20-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow En Ä°yi Ãœniversitelerin Bilinmesi Neden Önemlidir?
En İyi Üniversitelerin Bilinmesi Neden Önemlidir? PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 0
KötüÇok iyi 
Yazar Prof. Dr. Ibrahim ORTAS, Çukurova Ãœniversitesi,   
17-08-2009
Türkiye'deki En Ä°yi Üniversitelerin Bilinmesi Neden Önemlidir?
            Neden Türkiye Üniversiteleri Dünyadaki Ä°lk 500 Arasına Giremiyor -7
Prof. Dr. Ibrahim ORTAS,
Çukurova Üniversitesi,


Özet
Türkiye'nin en iyi üniversitesi hangisi sorusu sıkça sorulmaktadır. Prof. Dr. Ural Akbulut ve arkadaÅŸlarının ilk defa sorumluluk alarak ölçülebilir kriterlere baÄŸlı bir sıralama yapmışlardır. Bir ilk olarak önemli ve kriterlerin zenginleÅŸtirilmesi için kurumsal düzeyde konunun iÅŸlenmesi yararlı olacaktır. Åžimdilik beklenen durumun ötesinde çok büyük bir deÄŸiÅŸim görülmüyor. Ancak oluÅŸturulan tablolar her üniversitenin kendi potansiyelini ve deÄŸerlendirmedeki yerini görmesi bakımından önemli. ÖÄŸrenciler ve araÅŸtırma projesi veren kurumlar için bu deÄŸerlendirme bir ölçüt olacaktır. 
Türkiye'nin bilim yapma potansiyeli ve akademik alt yapısı biliniyor. Türkiye üniversiteleri dünyadaki en iyi 500 üniversite arasına girmede zorlandıkları aÅŸikâr. Bunun nedeni Türkiye'nin ciddi bir bilim politikasının olmamsı veya varsa da toplum tarafından yeterince bilinmemesi ve uygulanamamasıdır. Türkiye'nin ciddi bir eÄŸitim reformuna ve özerk yükseköÄŸretime sahip olması artı zorunludur. Bilim ve eÄŸitim en üst düzeyde desteklenmedikçe Türkiye'nin dünyada hak ettiÄŸi yere gelemeyeceÄŸi artık çok açıktır.

Neden En Ä°yi Üniversitenin Bilinmesi Ä°steniyor
Yüksek öÄŸretim alanında baÅŸta ABD ve Ä°ngiltere'deki üniversiteler olmak üzere gerek iyi öÄŸrenciyi bünyesine alabilmek ve de gerekse devlet ve endüstride mali destek almak için farklılıklarının öne çıkmasını özellikle istemektedirler. Üniversitelerin farklılığı çoÄŸunlukla ürettikleri makalelerin uluslararası nitelikte taranan dergiler içinde olması, makalelerin kullanılabilme durumu, bunun yanında öÄŸrencilerin üniversitelerini tercihleri ile ortaya çıkıyordu. Bunun yansıması ise mezunların iÅŸe girebilme, mezunlarının diÄŸer üniversiteler düzeyinde doktora bursu bulabilme, ÖÄŸretim üyelerinin uluslararası alandaki baÅŸarısı, ürettiÄŸi bilginin teknolojiye dönüÅŸebilmesi gibi kriterler de dikkate alınmaktadır.

Son yıllarda buna paralel ölçme deÄŸerlendirme yöntemleri ile deÄŸiÅŸik düzeylerde en iyi üniversite sıralaması yapılmaktadır. Özellikle ABD ve Ä°ngiltere'de eÄŸitimin paralı hale gelmesi yanında yüksek öÄŸretime olan ilginin giderek düÅŸmesi doÄŸal olarak üniversite eÄŸitimi almak isteyen öÄŸrencilere de en iyi üniversiteyi bilme hakkı doÄŸmaktadır. Ülkemizde de bu yılki ÖSYM yerleÅŸtirme sonucuna göre çoÄŸunlukla vakıf üniversiteleri olmak üzere 88 bin kontenjanın boÅŸ kalması gelecekte bizde de iyi ve kaliteli üniversite talebini belirginleÅŸtirecektir.

Gönül istiyor ki bütün üniversiteler aynı kalitede olsun ancak gerçekte üniversitelerin sahip oldukları yetiÅŸmiÅŸ insan gücü ve alt yapısı ile farklıdırlar. En iyi veya nitelikli üniversitelerin varlığı o üniversitenin yöneticileri ve diÄŸer paydaÅŸları tarafından bir gurur kaynağı olmaktadır. DoÄŸal olarak o üniversitede okuyan öÄŸrenciler de iyi ve niteliÄŸi olan bir üniversitede okumanın gururunu yaÅŸamaktadırlar.

