19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow ...karartan gizli el!
...karartan gizli el! PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 0
KötüÇok iyi 
Yazar Hasan CEMAL-Milliyet, 27 Nisan 2010   
27-04-2010

Güvenlik kameralarını karartan gizli el!                                                   

                                  
                                       Hasan CEMAL-Milliyet, 27 Nisan 2010
Kanlı Danıştay baskını... Herhalde unutmadınız. Tarih, 17 Mayıs 2006.
Katil, belinde tabancasıyla gündüz vakti Danıştay’a girer. Bir daireyi basar ve tabancasını ateÅŸleyerek bir yargıcı öldürür, dört yargıcı yaralar.
Türkiye bir anda karışır.
CumhurbaÅŸkanı demeç verir:
“Laik Cumhuriyet’e yapılan saldırı...”
Danıştay Başkan vekili konuşur:
“Allahüekber diyerek tabancası ateÅŸledi.”
Gazete baÅŸlık çeker:
“Türkiye’nin 11 Eylül’ü!”
Gazete manÅŸet atar:
“LaikliÄŸe kurÅŸun!”
Haberler çıkar:
“Yargıçlar, bir baÅŸörtüsü kararından dolayı vuruldu.”
Ak Partili bir bakan cenaze töreninde kovalanır.
“Katil, irtica yanlısı“ diye yayınlar yapılırken, Ankara’da derhal büyük bir miting düzenlenir, “Laiklik elden gidiyor!” sloganlarıyla...
BaÅŸbakan eÅŸiyle birlikte, hayatını kaybeden yargıcın ailesini ziyaret eder ama yüzüne bakan olmaz.
Kanlı baskın bir anda medya ve kamuoyunda Ak Parti ve hükümetine yönelik olarak, “Ä°rtica kapıda!” diye tanımlanabilecek protesto eylemlerinin odağı haline getirilir.
O sıcak günleri herhalde unutmadınız.
Peki ya daha sonrasını?..
Anımsamaya çalışın.
Katilin ‘irtica peÅŸinde’ biri olmadığı ortaya çıktı.
Baskın sırasında tabancasını ateÅŸlerken, Allahüekber diye bağırdığı yalandı.
Cinayetin ‘baÅŸörtüsü kararı’ndan dolayı iÅŸlendiÄŸi gerçek dışıydı. CumhurbaÅŸkanı’nın öyle dediÄŸi gibi, ‘laik cumhuriyet’e bir saldırı da deÄŸildi.
Kısacası:
“Türkiye’nin 11 Eylül’ü“ gibi bir vaziyet yoktu.
Gerçekler birer birer ortaya çıkmaya baÅŸladı. Bu bakımdan en ilginci ÅŸuydu:
Cumhuriyet gazetesine daha önce bomba atanla, Danıştay baskınını gerçekleÅŸtiren saldırgan aynı kiÅŸiydi. Ona bombayı verenlerle eline tabancayı tutuÅŸturanlar aynı odaklardı.
Bu gerçek, Danıştay baskınıyla Ergenekon arasındaki karanlık bağın aydınlanmaya baÅŸlaması ve birinci Ergenekon davasıyla Danıştay davasının birleÅŸtirilmesiyle iyice açığa çıktı.
Bu kararla birlikte siyasal fotoÄŸraf gitgide belirginleÅŸti. Kanlı Danıştay baskını Türkiye’de istikrar ve demokrasiye kurulan bir büyük komplonun parçası idi.
Bu acı gerçeÄŸi bir zamanlar reddedenlerin bir bölümü bugün artık suskunluÄŸu tercih ediyorlar.
Çünkü bu ‘komplo’nun altı geçen hafta içinde bir kez daha kalın biçimde çizildi.
Neden mi?..
Çünkü, 17 Mayıs 2006’da gerçekleÅŸtirilen baskından önceki iki gün Danıştay’ın güvenlik kameraları silinmiÅŸti. TÜBÄ°TAK’ın bilirkiÅŸi raporuna göre, bazı görüntüler belli olmasın diye dosya isimleri de deÄŸiÅŸtirilmiÅŸti.
Åžu da çarpıcıydı:
OYAK adını taşıyan güvenlik ÅŸirketi, daha önceki mahkemeye yanıtında, o iki gün içinde kameraların bozuk olduÄŸunu bildirmiÅŸti.
Oysa gerçek farklıydı.
TÜBÄ°TAK’ın bilirkiÅŸi raporuna göre, OYAK’ın kameraları o tarihlerde arızalı deÄŸildi. Çekim yapılmış ama daha sonra görüntüler silinmiÅŸti.
Silinen kayıtlara gelince...
Saldırgan, kanlı baskından bir gün önce Danıştay binasına gelerek keÅŸif yapmış, muhtemelen güvenlik kameralarına takılmıştı. Ama anlaşılan kameralardaki o görüntüler bir gizli el tarafından silinmiÅŸti.
O ‘gizli el’ kimdi?..
Bazı emekli ‘özel harpçiler’ olabilir miydi?..
Bir soru daha:
Danıştay baskınını yapan katil, eÄŸer orada bir polis tarafından yakalanmamış olsaydı, Türkiye’de neler olacaktı?..
Evet, Ergenekon’un hukuk açısından eksiÄŸi gediÄŸi, adaletsiz yanları sergilensin.
Ancak, bu davayı sulandırmaya kalkışmayın. Bunun yerine, OYAK’ın güvenlik kameralarındaki o görüntülerin niye silindiÄŸini iyice aydınlatmaya çalışın.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 27-04-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111276691 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net