19-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Medyadan Seçmeler arrow Kaybetmeyelim Birbirimizi
Kaybetmeyelim Birbirimizi PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 4
KötüÇok iyi 
Yazar Elif Ä°smailoÄŸlu-Ä°ktibas, Åžubat,2010   
11-02-2010
Kaybetmeyelim Birbirimizi
                                                              Elif Ä°smailoÄŸlu –Ä°ktibas'tan
Bir dostla konuÅŸtum bugün. Uzun zamandır görüÅŸmediÄŸim, çok sevdiÄŸim ve deÄŸer verdiÄŸim bir dostumla. ÖzlemiÅŸiz birbirimizi, birbirimizle sohbet etmeyi. Eskilerden, yenilerden, neler yaptıklarımızdan, nelerle uÄŸraÅŸtıklarımızdan, çocuklarımızdan bahsettik durduk karşılıklı.

Eskiden olsa öÄŸrencilik yıllarımızda yaptığımız yaramazlıklardan, asiliklerden, kitaplardan, dergilerden konuÅŸurduk. Åžimdi ise ev iÅŸleri, çocukların yaramazlıkları, hastalıkları, ÅŸu hastalığa ÅŸunu yaparsan iyi gelir, bu hastalığa bunu yaparsan iyi gelir… diye konuÅŸuyoruz.

Onun da benim de ve aslında birçok müslüman ev kadınının da aynı sıkıntılardan muzdarip olduÄŸunu bildiÄŸim, fakat bunun için sadece ah-vah edip çıkar yol da bulamayışımızla kalışımız bu konu üzere benim düÅŸünmeme ve oturup yazmama sebep oldu.

Aslında hem hep düÅŸündüÄŸüm hem de hep sıkıntılandığım bir durum bu. Hiçbir ÅŸey yapmıyormuÅŸuz gibi gelen hayatımızın ileride bize neler getireceÄŸini az çok tahmin ediyoruz ve belki de bu katlanılır yapıyor hayatımızı. Fakat ne hikmetse bugün geçen zamanın boÅŸa kürek sallamak olduÄŸu fikrinden de vazgeçemiyoruz. Halbuki evde geçirdiÄŸimiz bu yıllarda yuvayı sıcaklaÅŸtıran, o yuvayı neÅŸeyle dolduran, o yuvayı yuva yapan bir çok ÅŸeyi biz yapıyoruz aslında. Biz, ev hanımları!

Çocuklarımız temiz ve sıcak bir evde anneleri ile birlikte vakit geçirebiliyorlar. Bazen birlikte pastalar yapıyoruz, bazen sofralar hazırlıyoruz, misafirler ağırlıyoruz. Bazen oyuncakları dağıtıyor, bazen birlikte topluyoruz. Yani onların en ihtiyaç duydukları dönemde onlarla birlikte oluyoruz.

Fakat biz ev hanımları en verimli olabileceÄŸimiz yılları, evde geçirmenin verdiÄŸi sıkıntıyı da bir türlü üzerimizden atamıyoruz. Çocuk yetiÅŸtirmenin vakit kaybı olduÄŸu düÅŸüncesini hem zihnimizden atamıyoruz hem de bunu itiraf edemiyoruz, çünkü biliyoruz ki yanlış düÅŸünüyoruz.

Yaptığımız iÅŸler, birlikte geçirdiÄŸimiz vakitler… bunların hepsi boÅŸmuÅŸ gibi geldiÄŸi zamanlar çok oluyor. Bir tarafımız “niye hep ben, sadece ben” diyorken; diÄŸer tarafımız haksızlık ettiÄŸimizi, fıtren de böyle olması gerektiÄŸini söylüyor.

Herkes en yakınındakine bakar bu durumdayken herhalde. Ben de öyle yapıyorum zaman zaman.
Annemi düÅŸünüyorum; onun evi, eÅŸi ve çocukları için yaptığı inanılmaz fedakarlıkları düÅŸünüyorum.
Çok baÅŸarılı bir öÄŸrencilik hayatı olan ve üniversite üçüncü sınıftan, okulu evliliÄŸi ile birlikte götürmekte zorlanan ve terk eden o kadını.

EÅŸi taşınması oldukça zor olan bir adamdı. Zaman içerisinde beÅŸ çocuk sahibi oluÅŸları ve babamın da zorluklarla dolu olan hayatı yaÅŸamayı seçiÅŸi bu durumu kat be kat zorlaÅŸtırıyordu. Mahkumiyetler, gözaltılar…

Bu durumdaki bir kadının ne yapabileceÄŸini hiç düÅŸünebiliyor musunuz?

Her birimizle ayrı ayrı uÄŸraÅŸan, dertlerimizle dertlenen, hastalandığımızda sabahlara kadar başımızı bekleyen, bütünlemeye kaldığımızda biz çalışalım diye bizimle birlikte oturup ders çalışan, sürmesi gerekli olan bir iÅŸi -batmasın diye- bizzat idame ettirmek için sabahlara kadar gazete okuyup kesen -iÅŸi gereÄŸi-, maddi sıkıntılar içinde zorluklarla ve hayatla boÄŸuÅŸan, bazen bunalsa bile küçücük ÅŸeylerle mutlu olabilen, hep dimdik olmayı baÅŸaran o kadın hala sabırla ayakta ve hala bir çok sıkıntıyı göÄŸüsleyebiliyor.

