26-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Arama
HAC NOTLARI - V - PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 1
KötüÇok iyi 
Yazar Åžefika LEYLA   
09-02-2010
          HAC NOTLARI - V -

                                             Åžefika LEYLA
                                                                                    20-12-2007
    Burada bayramın ikinci günü, Türkiye bugün yapacak bayramı. KeÅŸke kontörüm bitmeseydi. Kimseyi arayamadım. Aklımı Türkiye’den almaya çalışıyorum. Kâbe’nin çekiciliÄŸi iÅŸimi kolaylaÅŸtırıyor. Mıknatısa benzer bir çekicilik, yanında tavaf etmek istiyorum, bu kalabalıkta arzumu frenlemem gerektiÄŸi için, yine üst katlardan birini tercih ediyorum. Kalabalıklardan göremiyorum Beytullah’ı. Bayram sonu bir hafta daha kalacağız kısmetse, o zamanı bekliyorum.                         

    Üst katlardan seyrediyorum görüntü muhteÅŸem, insanların akışındaki ahengi anlatacak kelime bulamıyorum. Kâbe’ye yapılan hiçbir ilavede, mermer sütunda o ihtiÅŸamı göremiyorum. Tüm muhitteki suni, çirkin yapılaÅŸmanın içinde O cevher fonksiyonu ifa ediyor benim yüreÄŸimde. Herkes için öyle olmalı ki en yakininda tavaf yapmaya calisiyorlar. Fakat bir bulantı, aksama var. Su misali akan insan seli bir girdaba kapılıyor. Bir noktaya adeta hücum ediyorlar, yığılıyorlar, boÄŸulup boÄŸuyorlar. Makam-ı Ä°brahim’i, kör bir taassupla selamlayıp, öpüyorlar, el sürüyorlar. Bu  girdaptan korunma çareleri aramalı deÄŸil mi emir sahipleri? Hava alanında kontrol sırasında birer kitapçık hediye etti Suudî görevliler. Bid’atlere, yanlışlara epey deÄŸinmiÅŸ. Fakat Türk mükelleflerin çoÄŸunda Yusuf Tavaslı’yı görmeniz mümkün. YaÅŸlılarımız halâ çok, bu meÅŸakkatli yola dayanamıyor çoÄŸu. Bu ibadetin gençlikte yapılması için insanlar teÅŸvik edilmeli, bir emeklilik niÅŸanı olarak görmek yanlış. Dikkatimi temizlikçiler dağıtıyor. Biri gelip yanımızdaki çöpleri istiyor. YumuÅŸak tavırlı, güler yüzlü, çok rahat insanlar. Hepsi zayıf, ses tonları hafif, ne tartışıyorlar, ne laubalilik var. Hz. Ä°brahim’in sünnetini güzel yapıyorlar. Åžuur üzere ise ‘Allah razı olsun’ diye dua ediyorum.

     AkÅŸam arabaya biniyoruz. Arkadaşım ÅŸoföre Ä°ngilizce bilip bilmediÄŸini soruyor, ‘la’ deyince ‘olur mu, öÄŸren’ diyor. Uyanık ÅŸoför ‘sen Arapça biliyor musun?’ deyince ‘la’ deme sırası arkadaşımda, gülüyor ÅŸoför: ‘neden, Mushaf… sen Müslüman… olur mu?’ manasında tenkit ediyor. Kendinin Ä°ngilizce’ye müdanası yok. 

                                                                                                        23-12-2007

    Günlerden Pazar. Bayram bitti, her gün umut ediyorum kalabalık çekilsin diye. Ne gezer… Gittikçe artıyor kalabalık, namaz için zor yer buluyorum. Tavaftan çıktım. Yatsıyı kılacağım, ezana 45 dk. olmasına raÄŸmen yer bulamadım, kalabalık beni alt kata sürükledi. ‘tariyk tariyk’ diyen görevliyi ikna ettim, geçiÅŸ yerine oturdum. ‘KONGREDEYÄ°M’ baÅŸlıklı bir yazı ile uÄŸraÅŸtım. Becerebilirsem “Açık Sayfa” dergisine göndereceÄŸim, burada internet kafe yokmuÅŸ. Birisinden dizüstü bilgisayar mı bulsam? Kimden isteyebilirim ki? Ezan okunuyor. 

                                                                                                        24-12-2007
    Kayınvalidem ve Faruk rahatsız. Kâbe bugün biraz sakin görünüyor. Ä°kindiyi kıldık. Dayanamıyor arkadaÅŸlarım, ikisi de gitti tavafı bitiremediler. Faruk bana ‘sen de gel’ diye ısrar etmediÄŸi için çok mutluyum. Namazdan sonra bir tavaf daha yapmayı düÅŸünüyorum. Son katta temiz bir ortamdayım. Temizlik yapanlar hiç aralıksız çalışıyorlar. Bu kalabalığın cemaat olması için dua ediyorum. ÇoÄŸu kere saflar dağınık. Ä°slam âlemindeki ataerkil, köylü görüntü burda da var. Çok güzel uyumlu aileler görüyorum. Nasıl beceriyorlarsa anne-baba, çocuklar birlikte tavaf yapıyorlar. Acaba bunlar da bizim Türk hanımları gibi çocuklarından ÅŸikâyetçi mi? Tekerlekli sandalyeye iki çocuk oturtarak tavaf yapan bir hanıma yardım etmek istedim, bir çocuk da babanın kucağında vardı. Hanım gelecek dördüncü bebeÄŸini iÅŸaret etti bana. Ä°slam kahramanları Hz. Ömer, Osman, Hamza, Fatıma, Hatice, Meryem olmaları dileÄŸimi ilettiÄŸimde ‘inÅŸallah’ diyorlar. 

                                                                                                      30-12-2007
    Arkadaşım söz vermiÅŸti kafilenin gezisinden sonra Hira-Sevr maÄŸaralarına gitmeye, simdi de ipe un seriyor. Yarın yola çıkıyoruz, eÄŸer sabah namazında da gitmezsek artık gitme ÅŸansım kalmadı. Kafile baÅŸkanlarının uygulaması, dağın dibine kadar götürüp dönüyorlar. Ve tavafın sevabının 1000 olduÄŸunu, daÄŸa çıkmanın ne nafile, ne farz, sadece risk ve zahmet olduÄŸunu söylüyorlar. Ä°steyen kendisi çıkıyor. EÄŸer gidemezsem üzülmeyecek, içimde kalmayacak kadar olgun hissetmiyorum kendimi. Her gittiÄŸim yerde ‘gezip dolaşıp ibret alma’ nasihatini idrak ediyorum. Ve tüm buralarda yaÅŸamış olan sahabeyi kıskanıyorum. Hz. Hacer’den daha zorda hissediyorum kendimi. Kapris yapıyorum, çocuklarım niye Hz. Ä°smail gibi olmasın diye. Hacer’e hem Hz. Ä°brahim, hem Hz. Ä°smail, hem zemzem, hem zürriyet… Ben de istiyorum, istiyorum, istiyorum.

    Cebelürrahme dünyanın merkezi imiÅŸ, peki Nasrettin Hoca’nın eÅŸeÄŸinin ayağını  bastığı yer neresi? Birileri bizi kandırıyor, kim bilmiyorum. Cebelürrahme’de rivayetlere göre Hz. Âdem ile Hz. Havva buluÅŸmuÅŸ, cennetten kovulup birbirlerinden ayrı kalmışlar ya uzun süre, bilemem semboliktir belki amma onların bağışlandığı bir hak; ki onlar Allah’ın koyduÄŸu sınırı çiÄŸnemiÅŸlerdi, ben bilerek bir sınırı çiÄŸnediÄŸimi hatırlamıyorum, e ben niye affedilmeyeyim. Af istiyorum af…

        Sevr’e de çıkarsam ÅŸayet tutturacağım: ‘Hz. Muhammed’e risalet, Ebu Bekir gibi sadık bir arkadaÅŸ, maÄŸarada önünü kapatan örümcek vs. verdin de verdin. Rabbim bize de, bize de…’

    En iyisi Hira’ya çıkmamak, zira orada da vahiy diye tutturmak var bu şımarıklıkla. Hâsılı daÄŸ zaten dik! Ben tavafa girmeliyim en iyisi. Asuman eski çorapları biriktirip vermiÅŸti tavafta rahat olur diye. Ayağıma bir geçiriyorum burun kısımlarında kocaman kediler. Birilerinin ayağıma dikkat kesildiÄŸini görünce ‘miyav’ diye espri yapmak geliyor aklıma, ama nasılsa anlamazlar, kedilerin Arapça nasıl miyavladıklarını ise ben bilmiyorum. 

                                                                                                     31-12-2007
    Hira’nın tepesindeyim, arabalar Sevr’e götürmüyor. Hira daha yüksek diye Faruk istemiyordu, Allah nasip etti. Rasulullah’ı buralara çeken Rahman, cahiliyenin verdiÄŸi bunaltıyı, ağırlığı mı hafifletiyordu?

    Åžimdi de Sevr’e çıktım. Zalimler Allah’ın Rasulünü bu yokuÅŸlara sürüp bir de arkasından adamlar salıyorlar. ‘… Onların kalplerinde gizledikleri daha büyüktür.’ Ayet-i kerimesini daha ÅŸuurla idrak ettiysem de, tepeye varıp keyifle sigara tüttürenlere, her tarafı kaplayan pepsi, coca-cola ÅŸiÅŸelerine baktıkça içim kan aÄŸladı. O’na layık bir ümmet olamadık, nice çilelerle oturmuÅŸ bir sistem nasıl yok olmuÅŸ. Ä°yi ki ferden mesulüz. Rabbim!  Senin razı olmadığın hiçbir ÅŸeyden hiçbir zaman razı olmadım. Maslahata aykırı davranışlarım olduysa bilmediÄŸimden. Åžuurla hiçbir zaman hiçbir kötülüÄŸü hoÅŸ görmedim. Va’fuanna vaÄŸfirlena verhamna ente Mevlana.

    ÖÄŸlenin sıcağı idi, öÄŸle namazını orda kıldım hemen indim. Ä°ndiÄŸimde dizlerim titriyordu.

    Artık otobüsteyiz, hoca telefon numarasını verdi. Dumlupınar Camii hocası Nevzat Selli MaraÅŸ, dükkânınin ismi Sümbül. 

                                                                                                      02-01-2008
    Uçakla Adana’ya indik, Malatya otobüsüne bindik Türkiye bir anda bayağı konforlu görünüyor. Son günler son saatler kafilelerde uyumsuzluklar, anlaÅŸmazsızlıklar arttı, ‘hacı sabır’lar bitti. Bir ibadet yapılmış havası yok sanki, iÅŸin unvanı kaldı. Hacılığı nasıl taşıyacaklarının provası yapılıyor arada bir. Karşılayanlar valizlerin bayrakların arasından hacıların avuçlarını öpüyor huÅŸû ile.

    Hic bilmezdim bu isi, iÅŸte ben de bir hac günlüÄŸü yazdım. Tüm yakınlarıma, yani tanıdıklarıma ne dualar ettiÄŸimi yazmak istedim bazen, ÅŸahit olur dualarım diye… Artık günlüÄŸü bırakıp otobüsten inerken yakınlarıma karşı takınacağım azametli tavırların provasını ben de yapmalıyım… Bir avucum öpülmek için hazır beklerken, diÄŸeri ile birilerinin sırtını başını sıvazlamalı, dudaklarım kıpır kıpır, başım dimdik…

    Defterimi çantama koymuÅŸken tekrar çıkardım. Son tavafım geldi aklıma, akÅŸam namazını kılıp Kâbe’nin yakınında girmistim tavafa. Bitiremeden yatsı namazı girdi araya. Ä°ki hanımı güç bela ikna edip, hatta cebren aralarına girip namaza durdum. Allah’ın evinde bana yer vermekten imtina ettiler. Namaz esnasında yaÄŸmur yaÄŸar gibi sesler duyup dikkat kesiliyorum damlalar ıslatacak mı diye, hayır düÅŸmüyor. Bizimkiler duymasın benim mistik tarafımı. Rabbimin Rahmet damlalarının sesi mi idi onlar, bilmem baÅŸka bir izahı var mı? Kalplerden kopup, huÅŸû ile dudaklardan dökülen duâlar anında makes mi buluyordu? Net bir sey söylemem yanlış ama o ses vardı. Hassas bir alıcı olsa o sesi kaydederdim. O ses hep vardı aslında. Kâbe’nin yanında çok daha yoÄŸun imiÅŸ meÄŸerse.

    DemiÅŸtim ya, ilk kez aÅŸkı anladığım yer.

    Oradaki temizliÄŸi çok arayacağım. TemizliÄŸin haricinde midenize kramplar sokan, gayr-i ihtiyari kasılmalarla etrafınızdakileri size baktıran, bazen güldüren, belki de bu bir rükündür dedirten, her metrede bir içine tükürülen koca koca tükürük kovaları, aÄŸzınıza burnunuza dolan tozlar vs. de vardı bu ibadette. Rasulullah’ın ‘onlar bilmiyorlar’ dediÄŸi bedevîlerdir bunlar belki. Fakat o zamandan bu zamana ne kadar çoÄŸalmışlar… 

                                                                                                                                       Leyla

Yorum
Allah'ım bu akıcılığını daim etsin Leyla
Yazar dedemin mesleği açık 2010-02-13 11:10:23
Maşallah çok akıcı yazmışsın, sanki orada yaşamış gibi oldum. Allahım bu şuurunu daim eder inş. Bizi de duandan unutma canım benim.
Yazar haticeselva açık 2010-02-13 16:13:32
Leylacigimin bu ironik, ironik oldugu kadar dusunsurucu, ayni zamanda edebi yazilarini her zaman gorebilsek keske. Kalemi olan degil kaleminin hakkini verebilenler yazinca okumak daha bir zevk veriyor. Selametle kalin....
Nazlı ILICAK'tan
Yazar Sanih açık 2010-02-16 09:28:42
 
Hazırlık  
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak/2010/02/13/hazirlik 
 
Uhud Savaşı dönüm noktası  
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak/2010/02/14/uhud_savasi_donum_noktasi 
 
Lebbeyk Allahümme Lebbeyk  
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak/2010/02/15/lebbeyk_allahumme_lebbeyk

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 09-02-2010 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111693162 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net