÄŸu gibi… Her ÅŸeyden önce bir ‘aydın’ olursunuz ve entelektüel kabul edilirsiniz. Her ne kadar Hülya AvÅŸar ‘ben bu ülkede bir tek aydın tanırım onun da plakası 09’ dese de. Demek ki Hülya AvÅŸar gibi düÅŸünmeyen çok bu ülkede…
Peki bitti mi? Hayır, bitmedi; bunlar ne ki! Mesela kaset yaparsınız milyonlarca satılır. SövdüÄŸünüz ülkenin insanları milyonlarca alır kasetinizi ve sizi el üstünde tutarlar. Dahası Milletvekili olursunuz. Her fırsatta nefret ettiÄŸinizi ifade etmekten adeta zevk duyduÄŸunuz halkın ödediÄŸi vergilerle kimsenin hayalini kuramayacağı bir maaÅŸ alır, keyfinize bakarsınız. Orada artık bu ülkeyle problem yaÅŸamış halklar nezdinde araÅŸtırmalar yapabilir, bu vesileyle dahi kendi halkınıza hakettiÄŸi dersi verebilirsiniz. Ermeni tezleri, Rumlara yapılan baskılar, azınlık hakları v.s gibi konular tam sizin içindir.
Peki bunlar yeter mi? Yetmez tabii ki. Bu halka duyduÄŸunuz nefreti nerede ifade edeceksiniz? T.V filan da olur tabii ama bir gazetede köÅŸe yazmak fena fikir mi yani? DeÄŸil diyorsanız öyle iÅŸte. Ä°yi satan bir gazetede size verilen köÅŸede, halkınızla ilgili duygu ve düÅŸüncelerinizi her gün beyan edebilirsiniz.
Bu kadar yeter demeyiniz. Dahası UNESCO temsilcisi olur, bu vesileyle bir ayağınız sürekli Avrupa’da olur, istediÄŸiniz kadar gezersiniz. Öyle ya! Hem halkı beÄŸenmeyeceksiniz, onlarla birlikte yaÅŸamaya mahkum hissedeceksiniz kendinizi, hem de beÄŸendiÄŸiniz insanların yanına gitmeyecek, birlikte olma imkanı bulumayacaksınız! Ä°ÅŸte bunun için gereklidir böyle bir temsilcilik. O zaman, Çankaya’dan Kızılay’a gidiyormuÅŸçasına rahat gidip gelirsiniz oralara. Çok beÄŸendiÄŸiniz halklarla bütünleÅŸir hasret giderirsiniz. Yol masraflarını merak etmeyin; onları halkınız öder, genel bütçeden. Hem de bol harcırahla para bile biriktirebilirsiniz.
Peki bunlar da sizi kesmiyorsa? O zaman belediye baÅŸkanı adayı olursunuz, bütün Sosyal Demokratlar destekler sizi. Buna raÄŸmen kazanamadığınızda fena mı sanki? Kıymetinizi anlamadıklarından dolayı halka kızmak için yeni bir neden geçer elinize. Dahası partinizde lider olamayacağınızı anlayınca yeni bir parti kurma teÅŸebbüsünde de bulunabilirsiniz. DiÄŸer yandan halkı beÄŸenmediÄŸinizi, cahil ve katil yaratılışlı olduklarını size verilen köÅŸede her fırsatta deklare etmeniz gereÄŸine haklı bir gerekçe de elde etmiÅŸ olursunuz.
Senede üç-beÅŸ töre cinayeti olmuÅŸsa, bu, halkın ne kadar cani ruhlu olduÄŸunu açıklamanız için iyi bir neden olur size.
Sokakta üç-beÅŸ sahipsiz iti belediyeler insanlara zarar vermesin diye itlaf etmiÅŸse bu da halkın hayvan düÅŸmanlığını göstermek için çok iyi bir gerekçe teÅŸkil eder.
Maçtan sonra her ülkede bulunabilecek üç-beÅŸ taÅŸkın eline silah alıp ateÅŸ etmiÅŸ ve bu sırada bir insan ölmüÅŸse, halkın silah severliÄŸini ve cahilliÄŸini açıklamak için kaçırılmayacak bir fırsattır bu.
Herhangi bir beldede içki içmekte bir zorluk çıkıyorsa, bu da iyi bir fırsattır halkın hoÅŸgörüsüz olduÄŸunu deklare etmeye. Üstelik biri çıkıp bir de hangi nedenden olursa olsun papaz öldürmüÅŸse arayıp ta bulamadığınız fırsat ayağınıza gelmiÅŸtir.
Tabii bunların hiçbiri Tarihten bol örnekler kullanılarak atalarınızın nasıl çala- kılıç ülke fethettiklerini, çapaçul yaptıklarını açıklamanıza engel deÄŸildir. Hatta, tarihin en büyük kumandanlarından biri olan Fatih S. Mehmet’e bile evlat katline fetva verdi diye aslı olmayan bir yakıştırma yapabilir, Devletin bundan dolayı gerileme dönemine girdiÄŸini dahi iddia edebilirsiniz.
Bütün bunlar size bir fantezi gibi geliyor deÄŸil mi? O zaman siz nerede yaşıyorsunuz, diye sormak geliyor içimden. Tanzanya filan gibi bir ülke olmalı bu. BaÅŸka türlü bunların bir gerçek olduÄŸunu hemen kavramanız mümkün olmazdı deÄŸil mi?
Demek ki yaÅŸadığınız yerde Sosyal Demokrat diye bir taife de bulunmuyor olmalı. Çünkü en çok bu cenahtan iltifat ederler kendi halkından nefret edenlere. El üstünde tutar, parlamentoya sokar, ömür boyu da bedava yaÅŸatırlar.
Ä°ÅŸin en anlaşılmaz yanı da bu tip bir aydın(!) kendi halkına cahil sıfatını yakıştırırken ‘Sosyal Demokratlar hariç’ diye bir ibare bile kullanmıyor… Buna raÄŸmen niçin Sosyal Demokratlar hala onu el üstünde tutarlar acaba?
Ä°ki ihtimal var: Ya, aralarında gizli, bizim bilmediÄŸimiz bir dil vardır: halk denilince insanların sosyal demokrat olmayanları anlaşılıyordur. Tabii, bu durumda Sosyal Demokratların niçin halk sayılmadığı ayrı bir konu... Ya da bu sosyal demokratlar kendilerine de sövülmesinden çok hoÅŸlanıyorlardır.
Ah, güzel yazılarını zaman zaman bu site sayfalarında da okuduÄŸumuz deÄŸerli yazar Engin Ardıç ah; sen olmasan biz bile bu “türkücü” politikacı sosyal demokrat yazarı es geçerdik, belki de…
|
Ellerinize sağlık Raci Bey Yazar kubha açık 2009-05-03 14:54:05 Bence 1. ihtimal. Halk denilince sosyal demokratlar hariç demeye hiç gerek yok, onlar için. O sosyal demokrat taife, birbirlerini gözlerinden dahi tanıyabiliyor. |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |