Zani’nin, Ä°slâm etiketli avukatları!

                         Ali KarahasanoÄŸlu - Vakit
Her ÅŸey aklımıza gelirdi de, zina gibi bir alçakça fiilin, Ä°slâmî kavramlar kullanılarak mazur görüleceÄŸi, normal addedileceÄŸi, hiç aklımıza gelmezdi.
Ä°slâmî etiket taşıyan birileri, çıkıp ahkâm kesiyorlar: “Ä°slâm dinine göre, zina için dört ÅŸahit gerekli. Kamera kaydı ile zinanın varlığı isbatlanmış olamaz.”
Sanki burası Ä°slâm Åžeriatına göre yönetilen bir ülke de..
Beyefendi de, zinanın Ä°slâm dinine göre cezasını uygulamakla mükellef yetkilisi.

Hoop beyim..
Uyan..
Lâik bir devlette yaşıyorsun.
Bırakın Ä°slâm’ın kurallarının, bu sistem tarafından dikkate alınmasını, adamlar bizim inadımıza Ä°slâm’ın emirlerinin hayata geçirilmemesi için yasaklar icat ediyorlar..
Ä°slâm, başın örtülmesini mi emrediyor?!
Adam diyor ki, “Başın açık olacak!”
“Peruk taksak?” diyene..
“Aslında peruk takmayı tavsiye bile ederdik ama.. Sana o da yasak” diyorlar..
Böyle bir ülkede, aklı bir karış havada olan sözde Ä°slâmî söylemli aydınlarımız, “Ä°slâm dinine göre zinanın isbat ÅŸartları”nı anlatarak, zinanın gerçekleÅŸmediÄŸini izaha kalkışıyorlar..
Hoop beyler..
Birazcık Ä°slâmî bilginiz varsa, deÄŸil çıplak, örtülü bir ÅŸekilde bile bir erkek ile kadının aynı odada bulunmasının yasaklandığını bilirsiniz..
Olabilir; Ä°slâm Åžeriatının öngördüÄŸü cezanın uygulanması gerekmeyebilir. Onun için çok daha ağır isbat ÅŸartları gerekebilir. Ama, siz zinanın cezasını vermek için mi o ÅŸartları sıralıyorsunuz?
Kim verdi size öyle bir yetkiyi ki, siz de kalkmış ÅŸartlarını sayıyorsunuz?!..
Olay basit..
Gayriahlâkî bir iliÅŸki.. Faillerinin bile savunmadığı ahlâksız bir fiil..
Size ne oluyor da, Ä°slâmî kavramlarla bunu normal saymaya kalkışıyorsunuz?
“Evlilik de ne imiÅŸ?Aaaa? Ä°nsanlar özgür olmalı ayol.. Evli bile olsa, eÅŸler istedikleri zaman, istedikleri ile birlikte olabilirler.Hangi çaÄŸda yaşıyoruz kuzum” diyen aÅŸifteler de, aÄŸzı açık bunları seyrediyor: “Aaaa. Bizi ne kadar da güzel savunuyorlar. Siz ne ÅŸeker ÅŸeylersiniz öyle ayol” diyorlar..
Üç gün tasavvuf dersi alanlar, kalkmışlar Ä°slâm dininin, kusurları araÅŸtırmama ilkesini hatırlatıyorlar.. “Ä°slâm’da tecessüs yok” diyorlar..
Zaniler, hırsızlar, dolandırıcılar yedikleri haltların altında ezileceklerine, “Aaa ne güzel.. Biz istediÄŸimizi, Ä°slâm dini içinde de yapabilirmiÅŸiz. Kimse bizim kusurumuza bakmaz, hatalarımızı araÅŸtırmazmış! Ne güzel ayol!” diyorlar..
Kimse sormuyor, din kisveli söylemle konuÅŸan muhteremlere: “Ä°slâm’da tecessüs yoksa.. Savcı da yok demektir. Savcının hayatı, tecessüsle geçiyor! Ä°slâm’da ceza da yok demektir.. Ceza için, suçun varlığını isbat etmek gerekir!”
Öyle ya..
Adam öldürülmüÅŸ..
Savcı soruşturacak..
Hırsızlık yapılmış.. Savcı araştıracak..
RüÅŸvet alınmış..
Savcı sorgulayacak..
Ama ne mümkün..
Ä°slâm’da kusurları örtmek var. AraÅŸtırmamak var.. Dolayısı ile isteyen istediÄŸi suçu iÅŸlesin!
Öyle mi hokkabazlar?!
Tecessüsün ne demek olduÄŸunu bilmeyen ÅŸaklabanlar..
“Kusurların örtülmesi”nin anlamının ne olduÄŸunu bilmeyen, bilmek istemeyen dangalaklar..
Öyle dangalaklar ki, “zani”nin kusurunu görmezden gelmeyi öneriyorlar da, “zaninin eylemini deÅŸifre edenler”i asla affedemiyorlar..
Zanilik bir kusur olsa bile, onu Müslüman olarak setretmek, örtmek, görmezlikten gelmek gerekiyorsa... Zaninin fiilini ifÅŸa edenlerin kusurunu da setretsene be adam!
“Ä°slâm, kusurların örtülmesini emreder” derken samimi isen tabiî..
“Birilerine ÅŸirin görünme”yi, “din” edinmediysen, tabiî!