Ä°lk 500 Üniversite Ä°çinde Olmak Önemli
BildiÄŸim kadarı ile çoÄŸunluÄŸu Amerika kıtasında olmak üzere dünyada 13 bin üniversite bulunuyor. Dünyada en iyi Üniversite sıralaması konusunda, ülkeler kendi içindeki sıralamayı yaptığı gibi kıtalar arası en iyi üniversite sıralaması yapılıyor. Bu sırlamayı yapan kurumlar Çinin Jiao Tong üniversitesi, Ä°spanyolların Webometrics ve Amerika'da Times dergisi, US News ve World Report tarafından yapılmaktadır. Bu sıralamalar içinde ÅŸu ana kadar en çok ilgi ve kabul gören ise 2003 yılından Çin'in Jiao Tong Üniversitesi tarafından dünyanın ilk 500 üniversitesinin sıralaması gelmektedir. Türkiye'de de basında birkaç yazarın dışında üniversitelerden sınırlı sayıda bilim insanı ülkemizin bilimine ne katarım diye konuyu irdelediklerini görüyorum. ULAKBÄ°M Türkiye'nin Bilimsel yayın Göstergeli baÅŸlıklı iki kapsamlı kitap yayınladılar. Türkiye'deki bilim kuruluÅŸlarının toplam ve tek tek bilim alanları yönüyle bilime katkıları geniÅŸ boyutlu olarak iÅŸlendi.

Türkiye'de de bu sıralama sınırlı ölçüde tartışıldı; benim de bir çok yönden deÄŸerlendirdiÄŸim ve halen bitiremediÄŸim "Neden Türkiye Üniversiteleri ilk 500 sıralamasında yok?" sorgulamam devam ediyor. Ancak ne yazık ki YÖK dâhil hiçbir üniversitemiz kurumsal düzeyde konuyu tartışmadı. DiÄŸer bir ifade ile kendisini sorgulamadı.

Türkiye'nin de En Ä°yi Üniversiteyi Belirleme Modeli Var
EÄŸitimin çoÄŸunlukla metalaÅŸtığı günümüzde Abbas Güçlünün ifadesi ile "En iyi benim" dediÄŸi bir ortamda, objektif bir deÄŸerlendirme kaçınılmaz olmuÅŸtur. Ülkemizde konunun tartışılmasının ülkemiz ölçeÄŸindeki deÄŸerlendirmesi son birkaç gündür Milliyet gazetesinde Abbas Güçlünün köÅŸesinde ilgi ile izlenmektedir. Sayın Güçlü ODTÜ eski Rektörü Prof. Ural Akbulut ve arkadaÅŸlarının 9 kriter üzerinden hazırladıkları Türkiye'nin en iyi üniversitesi çalışması sonuçlarını tablolar halinde deÄŸerlendirerek yayınlıyorlar.

Prof. Dr Ural Akbulut ve arkadaÅŸlarının kriterleri Sayın Güçlünün iletisi ile ÅŸöyle;
1) Toplam yayın sayısı
2) KiÅŸi başına düÅŸen yayın sayısı
3) Belirli aralıklarla örneÄŸin 2000-2008 arası yapılan yayınlara 2008'de yapılmış toplam atıf sayısı (araÅŸtırma)-ISI
4) 2000-2008 arası yapılan yayınlara 2008'de yapılan kiÅŸi başına düÅŸen atıf sayısı (araÅŸtırma)-ISI ve YÖK
5) 2000-2008 arası yapılan toplam yayın, konferans ve atıf sayısı (araştırma)-Google Scholar (GS)
6) 2000-2008 arasında öÄŸretim üyesi başına düÅŸen yayın, tebliÄŸ ve atıf sayısı (araÅŸtırma) -GS ve YÖK
7) Toplam doktora öÄŸrenci sayısı
8) Doktora öÄŸrencilerinin toplam öÄŸrenci sayısına oranı
9) ÖÄŸretim üyesi başına düÅŸen öÄŸrenci sayısı

Åžimdilik Sayın Akbulut ve arkadaÅŸlarının çalışmasından çıkan sonuçların oluÅŸturduÄŸu tablolardan bazı üniversiteler bazı yönlerden çok öndeyken bazı parametrelerde aynı üniversite sıralamanın gerilere düÅŸebilmektedir. Buradan çıkan sonuç. Bazı ölçülen kriterler çok önemli deÄŸil veya baÅŸka ölçütlerin sürece katışması gerektiÄŸini ortaya koymaktadır.

En BaÅŸarılı Üniversite DeÄŸerlendirilmesinde Türkiye Modeli Ne Denli BaÅŸarılı
DoÄŸal olarak Sayın Akbulut ve arkadaÅŸlarının sınıflamasına sorulacak çok sayıda soru var. Bunların başında öÄŸrencilerin üniversite tercihi nedir? Mezuniyet sonrası ALES sınav sonuçları, Tıp fakültesi sonrası yapılan uzmanlık sınavı (TUS) baÅŸarı durumu yanında, mezunların baÅŸka ülkelerde yüksek lisans ve doktora için burs bulabilme ve tercih edilme durumu, iç akreditasyon deÄŸerlendirmesi, üniversitelerin uluslararası iliÅŸkileri, aldığı ulusal ve uluslararası proje desteÄŸi gibi kriterler ölçülebilir. Bu kriterler ile birlikte Türkiye'nin en iyi üniversite sıralaması daha güçlü olarak yapılabilir. Ayrıca son yıllarda üniversitelerin internette taranabilme durumu. ÖÄŸretim üyelerinin uluslararası iliÅŸkileri, üniversitelerin yayınlarının ve etkinliklerinin izlenmesi de bir kriter olarak dikkate alınmaktadır.
 
Ancak ÅŸu anda bir çok parametreye raÄŸmen üniversitelerin bilimsel makale sayısı, tabii A, B ve C sınıfı dergilerde yayınlanma durumu, öÄŸretim üyesi başına yayın sayısı, yayınların refere edilme durumu, uluslararası ve yerel kitap ve kitap bölümleri en önemli kısmı oluÅŸturur.

YerleÅŸik Üniversiteler Halen En Ä°yi Üniversitelerdir
Bu kriterler kolayca ölçülebilecek ve herkesin kolayca eriÅŸebileceÄŸi deÄŸerlerdir. Bu veriler üzerinden ve 500 üzerinde yapılan puanlamada üç aÅŸağı beÅŸ yukarı üniversitelerimizin genel durumunu yansıtıyor. Prof. Dr. Altan ONAT CBT dergisinin AÄŸustos 2009 Sayı 1167 sayısında yayınlanan "Günümüzde Türkiye'nin en iyi 60 Bilim Kurumu" adlı makalesinde Türkiye'nin bilim dünyasına katkısının binde 6 düzeyinde olduÄŸunu ve bilimsel makale ve atıf katkıları yönünden 7 kamu üniversitesinin ülkenin toplam bilimsel performansının %40'nı oluÅŸturduÄŸunu belirtiyor. Geriye kalan üniversiteler Türkiye'nin bilime katısının %60 olduÄŸu ortaya çıkıyor.

Vakıf Üniversitelerinin baÅŸarısı Sahip OlduÄŸu Üretken ÖÄŸretim Üyesine BaÄŸlıdır
Ülkemizde son yıllarda dünyada örneÄŸi görülmedik biçimde hızla açılan vakıf ve devlet üniversiteleri gerçeÄŸi sıralamayı etkilemektedir. Öncelikle vakıf üniversiteleri daha mezun bile vermeden baÅŸka üniversitelerden adına ne dersek diyelim daha iyi yaÅŸam koÅŸulları saÄŸlayan ücretle bünyelerine kattıkları daha üretken akademisyenler tarafından yapılan yayınlardan dolayı bazen ön sıralara çıkabilmektedirler.

Türkiye'nin en iyi üniversitelerinin baÅŸarısı üniversitelerin sahip olduÄŸu üretken öÄŸretim üyesi sayısı ile denk gözüküyor. Özelliklede vakıf üniversitelerine geçen üretken öÄŸretim üyelerinin çıktıları ile üniversitenin baÅŸarısı arasındaki iliÅŸki önemli bir gösterge oluyor. Bu baÄŸlamda üniversitelerin en iyi öÄŸretim üyesine sahip olma anlayışı önümüzdeki denemde çok daha ön plana çıkacaktır.

