Åžimdi kesin kanaat getirdim, bu savaÅŸ mutlaka çıkacak.

Ortalığı birbirine katan ünlü karikatür, dört ay önce yayınlanmış! Tepki gösterenlere daha geçen gün duyurulmuÅŸ. Biryerlerden üfürülmüÅŸ. Öyle ya, hangi ülkede hangi Müslüman okuyucu kıytırık bir Danimarka gazetesini her gün bulacak, alacak da hangi dilbilgisiyle izleyecek?

Amaç, bir taÅŸla birkaç kuÅŸ vurmaktır. Hem Türkiye gibi bir ülkenin Avrupa BirliÄŸi'ne girmesi "tehlikesini" önleyecekler, hem de Ä°ran'a yapılacak saldırının "psikolojik altyapısını" geliÅŸtirecekler.

Eskiden, iki doÄŸu ülkesinin sultanı savaÅŸacakları zaman, iÅŸe birbirlerine küfür mektupları göndererek baÅŸlarlar, hem karşı tarafı sinirlendirir, kızıştırır, hem de kendilerine psikolojik destek ve gerekçe yaratırlardı... Ona benzedi.

Bu bir tezgâhtır: Sümüklü oÄŸlanın elinde Sig Sauer gibi "profesyonel suikast silahının" ne iÅŸi var?

OrtadoÄŸu'da provokasyona gelecek, zokayı yutacak dangalak sayısının epeyce yüksek olduÄŸunu pek iyi biliyorlar.

Yahudi soykırımına "inanmayan" ya da ideolojileri gereÄŸi inanmak istemeyen birtakım zavallılar da dünya kamuoyun da Ä°slam ülkelerini azıcık daha rezil edecekler, batıracaklar, onların ekmeÄŸine yaÄŸ sürecekler.

Bu adamların eli kolu, merhum Ä°hsan Sabri ÇaÄŸlayangil'in demiÅŸ olduÄŸu gibi, çok uzundur.

Vietnam'a daha fazla bulaÅŸmak istemediÄŸi için kendi baÅŸkanını öldürecek kadar... Bir de batı ülkelerinde darbe olmazmış! 1963 yılında Dallas'ta darbenin feriÅŸtahı yapıldı.

Bu adamlar çok tilkidirler, 1941 yılında, Pearl Harbor'a bir Japon saldırısı bekleyecek ve bundan hiç haberi olmamış gibi davranacak kadar... SavaÅŸa girebilmek için maÄŸdur olmaları gerekiyordu ve ilk kurÅŸunu atamazlardı, iÅŸe karşı tarafın baÅŸlaması ÅŸarttı.

Bugün de, nasıl Afganistan ve Irak'a saldırabilmeleri için birilerinin önce New York'u "adeta bir çeÅŸit bombalaması" gerektiyse, Ä°ran'ın üzerine yürümek için de birtakım enayilerin sokaklara dökülmeleri ÅŸart... Birkaç elçilik ve konsolosluk yakılacak, birkaç kefere öldürülecek ki, mavi üniformalı süvari alayı borazan çala çala yetiÅŸsin!

Ä°slam dünyası ne yazık ki "sakin olabilecek" çapta deÄŸildir. Ä°ran yöneticileri çaplı olsalardı bir yandan nükleer silah üretmeye kalkmaz, öbür yandan "Ä°srail yokolacaktır" diye demeçler vermezlerdi. Kendi yaÄŸlarında kavrulmaya bakarlar, çanak tutmazlardı.

Bu tuzaÄŸa ister istemez düÅŸecektir Ä°slam dünyası.

Tıpkı, kafası çalışmayan Türk faÅŸistlerinin, hata üstüne hata yaparak Avrupa BirliÄŸi'ni "bizi açıkça reddetmenin sıkıntısından" kurtaracakları gibi!

SokaÄŸa Arap çapulcusu dökmek de çok kolaydır, Türk lumpeni de.

Åžimdi, bu yazı kendilerine birkaç numara büyük gelen bazı kiÅŸiler de gene bana soracaklar: Sen Avrupa BirliÄŸi'ne girmemizi istiyor musun, istemiyor musun?

Ne istiyorum ne de istemiyorum. Çünkü bu yanıtın bir anlamı yok. Çünkü, onların bizi bir punduna getirip almayacaklarını, bizim de girmemek için elimizden geleni yapıp sonunda bunu baÅŸaracağımızı biliyorum.

Soracaklardır, Amerikan-Ä°ran savaşında hangi tarafı tutacaksın? Müslüman-Hıristiyan savaşında kimden yana olacaksın?

Ne İranlı yobazlardan, ne de Amerikalı emperyalistlerden yana!

Ama bu tarafsızlık da anlamsız kalacak. Gırtlağımıza kadar batacağız "bizim meselemiz olmayan bir meselenin" içine.

Umarım az çocuÄŸumuz ölür ve umarım ekonomi de hepten yıkılmaz, aklıma baÅŸka bir ÅŸey gelmiyor ÅŸimdilik.

AKÅžAM GAZETESÄ°NDEN ALINTIDIR