ÖSS, SBS, OKS, PKK, MHP, ABD, OHÅž, SKM, GTM, PPS, DSP, CHP, BDP!..”

¥
Gelelim ÅŸimdikine…                                                                          
Ne güzel!..
Bir itiraf daha…
“ÇocuÄŸa sürekli sınav doÄŸru deÄŸil!..”
Yani?
“Bugüne kadar yanlış yaptık” demiÅŸ oluyor Muhtereme Bakan!..
“Ay pardon!..”
¥
Yok ya!..
Sen al benim çocuÄŸumu; ortanın birinde sınava sok, iki, üç…
Her sene her sene!..
Mahvolsun yavrucak; oyundan, eÄŸlenceden kopsun!..
Gariban babası da;
Çalış çalış…
Allah ne verdiyse, onun bunun dershanelerine!..
¥
Ya bırakın Allah aşkına!..
Ne varsa bizde var, sizde var…
Taaa, 2006’da, “ÖSS-OKS…OHSSSS!” baÅŸlıklı bir dizi yazı altında bu iÅŸin sakatlığına vurgu yapmışız!..
Buradan yayınlanmış; Çekmegil ekolünün kriter.org adlı entelektüellere hitap eden sitesi aracılığıyla yaygınlaÅŸmış…
Hükümet önde gelenleriyle konuÅŸmuÅŸuz…
Onları da yazmışız!..
“Yapmayın, etmeyin!..
Çocuklarımızı, kurda kuÅŸa yem etmeyin!.. Her sene her sene sınav!.. Buna nesiller dayanmaz!..”
¥
Ne kolay deÄŸil mi?..
Yap boz, boz yap!..
Üç çocuk yap; üçü de sınavdan sınava koÅŸsun…
Pardon; hangi çocuk hangi bakana, hangi zihniyete denk geldiyse onun zevkince koÅŸsun!..
Birkaç milyon çocuÄŸu harcamışız…
Her sene her sene; “4’ün ya da 5’in birini seçmeye” zorlamışız…
Oyunu, sokak kavgasını, diz kanamasını, sarma macunu, pamuk ÅŸekeri, lunaparkı, topu; (bir de mütedeyyinler için) namazı, niyazı, Kur’an-ı…
ÇocuÄŸa yarar ne varsa unutturmuÅŸuz!..
Yarış atı ne kelime; yarış pistindeki “sütçü beygiri” haline getirmiÅŸiz!..
Nesiller gitmiÅŸ…
Hayatının öÄŸrenmeye, geliÅŸmeye en müsait döneminde sınavdan sınava…
Hangisi doğru, a mı, b mi, c mi, d mi?..
Hangisini daha çok seviyorsun; ananı mı, babanı mı!..
Her sene her sene, çıldırır insan!..
¥
Bu hükümetin baÅŸarılı olduÄŸu birçok alan var elbet…
Hakkını veriyoruz da…
Bugün ÅŸunu ifade edelim ki;
Milli Eğitim alanında fevkalade başarısız!..
Fevkaladenin fevkinde!..
¥
Müfredat berbat; kitaplar saçmasapan…
Okulların en az yarısında, neredeyse “hiç” ders yapılmıyor!..
Habire deÄŸiÅŸen sınav sistemlerine, deÄŸerlendirme yöntemlerine; rehberlik uzmanlarının bile akıl erdirmesi mümkün deÄŸil…
Lise müfredatının üniversite sınavı ile uyumuna zerre önem verilmemiÅŸ.
Okul birincileri üniversite sınavında dökülüyor; gençlerin okula, öÄŸretmene saygısı sıfıra inmiÅŸ…
Sekiz sene boyunca…
Kablolu internet, kablosuz internet, yeni derslik, azman öÄŸretmen, uzman öÄŸretmen derken…
Böyle dinlerken ve dinlenirken…
Fecaat bir tablo ile karşı karşıyayız bugün…
Ve işte; uyarılarımıza kulak asmayanların uygulamaya koydukları sınav sistemi yine değişiyor!..
Bu sene son sınıfa geçen “ilköÄŸretim öÄŸrencileri”, her yıl sınava sokulan neslin kısmetsiz fertleri olacaklar…
Altıncı sınıfa bu yıl baÅŸlayacaklar ise, üç sene rahat gibiler…
“Gibiler” diyoruz zira hiç belli olmaz…
Belki seneye…
Belki de iki sene sonra hükümet deÄŸiÅŸmiÅŸ, bakan deÄŸiÅŸmiÅŸ, sistem deÄŸiÅŸmiÅŸ!..
AteÅŸ bizim haneye de uÄŸradı, kaçmak ne mümkün…
Bizim çocuklar, her iki kategorinin de kurbanı.
Ä°lköÄŸretimdeki evlat, her yıl sınava giren maÄŸdurlardan…
DiÄŸeri ise üniversite sınavındaki sistem deÄŸiÅŸikliÄŸinin ilk kurbanlarından…
Gitti mi iki nesil!..
¥
Ya, PKK-MKK derken…
Ergenekon derken…
Darbe korkusu ÅŸu, bu…
Gündem bir takmış ki hepimizi peÅŸine…
Yitik gençliÄŸi mi unutuyoruz ne!..
¥
Ben, biraz da haneye dokunduğundan dolayı hayli bozuğum bu eğitim sistemine, daha doğrusu sistemsizliğine!..
Diyorum ki;
“Devletten fayda yok madem… Ben çıkayım yola!..”
Evet…
Kafamda acayip planlar var…
Acayip “atılımlar” düÅŸünüyorum; maddi durumu iyi olmayan, zeki, gayretli, çalışkan arkadaÅŸlarım için…
Sivil inisiyatif bu…
Ben böyle “büyük” düÅŸünüyorum da…
Milletin sırtında yükselen birileri, omuz verir mi çabama!..
PeÅŸin hüküm iyi deÄŸildir…
Biz…
Hele bir çıkalım da yola!..