Mustafa Kemal ATATÜRK’ün BATI VE UYGARLIK HAKKINDAKÄ° Ä°LKELERÄ°:(*) Mehmet YAMAN (**)
Batı ve uygarlık ayrı ayrı deyimlerdir. Uygarlık medeniyettir. Batı ise, Avrupa ülkelerinin tümünü kapsayan bir deyimdir. Amerika BirleÅŸik Devletleri de batı kavramı içinde deÄŸerlendirilebilir. Ancak zaman zaman batı, deyimsel olarak geliÅŸme, çaÄŸdaÅŸlaÅŸma ve ilerlemenin de bir sembolü olarak ifade edilmekte olup,ancak bu her zaman böyle olmamıştır. Devletlerin içinde bulundukları, sosyo-kültürel, sınai, ekonomik ve askeri geliÅŸim süreçlerine göre, bu geliÅŸmiÅŸlik peryodik olarak deÄŸiÅŸmektedir. SaÄŸladıkları bu deÄŸiÅŸim ve geliÅŸimlerle, batı devletleri dışında kalan devletler de, uygarlıkların çekim alanlarını oluÅŸturmuÅŸlardır.
Bu nedenledir ki, Batı, takındığı haçlı saldırısı davranışlarıyla bazen, tek diÅŸi kalmış canavar olmuÅŸ, bazen de insani, sosyal ve yönetimsel geliÅŸmeleri, uluslar arası adalet anlayışı ve insanlık idealine yaptıkları hizmetlerle hak ettiÄŸi saygınlığı kazanmıştır. Özellikle son zamanlarda geliÅŸmeye baÅŸlayan ırkçı yönetim anlayışları, kendi dışındaki ülkelere karşı yaptıkları, dinsel ve ideolojik yaklaşımlarıyla Batı, yeniden deÄŸerlendirilmesi gerekli önemli bir deyim olarak önümüzde bulunmaktadır. Bizim için önemli olan, uygarlık düzeyini yakalamak ve hatta geçmektir. Uygarlık nerede ise, oraya yönelmektir. Oradan uygarlığın tekniÄŸini ve geliÅŸmiÅŸliÄŸin ana kurallarını alıp, bünyemize uyarlamaktır. Hatta öyle ki, bütün bu programlı çalışmalardan sonra, bizzat uygarlığın merkezi olmaktır. Tüm Dünya’nın bir çekim merkezi bulunmaktır. Atatürk’ün istediÄŸi de aslında budur. Yoksa, gözü kapalı bir batı taklitçisi olmak, ne Atatürk’ün istediÄŸi, ne millet olarak tarihi ÅŸahsiyetimize yakışan ve ne de gerçekçi bir anlayış deÄŸildir. AÅŸağıya alacağımız Atatürk’ün kendi ifadelerini bizzat incelediÄŸimizde, yukarıdaki tespitlerimizin, aynen Atatürk’ün düÅŸündükleri olduÄŸunu açık ve net olarak anlayacağız: “ Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin ve büyük ecdadımın, en kıymetli mirasından olan bağımsızlık aÅŸkıyla yaratılmış bir adamım…Bence bir millete, ÅŸerefin, hürriyetin, namusun ve insanlığın yerleÅŸmesi ve yaÅŸaması mutlaka, o milletin hürriyet ve bağımsızlığına sahip olmasına baÄŸlıdır. Ben ÅŸahsen bu saydığım özelliklere çok önem veririm ve bu özelliklerin kendimde varlığını iddia edebilmek için, milletin de aynı özellikleri taşımasını ÅŸart ve esas bilirim. Ben yaÅŸayabilmek için mutlaka, bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu nedenle, milli bağımsızlık, bence bir hayat sorunudur. Millet ve memleketin menfaatleri gerektirdiÄŸi takdirde, insanlığı teÅŸkil eden milletlerden her biriyle, uygarlık gereÄŸi olan dostluk ve siyaset iliÅŸkilerini, büyük bir incelikle takdir ederim. ANCAK BENÄ°M MÄ°LLETÄ°MÄ° ESÄ°R ETMEK Ä°STEYEN HER HANGÄ° BÄ°R MÄ°LLETÄ°N DE, BU ARZUSUNDAN VAZGEÇÄ°NCEYE KADAR, AMANSIZ DÜÅžMANIYIM.” ( 130- m.k.Atatürk.Nesa yayınları,sh:70) “ Uygar olmayan insanlar, uygar olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.” ( 131- M.K.Atatürk.Nesa Yayınları,sh:242) “ Milli kültürümüzü, çaÄŸdaÅŸ uygarlık seviyesinin üstüne çıkaracağız.1933” ( 132- M.K.Atatürk.Nesa yayınları,sh:244) “ Ä°lim ve fen nerede ise, oradan alacağız ve milletin her ferdinin kafasına koyacağız.” ( 133- Atatürk’ten seçme sözler.Cahit Ä°mer,sh:151) “ BÄ°Z BATI MEDENÄ°YETÄ°NÄ° BÄ°R TAKLÄ°TÇÄ°LÄ°K YAPALIM DÄ°YE ALMIYORUZ. ONDA Ä°YÄ° OLARAK GÖRDÜKLERÄ°MÄ°ZÄ°, KENDÄ° BÜNYEMÄ°ZE UYGUN BULDUÄžUMUZ Ä°ÇÄ°N, DÜNYA MEDENÄ°YET SEVÄ°YESÄ° Ä°ÇÄ°NDE BENÄ°MSÄ°YORUZ.1926” ( 134- M.K.Atatürk.Nesa yayınları,sh: 243) “BATILILARA, BATILILARIN YÖNTEMLERÄ° UYGULANIRSA, O ZAMAN AKILLARI BAÅžLARINA GELÄ°R.” ( 135- Kutsal Barış.H.Ä°zzettin Dinamo,c:4,sh:428) “ TÜRKLERÄ°N ASIRLARDAN BERÄ° TAKÄ°P ETTİĞİ HAREKET, DEVAMLI BÄ°R Ä°STÄ°KAMETÄ° MUHAFAZA ETTÄ°. BÄ°Z DAÄ°MA, DOÄžUDAN BATIYA DOÄžRU YÜRÜDÜK. EÄžER BU SON SENELERDE YOLUMUZU DEĞİŞTÄ°RDÄ°KSE, Ä°TÄ°RAF ETMELÄ°SÄ°NÄ°Z KÄ°, BU BÄ°ZÄ°M HATAMIZ DEĞİLDÄ°R.BÄ°ZÄ° SÄ°Z MECBUR ETTÄ°NÄ°Z.” ( 136- Atatürk ile konuÅŸmalar.Ergün Sarı,sh:139) Batı ve uygarlık deyimleri üzerinde deÄŸerlendirme yapmak isteyen, özellikle aydınlarımızın, Atatürk’ü bir Atatürk Bilimci gözüyle daha derinlemesine incelemeleri, önlerini bu konuda çok gerçekçi ve takdire deÄŸer veriler sunacak olup, bu konuda sorumlu bir aydın olarak, bilimsel çalışmalara ve araÅŸtırmalara ne kadar ihtiyacımız bulunduÄŸunu, içinde bulunduÄŸumuz atmosfer göstermektedir. _________ (*) “ALTERNATÄ°F BÄ°R BAKIÅžLA ATATÜRK Ä°LKE VE Ä°NKILAPLARI,” isimli kitabından
(**) Yazarımız Mehmet Yaman,1946 yılında, Toros daÄŸlarının tepesinde bulunan ÅŸirin ilçelerimizden “Bozkır dedikleri küçük kasaba” da doÄŸmuÅŸ olup,1948 yılı sonlarında,
Konya merkezine 9 çocuklu bir aile içinde taşındı.
Ä°lk, orta ve lise tahsilini burada, yüksek tahsilini de Ankara’da tamamladı.
1966 yılında sürveyan olarak baÅŸladığı kamu görevine, ülkemizin çeÅŸitli yörelerinde öÄŸretmenlik, hâkimlik ve noterlik görevleri yapmak suretiyle,40 yılı aÅŸkın bir süredir devam etmekte olup, son olarak Ankara 10.NoterliÄŸi görevini icra ediyor.
Kendisi, toplumsal ve sosyal pek çok etkinliklerin içinde bulunmuÅŸ, sivil toplum kuruluÅŸları ile meslek kuruluÅŸlarında yönetim kurulu baÅŸkan ve üyelikleri yapmıştır.
Halen yerleÅŸtiÄŸi Ankara’da, sürdürdüÄŸü araÅŸtırmacı-hukukçuluk görevi yanında, yazılı ve görsel medya iliÅŸkileri içinde bulunmakta, kurucu genel baÅŸkanlığını yaptığı, Trafik Fahri MüfettiÅŸleri DerneÄŸi, Kanser AraÅŸtırma ve SavaÅŸ Kurumu Konya Åžubesi, Konya Ovasını Sulama, Kalkındırma ve Dayanışma DerneÄŸi, yönetim kurulu baÅŸkan ve üyelikleri ile bazı spastik özürlüler dernek ve vakıfları yanında, Bozkırlılar Vakfı, Acil Hastalara Yardım Vakfı gibi kuruluÅŸların yönetim kurulu üyelikleri ile danışmanlıklarını yapmaya devam etmektedir.
|
The beautifull colored photos and videos
Yazar thereforcer açık 2010-10-29 02:48:04
Hi, here you can find tons of beuty videos and photos. Enjoy us and be happy! | O Allah'ın lutfudur..
Yazar Fahri açık 2011-10-29 08:31:35
Böylesi bir günde, Kriterde bu yazıya yer verilmesini önemsiyorum. Umarım, akıllarını ve yüreklerini esirlikten kurtarmak isteyenler, yazarın da dileÄŸi olduÄŸu üzere, Atatürk’ü gözden geçirirler.
Pek çok Müslümanın o tarihlerde ve sonrasında saygı duyduÄŸu ve örnek aldığı ve hatta ALLAHIN KILICI olarak nitelendirdiÄŸi Mustafa Kemal’i peÅŸin yargılardan sıyrılarak yeniden irdelerler.
Bence, Mustafa Kemal’i reddetmek, kendimizi redetmektir.
| Mustafa Kemal'i ele almak
Yazar bilal sürgeç açık 2011-10-30 07:29:01
Vahdettin'le ilgili Ecevit, 17 Temmuz 2005'te, Zaman'da Ömer Şahin'e konuşmuş ve Vahdettin'e "vatan haini" denilmesine karşı çıkarak şöyle demişti: "Kurtuluş Savaşı'na açıktan olmasa bile belirgin şekilde destek oldu. İstanbul'dan ayrılacağı zaman devletin elinde külliyetli altın ve para vardı. O, çok az bir miktar aldı. İstese tümünü alabilirdi. Saygıdeğer bir davranışta bulundu."
Tahmin edersiniz, Ecevit'ten böyle bir açıklama gelmesi, statükoyu sarstı. En yakınındakiler bile Ecevit'i eleştiri bombardımanına tuttu. Ama asıl kendini tutamayan biri vardı. İsmi, artık vesayetle özdeşleşen Sayın Demirel... 9. Cumhurbaşkanı olarak hemen o gün konuştu: "Ecevit'in beyanı yadırgatıcıdır, Türkiye böyle bir beyanı kaldıracak durumda değildir..." demişti.
Demirel'in ifadeleri aslında Tarih bilimine aykırıdır.Tarih yan tutmaz ne olmuşsa konusu odur.Olayları araştırırken neden nasıl sorularını sorar olayı belgelendirir olduğu gibi anlatır.
Yukarıdaki yazı Kriter'de mutlaka yazılmalıdır.Eğer Kriter ilmi verileri benimsiyorsa bunun yapılması lazım.Tarihte yergi olmaz, sövgü olmaz sadece gerçek anlatılır.O zaman zaten hata ortaya çıkar.Bir ara 1970-1980 tarihleri arasında abone olduğum, Mehmet Yaman Bey'in de okuduğunu bildiğim bir dergi Mustafa Kemal konusunda tarafsız olacağım diye tek satır yazı yazmamıştı.O, yine neyse bazı dergilerin ise satışı anti söylemlerdi.Geriye dönüp baktığımızda bunların hiç kıymeti harbiyesi olmadığı anlaşılıyor.