En iyi Türk üniversitesi çalışmalarının sonucunda ortaya çıkan durumun özeti;

-Kamu ve vakıf üniversiteleri kendi içinde ikiye ayrılıyor
-Vakıf Üniversitelerinden maddi gücü olan ve verimliliÄŸi yüksek öÄŸretim üyelerini bünyelerine katabilen üniversiteler öÄŸretim üyesi başına yayın sayısı yönünden önemli bir yere sahip oldukları ve tablonun ön sıralarına yerleÅŸtikleri görülüyor. DiÄŸer vakıf üniversitelerinin bilimsel araÅŸtırma ve makale üretmekten çok ders veren kurumlar durumunda oldukları anlaşılıyor.
-Kamu üniversiteleri özellikle de yerleÅŸik olanlar halen ciddi bir potansiyeli bulunmaktadır. Kamu üniversiteleri sahip olduÄŸu yüksek öÄŸretim üyesi sayısı yanında düÅŸük makale sayısı ile öÄŸretim üyesi veya kiÅŸi başına üretilen makale sayısı ile verimsiz konumdadırlar.
Çok üzülerek görüyorum ki kamu üniversiteleri bugün rektörlük seçimleri ve ataması sisteminin yarattığı bilimsel yönetimden çok mahalli idare yönetimini andıran yapısı ile dinamizmini kaybetmiÅŸ ve bu dinamizm, vakıf üniversitelerine kaymış durumdadır. Vakıf üniversiteleri, akademik kadroları sınırlı ve niteliÄŸe baÄŸlı eleman aldıkları için öÄŸretim üyesi başına akademik baÅŸarı bazı üniversitelere göre çok yüksektir. Bu durum üniversite sıralamasını etkilemektedir.

-Anadolu'daki bazı üniversitelerin özellikle de akademik kadrolarının genç ve akademik yükselme eÄŸilimi nedeniyle hızla indekse giren yayın yapma eÄŸiliminde olduÄŸu görülüyor.. Ancak buralarda üretilen makalelerinde çoÄŸunlukla ikinci ve üçüncü sınıf dergilerde yayınlandığı ve atıf alma düzeyi çok düÅŸük durumdadır.

En Ä°yi Üniversite Sıralaması Neyi DeÄŸiÅŸtirir? Kime Yardımcı Olur
Åžimdilik Sayın Akbulut ve arkadaÅŸlarının deÄŸerlendirmesi önemli. En azından ülkemizde yeni de olsa bir ölçme deÄŸerlendirme yapımız var.
Bu sonuçlardan en çok yararlanacak olan
1.    ÖÄŸrenciler,
2.    BaÅŸka ülkelerin üniversiteleri Türk üniversiteleri ve öÄŸrencileri hakkında karar verirken yararlanabilecekleri bir kaynaktır.
3.    YÖK, TÜBÄ°TAK ve TÜBA'nın ÅŸimdilik geleceÄŸe yönelik iyi üniversiteye daha çok kaynak ve kadro aktarma konusunda ne düÅŸündüÄŸünü bilmiyorum ancak dikkate almaları yararlı olacaktır.
4.    Ayrıca, MEB ve ÖSYM gibi kurumlar da konuya sahip çıkarak geleceÄŸe yönelik yerleÅŸtirme planları yapabilirler.

Bu deÄŸerlendirme Türk Üniversitelerini Ä°lk 500 sıralamasına alır mı?
Bugüne kadar ilk 500 sıralaması yapan kuruluÅŸların deÄŸerlendirmeleri dikkate alındığında Türkiye üniversitelerinin toplam makale üretme bakımından dünya 18-20. sırasına geldiÄŸi ancak bu yayınların niçin ve nasıl yapıldığı ortada. Ancak üretilen makalelerin kalitesi ve atıf alma durumu yönünden 32-39'cu sıralar arasında yer aldığı görülüyor. Bütün verilerde bilimsel kalite bakımından ileriye deÄŸil geriye doÄŸru gittiÄŸimiz görülmektedir.

Sorun Nasıl Giderilir?
Sayın Akbulut ve katkısı geçen hocalarımı kutluyorum. Ülkemizin de kendine özgü model geliÅŸtirmesi önemli. Hatta bu konuda kurumsal düzeyde sistematik çalışma yapmak gerekir. Önerim her üniversite kendisini masaya yatırmalı ve ileriye doÄŸru nasıl geliÅŸeceklerini tartışmasıdır. Üniversitelerin öz deÄŸerlendirebilme süreçlerini yapmalı veya varsa kurumsal düzeyde yenilemeli. Güçlü ve zayıf yönlerini bilerek geleceÄŸe yönelik önlem alması yararlı olacaktır..

DoÄŸal olarak dünyanın en büyük 17. Ekonomisi, Dünya bilimsel makale üretimi yönünde 19. sıradaki ülkemizin halen bırakın ilk 100, ilk 500 sıralamasında bir üniversitemizin gerçek anlamda olmaması gerçeÄŸi bütün çıplaklığı ile ortada. Umarım ülkemiz bunu ağırlığına yakışır bir ÅŸekilde aÅŸar. Ayrıca kendi büyüklüÄŸümüzdeki ülkeler ile kıyasladığımızda nereye gittiÄŸimiz ortada.

Üniversitelerin bilim politikası oluÅŸmadıkça, bilimsel hiyerarÅŸi tarafından özerk ortamda yönetilmedikçe ileriye deÄŸil geriye gidileceÄŸi kaçınılmaz olacaktır. Bunu test etmenin yolu eldeki ölçülebilir verilerdir.

Sonuç olarak Türkiye'nin bir yerde kendi üniversitelerini masaya yatırması zorunludur. Köklü bir eÄŸitim reformu yapmak kaçınılmaz. Yoksa 3G (N) teknolojisinden sonra 4G teknolojinsin ne zaman çıkağını bekleriz gibime geliyor.

Neden En Ä°yi Üniversitenin Bilinmesi Ä°steniyor
Yüksek öÄŸretim alanında baÅŸta ABD ve Ä°ngiltere'deki üniversiteler olmak üzere gerek iyi öÄŸrenciyi bünyesine alabilmek ve de gerekse devlet ve endüstride mali destek almak için farklılıklarının öne çıkmasını özellikle istemektedirler. Üniversitelerin farklılığı çoÄŸunlukla ürettikleri makalelerin uluslararası nitelikte taranan dergiler içinde olması, makalelerin kullanılabilme durumu, bunun yanında öÄŸrencilerin üniversitelerini tercihleri ile ortaya çıkıyordu. Bunun yansıması ise mezunların iÅŸe girebilme, mezunlarının diÄŸer üniversiteler düzeyinde doktora bursu bulabilme, ÖÄŸretim üyelerinin uluslararası alandaki baÅŸarısı, ürettiÄŸi bilginin teknolojiye dönüÅŸebilmesi gibi kriterler de dikkate alınmaktadır.

Son yıllarda buna paralel ölçme deÄŸerlendirme yöntemleri ile deÄŸiÅŸik düzeylerde en iyi üniversite sıralaması yapılmaktadır. Özellikle ABD ve Ä°ngiltere'de eÄŸitimin paralı hale gelmesi yanında yüksek öÄŸretime olan ilginin giderek düÅŸmesi doÄŸal olarak üniversite eÄŸitimi almak isteyen öÄŸrencilere de en iyi üniversiteyi bilme hakkı doÄŸmaktadır. Ülkemizde de bu yılki ÖSYM yerleÅŸtirme sonucuna göre çoÄŸunlukla vakıf üniversiteleri olmak üzere 88 bin kontenjanın boÅŸ kalması gelecekte bizde de iyi ve kaliteli üniversite talebini belirginleÅŸtirecektir.

Gönül istiyor ki bütün üniversiteler aynı kalitede olsun ancak gerçekte üniversitelerin sahip oldukları yetiÅŸmiÅŸ insan gücü ve alt yapısı ile farklıdırlar. En iyi veya nitelikli üniversitelerin varlığı o üniversitenin yöneticileri ve diÄŸer paydaÅŸları tarafından bir gurur kaynağı olmaktadır. DoÄŸal olarak o üniversitede okuyan öÄŸrenciler de iyi ve niteliÄŸi olan bir üniversitede okumanın gururunu yaÅŸamaktadırlar.

Ä°lk 500 Üniversite Ä°çinde Olmak Önemli
BildiÄŸim kadarı ile çoÄŸunluÄŸu Amerika kıtasında olmak üzere dünyada 13 bin üniversite bulunuyor. Dünyada en iyi Üniversite sıralaması konusunda, ülkeler kendi içindeki sıralamayı yaptığı gibi kıtalar arası en iyi üniversite sıralaması yapılıyor. Bu sırlamayı yapan kurumlar Çinin Jiao Tong üniversitesi, Ä°spanyolların Webometrics ve Amerika'da Times dergisi, US News ve World Report tarafından yapılmaktadır. Bu sıralamalar içinde ÅŸu ana kadar en çok ilgi ve kabul gören ise 2003 yılından Çin'in Jiao Tong Üniversitesi tarafından dünyanın ilk 500 üniversitesinin sıralaması gelmektedir. Türkiye'de de basında birkaç yazarın dışında üniversitelerden sınırlı sayıda bilim insanı ülkemizin bilimine ne katarım diye konuyu irdelediklerini görüyorum. ULAKBÄ°M Türkiye'nin Bilimsel yayın Göstergeli baÅŸlıklı iki kapsamlı kitap yayınladılar. Türkiye'deki bilim kuruluÅŸlarının toplam ve tek tek bilim alanları yönüyle bilime katkıları geniÅŸ boyutlu olarak iÅŸlendi.

Türkiye'de de bu sıralama sınırlı ölçüde tartışıldı; benim de bir çok yönden deÄŸerlendirdiÄŸim ve halen bitiremediÄŸim "Neden Türkiye Üniversiteleri ilk 500 sıralamasında yok?" sorgulamam devam ediyor. Ancak ne yazık ki YÖK dâhil hiçbir üniversitemiz kurumsal düzeyde konuyu tartışmadı. DiÄŸer bir ifade ile kendisini sorgulamadı.

Türkiye'nin de En Ä°yi Üniversiteyi Belirleme Modeli Var
EÄŸitimin çoÄŸunlukla metalaÅŸtığı günümüzde Abbas Güçlünün ifadesi ile "En iyi benim" dediÄŸi bir ortamda, objektif bir deÄŸerlendirme kaçınılmaz olmuÅŸtur. Ülkemizde konunun tartışılmasının ülkemiz ölçeÄŸindeki deÄŸerlendirmesi son birkaç gündür Milliyet gazetesinde Abbas Güçlünün köÅŸesinde ilgi ile izlenmektedir. Sayın Güçlü ODTÜ eski Rektörü Prof. Ural Akbulut ve arkadaÅŸlarının 9 kriter üzerinden hazırladıkları Türkiye'nin en iyi üniversitesi çalışması sonuçlarını tablolar halinde deÄŸerlendirerek yayınlıyorlar.

Prof. Dr Ural Akbulut ve arkadaÅŸlarının kriterleri Sayın Güçlünün iletisi ile ÅŸöyle;
1) Toplam yayın sayısı
2) KiÅŸi başına düÅŸen yayın sayısı
3) Belirli aralıklarla örneÄŸin 2000-2008 arası yapılan yayınlara 2008'de yapılmış toplam atıf sayısı (araÅŸtırma)-ISI
4) 2000-2008 arası yapılan yayınlara 2008'de yapılan kiÅŸi başına düÅŸen atıf sayısı (araÅŸtırma)-ISI ve YÖK
5) 2000-2008 arası yapılan toplam yayın, konferans ve atıf sayısı (araştırma)-Google Scholar (GS)
6) 2000-2008 arasında öÄŸretim üyesi başına düÅŸen yayın, tebliÄŸ ve atıf sayısı (araÅŸtırma) -GS ve YÖK
7) Toplam doktora öÄŸrenci sayısı
8) Doktora öÄŸrencilerinin toplam öÄŸrenci sayısına oranı
9) ÖÄŸretim üyesi başına düÅŸen öÄŸrenci sayısı

Åžimdilik Sayın Akbulut ve arkadaÅŸlarının çalışmasından çıkan sonuçların oluÅŸturduÄŸu tablolardan bazı üniversiteler bazı yönlerden çok öndeyken bazı parametrelerde aynı üniversite sıralamanın gerilere düÅŸebilmektedir. Buradan çıkan sonuç. Bazı ölçülen kriterler çok önemli deÄŸil veya baÅŸka ölçütlerin sürece katışması gerektiÄŸini ortaya koymaktadır.

En BaÅŸarılı Üniversite DeÄŸerlendirilmesinde Türkiye Modeli Ne Denli BaÅŸarılı
DoÄŸal olarak Sayın Akbulut ve arkadaÅŸlarının sınıflamasına sorulacak çok sayıda soru var. Bunların başında öÄŸrencilerin üniversite tercihi nedir? Mezuniyet sonrası ALES sınav sonuçları, Tıp fakültesi sonrası yapılan uzmanlık sınavı (TUS) baÅŸarı durumu yanında, mezunların baÅŸka ülkelerde yüksek lisans ve doktora için burs bulabilme ve tercih edilme durumu, iç akreditasyon deÄŸerlendirmesi, üniversitelerin uluslararası iliÅŸkileri, aldığı ulusal ve uluslararası proje desteÄŸi gibi kriterler ölçülebilir. Bu kriterler ile birlikte Türkiye'nin en iyi üniversite sıralaması daha güçlü olarak yapılabilir. Ayrıca son yıllarda üniversitelerin internette taranabilme durumu. ÖÄŸretim üyelerinin uluslararası iliÅŸkileri, üniversitelerin yayınlarının ve etkinliklerinin izlenmesi de bir kriter olarak dikkate alınmaktadır. 

