|
Yazar Emre TOKDEMÄ°R(*)
|
|
16-04-2010 |
HATALI SINAV!..
 Emre TOKDEMÄ°R(*)
Ä°nsanların bir sistemi, düzeni eleÅŸtirmeden önce o sistemin, düzenin en küçük birimi olan bireyi yani kendisini eleÅŸtirmesi gerektiÄŸini düÅŸünürüm. Herkesin sadece kendini eleÅŸtirerek baÅŸka hiçbir ÅŸey yapmasına gerek kalmadan çok ÅŸeyin çözüme ulaÅŸacağına inanıyorum. Ancak ne yazık ki bunu yapamıyoruz birazdan göreceÄŸiniz gibi en baÅŸta ben yapamıyorum. Çünkü iÅŸi, sorumlulukları büyük insanlar o kadar pervasızcasına hareket ediyor ki, sorumluluklarının bilincine varmaktan o kadar uzaklar ki, hiçbiri iÅŸini hakkıyla yapmanın gayretini göstermiyor. Ve dolayısıyla iÅŸini hakkıyla yapan, sorumluluklarını bilen önce kendini eleÅŸtiren insanların emekleri de boÅŸa gidiyor.
Sözü getirmek istediÄŸim ÅŸey: 11 Nisan Pazar günü bir sınav yapıldı; bu sınava 1.5 milyon öÄŸrenci girdi ve bu öÄŸrencilerin içinde gerçekten kaliteli öÄŸrenciler de vardı. Sınav sistemi deÄŸiÅŸti. Sanıyorum bizi kobay olarak kullanıyorlar...
Böyle ÅŸey olmaz hayatlarımızla oynuyorlar gibi eleÅŸtiriler yapmak yerine bu sistem bizden ne istiyorsa onu sonuna kadar hakkıyla yapıp çalışan, sorumluluÄŸunu yerine getiren birçok öÄŸrenci de var hani. Onlar sadece kendi iÅŸlerini yaptılar ve çalıştılar.
Peki, pazar günü karşılarına ne çıktı bunların? Büyük baskı ve stres altında hazırlandıkları sınavda karşılarına Ä°çinde yanlış 1 matematik sorusu, hala tartışılan ÅŸaibeli 1 tane daha matematik ve felsefe sorusu… Toplam 3 yanlış veya tartışmalı sorunun içinde bulunduÄŸu 'bu ülke 160 tane soru hazırlamaktan bile aciz mi?' dedirten bir sınav çıktı karşılarına. Araba, uçak, telefon... üretemiyoruz; dışa bağımlı olmak zorunda kalıyoruz; ihracat yapamıyoruz.. peki 160 soruyu da mı hazırlayamıyoruz, dedirten bir sınav çıktı karşılarına.
Åžimdi diyebilirsiniz ki: insanlık hali; gözlerinden kaçmıştır; 2-3 yanlış olamaz mı?.. 'Olamaz'… Alanlarında uzman 10-15 kiÅŸilik ekipler 1-2 ay boyuca hazırlanıp bu kadar yanlış soruyu barındıran böylesine önemli bir sınavı öÄŸrencilerin önüne koymamalılar. Çünkü o öÄŸrenciler sorumluluklarını bildi ve iÅŸlerini hakkıyla yaptı. BaÅŸkalarını eleÅŸtirmeden önce kendilerini eleÅŸtirdi ve gözlerinden bir ÅŸey kaçmasın diye sabahlara kadar ders çalıştı. ' Bakmadıkları, atladıkları bir ÅŸey oldu mu?' diye gece gündüz içi içini yedi ama sabretti dayandı. Sonra sınav günü geldi sınava girdi yanlış soruları gördü soruyla inatlaÅŸtı çünkü çözmesi gerekiyordu o konuyu çok iyi biliyordu 'bir yerde hata yaptım' diye soruyu tekrar tekrar çözdü hiç aklına gelmezdi ki 12 yıldır hazırlandığı sınavda 3-4 tane ÅŸaibeli soru çıksın. Bilmiyordu ki Türkiye istikbalini bu kadar önemsiyor. Matematikten full çıkarmak istiyordu belki öÄŸrenci. O iki soruya dakikalarını verdiyse felsefe sorusu sınav boyunca aklına takıldıysa bunun hesabını nasıl vereceklerdi? Soruyu iptal ederler diyebilirsiniz... Peki o zaman iki şıkkı aynı anda doÄŸru olan soruda doÄŸru cevabı veren öÄŸrencilerin verdikleri emek harcadıkları zaman ne olacak? Felsefe sorusunu eksik bilgi olduÄŸunun farkına varamamış onun için o soruya dakikalarını vermiÅŸ emek vermiÅŸ öÄŸrenciyle hiç bakmadan geçen öÄŸrenci arasındaki fark ne olacak? Matematikteki diÄŸer soruya dakikalarını harcamış öÄŸrenci ile ben zaten o konuyu bilmiyordum deyip hiç vakit kaybetmeden baÅŸka soruya geçen öÄŸrencinin arasındaki farkı pervasızca görmezden gelmeler nereye kadar devam edecek? Daha ikinci sınavda karşısına hangi konuların çıkacağını tam olarak bilemeyen kaç tane hatalı soruyla karşılaÅŸacağını bilmeyen Türkiye’mizin istikbalinin sonu ne olacak? ÇaÄŸdaÅŸ eÄŸitimi bir türlü beceremiyoruz; belki eÄŸitim sisteminin neresinden tutsak elimizde kalıyor düzeltemiyoruz belki. ÖrneÄŸin daha iyi bir sistem olduÄŸunu düÅŸünüyoruz SBS adı altında 3 sınav yapıyoruz. Oysaki bu ailelere sadece 3 kat fazla dershane masrafı yüklemekten baÅŸka bir iÅŸe yaramıyor olabilir. Parasız eÄŸitim hakkını gençlere saÄŸlayamıyoruz belki.
Kitap dağıtıp, dağıttığımız o kitapların okulun sonunda yaptığımız sınavlarla alakası olmuyor belki. Okulda farklı tarzda eÄŸitim verip okulun sonunda farklı tarzda bir sınavla üniversiteye yerleÅŸtiriyoruz. Yetmiyor, sonra üniversiteyi ailesinin yaÅŸadığı yerin dışında kazanan bir öÄŸrenci için yurtlar yapmayı düÅŸünemiyoruz Üstelik, ÅŸu an ki mevcut yurt miktarının ve koÅŸullarının uygun olmadığını hepimiz bilmemize raÄŸmen hiçbir ÅŸey yapamıyor olabiliriz. ÖÄŸrencilerimizi geleceÄŸimizi istikbalimizi bütün bu sorunlarla baÅŸ baÅŸa bırakıyor olabiliriz. Ama en azından bu bozuk sistemin içinde en iyi yaptığımız ÅŸeyi sınavları hakkıyla yapalım ki emek verenin emeÄŸi boÅŸa gitmesin. Ya da hak edenin bari hakkına gasp etmeyelim. ÖÄŸrenciyi 12 yıl boyunca strese soktuÄŸumuz yeter deyip bir sınavda 3-4 tane ÅŸaibeli soruyla sınavda 160 dk da bari strese sokmayalım. En azından bunu baÅŸaralım ki, Milli EÄŸitimin soruları için yabancılardan yardım istemek zorunda kalmayalım hiç deÄŸilse…
(*) ÖÄŸrenciSadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |
|
Son Güncelleme ( 18-04-2010 )
|