Geçenlerde bu anlayışın kalıntılarından bir dergi "Cumhuriyet'in neyi var ki kutlanacak" diye yazmıştı. Hilafeti bir tarafa bırakın Osmanlının son dönemi aynen devam etseydi Recep Tayyip Erdoğan başbakan, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olamazdı. Kimler etkindi Osmanlı'nın son döneminde? Sayalım Uzun yıllar veraset yoluyla Cumhuriyet gazetesinin ortaklarından olan Halit Ziya Uşaklıgil'in çocukları ünlü romancı padişahların yanında etkin biriydi, Çetin Altan'ı dedeleri babaları paşaydı etkin biriydi, Emre Kongarlar,Oktay Akballar işte bunların dedeleri etkin oldukları için demokratik usulerle iktidara gelen Anadolu insanı saltanatta etkin olamazdı
Bir de bazı inkılapları sadece Mustafa Kemal'in düşünüp tasarlayıp uyguladığı söyleniyor ki tamamen yanlıştır. Harf İnkılabı tartışmaları inkılabdan tam 50 yıl önce başlamıştı, Giyim kuşam inkılabı ondan tam yüz yıl önce II Mahmut'tan beri uygulanmaya konulmuştu vs
| Osmanlı'da Etkin olanları sayalım
Yazar bilal sürgeç açık 2011-10-30 07:47:35
Osman Paksüt'ün dedesi, Ecevit'in dedesi,Altemur KIlıç'ın dedesi,Hasan Cemal'in dedesi, Talat Paşa,Abdullah Cevdet,Mebusan Meclisi başkanı kendi ifadesine göre din tanımayan Ali Rıza Bey say say bitmez. | Fahri Bey'e
Yazar bilal sürgeç açık 2011-11-01 12:58:44
fahri Bey'e
Halide Edip, Nadir Nadi'ye "Batı batı dersiniz hep Doğu kokuyorsunuz Atatürk'ü diye diye adamı aldınız bir peygamber yaptınız." demiş(Bkz Nadir Nadi-Perde Aralığından- shf 22-1991)Şimdi Bu Fahri Bey Halide hanım'ın tenkit ettiği tiplerden. Laik bir sistemin kurucusu, bir siyaset adamı nasıl Allah'ın kılıcı olur? Bu başta Mustafa Kemal'e haksızlık.Bu anlayış var ya tarih bilimini tahrip ediyor. Artık birisi Allah'ın kılıcı oldu mu onun devrini hatası ile doğrusu ile değerlendirmek kimin haddine.Hiç bir hikmetinden sual olmaz. İşte bu ilim değil.Hayatım boyunca en çok üzüldüğüm nokta yorumların, zanların, kabartılmış hislerin tarih diye insanlığa yutturulması Fahri Bey de onlardan biri. Bu tiplerle hiç konuşmaya gelmez.İlim olmaz
| 'bu tipten' bilal beye
Yazar Fahri açık 2011-11-10 01:45:37
Valla, yüce Allah’ın kimi kılıç seçeceÄŸini veya kimin daha sevgili kul olduÄŸunu ben bilemem.
Ama, ilim adamı olduÄŸunu iddia eden kimi ‘tiplerin’ laiklikle Ä°slamı baÄŸdaÅŸtırmamaktaki muratlarını anladığımı pekala iddia ederim.
Tarihçi olduğumu hiç beyan etmedim. Benimki olsa olsa bir vatandaşın çoşkun minnet ifadesi-gösterisi olabilir. Dolayısıyla, fevkalade abartılıda olsa anlayışla nezaketle karşılanabilir-di.
Ki, sözkonusu yakıştırmanın bana ait olmadığı biliniyor olmalıdır. Kırmızı görmüş gibi saldıranlardan deÄŸilde, okuduÄŸunu anlayanlardan olanlar, kimi yurtdışı Müslümanlar Onu Allah’ın kılıcı gibi görürken, niçin bizdeki ‘hakiki müminlerin’ ÅŸeytan gibi gördüğünü veya lanse ettiÄŸini sorguladığımı, sorgulanması gerektiÄŸini, rahatlıkla çıkarabilirler.
Atatürk düşmanlığı bazı tiplerin gözlerini öylesine kör etmişki, çok doğrudur bunlarla ne ilim olur nede konuşmaya değer.
Ne Osman Beyin, ne Fatih’in ne .. insan veya devlet adamı olarak hatalarını aramayız. DoÄŸru olan budur. Önemli olan tarihteki yerleridir, olayların sonuçlarıdır. Hem saygı ve şükran gereÄŸidir. Hem bugünden o tarihe bizim böyle bir hüküm verme hakkımız olmasa gerektir.
Ama ne hikmetse, laf Mustafa Kemal’e geldi mi, ooo..
Bilumum ve tarih uzmanı da olan bir gazeteci hanım kız, meydan boşken diktatör olarak niteliyor, sonra biraz sıkıştırılınca, büyük adam diyor ve sevdiğini ifade ediyor. Diktatörü seviyor yani..! Hadi, buyur nereden yakarsan..!
Vahdettin, Abdülmecit Efendi bile, cumhuriyetten sonra Mustafa Kemal hakkında bir tek kötü söz sarfetmez iken, onlar adına bazılarının örtülü, belden aÅŸağı, bazılarının cepheden yaylım ateÅŸi açması ‘aklıbaşında’ herkesin düşünmesi gereken bir durumdur diyorum, bu kadar.
Bu vesile ile kriter’in kurban bayramını tebrik ederim, nicelerine inÅŸallah.
|
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |
