“Biz, iman ve teslimin geniÅŸ yolundan uzak düÅŸmüÅŸüz. Sen Azer’den, ben ise Ä°brahim’den uzağız.” “Cihanda insanlık, bir masal haline geldi. Ä°nsan, insanın yabancısı oldu… SÄ°YASET bir mezhep haline geldi. Ve bu aÄŸaç garp bahçesinden yetiÅŸti.” “ Bizi Frenk büyüsü baÄŸlamış.” 

“Biz bu âlemde sessiz harf idik. Peygamberler sayesinde vezinli bir mısra haline geldik.” “Ferd, Hak sayesinde, millette ferd sayesinde diridir.” “Siyah tevhide erince kırmızı olur. Faruk ile Ebu Zerin akrabası olur. Akrabalığın ve yabancılığın yeri gönüldür. Gönüller bir renkte olursa o cemiyete

MÄ°LLET nedir. “Millet, ferdlerin bir araya gelmesinden meydana gelir. Onu terbiye eden, yetiÅŸtiren peygamberdir.” “Ä°slam, millet, tevhit ve peygamberlik üzerine kurulduÄŸu için mekân bakımından ona son yoktur.” 

“Müslüman isen gönlünü bir iklime baÄŸlama. Bu keyfiyet ve kemiyet âleminde kaybolup gitme. Müslüman, memleket mefhumuna sığmaz. Onun gönlünde Åžam ve Rum manasız sözlerdir.” “Müslüman’ın hayatından maksat i’lay-i Kelimetullahtır. Gayesi, yalnız memleketler fethetmek olan cihat, Ä°slam dininde haramdır. 

“Hak, Ä°kra (oku) sözünü bize talim etti… bizim itibarımız (La ilahe) kelime-i tevhidden gelir. Biz, bugün ve yarın derdinden kurtulmuÅŸuz. Gönlümüzde yalnız Hak sevgisi vardır.” “Ä°klime, dedeye baÄŸlı olan insanın, Lem yelid ve lem yulad’den haberi yoktur.” 

Put’ların süprüntüsünü Kâbe’den çıkarıp atan (Hz. Muhammed), kazanan insan, Allah’ın sevgilisidir, dedi. Yazık, baÅŸkasının sofrasından rızık alıp onun minnetini yüklenene…” “Ey baÅŸkasının sofrasından kırıntı dilenen, sende olan malı baÅŸka dükkânda arıyorsun. Müslüman’ın bezmi baÅŸkalarının mumundan yandı. Onun mescidini KÄ°LÄ°SE kıvılcımı yaktı.” “Bu Kâbe, tekrar puthane oldu. Her Müslüman (görünen gafil)in koltuÄŸunun altında bir Menat, bir Lat, bir Uzza ve Hübel putu var. Bizim ÅŸeyhimiz Brehmenden daha kâfir. Zira kafasında bir Sümenat taşıyor. Acemin meyhanesinde sızmıştır… Kâfir gibi ölümden korkuyor. GöÄŸsünde diri bir kalpten eser yok.” “Yeis, hüzün, korku bütün kötülüklerin anasıdır.” “DüÅŸman seni korkak gördü mü, bir bahçede gül toplar gibi kolaylıkla seni ele geçirir.” “Yalnız hak korkusu imanın unvanıdır. Haktan gayrı olan varlıklardan  korkmak gizli bir ÅŸirkten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.” 

“Ey kendinden kaçan, kendine gel. Ey Kur’an’ın hikmeti kendisine emanet edilen insan, kaybettiÄŸin birliÄŸini tekrar ele geçir.” “Ey afyon çekip uykuya dalan, sen bu sebepler âlemine yani masivaya alçak vasfını veriyorsun. Kalk mahmurlaÅŸmış gözünü aç; bu varlığa mecbur ve mahkûm olan âlemi alçak telakki etme. Sen onu elde et, o seni ele geçirmesin.” 

“Gene ortaya bir Azerlik (puta tapıcılık) usulü atıldı. Yeni bir (put) heykeli yontuldu. Bu put, kan dökmekten zevk-u sefa bulur. Bu putun adı renk, mülk ve neseptir. Ä°nsanlık bu deÄŸersiz putun ayağı dibinde koyun gibi boÄŸazlandı.” “Kâbe, bizim putlarımızla süslü; küfür, bizim Müslümanlığımıza kahkahalarla gülüyor. Åžeyh putların aÅŸkı uÄŸruna Ä°slam’ı feda etti. Zünnardan tespihine ip yaptı. Pirlere saçları aÄŸardığı için pir dendi. Köy çocuklarının maskarası oldular. Gönüller (La ilahe) yazısına yabancı; orası heves putlarıyla dolu bir put hane haline gelmiÅŸ. Her saçını uzatan bir mutasavvıf hırkası giymiÅŸ. Ah bu din satan tüccarlardan illallah. Vaizler de, sofiler de mevki’e, rütbeye tapıyorlar, Ä°slam’ın ÅŸan ve ÅŸerefi ayaklara düÅŸtü.” 

“Ey imanındaki hürriyet ve safveti kaybedip onu bir takım bid’atlere esir eden, küfür ÅŸivelerinin zindanında kapanıp kalan, hareketlerinde kitapların ahkâmından ayrılıp Allah’ın nehyettiÄŸi ÅŸeyler peÅŸinde yürüyen! EÄŸer Müslüman olarak yaÅŸamak istiyorsan, bu ancak Kur’an’ın ahkâmına tebaiyet ile mümkündür. Yün hırka giymiÅŸ sarhoÅŸ, derviÅŸ; ÅŸiir söyleyenin naÄŸmelerinin ÅŸarabından sarhoÅŸ derviÅŸ, gönlünde Iraki’nin söylediÄŸi ÅŸiirin ateÅŸi yanan derviÅŸin meclisi Kur’an ahkâmına taban tabana zıttır. O, başına ÅŸeyhlik fahrini tac, altına hasırı taht yapmış ve fakr-ı manevi adı altında tekke ve dergâhları haraca kesmiÅŸtir. Yahut masal söyleyen vaiz, deÄŸersiz manaları büyük sözlerle söylemiÅŸtir. Mesela hadis uleması Hatib ve Deylemi’yi dilinden düÅŸürmez. Hadisin zaif, ÅŸazz, mürsel kısımlarından uzun uzun bahseder. Sen bunları bırak; hakkın kitabını oku. Onun senin üzerinde hakkı vardır. Her istediÄŸin muradı onda bul.” 

“Sen benlik makamından haberdar deÄŸilsin; ziyanına sebep olan ÅŸeyle övünüyorsun. Sen bir ahmaksın.” "Her yüksekliÄŸin fevkinde olan mümin, baÅŸkalarıyla müsavi hale düÅŸmeÄŸe tahammül edemez.” “Ne zamana kadar yıldızlar gibi yaÅŸayıp varlığını seher vakitlerinde kaybedeceksin? Fecr-i kazip seni aldatmış… Kendine iyice bak; sen güneÅŸsin, baÅŸka yıldızlardan ışık satın alma. Gönlüne gayrın nakışını yazdın. Kimyayı kaybettin. Åžimdi onun yerine elinden bir avuç toprak var.” 

“Kendi nefsine hükmünü geçirmeyen insan, baÅŸkalarına kul olur.” 

“Ä°slam kavimlerinin tasavvuf ve edebiyatı üzerinde fikirlerinin büyük tesiri olan Yunanlı Eflatun koyunluk mesleÄŸine salik olmuÅŸtur. Onun tahayyüllerinden sakınmak VACÄ°PTÄ°R”. “Hayat baÅŸkasını tavaf etmekten kurtulmak, kendini Kâbe olarak tanımaktır. Kanat çal; arzın cazibesinden kurtul; kuÅŸ gibi düÅŸmek nedir; bilme. Ey akil insan, eÄŸer kuÅŸ deÄŸilsen maÄŸara kapısına yuva yapma.” “Müslüman dünyadan kaçar, Hak tarafına koÅŸar, tedbirini dua ile kuvvetlendirmek ister.” “Müslim, Hakkın emrine razı olduÄŸu için yıldız gibi onun dudağından tebessüm eksik olmaz.” “Hayatının gidiÅŸi Hz. Muhammed’in vazettiÄŸi nizam dâhilinde olsun. Kendi hüner ve marifetine ve arzuna itimat edip onu yolundan ayrılma. 

“EÄŸer Müslüman’san âlemden Hak tekbiri kalkmasın diye daime uÄŸraÅŸ, durma.” “Åžeriatte baÅŸka mana arama; incinin içinde ışıktan baÅŸka bir ÅŸey yoktur. Bu inciyi bizzat Cenab-ı hak i’mal etmiÅŸtir. Onun dışı da içi de incidir. Hakikat ilmi Åžeriat’tan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Sünnetin aslı muhabbetten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir… Sana söylüyorum; Åžeriat Ä°slam’ın sırrıdır. Onun başı da Åžeriat’tır, sonu da Åžeriat’tır.” “Milli ahlakın güzelliÄŸi, Muhammed’in emrettiÄŸi ahlak ve adaba riayetle olur.” 

“Bu yeni asrın sana telkin ve kabul ettirmek istediÄŸi aldatıcı prensiplere karşı uyanık bulun. Ey yolcu, aklını başına al; yoksa sonra eÅŸkıya yolunu vurur.” 

“Ä°slam’ın manası uful edip giden ÅŸeyleri terk etmektir.” “Cenab-ı Hak, her dava ve hükmü neshetti. Ä°slamiyet’i ebediyete kadar baki kıldı. Müslüman’ın gönlünde Allah’tan baÅŸka hiçbir ÅŸeye muhabbet beslenmez ve cihana karşı, benden sonra ve benden mütekamil bir millet olmaz diye haykırır.” 

“Milli hayat, gözle görülür bir merkez ister. Ä°slam milletinin merkezi Beytülharam (Kâbe’dir)” “Ä°slam milleti, onu tavaf ettiÄŸi için aynı nefesi alan bir vücut gibidir.” “La ilahe illallah, bir sedeftir ki, onun içindeki inci namazdır. Namaz Müslüman kalbine küçük bir hac gibidir… Oruç açlığa ve susuzluÄŸa gece baskını yapar. Tenperverlik Hayberini fetheder… Hac, müminlerin fıtratını nurlandırır. Ona göç etmeyi öÄŸretir… Zekât; devlet, zenginlik sevgisini mahveder. Ä°nsanlara müsavatı sevdirir. Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’inde baÅŸkalarına iaÅŸe ve infak etmezseniz hayra nail olamazsınız buyuruyor. Zekât bu ilahi emre imtisal edenlerin ruhunu ve imanını takviye eder. Ä°nsanda altını artırır; altına me’luf olmak zevkini azaltır… Kavi olan Hakk’a baÄŸlanarak kuvvetli ol ki, toprak devesinin üstüne çıkıp oturasın.” “Ä°mana uygun iÅŸler, ibadetler imanın zevkini artırır. Tatbikat haline gelmeyen iman ölüdür..” 

“Kur’an huzurunda kul ve efendisi müsavidir.” Kalbini bu doÄŸru sözle kuvvetlendir, Müslümanlığın menÅŸeine doÄŸru git ki sana Müslüman densin.” 

“Ey akil insan; gözünü, kulağını, aÄŸzını aç; Hak yolunu eÄŸer görmezsen vebali benim boynuma olsun…” “Dünyanın fahr-u ÅŸerefi olan Hz. Muhammed kıyamet günü sana Hak sözü bizden aldın; o halde niçin diÄŸerlerine bu hakikatleri ulaÅŸtırmadın? DediÄŸi zaman senin halini göz önüne getirip utancımdan tir tir titriyorum.”

Sayfalar: 56, 28, 59, 18, 19, 13, 10, 25, 26, 57, 65, 56, 36, 61, 58, 14, 15, 17, 35, 50, 62, 44, 57, 63, 43, 62, 32, 56, 57, 55, 45, 40, 59, 58, 14, 38, 42, 35, 37, 27, 60, 20, 39, 40, 46, 52, 23, 36, 51, 43.

kriter'in Notu: Bu kompozisyon, Selma ARSLANER kardeÅŸimiz tarafından tape edilerek sitemize armaÄŸan edilmiÅŸtir. Selma hanıma teÅŸekkür ederiz. kriter