TeÅŸekkürler Emine ErdoÄŸan hanımefendi... Tebrikler Sayın Bakan...
Zuhal AKPINAR
Kısa bir süre önce sonuçlarını herkesin ÅŸaÅŸkınlıkla karşıladığı bir sınav yapıldı. Ä°lk defa devlet okulları özel okulların bu denli gerisinde kalmıştı ve 30.000 öÄŸrenci tek bir doÄŸru yanıt verememiÅŸti. Maalesef bu acı sonucu irdeleyen ciddi bir mesleki çalışma da henüz ortaya konmuÅŸ deÄŸil.
Bir anne olarak 2 ay önce Emine ErdoÄŸan Hanımefendiye ve Nimet Çubukçu hanıma bu köÅŸeden seslendim ve ilk öÄŸretim seviyesinde bu acı tablonun ortaya çıkmasının temel nedeninin, öÄŸretmenlere ve okul idarelerine ders dışı saatlerde “etüt” açma serbestisinin getirilmesi olduÄŸunu detaylı olarak açıklamaya çalıştım.
MesleÄŸinin kutsallığının bilincinde olmayan, sayısı maalesef hiç de azımsanmayacak sayıdaki öÄŸretmenlerimiz öÄŸrenciyi ek gelir kapısı olarak görmeye baÅŸlamış, etüde katılarak kendisine ek gelir saÄŸlayan öÄŸrencileri, etüde katılmayan diÄŸer öÄŸrencilere göre ödüllendirme arayışına girmiÅŸti.
Ä°lk öÄŸretim seviyesindeki 3 çocuÄŸumdan aldığım bilgileri deÄŸerlendirdiÄŸimde bu ödüllendirmenin ÅŸu ÅŸekillerde yapıldığını gözlemledim: 1. ÖÄŸretmen konuyu normal ders saatinde iÅŸlememekte, enerjisini etüt saatine saklamaktaydı. 2. ÖÄŸretmen etüde katılan öÄŸrenciyi yitirmemek (yani ek gelir kapısını kapatmamak) için zor konuları es geçmekte, temel düzeylerde konuyu anlatarak öÄŸrencide konuyu öÄŸrenmiÅŸ olduÄŸu izlenimi yaratarak evine göndermekteydi.
3. Etüde katılmayan öÄŸrencileri farklı tutarak diÄŸerlerine elit muamelesi yapmaktaydı. Bu ayrımcılığın çocuklarda ne büyük tahribat yaptığını fark etse bile ek gelir önemliydi. Böyle bir ayrıntı kimin umurundaydı? 4. Etüde katılan ve katılmayan, yaratılışlarındaki yüce insani deÄŸerler henüz bozulmamış, melek çocuklarımız öÄŸretmenlerinin davranışlarının arkasındaki amacı hissediyor ve vasıtadan soÄŸudukları için amaçtan da soÄŸuyorlardı. Sonuç olarak, etüde katılanın da, katılmayanın da ne sonuçlar aldığını gördük. Takke düÅŸtü, kel göründü. Milli EÄŸitim Bakanlığı gibi kritik bir pozisyona önceki dönemde yapılan atamada liyakat faktörünün ihmal edilmesinin dehÅŸet verici sonuçları ÅŸimdi ortaya çıktı.
Evet, duble yollar yaÅŸam kalitemizi artırdı. Evet, köylerimize otomatik çamaşır makinesi geldi. Evet, yerli hırsızlar bir ölçüde elimine edildi. Evet, sosyal güvenlik ve saÄŸlık sistemindeki eÅŸitsizliklerin giderilmesinde büyük adımlar atıldı. Evet, adaletimizdeki “tuz da koktu” dedirten yapı ilk defa bu denli gündeme alınıp tartışılır oldu. Ama çocuklarımız?.. GeleceÄŸimizin güvencesi çocuklarımız?.. Ak Parti döneminde, maalesef ilerleme kaydedilemeyen, hatta bozulma gözlemlenen tek alan “eÄŸitim”dir. Ak Parti kuruldu kurulalı sürekli halkımızın teveccühüne mazhar olan sayın BaÅŸbakan Recep Tayyip ERDOÄžAN’a bir vatandaÅŸ olarak bunu belirtmek zorunda kalmam beni de çok üzüyor.
“Hiçbir ÅŸey için geç deÄŸildir” tesellisinden yola çıkarak, asli görevi kendilerine emanet edilen çocukları yetiÅŸtirmek olan ve bu amaçla hiç de küçümsenmeyecek maaÅŸ alan (ki nufusun %25’inin iÅŸsiz olup, hiç gelire sahip olmadığını da unutmayalım) öÄŸretmenlerimizin artık bütün enerjilerini mesai saatleri içerisinde, bir hizmet aÅŸkıyla eÄŸitmeye vermelerini beklemek, binbir zorlukla kazanılan parayla vergi veren ve maaÅŸ ödeyen milletimiz için bir haktır.
Åžimdi biz, bir süre önce açık mektubumuz üzerine “Etüt”ü yasaklama konusunda yönlendirmede bulunduÄŸunu hissettiÄŸimiz, çocuklarımıza da annelik etmesini beklediÄŸimiz Emine ErdoÄŸan Hanımefendi’ye ve bu tasarrufuyla yön veren bir Bakan olma yolunda kuvvetli bir iÅŸaret vermiÅŸ olan Milli EÄŸitim Bakanı Sn. Nimet Çubukçu’ya sesli bir alkış bekliyoruz.
|
Muallim üçretinde "Çebiş" hesabı Yazar necaticavdar açık 2009-08-21 14:13:55 Eğitim ve öğretmede ulaşılan bu başarısılık da acaba öğretmenlere ödenen ücretler mi yatmaktadır? Zira, bir koyunun sadece 250 Guruş ettiği Türkiye'de köy enstütülerinden yeni mezun olmuş bir "eğitici " 134 Lira almakta idi.. Şimdi değerli yazar hanımefendinin muallimlere "iyi" para ödendiğini söyelemekle birlikte "tüccar" eğtimcilere dikkat çekmesi ne kadar gerçekçidir, bilemiyorum. Belki muallim üçretlerinde "çebiş" hesabı yapılarak onların semt pazarlarında ellerinde maydanoz demetleri önlerinde limon kasaları ile arz-ı endam etmelerini önlemek için öğrenici üzerinden farklı bir pazar oluşturulmuş. Böylece öğreticiler asli alanı olan eğtim müseseselrinde "uygun" iş yapmış oluyorlardır | 30.000 sıfırcı... Yazar admin açık 2009-08-28 05:20:45 YÖK Başkanı: 30.000 sıfırcı Eğitimde zaafiyetin işareti: http://www.taraf.com.tr/haber/37769.htm |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |