ZENGÄ°N OLMAYI Ä°STEMEK Ferda KILINÇ Nedendir bilinmez ama asırlardır Müslümanlara, ÅŸükreden zenginlerden de olabileceklerinin öÄŸütlenmesi yerine, sadece sabreden fakirlerden olmaları nasihat edilmiÅŸtir. Fakirlik üzerine edebiyat yapılarak atalete, miskinliÄŸe ve zayıflığa sürüklenmiÅŸtir Müslümanlar. Zekât da dâhil infak, karz-ı hasen gibi ibadetlerin yerine getirilmesi için zengin olunması gerektiÄŸi düÅŸündürülmemiÅŸtir. Hz. Ebubekir gibi zenginleri örnek göstermek yerine, Ebu Zer gibi örnekler ön plana çıkarılmıştır. “Bir lokma, bir hırka” gibi yanlış kanaat telkinleriyle pasif hayata özendirilmiÅŸ,
“kimin yoksa cebinde ekmek parası, dostunun yüz karası, düÅŸmanın maskarası” olabileceÄŸi unutturulmuÅŸtur. Ebu Hanife’nin ÅŸöyle dediÄŸi rivayet edilmiÅŸtir: “Evinde unu olmayan kimse ile istiÅŸarede bulunma. Çünkü onun fikri dağınık, kalbi meÅŸguldür, kararı doÄŸru olmaz.” Bir imtihan gereÄŸi fakir olmak ayrı bir ÅŸey, bir yaÅŸam tarzı olarak fakirliÄŸi özendirmek ise bambaÅŸka bir ÅŸey. Ä°slam, zenginliÄŸi, Allah’ın lütfettiÄŸi ve ÅŸükrünü istediÄŸi bir nimet; fakirliÄŸi de, bir zorluk olarak görür, ve ondan Allah’a sığınmayı tavsiye eder. Allah, “Canlardan, mallardan eksiltmekle imtihan edileceÄŸini” bildirmekle beraber, “seni yoksulken zengin kılmadı mı?” hakikatiyle de, muhtaçlara sahip çıkılmasını, dilencinin azarlanmamasını, yetime kötü muamele de bulunulmamasını emretmiyor mu? (93/8,110) Toplumları periÅŸan eden fakirlikle mücadele edilmelidir. Bunun için adaletin tesis edilmesi ve çalışkanlık ruhunun canlı tutulması, tabiri caizse “ekmeÄŸini taÅŸtan çıkaran” mücadele ruhuna sahip nesillerin yetiÅŸtirilmesi gerekir. Namaz kılmak teÅŸvik edildiÄŸi gibi zekât verecek zenginliÄŸe ulaşılmak da teÅŸvik edilmelidir. Böylece insanlar çalışmanın erdemliliÄŸini tadabilsinler.
Rızkının ayağına gelmesini bekleyen kuÅŸ hikâyesinde olduÄŸu gibi aynı duygu içerisinde bekleyen kiÅŸiyi bilge zat: “Niçin baÅŸkasının yardımıyla yaÅŸayan kuÅŸ gibi olmaya razı oluyorsun da, hem kendisi için çalışan hem de diÄŸer düÅŸkünlere yardıma koÅŸan kuÅŸ gibi olmaya razı olmuyorsun?” diye düÅŸünmeye davet etmiÅŸtir.
“ …Namaz kılınca yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın ve Allah’ı çokça zikredin; ta ki kurtuluÅŸa eresiniz”(62/10) Usulüne göre aramak, bir vesileye; tembellik de mahrumiyete yol açar. “KiÅŸi elinin emeÄŸinden daha hayırlı bir yiyecek yememiÅŸtir”, “veren el alan elden daha üstündür” vb. rivayetler çalışmayı teÅŸvik etmiÅŸtir.
Şımartmayan, lükse düÅŸürmeyen, Allah’ın yolunda cihaddan uzaklaÅŸtırmayan zenginlik ne güzeldir. O zenginlikle, söz bilenir, kılıç kuÅŸanılır. Zekât verilir, infak edilir ve düÅŸmana karşı hazırlıklı bulunulur. Böyle bir zenginlik istenilen bir zenginlik olmalı. S. Kutup: “Zenginlikle imtihan olmak, fakirlikle imtihan olmaktan daha zor” dese de, zoru baÅŸararak Hz. Ebubekir’in, Hz. Osman’ın zenginliÄŸi gibi zengin olmaya imrenmek gerekir. Haram’a düÅŸeriz kaygısıyla zenginlikten uzak kalmak yerine, ‘onu Hz. Süleyman gibi Allah’a ÅŸükretmeye vesile kılabiliriz.
Fikir fukaralığı, fakirliÄŸi de beraberinde getirebilir. Fikriyle, zikriyle, duygularıyla, düÅŸünceleriyle zenginleÅŸen kiÅŸi ya da toplum maddi yaÅŸamıyla da zenginleÅŸebilir. Tarih, Ömer b. Abdülaziz döneminde zekât verilecek kimse bulunamadığını rivayet eder.
Ä°yi bir idare ile fakirliÄŸin yerini zenginlik, acizliÄŸin yerini kudret, tembelliÄŸin yerini çalışkanlık alacaktır. Geçim derdi altında ezilmeyen kiÅŸiler ya da toplumlar tefekkür ibadetini daha saÄŸlıklı yapacaktır.
|
Yazara katılmakla birlikte... Yazar kubha açık 2010-03-19 00:53:29 pek çok hali vakti yerinde olduğunu düşündüğümüz dostumuzun olayları değerlendirmede gerekli feraseti arzulanan düzeyde sergileyememekte olduğu nacizane bir kanaatimdir. |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |