ASLOLAN ETÄ°KET DEĞİL; GERÇEK HÜVÄ°YYETTÄ°R.
M. Selami ÇEKMEGÄ°L (Çoban Tefsiri'nden)
Kur'anın Bakara 111 ve 112. Ayetleri önemli bir prensibi teyid ediyor. Bu ayetleri anlamamızı kolaylaÅŸtırmak için Bakara Suresinin 47. Ve 48. Ayetleri ile ilgili "Ahirette Torpil Olur mu?" baÅŸlıklı yazımızla, yine aynı surenin 62. Ayetinin yorumuyla ilgili "Cennet Aklını Kullananlar (müslümanlar) Ä°çindir" baÅŸlıklı yorumlarımıza atıf yapmak ve oralarda yazdıklarımızı yeniden dercetmek istiyoruz.
Gerçekten de Allah, Bakara suresinin 62. Ayetinde ayrım yapmaksızın, kullarından Allah'a ve ahiret gününe inanıp iyi eylem (salih amel) yapanlara korkusuz bir bir Cennet ödülü vadederken, 47 ve 48. Ayetlerinde bu ödüle liyakat kazanmada baÅŸka bir kimsenin araya girerek kefaret ödeyemeyeceÄŸini, kimsenin aracılığının iÅŸlemeyeceÄŸini, dolayısıyla da bu ödüle ancak kiÅŸilerin kendi liyakatleriyle eriÅŸebileceklerini belirtmektedir.
Ä°ÅŸte bu baÄŸlamda, aldanan ve Cennet ödülünün sadece kendilerine verileceÄŸini iddia eden gruplardan ikisi ismen belirtilerek yalanlanmakta ve bunların sözlerinin deÄŸersizliÄŸi, delilden mahrum oluÅŸlarıyla izah edilmektedir. Bir diÄŸer anlatımla Allah, delilsiz sözlerin deÄŸersizliÄŸini vurguladıktan sonra Cennet ödülüne ve taltif makamına ulaÅŸmanın reçetesini açık bir ÅŸekilde vermekte ve bu reçetede ödüle layık olmanın sırrını açıklamakta, ve sanki muhsin olarak -yani iÅŸinin hakkını vererek iyilikte bulunup- yönünü Allah'a döndürenlerin Allah katında bir karşılık bekleme konumunda olduÄŸunu açıklamaktadır. Yani KurtuluÅŸun ve ödüle liyakatin sırrı Ä°slam platformunda ancak yönünü Allah'a çevirip düzgün iÅŸ yapmak ve iyilikte bulunmak ÅŸeklinde açıklanmaktadır.(*)
O halde insanlar bu dünyada -üzerlerindeki etiketlere, muhitlerindeki erdemlilerin ÅŸefaatine güvenmeksizin- yönlerini Allah'a çevirerek iyi eylemlere yönelme hususunda sınanmaktadırlar. Bunu baÅŸaramayan hiçbir etiket ve fazilet iddiası, bu uyarı karşısında deÄŸer ifade edemez sanıyorum. Ä°nsanların liyakatini ancak haiz oldukları gerçek deÄŸerler belirleyebilir. Zira Allah: "(Ehli Kitaptan birçoÄŸu) 'Yahudiler ve Hristiyanlardan baÅŸka hiç kimse Cennete giremeyecek' dediler. Bu onların kuruntusudur. Sen de onlara: eÄŸer sahiden doÄŸru iseniz delilinizi getirin, de!" diyor ve böylece delilsiz iddialara itibar edilmemesini öÄŸütlüyor.
Ama bu delilsiz ve deÄŸersiz sözlere itibar edilmemesini öÄŸütleyen rehberliÄŸin arkasından da hemen iÅŸin doÄŸrusunu belirtip diyor ki: "Bilakis, kim muhsin olarak yönünü Allah'a döndürürse, onun ecri Rabbi katındadır. Öyleleri için ne bir korku vardır; ne de üzüntü çekerler onlar." Ä°slam iÅŸte bu: iltimassız, rüÅŸvetsiz, liyakatle eriÅŸilen adil bir yaklaşım...Daha toplumsal bir içerikle söylersek "hakça bir düzen" iÅŸaret ediyor...
Selam size!... M. Selami Çekmegil |
Tebrikler Yazar kubha açık 2009-08-01 15:34:03 Başlığın kendisi adeta bir makale... |
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |