27-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow HER OLUÅž Ä°LÄ°MLEDÄ°R
HER OLUŞ İLİMLEDİR PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 4
KötüÇok iyi 
Yazar Raci Durcan   
21-05-2010
HER  OLUÅž  Ä°LÄ°MLEDÄ°R
                             Raci Durcan
   Peygamberlerin hayatını incelediÄŸimde mucize talebinin müminlerden deÄŸil; inkârcılardan geliyor olması dikkatimi hep çekmiÅŸtir.

   Kuranda anlatılan kıssalarda, talep edilen bu mucizeler gelmiÅŸ olsa dahi inkârcıların durumunun deÄŸiÅŸmediÄŸi belirtilmektedir. Mucizelerin gönderiliÅŸi inkârcıları mümin yapmamakta fakat zaten inanmış olanların imanını kuvvetlendirmektedir. Bu nokta ilginçtir. Aynı olay karşısında niçin objektif bir deÄŸerlendirme yapılamamaktadır? Åžimdiye kadar bu tür olaylarda inkârcı zihnin ÅŸartlanmış bir yaklaşımla göz göre göre, gerçeÄŸi red etmeleri olarak deÄŸerlendirmiÅŸtim. Hâlihazırda bunun doÄŸru olmadığını düÅŸünüyorum. Mucize bile olsa, bahse konu hadisenin mantıken ve ilmi olarak izahının mümkün olması onları bu yola itmiÅŸ olabilir. Belki de onlar mucize kavramıyla keyfiliÄŸi tarif etmektedirler.

Gücü ve ilmi her ÅŸeyi ihata eden yüce varlığın (Allah) iÅŸlerini belirli bir metot (ilim) çerçevesinde yapıyor olmasının Tarih boyunca inkârcıların aklını karıştıran bir husus olduÄŸu anlaşılıyor. Onların mucize diye talep ettikleri ÅŸey aslında keyfiliktir. Kendilerine apaçık bir mucize geldiÄŸinde yüzlerini çevirmelerinin nedeni budur. Kutsal kitaplarda anlatılan bu tür kıssalar ne yazık ki yanlış anlaşılmış; okuyanlarca hadisenin kendisinin inkâr edildiÄŸi zannedilmiÅŸtir.  Ä°nkâr edilen hadisenin kendisi deÄŸil fakat oluÅŸ biçimidir. Allah mucize gönderdiÄŸinde dahi bu keyfi olmamakta, ilmen izah edilebilmektedir. Nitekim son zamanlarda çeÅŸitli bilim adamlarının ortaya çıkarttığı görüÅŸlerle yüzyıllar önce bize ÅŸaşırtıcı gelen olayların mahiyeti kavranabilmiÅŸtir. Kızıldeniz’in Musa ve arkadaÅŸları önünde yarılması, Kâbe’yi yıkmaya gelen kudretli Ebrehe ordusunun yanardaÄŸdan fışkıran lavlarla yok edilmesi gibi… Burada mucize olan yanardağın patlaması deÄŸil fakat bu patlamanın Ebrehe ve ordusuna denk gelmesidir. Kabul edersiniz ki buradaki yorum farkı olabilir. Ä°nkârcı yaptığını yanlış görmediÄŸinden bunu rabbinden bir ikaz olarak deÄŸerlendirmeyecektir. Mümin ise tam tersini düÅŸünür.

     Allah’ın (El-Alim) yaratışını  ilim çerçevesinde yapıyor olmasının ne kadar büyük bir rahmet olduÄŸunu ancak inkârcı olmayan bir zihin kavrayabilir. EÄŸer tersi olsaydı yeryüzünde bir dakika sonra ne olacağını kestiremez ÅŸaÅŸkınlar olarak dolaÅŸacaktık. Ä°lim sayesindedir ki belirli ÅŸekilde davrandığımızda aynı sonuçları elde etmekteyiz.

      KeyfiliÄŸin Allah’ı idrak etmede daha yardımcı olacağı düÅŸüncesi haklı deÄŸildir. Normal zekâdaki her kiÅŸi, çevresinde olan bitenlerin rastgeleliÄŸine deÄŸil; belirli bir nizam içinde vuku bulmasına hayran olur. Arabamız bir gün çalışsa, fakat bütün ÅŸartlar aynılaÅŸtırıldığı baÅŸka bir gün de çalışmasa bu bize harikulade görünür mü?

      Müslümanların ilme, ilmi olana çok deÄŸer vermelerinin sebebi budur. Gücü her ÅŸeyi ihata eden yaratıcı dahi iÅŸleri keyfi deÄŸil de sebep sonuç iliÅŸkisi ÅŸeklinde diyebileceÄŸimiz  bir  ilim dahilinde  halk ediyorsa biz ilmi olandan baÅŸka neyin peÅŸinde olabiliriz?

       Bu noktayı doÄŸru kavrayanlar, Allah’ın yarattıklarını inceler; oradaki yaratılış kurallarını keÅŸfederek bu bilgileri kendi yararlarına kullanırlar. Ama imkânları elverdiÄŸi halde araÅŸtırmaktan kaçanlar merak etmez, ilmen hayranlık duyulacak noktaları görmeyi, anlamayı hedef edinmezler. Evrenin yaradılışını, üzerinde hayatın ortaya çıkışını ve binlerce yıl süren tekâmülü(*) araÅŸtırmak yerine ‘Allah öyle istedi oldu!’ kolaycılığı ile açıklamayı kâfi görürler. Üstelik bu amelleriyle yaratılış kurallarını araÅŸtıranları aÅŸağılayıp; Allah’ın adını daha yücelttikleri propagandası yapabilirler.

       Allah’ın olayları sebep sonuç ilgÅŸkisi ifade eden bir ilim dahilinde yapıyor olması, O’nun ÅŸanının yüceliÄŸinden, ilminin eriÅŸilmezliÄŸindendir. Ä°nsana ilimden bir bölüm verilmesi bu yüce kudreti daha iyi idrak edebilmek içindir. Ä°lim sahibi herkes bunu bilir. Ä°nkârcılarsa ilimden kaçıp keyfiliÄŸe sığınırlar. Ä°limin gösterdiÄŸi gibi deÄŸil; heva ve heveslerine uygun keyfi bir hayat yaÅŸamak içindir bu.  Tavırlarıyla Allah’ın kainata yerleÅŸtirmiÅŸ olduÄŸu ilmiliÄŸi inkar etmektedirler.

      Ä°nkârcı, mucize diye keyfiliÄŸi talep ederken mümin, ilmi olandaki mucizevîliÄŸi idrak eder...

_______
(*) Editörün  Notu: Bu düÅŸündürücü yazının bu paragrafında Raci bey kardeÅŸimiz, Allah'ın yeryüzündeki halifesi  -alet yapan mahluk-  ilk insanla bugünkü insan arasında mahiyet (Öz)  farkı olmadığını gözardı eden ve Darwin nazariyesini çaÄŸrıştıran, bir uslup kullanıyor. Ä°lk insanla bugünkü insanın ana karakteristiÄŸinde  -özünde-  bir  fark olmadığını nedense görmüyor ve atlıyor kanısındayız... Bu önemli noktada sayın yazara katılmıyoruz...

Yorum
Tebrikler
Yazar kubha açık 2010-05-24 00:36:17
Yazar Raci Bey güzel irdelemelerle düşünce dünyamıza renk tonları ilave ediyor. Tebrik ederim. 
 
Mucize dediÄŸimiz olaylar ister bilimsel bir temele dayansın, ister öbür türlü olsun, kafirlerin kalp gözünün ve kulağının kapalı olduÄŸunu açıkça belirten ayetler var. Ve çevremizde bunu doÄŸrulayan insan görünümlü pek çok yaratık var. 
 
Ebedi cehennem gibi bir ceza baÅŸka hangi durumda verilebilir ki?
Editörün notuna cevap:
Yazar girisim açık 2010-05-24 13:12:20
Editörün notuna cevap: 
Ä°nsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir ÅŸey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi? 
Ä°nsan suresi, 1. ayet, Diyanet iÅŸleri mealinden. 
 
Yukarıdaki ayet meali, insanın yaradılışı üzerinden çok uzun bir süre geçtiÄŸi ÅŸeklinde anlamlandırılmaktadır. Allah her ÅŸeyi bir çırpıda yaratacak kudrete sahipken böyle yapmamış, her ÅŸeyin oluÅŸunu bir zamana bırakmıştır. En hızlı oluÅŸların (mesela yıldırım) dahi ölçülebilir bir zamanı vardır. Åžimdi dünyanın ilk oluÅŸumunda yeryüzünün canlılar için yaÅŸanacak bir yer olmadığı bilim adamlarınca söylenmektedir. Yani dünya birdenbire canlılar için yaÅŸanacak bir yer haline gelmemiÅŸ, bunun için çok uzun bir süre geçmesi gerekmiÅŸtir. Bugün uzaya giden insanlar orada canlılık adına bir tek hücre bile bulamamaktadırlar. Canlı bir hücreye rastlama arzusu, gerekli sürenin geçmesiyle tüm bir hayatın ortaya çıkmasına yol açabileceÄŸini düşünmelerindendir.  
Ä°nsanoÄŸlu uzaya gittiÄŸinde orada dünyadakinden farklı maddelerle karşılaÅŸmamıştır. GüneÅŸin, ayın ve bu gibi uzay cisimlerinin temel maddesinin aynı olması, hepsinin bir kökenden geldiÄŸi düşüncesini doÄŸurmaktadır. Yine tüm canlılarda bulunan ortak özellikler aynı sonuçla canlıların da tek bir kökenden türeyebileceÄŸini düşündürmektedir. Böyle düşünmemizi engelleyecek ilmi bir düşünce görünmemektedir. Bunun böyle olması Allah’ın kudretine halel getirmez, bilakis daha yüceltir. En basit ÅŸeylerden en karmaşık ve harika ÅŸeyleri yaratan Allah’ın ÅŸanı yücedir. 
Benim kanaatim ÅŸudur; Allah’ın ‘ol’ demesi bir oluÅŸ zinciri baÅŸlatmakta ve ortaya ancak inkarcı olmayan bir zihnin kavrayabileceÄŸi muazzam yaratılış çıkmaktadır. ‘Ol’ emri nerdeyse her yaratılışta görülebilecek durumdadır. Mesela gün devrilip kış geldiÄŸinde tabiat ölmektedir. Sonra ol emriyle gün gelip tekrar bu tarafa evirilip yaz gelmekte ve buna baÄŸlı olarak hayranlık duyulacak bir canlılık gözler önüne serilmektedir. Dünya kendi ekseninde bir o tarafa bir tarafa yatarken bunu engelleyebilecek bir güç var mıdır? 
Sosyal hadiselerde dahi bu böyledir. Mesela muazzam bir olay olan Birinci dünya savaşını incelseniz, bütün olayların baÅŸlangıcı olarak Avusturya prensine yapılan suikastı görürsünüz. Bir Sırb’ın aklına bu suikast düşüncesi düştüğünde muazzam bir tarihi olay da baÅŸlamıştır. Biraz derinlemesine düşündüğünüzde bütün varoluÅŸların temelinin bir düşünceye dayandığını fark edersiniz. Mesela bir araba alma fikri böyledir. Arabanız yokken birden aklınıza araba alma fikri düşer. Sonra olaylar geliÅŸir ve bir süre sonra arabanız olur. Bu fikir, arabanın ol emridir de. Fikirler zihninize nereden gelmektedir? 
Evrende tekamül bizler tarafından görülebilmektedir. Uzun süre önce buzul çağı sona ermiÅŸse bu; canlı hayatın baÅŸlaması içindir. Ama canlı türlerinde bir tekamül olup olmadığı araÅŸtırmalar sonucu cevaplandırılabilecek bir konudur. Ben ÅŸahsen insanın insan olarak anılmaya baÅŸladıktan sonra temel özelliklerinde bir deÄŸiÅŸme olduÄŸunu sanmıyorum. Evrim psikolojisi diye bir ÅŸeyden bahsediliyor ve yaklaşımları çok da mantıklı görünmektedir. Fakat psikolojik bir evrim insan olmanın temel özelliklerini deÄŸiÅŸtirebilir mi? Ya da öyle iddia edilebilir mi? 
Raci D. 
Yazı hakkında eleştiri..
Yazar mesutt açık 2010-05-25 10:29:09
Raci bey’in yazısı genel itibariyle düşündürücü bir yazı.  
 
Ancak, birkaç yerde kanaatime göre hatalı noktalardan yola çıkıldığından, hatalı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu ifadelerin tavzih edilmesi iyi olur diye düşünüyorum. 
 
Yazar ilk cümlesinde “peygamberlerin hayatını incelediÄŸinde, mucize talebinin mü’minlerden deÄŸil, inkarcılardan geliyor olmasının dikkatini çektiÄŸini” ifade etmiÅŸtir. 
Bu ifade, doÄŸru bir ifade deÄŸildir. Zaman zaman müslümanlar da imanlarının pekiÅŸmesi amacıyla mucize talep edegelmiÅŸlerdir.. Şüphe olmaksızın körü körüne bir inanç, iman olamayacağı gibi, imanın pekiÅŸtirilmesi amacıyla mucize istemek/beklemek de imanın eksikliÄŸini göstermez.  
 
“Hani Ä°brahim, “Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiÄŸini göster” demiÅŸti. (Allah ona) “Ä°nanmıyor musun?” deyince, “Hayır (inandım) ancak kalbimin tatmin olması için” demiÅŸti. “Öyleyse, dört kuÅŸ tut. Onları kendine alıştır. Sonra onları parçalayıp her bir parçasını bir dağın üzerine bırak. Sonra da onları çağır. Sana uçarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” Bakara 260. 
 
Hani havârîler "Ey Meryem oÄŸlu Ä°sa, Rabbin bize gökten, donatılmış bir sofra indirebilir mi?" demiÅŸlerdi. O, "Ä°man etmiÅŸ kimseler iseniz Allah'tan korkun" cevabını vermiÅŸti. Onlar "Ondan yiyelim, kalplerimiz mutmain olsun, bize doÄŸru söylediÄŸini (kesin olarak) bilelim ve ona gözleriyle görmüş ÅŸahitler olalım istiyoruz" demiÅŸlerdi. Meryem oÄŸlu Ä°sa şöyle dedi: Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki, bizim için, geçmiÅŸ ve geleceklerimiz için bayram ve senden bir âyet (mucize) olsun. Bizi rızıklandır; zaten sen, rızık verenlerin en hayırlısısın. Allah da şöyle buyurdu: Ben onu size şüphesiz indireceÄŸim; ama bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, kâinatta hiç bir kimseye etmediÄŸim azabı ona edeceÄŸim! Maide 112-115 
 
Ä°kinci olarak, yazar mucizelerin ilmen izah edilebildiÄŸini (yahut edilebileceÄŸini) ifade etmektedir. Buna delil olarak da, son zamanlarda çeÅŸitli bilim adamlarınca ortaya çıkartılan ve eskiden mucize olarak nitelenen bazı olayları göstermektedir. Mucize kavramının ihata ettiÄŸi anlamlardan birisi ÅŸimdilik (el’ân) mantıki çözümü bulunamayan; ancak ileride çözüm bulunması muhtemel hususlardan oluÅŸtuÄŸu gibi, diÄŸer bir anlamı da insan aklının hiçbir zaman ihata edemeyeceÄŸi; ilme deÄŸil imana dayalı olaylardan meydana gelmesidir. Gerçek anlamda “mucize” olarak anlaşılması gereken hususlar da zaten bu tür hususlardır.  
 
(Meryem): "Ey Rabbim, bana bir beÅŸer dokunmamışken benim nasıl çocuÄŸum olur?" dedi. Allah: "Öyle ama, Allah dilediÄŸini yaratır, bir ÅŸeyin olmasını dilediÄŸinde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverir." dedi. Al-i Ä°mran 47. Burada, herhangi bir beÅŸeri münasebet olmaksızın, Hz. Meryem’in Hz. Ä°sa’ya hamile kaldığı anlaşılmaktadır. Bu olayın (yani babasız bir çocuÄŸun dünyaya gelmesinin) bugün ve yarın tıbbi yönden herhangi bir izahı olamayacaktır.  
 
Yazarın “Gücü her ÅŸeyi ihata eden yaratıcı dahi iÅŸleri keyfi deÄŸil de sebep sonuç iliÅŸkisi ÅŸeklinde diyebileceÄŸimiz bir ilim dahilinde halk ediyorsa biz ilmi olandan baÅŸka neyin peÅŸinde olabiliriz?” ÅŸeklindeki beyanı, (haÅŸa) Allah’ın iradesini sebep-sonuç iliÅŸkisine baÄŸlamak gibi çok yanlış bir mantık kaymasına sebep olmaktadır. Allahın iradesi, kendi yarattığı nedensellik ilkesinin tabii ki çok ötesindedir. Tabiat ilkelerinin tümü, yaratılmış (mahluk)’tur, yaradanı kendi yarattığı ilkeler ile sınırlandırmak bizatihi insan aklına da aykırıdır. Ä°ÅŸte mucize denen ÅŸey, esasen yaradanın kendi koyduÄŸu kurallar ile kendisinin baÄŸlı olmamasını ifade etmektedir. Ä°nsanların kendilerinin deÄŸiÅŸtirmeye muktedir olmadığı tabiat kuralları, “sünnetullah”olarak isimlendirilir. Ancak, insanların deÄŸiÅŸtiremeyeceÄŸi bu sebep-sonuç iliÅŸkisi, Allah tarafından her zaman deÄŸiÅŸtirilebilir ki, zaten mucize de buna denir.  
 
Son olarak, yazının son bölümlerinde (Editör’ün de eleÅŸtirdiÄŸi ÅŸekilde) “Darwin’vari bir ifade göze çarpmaktadır.. EleÅŸtiri üzerine, biyolojik tekamül’den sosyal tekamül’e atıf yapılmış, örneÄŸin “araba satın almanın da, “ol” emri üzerine (?) aniden oluverdiÄŸi gibi ifadeler serdedilmiÅŸtir. Hatta, “Evrim psikolojisi diye bir ÅŸeyden bahsediliyor ve yaklaşımları çok da mantıklı görünmektedir. Fakat psikolojik bir evrim insan olmanın temel özelliklerini deÄŸiÅŸtirebilir mi?” ÅŸeklindeki ibare tarafımızdan anlaşılamadığından, tenkid dahi edilememektedir. ff:) 
 
Not: Ä°nsan Suresinin 1.ayeti, Yazar’ın ifade ettiÄŸi ve insan tekamülüne sebep gösterdiÄŸi ÅŸekilde “insanın yaradılışının üzerinden çok uzun bir zaman geçtiÄŸi” olarak deÄŸil; “insan yaradılıncaya kadar çok uzun zaman geçtiÄŸi” ÅŸeklindedir. Bu yanlış anlama, yazar’a bir sürü emek ve mesai harcatmıştır. (Raci bey’in hoÅŸgörüsüne sığınarak belirtiyorum) 
 
null
Yazar semazen açık 2010-05-26 08:19:16
Mesutt rumuzlu deÄŸerli yorumcuyu en azından ana hatlarla tanımak mümkün mü? YaÅŸ, yaÅŸadığı ÅŸehir, memleketi, tahsili gibi…
Mümkünse...
Yazar Sanih açık 2010-05-26 10:05:50
Mümkünse, önce siz kendiniz hakkında bir ön bilgi verebilir misiniz sayın semazen!..
Mesut Bey'e
Yazar girisim açık 2010-05-26 12:38:38
 
Mesut Beyin tenkitleri çerçevesinde düşüncelerimi belirteyim: 
 
Ä°nsan suresi 1. ayetini Mesut Bey gibi anlayan pek olmamış. Gramer olarak incelediÄŸinizde dahi bu görüşü elde etmek zor… Hel eta alel insanu hinun… denilerek zamanın insan üzerinden geçtiÄŸi açıkça belirtilmektedir. Kaldı ki insanlık dünyanın oluÅŸumu üzerinden çok zaman geçtiÄŸini Kurandan öğrenmemiÅŸtir. Yani bu ayeti bu ÅŸekilde yorumlamamıza sebep olan ÅŸey ayetin böyle yazması deÄŸildir. Bilim adamları araÅŸtırma yapmışlar ve buldukları sonuç Kuran tarafından yanlışlanmamıştır. Olan ÅŸey budur. EÄŸer kurandan bu tür bilgiler edinmek mümkün olsaydı böylesi buluÅŸları Müslümanlar yapardı. Kuran doÄŸruyu araÅŸtıranlar için kılavuzdur. Kuranın söylediÄŸi her ÅŸey doÄŸrudur ama doÄŸruların hepsi bundan ibaret deÄŸildir. Klavuz olmasının anlamı budur. 
Mucizeleri nasıl anlamamız gerektiÄŸi konusu insanı düşündüren bir konudur. Mucizeler tarihte gelmiÅŸ ve bir daha görünmeyecek ÅŸeyler midir? Öyle anlarsak dünyanın düzeni deÄŸiÅŸmiÅŸ demektir. Bu deÄŸiÅŸme ne zaman baÅŸlamıştır? Peygamberimizin vefatından sonra bir daha mucize görünmemiÅŸ midir? Görünmüşse niçin insanlar ÅŸu mucizedir ittifak etmemiÅŸlerdir? 
Mucize eÄŸer herkes tarafından öyle olduÄŸu konusunda ittifak edilebilecek bir ÅŸeyse niçin inkar edenler bundan kaçınmışlardır? Åžimdi gökte bir uçağı görüp de bu uçmuyor diyebilmek mümkün mü? Ya da öyle söyleyenin sözünün bir deÄŸeri olur mu? Ä°nkar eden diyor ki bu tabii bir olaydır, sebep ve sonuçları ÅŸunlardır…. Ä°nananlar ise ilmen izah edilen ÅŸeylerin dahi asıl nedeninin ne olduÄŸunu idrak edebiliyorlar. Çatışma bu noktada baÅŸlıyor bence. Zaten Mesut Bey de mucizenin o anda anlaşılamayıp daha sonra anlaşılabilecek konular olduÄŸunu söyleyerek bir noktada benimle ittifak saÄŸlamış oluyor. 
Son olarak evrim psikolojisi yabana atılacak bir konu deÄŸildir. Ä°nsan günlük yaptığı iÅŸlerin belki çoÄŸunu bilinçaltı olarak yapmaktadır. Bilinçaltı programının insanın evrimi aÅŸamasında zihnine yerleÅŸtiÄŸine dair iddialar, konun uzmanlarınca ifade edilmektedir. Bu konu onların iÅŸidir. Ben ÅŸu anki bilgimle ne yalanlayabilir, ne de doÄŸrulayabilirim. Zaten karşı çıktığım noktada budur. Birileri bir araÅŸtırma yapıp bir beyanda bulunduklarında, ona verilecek cevap karşı araÅŸtırmayla ortaya çıkarılmalıdır. Birileri Allah’ın yeryüzüne serpiÅŸtirdiÄŸi ayetleri inceleyip önümüze sererken diÄŸerleri ellerine kitabı alıp bakın bu kuranda zaten var diyorlar. Ya da tersini… Bunu kendi içimizden diyebiliriz. Ancak yüksek sesle söylediÄŸimizde bu bilim olmaz. Yani bilim adına beklenen bu deÄŸildir… 
Raci D. 

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 27-05-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111708556 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net