Ben babamın zorluÄŸundan bahsederken eÅŸine yardımcı olmadığından ya da zulmeden bir adam olduÄŸu için böyle ÅŸeyler yaÅŸanmıştır demiyorum. Bilakis çok takdir eden, iltifatı seven, çocuklarına çok iyi bir anne olduÄŸunu tekrar tekrar söyleyen ve “Sen olmasaydın ben Ercümend Özkan olamazdım” diyen bir adamdı babam. Hep dilinde “Hakkını helal et Hanım, kahrımızı hep sen çekiyorsun” diyebilen bir adam. Ve karşısındaki, sanki bütün dünyayı taşımaktan yorulmuÅŸçasına bitkin iken bir anda bu sözlerle kendine gelip moral bulan, ufak tebessümlerle karşılık veren bir kadın.

Ben ÅŸahidim ki babam iyi bir eÅŸ, iyi bir baba ve iyi bir müslüman olma çabasındaydı hayatı boyunca. Ve ben yine ÅŸahidim ki annem bütün zorluklara, bütün sıkıntılara raÄŸmen, “Bir daha dünyaya gelsem, aynı zorlukları yeniden yaÅŸayacağımı bilsem, yine O’nunla evlenirdim” diyen, güçlü ve saÄŸlam bir kadın. Ayrıca çok güzel yemekler yapan, çocuklarına en güzellerini dikip giydiren, piÅŸirip taşıran, akraba ve dostluk iliÅŸkilerini hep iyi tutabilen, çocuklarıyla bazen anne bazen arkadaÅŸ olabilen, hiçbir misafirini geri çevirmeyip en güzel ÅŸekilde ağırlayan, asla asık suratlı olmayan, dertlerimizle dertlenen, sevinçlerimizle sevinen çok iyi bir eÅŸ, iyi bir anne ve iyi bir müslüman olmak için uÄŸraÅŸtı ve hala uÄŸraşıyor. Bunların yanı sıra bir de yazarlık yapıyor, panelist olarak davetler alıyor, konuÅŸmalar yapıyor.

Ä°ÅŸte bu kadını ve yaÅŸadıklarını düÅŸündüÄŸümde her ÅŸey daha kolay ve katlanılır geliyor bana. Bize ne oluyor ki diyorum, biz ne yaÅŸadık ki!

Modern hayatın kaygısı bazen biz inanan kadını bile yoldan çıkarabilecek kadar sarıyor zihnimizi, düÅŸüncelerimizi. Öyle ki seyredilen dizilerde veya filmlerde, okunan kitaplarda kendimizi arama çabasına giriyoruz ve beklentilerimiz de bu yönde farklılaşıyor. Belki kadın hassasiyetiyle bakıyoruz yaÅŸadıklarımıza ve yaÅŸananlara. Fakat ÅŸunu gayet iyi biliyorum ki yeterince ilgi göstermiyoruz eÅŸler olarak birbirimize. Bu ilgisizliÄŸin sonuçlarını bugün görmüyor olabiliriz, ama yarınlar karanlık görünüyor. BoÅŸanmaların çoÄŸaldığı günümüzde hiç mi düÅŸünmüyoruz, hiç mi bakmıyoruz etrafımıza. KuÅŸatıldığımızın farkına niye varamıyoruz? Kadınımızla erkeÄŸimizle görmeliyiz toplumdaki hızlı çöküÅŸü. Farkına varmalıyız ve daha çok kenetlenmeliyiz birbirimize. Bu noktada size büyük görevler düÅŸüyor beyler.

 Bugün birçok müslüman erkeÄŸin, eÅŸlerinin yaptığı fedakarlıkları görmezden geliÅŸi de bana bunları düÅŸündürüyor. Belki de bu yüzden bu yazıyı yazma gereÄŸi duydum içimde. Sıkıntılarımızın hemen hemen aynılığından bahsetmek istedim ve aslında çözümlerinin de çok kolay olduÄŸunu göstermek istercesine.

Bu hayatı birbirimize zehir etmek yerine neden kolaylaÅŸtırmıyoruz? Neden umutlarımızı yitiriyoruz ve sevgilerimizi eskitiyoruz? Neden birbirimize güzel birkaç cümle etmek yerine sürekli kusur buluyoruz? Bu kadar mı zor takdir etmek, bu kadar mı zor birbirimizi anlamak? Hayat o kadar kısa ki hızlı sona yaklaÅŸtığımızı gerçekten bilsek inanın söylemek istediklerimizi yetiÅŸtirmekte güçlük çekeriz. EÅŸlerin birbirlerine söyleyecekleri güzel ÅŸeyler onları şımartmak deÄŸil, bilakis yaÅŸanan birlikteliÄŸi canlı tutmak için gerekli. Birkaç güzel sözcüÄŸü esirgemeyiniz eÅŸlerinizden, takdir ve tebrik etmeyi biliniz lütfen. Gönül almak bu kadar zor olmasa gerek, öyle deÄŸil mi?

Neyi yaÅŸamak istersek onu en güzel ÅŸekliyle yaÅŸamalı, sıkıntılı zamanlarımızın da geçici olduÄŸunu düÅŸünüp, tebessümle bakmalıyız hayata. Birbirimize huzur vermeli, birliktelik rahmete vesile olmalıdır, tıpkı ayetin söylediÄŸi gibi:
“Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eÅŸler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Åžüphesiz bunda düÅŸünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” (30/Rum-21)

Yorum
Yazar Afra açık 2010-04-07 17:38:50
Yazılarınızı beğenerek okuyorum. Devamını bekliyorum..

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 11-02-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111394306 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net