T.C. DIŞİŞLERÄ° BAKANI SAYIN AHMET DAVUTOÄžLU’NUN
BM GÜVENLÄ°K KONSEYÄ° OLAÄžANÜSTÜ OTURUMUNDA
YAPTIÄžI KONUÅžMA

Sayın Başkan,

Bugün bu yüce kurumun bir üyesinin BirleÅŸmiÅŸ Milletler sisteminin kurulmasından bu yana sadık kalmayı taahhüt ettiÄŸimiz deÄŸerleri tamamıyla hiçe sayarak ciddi bir suç iÅŸlemesi sonucunda oluÅŸan çok üzücü ve trajik bir olay nedeniyle huzurlarınızdayım.

Israil Savunma Güçlerinin Gazze’ye insani yardım taşıyan çok uluslu ve sivil bir oluÅŸuma karşı uluslararası sularda, tam olarak kıyıdan 72 deniz mili uzaklıkta baskın düzenlemek suretiyle birçok sivili öldürmesinden ve yaralamasından dolayı büyük üzüntü duyuyorum. Bu eylemin hiçbir gerekçesi yoktur. Ä°srail’in eylemleri uluslararası hukuka ciddi bir ihlal niteliÄŸindedir.

Bu durum en basit ifadelerle, haydutlukla ve korsanlıkla eÅŸdeÄŸerdir. Bir devlet tarafından iÅŸlenen cinayettir. Bunun hiçbir mazereti veya haklı gerekçesi yoktur. Böyle bir yola yönelmiÅŸ bir ulus devlet uluslararası camianın saygın üyesi olarak meÅŸruiyetini kaybetmiÅŸtir.

Birkaç gemi ve 32 ülkeden toplam yaklaşık 600 kiÅŸiden oluÅŸan ve yoksullaÅŸmış Gazze’ye insani yardım götürmekte olan çok uluslu sivil küçük filoya bugün erkenden yasadışı ani bir saldırı yapılmıştır. Bu sivil misyonun yegane amacı yıllarca Ä°srail’in yasadışı ve insanlık dışı ablukası altında yaÅŸayan Gazzeli çocuklara çok ihtiyaç duydukları yardımı götürmekti. Bu gemiler esasen Ä°srail’e veya herhangi baÅŸka bir devlete tehdit oluÅŸturmuyorlardı. Bu insani yardım çocukça yaÅŸama imkanları ellerinden alınan ve sizin ve bizim çocuklarımızın hergün istifade ettiÄŸi imkanlardan yararlanamayan çocuklar için götürülüyordu. Bu çocuklar bir sonraki yemeklerinin nereden geleceÄŸini bilmiyorlar. Ya barınacakları yerleri yok ya da çok ilkel ÅŸartlarda yaşıyorlar. Hiçbir eÄŸitim almıyorlar; barışçı ve istikrarlı bir Filistin ve bölgeye katkı saÄŸlayabilecekleri bir gelecekleri de yok.

Sayın Başkan,

Gemiler, çocuk parkı gibi, bu çocuklara çocukluklarını hatırlatabilecek ekipmanları ve imkanları götürüyorlar. Kanser ilaçları veya gerçek sütün olmaması nedeniyle çocuk saÄŸlığı ve büyümesini saÄŸlayacak süt tozu gibi çok temel ihtiyaç maddeleri taşıyorlar. Uluslararası camia yıllarca hiçbir ÅŸey yapmadan bu insani trajediye seyirci kaldı. Ve bugün geldiÄŸimiz nokta budur. Bugün canlı yayında insani yardım naklinin açık denizde, kıyıdan 72 deniz mili açıktaki uluslararası sularda saldırıyla cezalandırıldığı barbarca bir eylem gördük. Bugün birçok insani yardım gönüllüsü ceset torbalarıyla geri dönüyor. Ve Ä°srail’in ellerinde kan var. Burası, korsanlığın halen bir gerçek olduÄŸu Somali kıyılarının açıkları veya UzakdoÄŸu’daki bazı takım adaları deÄŸildir. Böyle eylemlerin görülmediÄŸi Akdeniz’den bahsediyoruz. Burada saÄŸduyuya ihtiyacımız var. Burası medeniyetin filizlendiÄŸi ve yeÅŸerdiÄŸi ve Ä°brahimi dinlerin kök saldığı yerdir. Bu dinler barışı vaaz eder ve darda olanlara el uzatılmasını öÄŸretirler.

