ÖZGÜRLÜK ARAYIÅžI Soner AKSOY - Kütahya Mv.
Bir toplumda düÅŸünenlerin tartışamayacağı, karşı çıkamayacağı hiçbir konu olmamalıdır. Aydınlar, bilim adamları, yazarlar ve ÅŸairler her istediÄŸi mevzuyu, her isteyenle münakaÅŸa edebilmeli, yazışabilmelidir. Burada halkın ihtiyaçları öncelik almalıdır. Tartışmanın kapsamını, egemen sınıfların baskı ve arzuları deÄŸil, karşılıklı saygı, bilgi ve beyin hücrelerinin kapasitesi sınırlamalıdır.Bu tür tartışmalar topluma dalga dalga yayılmalıdır. En kötü ÅŸey, bazı kesimlere düÅŸünme hakkı
verilirken, diÄŸerlerine sınır getirilmesidir. Bu dengesizlik ve çarpıklıklar, özgürlüÄŸün bütünü için savaÅŸan ve ondan yana tavır koyan ÅŸairler, düÅŸünürler ve aydınlar tarafından düzeltilmelidir. Toplumda, halkla bütünleÅŸmiÅŸ aydınların feryadı ve hatta haykıran ÅŸairlerin dünyası ile siyasilerin, yöneticilerin ve bürokratların yaptıkları uygulamalar, halkın ve mazlumun lehinde dengelenmeli ve özgürlük idrakları örtüÅŸmelidir. Aksi halde, uyumsuzluk ve kaos hakim olduÄŸu gibi, katı bir bürokrasi ve zalim bir yaptırım yayılır. Her ikisinin saygılı iÅŸbirliÄŸi toplumda baÅŸarı ve ahenk doÄŸurur. Ülkemizde maalesef bu hassas denge, henüz kurulamamıştır. Aslında ülkemizde, böyle bir dengenin tersi istikametinde bir oluÅŸum mevcuttur. Bu nazik denge yerine, egemen sınıf, yönetimde, her gün yeni bir oyun tezgahlarken, cepler doldurulmakta, elleri baÄŸlı halkımıza çelme takılmaktadır. Dengeyi saÄŸlamak yerine, egemen sınıfın bireyleri, bitmeyen ihtirasları için, kuyrukları birbirine sonradan nasıl olsa dolaÅŸacak olan, sürekli “Tilki Tuzakları” kurmaktadır. Bu oyunların bürokraside sergileniÅŸ biçimini, örneklerle belirten deÄŸerli yazar Selami’nin(*), kitabına “Tilki Tuzağı” ismini vermesi, bu bakımdan fevkalade isabetlidir. (bkz. Tilki Tuzağı, M. Selami Çekmegil,TimaÅŸ yayınları, 991, Ä°st). Halkına entegre olmuÅŸ ve bireylerin hakkını korumaya kararlı aydınların, toplumuna verebileceÄŸi veya kazandırabileceÄŸi en büyük armaÄŸan, özgürlük bilinci olmalıdır. Bu bilincin güneÅŸi olmak ve toplumu aydınlatmak için, merkezden uzaya uzanan, güçlü ışık huzmelerine malik olmak gerekir. Bu bakımdan toplumun aydını olmak sadece diploma sahibi olmakla mümkün deÄŸildir. Bireyleri gerçek aydın olmaya arzulu toplumlar, her gün yeni yeni özgürlüklere gebedir. Aydınlar bir toplumun ve yaÅŸadığı çağın vicdanı olmak durumundadırlar. Aydınlar bir yandan evrensel deÄŸerleri sahiplenirken, öbür taraftan kendi toplumunun eleÅŸtirmenleridir. Egemen sınıflara, sömürüyü meÅŸrulaÅŸtırmak isteyenlere ve tüm baskı odaklarına ancak aydın ruhlar baÅŸkaldırır.
(*) Selami ALGUR deÄŸil, Selami ÇEKMEGÄ°LNot: Yazıyı, yazarın "Özgürlük Arayışı" kitabından daktilo ederek sitemize gönderen TuÄŸba Akmaz hanım kardeÅŸimize teÅŸekkür ederiz. kriter
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |