23-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow APOLLONU MALEZYADA GÖRMEK
APOLLONU MALEZYADA GÖRMEK PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 16
KötüÇok iyi 
Yazar Raci DURCAN   
20-07-2010
                               APOLLON’U MALEZYA’DA GÖRMEK

                                                       Raci DURCAN

     Malezya Ä°slam dünyasındaki radikal politik beyanlarından baÅŸka, turistik bir ülke olarak da dikkat çekmeye baÅŸladı. Sadece benim çevremde on’a yakın kiÅŸinin bu ülkeyle turistik ve öÄŸrencilik iliÅŸkisinin bulunduÄŸu göz önüne alınırsa, durumu tespit etmek kolaylaÅŸacaktır. Gidenlerin memnuniyetle anlattığı bir ülke olunca, kredi kartında biriken mil puanların zayi olmasını engellemek için bundan daha iyi bir fırsat bulamazdık.

      Yola çıkarken Malezya devlet baÅŸkanının Ä°ngiltere aleyhine vermiÅŸ olduÄŸu sert demeç aklımın bir köÅŸesindeydi. Böylesine sert bir üslup sergileyerek Ä°slam dünyasında siyasal öncelik kazanmak istediÄŸi anlaşılan, halkının Müslüman severliÄŸiyle tanınan ve Ä°slam üniversiteleriyle ülkemizden birçok öÄŸrenci çekmeyi baÅŸaran bu ülkeyi yakından tanımış olacaktık. Daha önce buraları görmüÅŸ ve yurt dışını gezmeyi iyi bilen kayınbiraderim Peyami Bey’le birlikteliÄŸimiz önemli bir avantajdı. Gezi boyunca bu avantajdan yaralandığımızı beyan ederken böyle bir geziye yönlendirdikleri için teÅŸekkür de ediyorum.

      Sabahın erken saatlerinde indiÄŸimiz hava alanında göze çarpan ilk ÅŸey çok sayıda etnik farklılık taşıyan insanların bir arada yaÅŸadığını görmek oldu. Hintli, Çinli, Bengal ve Pakistanlılar yani yakın çevredeki birçok devletten insan buraya çalışmaya gelmiÅŸ ya da yerleÅŸmiÅŸti. Bu görüntü insana ülkemizin ne kadar renksizleÅŸtirildiÄŸini hatırlatıyor. Osmanlı devletinin farklı din ve etnisiteye dayanan çok renkli kültürel hayatı yok olmuÅŸ,bizde. Ülkemizdeki hoÅŸgörü eksikliÄŸinin buradan kaynaklanmış olabileceÄŸini düÅŸündüm. Tek renk ve çeÅŸit görmeye alışkın insanlar ilk farklılık algısında onu ret etme yoluna gidiyorlar. Farklı din ve kültürle yaÅŸamaya alışkın insanlar geniÅŸ bir hoÅŸ görü ve anlayış geliÅŸtiriyorlar. Bu havayı dönünceye kadar soluduk ve sanırım ülkemde en çok bunu özleyeceÄŸim. Ä°nsanların birbirini itelemek bir yana dursun, uyarmaları gerektiÄŸinde dahi ellerini sanki cereyan teline deÄŸiyorlarmış gibi çekinerek dokunmaları dikkatimi çeken bir davranıştı. Åžanghay’da da rastladığım bu vücud temasından kaçınmanın kültürel altyapısını tespit edemedim. Kalabalık yaÅŸamın getirdiÄŸi doÄŸal bir korunma mekanizması olabilir. Sadece bu kadar deÄŸil; insanları sözlü uyarma ihtiyacı da hissetmiyorlar. Bir yanlışlık yaptığınızda sabırla kendi yanlışınızı düzeltmenizi bekliyor, asla uyarma yoluna gitmiyorlar. Mesela çok kalabalık çin pazarına alışveriÅŸ için gittiÄŸimizde eÅŸim; biraz beklememiz gerektiÄŸinde, zaten daracık bir dükkânın önünde duran sandalyeyi altına çekerek oturdu. Dükkân giriÅŸinin yarısını kapatmıştı. Ä°ÅŸyeri sahibi ve komÅŸuları ne yaptığımızı anlamak için dikkat kesildilerse de bizi rahatsız edecek ne bir bakış ve memnuniyetsizlik ifade eden davranışta bulunmadılar. Bu duruma ne kadar tahammül edeceklerini görmek için ben de bekledim. Aradan geçen belki 20 dakikalık zaman zarfında iÅŸyeri sahibi birkaç kez daraltılmış giriÅŸten geçmek zorunda kalmasına raÄŸmen sanki kendisi suçluymuÅŸ gibi davranıyordu. Bunun ticari niyetle, müÅŸteri memnuniyeti için yapıldığı hissi uyanmadı. TrafiÄŸin yoÄŸun olduÄŸu Kuala Lumpur sokaklarında, ayrıldığımız ana kadar korna sesi duymamış olmamız ilginç bir gözlemdir. Fakat son gün bindiÄŸim bir taksinin ÅŸoförü sanki böyle bir yazı yazacağımı bilmiÅŸ ve engel olmak istemiÅŸçesine 10 dakikalık yol boyunca gördüÄŸü her ÅŸeye korna çaldı. Herhalde yaÅŸlanmış ve beyni sulanmış bir Çinliydi. Çaldığı kornalara kimse aldırış etmedi, kızgınlık göstermedi. Sabır ve anlayış sanki buranın genetik kotlarına iÅŸlemiÅŸ gibiydi.

     Kuala Lumpur, her tarafı yüksek binalarla donatılmış bir ÅŸehir. Modern binaların arasında veya kenarında dahi eski ve köhne gecekondu evleri, hatta klasik malay evleri görmeniz mümkün deÄŸil. Yüksek bina hevesleri nereden geliyor bilmiyorum. Dünyanın en yüksek yapılarından birine sahip olmakla öÄŸündükleri twin towers (ikiz kuleler) ÅŸehrin merkezinde yer alıyor. Bu kuleleri ülkenin geçimini saÄŸladığı ve ülke zenginliÄŸine damgasını vuran Petrolu iÅŸleten Petronas ÅŸirketi yaptırmış. Kuala Lumpur sokaklarına baktığınızda gözünüze çarpan zenginliÄŸin nereden geldiÄŸi sorusu insanın aklına takılıyor. Bu, her tarafta fabrika, tarım arazisi vs. olmadığı anlamına da geliyor. Åžehir tamamen sonradan ve planla kurulmuÅŸ. Bu merakla konuÅŸtuÄŸumuz bir taksicinin söylediÄŸine göre bütün zenginlik kauçuk aÄŸacı yetiÅŸtiriciliÄŸinden ve petrolden geliyormuÅŸ. Kadınların çoÄŸu çalışıyormuÅŸ çünkü ülkede yeterince çalışacak nüfus yokmuÅŸ. Zaten bu nedenle çevre ülkelerden buraya göç yaÅŸanıyormuÅŸ. Ä°ÅŸsizlik oranın çok düÅŸük olduÄŸu bir ülkedir Malezya. Ä°slam dünyasında adı geçen ve Türkiye’den gidenlerce takdir kazanmasına raÄŸmen çarşılarında gördüÄŸümüz mini etekli Çinli kızlar hiç rahatsızlık hissetmeden dolaÅŸabiliyorlar. Bir alışveriÅŸ merkezinden çıkışta bindiÄŸimiz taksi ÅŸoförü caddeye bakarak gördüÄŸü manzarayı ‘Arab street’ (arap caddesi) diye tanımladı. Sadece sokağı deÄŸil; ÅŸehri bu ÅŸekilde tanımlamak daha doÄŸru bence.

     Kula Lumpur’a ilk indiÄŸimden itibaren ‘bunun arkasında kim var’ diye düÅŸündüm. Åžehirde görünmeyen baÅŸka bir el olmalıydı. Her ÅŸey önceden planlanmış gibiydi. Böyle planlı ve düzenli bir yaÅŸam doÄŸu kültüründe yoktur. Elimde internet olmadığından Malezya’nın tarihini inceleyerek soruma cevap bulmam mümkün deÄŸildi. Altı saatlik bir otobüs yolculuÄŸu yaparak geçtiÄŸimiz Singapur’da, Sentosa yarımadasını gezerken karşımıza çıkan port silosa adlı tarihi mekanda sorumun karşılığını buldum. Tarihi mekânda sergilenen ÅŸehrin savunmasında kullanılmış (Japonlara karşı) Ä°ngiliz topları hadiseyi gösteriyordu. MeÄŸer Malay yarımadası Portekiz ve Hollandalılar’ın sömürge döneminden sonra Ä°ngilizlerin eline geçmiÅŸ. Ä°kinci Dünya savaşında Japonlara karşı savaÅŸan Ä°ngilizler burayı ellerinde tutmayı baÅŸarmışlar. Daha sonra da bağımsızlığını kazanmış. TrafiÄŸin Ä°ngiltere gibi saÄŸdan seyrediyor oluÅŸu ve Ä°ngilizcenin her yerde geçerli oluÅŸu durumu anlatmaya yetiyor. Malezya bundan sonra bana uzak doÄŸunun Ä°ngiltere’si gibi göründü. Zengin Arap turistlerin çölden kaçarak geldikleri bu tabiat güzelliÄŸi zengini bölgede, dinlenebilmeleri ve bolca para harcayabilmeleri için kurulmuÅŸ. Åžehrin hemen her yeri devasa alışveriÅŸ merkezleriyle dolu… GeniÅŸ alanlara kurulmuÅŸ büyük camiler Müslümanlara rahatlık ve özgürlük hissi aşılıyor. Sokaklarda Ä°slam üniversitesinin her ülkeden öÄŸrenciyi kendine çağıran ilanları göze çarpıyor. Dünya helal gıda forumunun burada yapılacağına dair ilanlar da her yeri kaplamış. Malezya isminin gün geçtikçe Ä°slam dünyasında daha çok duyulacağı ve bazı ÅŸeyleri önceleyeceÄŸini anlamak zor deÄŸil. Mesela çok büyük bir ticari potansiyeli olduÄŸu anlaşılan helal gıda ile ilgili ev sahipliÄŸi yapmaları bunun iÅŸareti. Bunun ne kadar önemli olduÄŸunu orada bir kez daha anladık. Yurt dışında bir yerde yemek yiyeceÄŸiniz zaman, lokanta eÄŸer Müslüman deÄŸilse sanki farzmış gibi et yenmekleri mutlaka domuzlu oluyor. Bir Çinlinin lokantasına gittiÄŸinizde helal dese dahi içiniz rahat etmiyor. Kullandıkları et ve yaÄŸ domuz olmasa dahi kesimler bize uygun olmuyormuÅŸ. Mesela tavuklar bıçaklanarak deÄŸil de canlı olarak haÅŸlanmış olabilir. Amerikalı Mc. Donald gibi kuruluÅŸlar bu konuda güven kazanmışlar. Helal ‘mi diye sorduÄŸumuzda dünyanın her yerindeki Mc. Danoldslar’da çekinmeden yiyebileceÄŸimiz söyleniyor. Tabi sunduklarına yemek denirse… Sosa boÄŸdukları et parçalarının ne ihtiva ettiklerini Allah biliyor. Kısa zaman zarfında dahi insanın kilo ile ilgili endiÅŸelerini artırmayı baÅŸarıyorlar. Böylesi yerlerde tavuk etini tercih etmek insana daha fazla güven veriyor. Fırsat bulduÄŸumuzda otelin karşında yer alan Arap lokantası El Misafiri tercih ettik. BitiÅŸiÄŸinde yer alan Pers Resturant’ın fiyatları buranın iki katıydı. Niçin böyle olduÄŸunu anlamadık, anlama teÅŸebbüsünde bulunmadık. Malezya'nın, Ä°ranlıların da ilgi odağı olduÄŸunu gördük. SorduÄŸumuzda, eskiden beri Ä°ranlı iÅŸadamlarının buraya iÅŸ yapmaya geldikleri söylendi.

   Malezya toprakları Türkiye’nin üçte biri olmasına raÄŸmen 14 eyaletten oluÅŸmaktadır. Hemen yanında dünyanın en önemli limanı olan küçücük Singapur ile komÅŸudur. Ülkenin devlet baÅŸkanı bu 14 eyaletin sulatanlarından biri olarak seçimle baÅŸa geliyormuÅŸ. Taksi ÅŸoförleri sultanı sevmiyor fakat baÅŸbakanlarını benimsiyorlardı. Sultan sadece hazır para yiyen, iÅŸi olmayan biri gibi görünüyor onlara.

    Malezya’nın Müslümanlara hoÅŸ görünen havası insanın dikkatini çekiyor. Sokaklarında ve cami önlerinde hiç dilenci görünmemesi ilginçtir. Geri dönüÅŸ yolculuÄŸumuzda uçakta hepsi baÅŸörtülü bayanlardan oluÅŸan bir gençlik grubu ilgimizi çekti. Ne olduÄŸunu sorduÄŸumuzda G. Antep’e Malezya halk dansları gösterisi sunmak üzere yola çıkan ekip olduklarını söylediler. Bu görüntüyle Antep’in Müslüman halkından çok takdir toplayacakları aÅŸikârdır. Malezya’da solunan Ä°slami havaya raÄŸmen ülkede kimsenin kimseye karışmadığı bilindiÄŸinde, grupta bir tane dahi başı açık kız olmaması dikkatimi çekti. Bunu yapay ve amaçlı buldum. Uçaklarında içki ikramından geri kalmazken folklor ekibinde tek bir kiÅŸi dahi niçin başı açık olmasın?

     Malezya’da pusuya yatarak trafiÄŸin hemen hiç etkili olmadığı yerlerde sürücülere ceza kesen trafik polislerine rastlamadık. Yol kenarlarında park eden araçları çekiciyle kaldırıp götürerek valilik denetimindeki vakıflara gelir saÄŸlandığına da... Ülkemizdeki bu ilkel görüntülerin devam ediyor olması ne acıdır! Türkiye’ye giriÅŸ yaparken hemen karşılaÅŸtığımız kuyruklar orada hiç yoktu. Bunları görünce buraya turist gelmez diyoruz. Birkaç etnik ve dini grubu içinde barındırmayan bir ulusun çaplı bir dünya devleti olamayacağını; geniÅŸ bir siyasi ufka dayalı politikalar üretemeyeceÄŸini düÅŸündüm. Pasaport polisi giriÅŸ iÅŸlemimi yaparken, hiç üstüne vazife deÄŸilken beni baÅŸkalarıyla ilgilenmemem, konuÅŸmamam için uyarıyor. Çıkışta bizi bekleyenleri üzmemek için duruma katlanıyorum, ÅŸikâyetçi olmuyorum.

      Malezya’da devleti hemen hiç görmemiÅŸtik. Devletin ne kadar görünmez hale gelirse o kadar büyüdüÄŸünü fark ettim. Herkes onun varlığını hissediyor ve itaat ediyordu. Fakat o ortalıkta yoktu. Tuhaftır buradan giderek Allah’ın çok merak edildiÄŸi halde niçin gözle görünmediÄŸini anlamış oldum. Aklın gördüÄŸü ÅŸey, gözün gördüÄŸünden çok daha görkemli oluyor.

     Malezya’da ÅŸehir içi ulaşım taksilerle yapılıyor. Taksi müÅŸteri deÄŸil, müÅŸteri taksi bekliyor. Ülkemde acil bir iÅŸiniz olduÄŸunda taksi tutarak iÅŸinizi halledersiniz. Malezya ve Singapur’da dua etmekten baÅŸka yapacak bir ÅŸeyiniz yoktur. Bütün taksilerin tek bir idareye baÄŸlı olarak çalıştıklarını öÄŸrendik. Çok sayıda taksi yüzünden belirli saatlerde ÅŸehir trafiÄŸi felç oluyor. Åžehrin müsait yapısına raÄŸmen toplu taşıma ve trafik sorunu çözümlenmemiÅŸ. Gelen turistlerden daha fazla para kazanmak içindir diye düÅŸündüm.

     Malezya’nın bol yağışlı iklimine raÄŸmen tarımda Avustralya’ya bağımlı olması ilginçtir. Marketlerde karşınıza çıkan erik, elma, yoÄŸurt, et vs. gibi hemen her ÅŸeyin menÅŸei Avustralya. SorduÄŸumda Avustralya’nın çok geniÅŸ arazisi var fakat nüfusu az diye garipsemeden, milliyetçi duygular içine girmeden cevaplandırdılar. Komplocu mantığım, Malezya’nın; aslında bir Ä°ngiliz sömürgesinden baÅŸka bir ÅŸey olmayan Avustralya mallarını satmak için tasarlanmış dev bir Pazar olarak olduÄŸu kanaatini edindi. Singapur bugün dahi dünyanın en önemli limanıdır. Limandaki uçsuz bucaksız yükleri görünce dünya ticaretinin merkezinin burası olduÄŸunu anlıyorsunuz. Bu limanın Amerikan donanması tarafından korunduÄŸunu orada öÄŸrendik. Singapur’un bağımsız bir ülke olduÄŸunu biliyoruz. Amerika’nın bu bağımsızlığa çok önem verdiÄŸi anlaşılıyor.

    Malezya’da karşımıza çokça çıkan Çinliler ve Hintliler bölgedeki gerçek gücün kimde olduÄŸunu anlatıyor. Yani o bölgede yabancı parmağı olmadığında tüm bölgeye Çin ya da Hindistan damgası vurulacaktır. Malezya’da Müslümanlığın ve malay etnisitenin devlet idaresinde niçin önemli olduÄŸunun da ipuçlarını yakalamak mümkün. Bir problem çıktığında; mesela Çin; Singapur’un bağımsızlığına son vermek istediÄŸinde Budist Hint ve Çin’e karşı Müslüman malaylar kahramanca savaÅŸabilirler. Bir de yanlarına Ä°slam Dünyasının desteÄŸini aldıklarında yenilmez olurlar. Böylece bugünkü sütotüko bozulmadan devam etmiÅŸ olur. Bizdeki anayasal güçler ayrılığı orada etnik farklılıklar olarak idari yapıya girmiÅŸ. Yüzde yetmiÅŸ çoÄŸunluÄŸa sahip malaylar idari yapıyı yönetirken ticaret Çinlilerin elinde.

     Ders kitaplarında karşıma çıkıp anlam vermekte zorlandığım savaÅŸ tanrısı Apollon ile Malezya’da karşılaÅŸmayı beklemiyordum. Her insan bir iÅŸte diÄŸerlerinden daha iyi olduÄŸu gibi; her ulus bir konuda baÅŸkalarının önüne geçiyor. SavaÅŸ tanrısı Apollon rolünü benimseyen Ä°ngiltere’yi uzak doÄŸuda görmek insanı hem irkiltiyor hem de gıpta duymanıza neden oluyor. KeÅŸki bir yeryüzü tanrısı kudretinde hareket ederek dünya üzerinde yaptığı dizayna adalet düÅŸüncesini de katsaydı!


                  

Yorum
Malezya'da bir Hastane Deneyimi
Yazar kubha açık 2010-07-20 21:09:55
Sanih'in kulak aÄŸrısı geceyarısı ÅŸiddetlendi. Mecburen Kuala Lumpur'daki bir özel hastaneye götürdüm. Daha öncede aynı rahatsızlığı yaÅŸamış olduÄŸumuz için teÅŸhisi ve gerekli ilaçları aÅŸağı yukarı biliyordum. Çinli genç bir doktor son derece müşfik bir tavırla Sanih'i muayene etti ve net konuÅŸtu. 4 kalem ilacı verdi. Ä°yileÅŸir dedi ve bizi 10 dakika içinde gönderdi. Ä°laçlar hastenenin içindeki eczane tarafından anında temin edildi. Otele döndük ve ilk ilaçlarını verdik. Hem de Türk parası ile yaklaşık 70 TL karşılığında bu hizmetleri aldık. Güzel ülkemde bu olay olsaydı: 
 
1. Doktor endiÅŸe verici bir yüz ve soyut bir konuÅŸma tarzı ile bizi karamsarlığa iterdi. 
 
2. BoÄŸaz kültürü alınması ile atlatabilirsek ÅŸanslı olurduk. 
 
3. Yaklaşık 200 TL bayılırdık. 
 
4. Geceyarısı nöbetçi eczane arardık. BulduÄŸumuz nöbetçi eczanede de bazı ilaçları olmazdı. 
 
Sağolasın Malezya! Sağolasın Sanih!
Hayret..
Yazar Sanih açık 2010-07-23 17:39:30
Uzun ve kalabalık gezilerde ufak tefek rahatsızlıklar olur ama raci bey ve arkadaÅŸlarının uzun süreli sayılabilecek bu gezilerinde bu kadar menun kalmaları calibi dikkat doÄŸrusu. Tebrikler... 
Allahtan Başka "Tanrı" yoktur!
Yazar Melitenli açık 2010-07-24 09:13:49
Yazıda tanrı kelimesinin rasgele ve rahatça kullanılmasını mümin yazarımıza ve kriter'e yakıştıramadım. Tanrı ilah kelimesinin Türkçesidir. Bir mümin Allahtan baÅŸka tanrı olmadığını bilir. Dilimizin Ä°slamileÅŸtirilmesinin önemli bir kazanım olacağını düşünüyorum... 
Bu zevkli geziye -bu yazıyla bizi de iÅŸtirak ettirdiÄŸi için- Raci beye teÅŸekkürler... 
Ä°lhami Meltenli
Haklısınız ama..
Yazar Admin açık 2010-07-27 00:30:23
Melitenli dostumuz haklı ama bir yazım kuralı olarak metinde geçen ''yeryüzü tanrısı'' ifadesinin baÅŸkalarına ait bir anlatımı ifade etmek üzere tırnak içine alındığını dikkate almamış gibi...  
Bunu dikkatten kaçırmaması gerektiÄŸini düşünüyoruz...  
Teşekkürler...
Kıskandım
Yazar selahaddin açık 2010-07-28 20:33:57
''Tuhaftır buradan giderek Allah’ın çok merak edildiÄŸi halde niçin gözle görünmediÄŸini anlamış oldum.'' Raci abi bu cümlen çok komik.Komplo teoriciliÄŸi buralara kadar sirayet etti demek ki.
kriter yazarı Şefika Leyla'dan
Yazar Sanih açık 2010-07-30 23:44:07
kriter yazarı Åžefika Leyla' yazı ile ilgili olarak tarafıma şöyle bir not göndermiÅŸ; iletiyorum: 
 
(Son yıllarda gündemimize özellikle Vakit gazetesi yazarı Dr.Serdar Demirel ve muhitimizden tahsil için giden gençler dolayısıyla girdi Malezya. Medyada Malezya ile ilgili her haber diÄŸer doÄŸu ülkelerinden daha ziyade dikkatimizi çeker oldu. Mesela özel davetlerin ana menülerinden olan tavuk ayakları, arkadaÅŸların midesine kramp girmesine vesile olmuÅŸsada Türkiyedeki büyük bir tavuk üretim merkezinin tonlarca atık ayaklarının ihraç edilmesi ekonomiye iyi bir katkı. ):  
özgün fikir ve yorumlarını sitemizden ilgiyle takip ettiÄŸimiz Raci Durcan'ın Malezya izlenimleri, Vahye göre tefekkürün mantıki sonuçlarını da yansıtıyordu bana göre. Adına komplo teorisi de dense, bilmem neden isabet ediyor çoÄŸu fikirlerinde. Yani çok düşünceli çehresini görmemiÅŸ olsam arkasında derinlerde birilerini ararım. Mesela politik arka plana dair söyledikleri, Malezya'da mukim Dr.Serdar Demirel ve öğrenci Zehra Haksöz'ün izlenimleriyle paralellik arz ediyordu. Kısa bir seyahat ve bunca isabet, teÅŸekkür ederiz. selamlar...) 
 
Åžefika hanım doÄŸrudan üye olup yazabilirdi; 
teÅŸekkürler... 

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 21-08-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111516607 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net