Güç kullanımı sadece gereksiz deÄŸil aynı zamanda da orantısızdı. Uluslararası hukuk savaÅŸ zamanında bile sivillere saldırılmamasını ve zarar verilmemesini emreder. MeÅŸru müdafaa doktrini Ä°srail kuvvetlerinin eylemlerini hiçbir ÅŸekilde haklı çıkartamaz. Açık deniz özgürlükleri, uluslararası teamül hukuku dahil olmak üzere uluslararası deniz hukukunun en temel haklarından birini teÅŸkil eder. Seyrüsefer serbestisi yüzyıllar öncesine dayanan en eski uluslararası normlardan biridir. Kaptanın veya bayrak devletinin izni olmadan hiçbir gemi durdurulamaz veya üzerine çıkılamaz. Ä°stisnai durumlara izin veren kurallar çok açıktır. Dahası, geminin veya mürettebatının açık denizde iÅŸlemiÅŸ olabileceÄŸi ihlallerden ÅŸüphelenmek, müdahaleyi yapan devletin uygulanabilir uluslararası hukuk kapsamındaki sorumluklarını ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz. Ä°nsani yardım verilmesini düÅŸmanca bir eylem, yardım çalışanlarını da muharip olarak görmek bölgesel ve küresel barışa olumsuz etkileri olacak tehlikeli bir zihniyetin yansımalarıdır. Bu itibarla, Ä°srail’in eylemleri yasal veya meÅŸru olarak tanımlanamaz. Bu saldırıyı meÅŸrulaÅŸtırma çabaları beyhudedir.

Sayın Başkan,

Bu kabul edilemez eylem geçmiÅŸte mülteci taşıyan gemilerden yararlanan ve geçen yüzyılın en kötü trajedilerinden birinden kaçanlar tarafından iÅŸlenmiÅŸtir. Kendilerinin insani yardımın önemini ve günümüzde Gazze’de ÅŸahit olduÄŸumuz gibi gettoların insanlık dışı konumu ve tehlikesini herkesten iyi bilmeleri gerekir.

GeçmiÅŸte darda olan ve yokeldilmekten kaçanlara yardım eden bir milleti temsil etmekten dolayı gurur duyuyorum.

Saldırıdan sonra, gemilerdeki sivillerin radikal Ä°slami grupların üyesi olduÄŸunu iddia eden resmi açıklamalar duydum. Bir devletin yetkililerinin yasadışı eylemlerini meÅŸrulaÅŸtırmak için yalan söyleyecek kadar alçalmalarını ve bahaneler yaratma çabasına giriÅŸtiklerini görmek beni çok üzdü. Ancak, bu küçük filo 32 ülkenin vatandaÅŸlarından oluÅŸmaktadır. Her biri sivil olup;  Hristiyanlık, Ä°slamiyet, Musevilik gibi pek çok dini ve pek çok inanış ve kökten gelen insanı temsil etmektedirler. Uluslararası camianın vicdanını temsil etmektedirler. BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in bir modelidir. Bu nedenle, bu BirleÅŸmiÅŸ Milletler’e ve deÄŸerlerine karşı bir saldırı teÅŸkil etmiÅŸtir. Uluslararası sistem ağır bir darbe almıştır ve ÅŸimdi bunu düzeltmek, saÄŸduyu ve uluslararası hukuka saygıyı temin etmek bizim sorumluluÄŸumuzdur. Hukukta açıkça izin verilmedikçe güç kullanımının bir seçenek olmadığını göstermeliyiz. Taahhütlerimizin arkasında durmalı ve bunlara uymayanları cezalandırmalıyız. Sistem doÄŸru tesis edilmelidir. Aksi takdirde, insanların sisteme, liderlerine ve bize güveni yıkılacaktır.

Hiçbir ülke hukukun üzerinde deÄŸildir. Ä°srail iÅŸlediÄŸi suçtan sorumlu tutulmalı ve sonuçlarına katlanmalıdır.

Bu ÅŸartlarda, bölgede barış ve istikrar tesisi yönünde mevcut küçük ÅŸans da büyük darbe almıştır. Uygulamaya konan süreçler de bu tek olayla boÄŸulmuÅŸtur. Sanki Ä°srail, olumlu geliÅŸmeyi ve geleceÄŸe dönük ümidi ortadan kaldırmak için ilave çaba harcamıştır. Saldırı ve güç kullanımının savunucusu konumuna gelmiÅŸtir.  

Tüm bunların ışığında bugün Ä°srail halkını, bu yanlışlıktan duydukları memnuniyetsizliÄŸi ifade etmeye çağırıyorum. Ä°srail’i saldırgan konumuna düÅŸürecek baÅŸka bir fütursuzca eyleme izin vermemelidirler. Ä°srail’in yeniden uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi ve güvenilir bir ortak olması yönünde gerekli adımları atmalıdırlar.

Türkiye,  BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi’nin güçlü biçimde tepki vermesini ve Ä°srail’in bu saldırısını güçlü biçimde kınayan ve sorumlu tüm kiÅŸi ve kurumların cezalandırılması çaÄŸrısında bulunan bir BaÅŸkanlık Açıklamasını kabul ettiÄŸini görmek istemektedir. Konseyi, sorumluluÄŸunu üstlenmeye ve kendisinden bekleneni yerine getirmeye davet ediyorum.

Biz bu çerçevede aÅŸağıdakilerin açıklama metnine dercedilmesini beklemekteyiz.

Ä°srail uluslararası toplumdan ve saldırıda hayatını kaybedenlerin ve yaralananların ailelerinden özür dilemelidir.

İvedilikle soruşturma başlatılmalıdır.

Sorumlu makamlar ve saldırının failleri hakkında uygun uluslararası yasal adımlar ivedilikle atılmalıdır.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler tarafından ciddi hayal kırıklığı ifade edilmeli ve uyarıda bulunulmalıdır. Ä°srail’e, temel insan haklarına ve uluslararası hukuka saygı göstermesi çaÄŸrısında bulunulmalıdır.

Ä°lgili ülkelerin, hayatını kaybeden ve yaralanan vatandaÅŸlarını geri almalarına ivedilikle izin verilmelidir.   

Gemiler serbest bırakılmalı ve insani yardımı yerine ulaştırmalarına izin verilmelidir.

Hayatını kaybedenlerin ve yaralıların aileleri, STK’lar, gemi sahibi ÅŸirketler tümüyle tazmin edilmelidir.

Gazze’ye yönelik ablukaya hemen son verilmeli ve tüm insani yardımların yerine ulaÅŸmasına izin verilmelidir.

Gazze, barış bölgesi olması için hızla kalkındırılarak örnek teÅŸkil etmelidir. Uluslararası toplum bu yönde katkıda bulunmaya davet edilmelidir.

Sayın Başkan,

Bugün, teröristler ile devletler arasındaki mesafenin muÄŸlaklaÅŸtığı insanlık tarihindeki kara bir gündür. Onurun ve uluslararası dünya düzenine saygının yeniden tesisinin karşısında duranlar dünya kamuoyuna hesap vermek durumundadırlar.

Tüm ülkelerin insani deÄŸerlere ve uluslararası hukuka baÄŸlı olduÄŸunu göstermek durumundayız. Türkiye bu yönde sorumluluÄŸunu üstlenmeye hazırdır.  Eminim ki bu hepimizin ortak amacıdır.

KonuÅŸmamı sonlandırırken, yardım götürmeye çalışan tüm insani yardım çalışanlarını selamlıyorum.  Onlar cephedeki insanlardır. Dini, etnik kimliÄŸi ve kökeni ne olursa olsun, bu yolda hayatını kaybedenlerin ailelerine baÅŸsaÄŸlığı diliyorum. Onların acılarını paylaşıyorum.

Ä°brahimi geleneÄŸe ve benim inancıma göre, bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmektir. Dün, insanlık Akdeniz’in uluslararası sularında boÄŸulmuÅŸtur.

TeÅŸekkür ederim.