Ancak ÅŸu anda bir çok parametreye raÄŸmen üniversitelerin bilimsel makale sayısı, tabii A, B ve C sınıfı dergilerde yayınlanma durumu, öÄŸretim üyesi başına yayın sayısı, yayınların refere edilme durumu, uluslararası ve yerel kitap ve kitap bölümleri en önemli kısmı oluÅŸturur.

YerleÅŸik Üniversiteler Halen En Ä°yi Üniversitelerdir
Bu kriterler kolayca ölçülebilecek ve herkesin kolayca eriÅŸebileceÄŸi deÄŸerlerdir. Bu veriler üzerinden ve 500 üzerinde yapılan puanlamada üç aÅŸağı beÅŸ yukarı üniversitelerimizin genel durumunu yansıtıyor. Prof. Dr. Altan ONAT CBT dergisinin AÄŸustos 2009 Sayı 1167 sayısında yayınlanan "Günümüzde Türkiye'nin en iyi 60 Bilim Kurumu" adlı makalesinde Türkiye'nin bilim dünyasına katkısının binde 6 düzeyinde olduÄŸunu ve bilimsel makale ve atıf katkıları yönünden 7 kamu üniversitesinin ülkenin toplam bilimsel performansının %40'nı oluÅŸturduÄŸunu belirtiyor. Geriye kalan üniversiteler Türkiye'nin bilime katısının %60 olduÄŸu ortaya çıkıyor.

Vakıf Üniversitelerinin baÅŸarısı Sahip OlduÄŸu Üretken ÖÄŸretim Üyesine BaÄŸlıdır
Ülkemizde son yıllarda dünyada örneÄŸi görülmedik biçimde hızla açılan vakıf ve devlet üniversiteleri gerçeÄŸi sıralamayı etkilemektedir. Öncelikle vakıf üniversiteleri daha mezun bile vermeden baÅŸka üniversitelerden adına ne dersek diyelim daha iyi yaÅŸam koÅŸulları saÄŸlayan ücretle bünyelerine kattıkları daha üretken akademisyenler tarafından yapılan yayınlardan dolayı bazen ön sıralara çıkabilmektedirler.
 
Türkiye'nin en iyi üniversitelerinin baÅŸarısı üniversitelerin sahip olduÄŸu üretken öÄŸretim üyesi sayısı ile denk gözüküyor. Özelliklede vakıf üniversitelerine geçen üretken öÄŸretim üyelerinin çıktıları ile üniversitenin baÅŸarısı arasındaki iliÅŸki önemli bir gösterge oluyor. Bu baÄŸlamda üniversitelerin en iyi öÄŸretim üyesine sahip olma anlayışı önümüzdeki denemde çok daha ön plana çıkacaktır.

En iyi Türk üniversitesi çalışmalarının sonucunda ortaya çıkan durumun özeti;
-Kamu ve vakıf üniversiteleri kendi içinde ikiye ayrılıyor
-Vakıf Üniversitelerinden maddi gücü olan ve verimliliÄŸi yüksek öÄŸretim üyelerini bünyelerine katabilen üniversiteler öÄŸretim üyesi başına yayın sayısı yönünden önemli bir yere sahip oldukları ve tablonun ön sıralarına yerleÅŸtikleri görülüyor. DiÄŸer vakıf üniversitelerinin bilimsel araÅŸtırma ve makale üretmekten çok ders veren kurumlar durumunda oldukları anlaşılıyor.
-Kamu üniversiteleri özellikle de yerleÅŸik olanlar halen ciddi bir potansiyeli bulunmaktadır. Kamu üniversiteleri sahip olduÄŸu yüksek öÄŸretim üyesi sayısı yanında düÅŸük makale sayısı ile öÄŸretim üyesi veya kiÅŸi başına üretilen makale sayısı ile verimsiz konumdadırlar.

Çok üzülerek görüyorum ki kamu üniversiteleri bugün rektörlük seçimleri ve ataması sisteminin yarattığı bilimsel yönetimden çok mahalli idare yönetimini andıran yapısı ile dinamizmini kaybetmiÅŸ ve bu dinamizm, vakıf üniversitelerine kaymış durumdadır. Vakıf üniversiteleri, akademik kadroları sınırlı ve niteliÄŸe baÄŸlı eleman aldıkları için öÄŸretim üyesi başına akademik baÅŸarı bazı üniversitelere göre çok yüksektir. Bu durum üniversite sıralamasını etkilemektedir.

-Anadolu'daki bazı üniversitelerin özellikle de akademik kadrolarının genç ve akademik yükselme eÄŸilimi nedeniyle hızla indekse giren yayın yapma eÄŸiliminde olduÄŸu görülüyor.. Ancak buralarda üretilen makalelerinde çoÄŸunlukla ikinci ve üçüncü sınıf dergilerde yayınlandığı ve atıf alma düzeyi çok düÅŸük durumdadır.

En Ä°yi Üniversite Sıralaması Neyi DeÄŸiÅŸtirir? Kime Yardımcı Olur
Åžimdilik Sayın Akbulut ve arkadaÅŸlarının deÄŸerlendirmesi önemli. En azından ülkemizde yeni de olsa bir ölçme deÄŸerlendirme yapımız var.
Bu sonuçlardan en çok yararlanacak olan:
1.    ÖÄŸrenciler,
2.    BaÅŸka ülkelerin üniversiteleri Türk üniversiteleri ve öÄŸrencileri hakkında karar verirken yararlanabilecekleri bir kaynaktır.
3.    YÖK, TÜBÄ°TAK ve TÜBA'nın ÅŸimdilik geleceÄŸe yönelik iyi üniversiteye daha çok kaynak ve kadro aktarma konusunda ne düÅŸündüÄŸünü bilmiyorum ancak dikkate almaları yararlı olacaktır.
4.    Ayrıca, MEB ve ÖSYM gibi kurumlar da konuya sahip çıkarak geleceÄŸe yönelik yerleÅŸtirme planları yapabilirler.

Bu deÄŸerlendirme Türk Üniversitelerini Ä°lk 500 sıralamasına alır mı?
Bugüne kadar ilk 500 sıralaması yapan kuruluÅŸların deÄŸerlendirmeleri dikkate alındığında Türkiye üniversitelerinin toplam makale üretme bakımından dünya 18-20. sırasına geldiÄŸi ancak bu yayınların niçin ve nasıl yapıldığı ortada. Ancak üretilen makalelerin kalitesi ve atıf alma durumu yönünden 32-39'cu sıralar arasında yer aldığı görülüyor. Bütün verilerde bilimsel kalite bakımından ileriye deÄŸil geriye doÄŸru gittiÄŸimiz görülmektedir.

Sorun Nasıl Giderilir?
Sayın Akbulut ve katkısı geçen hocalarımı kutluyorum. Ülkemizin de kendine özgü model geliÅŸtirmesi önemli. Hatta bu konuda kurumsal düzeyde sistematik çalışma yapmak gerekir. Önerim her üniversite kendisini masaya yatırmalı ve ileriye doÄŸru nasıl geliÅŸeceklerini tartışmasıdır. Üniversitelerin öz deÄŸerlendirebilme süreçlerini yapmalı veya varsa kurumsal düzeyde yenilemeli. Güçlü ve zayıf yönlerini bilerek geleceÄŸe yönelik önlem alması yararlı olacaktır..
DoÄŸal olarak dünyanın en büyük 17. Ekonomisi, Dünya bilimsel makale üretimi yönünde 19. sıradaki ülkemizin halen bırakın ilk 100, ilk 500 sıralamasında bir üniversitemizin gerçek anlamda olmaması gerçeÄŸi bütün çıplaklığı ile ortada. Umarım ülkemiz bunu ağırlığına yakışır bir ÅŸekilde aÅŸar. Ayrıca kendi büyüklüÄŸümüzdeki ülkeler ile kıyasladığımızda nereye gittiÄŸimiz ortada.
Üniversitelerin bilim politikası oluÅŸmadıkça, bilimsel hiyerarÅŸi tarafından özerk ortamda yönetilmedikçe ileriye deÄŸil geriye gidileceÄŸi kaçınılmaz olacaktır. Bunu test etmenin yolu eldeki ölçülebilir verilerdir.
Sonuç olarak Türkiye'nin bir yerde kendi üniversitelerini masaya yatırması zorunludur. Köklü bir eÄŸitim reformu yapmak kaçınılmaz. Yoksa 3G (N) teknolojisinden sonra 4G teknolojinsin ne zaman çıkağını bekleriz gibime geliyor.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 10-09-2009 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111404084 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net