Said Çekmegil'in oÄŸlu babasını anlattıBüyük mütefekkir ve edebiyatçı Said Çekmegil vefat yıldönümünde rahmetle anılıyor. Vefat yıldönümünde OÄŸlu Selami Bey, babası Said Çekmegil’i analttı...
M. Mustafa UZUN'un röportajı
Günümüz Türkiyeli Müslümanlarının yazar, çizer, düÅŸünür ve fikir adamlarının hemen tamamını bir ÅŸekilde etkileyen insandır Said Çekmegil. Dünya’ya karşı dik duran bu Malatyalı terzi, Ä°lkokul mezunu olmasına raÄŸmen gerek fikri düzlemde ve gerekse edebi düzlemde muhteÅŸem ürünler vermiÅŸ ve 37 adet birbirinden önemli kitap yazmıştır
1960'lı yılarda bir gazetenin düzenlemiÅŸ olduÄŸu deneme yarışmasında Çekmegil birinci, Nurettin Topçu ikinci Sezai Karakoç ise üçüncü olmuÅŸtur. Kendisi Malatyalıdır ve diÄŸer ÅŸair dostları gibi Ä°stanbul’a gelmemiÅŸtir. Bu, onun tanınmışlığı noktasında sıkıntı olmuÅŸtur. Büyük bir mücadele adamıydı. Yazdığı ve yayınladığı kitaplarla, her biri birer iÅŸaret fiÅŸeÄŸi olan yazılarıyla ve Anadolu’nun ve Avrupa’nın her tarafında düzenlediÄŸi seminerlerle yeni neslin yetiÅŸmesine öncü olan Çekmegil, 24 Temmuz 2004 tarihinde vefat etmiÅŸti. Vefat yıldönümünde OÄŸlu Selami Bey ile babası Said Çekmegil’i görüÅŸtük. Buyurun;
BABAM SAÄ°D ÇEKMEGÄ°L, “SÄ°VÄ°L BÄ°R ÅžAHSÄ°YET”TÄ°
*Selami Bey, öncelikle babanızı sizin gözünüzle görmek isteriz. Said Çekmegil’in oÄŸlu olarak bir ÅŸair olarak babanızı nasıl tanıyorsunuz? *Babam gerçekten iyi bir ÅŸairdi. Duyguluydu, hislerini çok güzel kelimelerle ifade eden bir üslup taşıyordu. ÅžairliÄŸi kendine özgüydü, hiçbir ÅŸairi taklit etmedi. Aslında Malatya gibi taÅŸra vilayetinde deÄŸil de Ä°stanbul gibi bir kültür merkezinde veya Ankara gibi kulisi yoÄŸun bir bölgede yaÅŸamış olsaydı, tahmin ediyorum ÅŸimdi sözü çok edilen birçok ÅŸairin üzerinde bir ÅŸöhretle ÅŸiirlerini yaymış olacaktı. Ancak o, fikirlerini, duygularını ve ÅŸiirlerini bir ÅŸöhret ve saygınlık vasıtası olarak telakki etmedi hiçbir zaman. O ÅŸiiri bizatihi yaÅŸadı.
Peki, neden Ä°stanbul’a gelmedi? YerleÅŸik telakkilerle aile geçindirmek onu bir takım hayat fonksiyonlarından, Malatya’dan ayrılmamaya zorluyordu. Bütün ısrarlarıma raÄŸmen Ankara ve Ä°stanbul’a gelmemeyi tercih etti. Bunu, güçlü ÅŸairimiz, ÅŸair kardeÅŸimiz, Metin Önal MengüÅŸoÄŸlu bir yazısında çok güzel anlatıyor. Said Çekmegil’in bir türlü Malatya’yı bırakmayıp Ä°stanbul’a gelmemesinden dolayı Çekmegil açısından ortaya çıkan dezavantajları çok ustalıkla iÅŸliyor.
Biz, bir “sivil” ÅŸahsiyet olarak biliriz Sait Çekmegil’i… Evet. Babam evvela bir sivil ÅŸahsiyetti. Ölümü üzerine Ali Bulaç onun hatırasına bir yazı yazdı. “Said Çekmegil’in en belirgin özelliÄŸi sivil kalabilmesiydi” diye bu yazısında belirtti.
Ä°LKOKUL MEZUNUYDU FAKAT 37 KÄ°TAP YAZDI, BÄ°R EKOL OLUÅžTURDU
EÄŸitim durumu nasıldı? Bu konu çok enteresandır. Ä°lkokuldan sonra ortaokula devam etmemiÅŸtir.
Neden? Ä°lginç bir olay yaÅŸamıştır ve okulu bırakmıştır. Ä°lkokulda öÄŸretmeni, bir gün ttabiat bilgisi dersinde, “Çocuklar dünyamız güneÅŸten kopmuÅŸtur” diyor. Bunun üzerine babam; “ÖÄŸretmenim, peki o zaman, güneÅŸ nerden kopmuÅŸtur?” diye soruyor. ÖÄŸretmen bütün sınıfın önünde bu soru üzerine aciz kalınca babamla iyi bir hesaplaşıyor. Babam onuruna daha çocukken bile çok düÅŸkünmüÅŸ ve bu olay zihni yapısında da büyük yer tutmuÅŸtu. Ä°lkokuldan sonra bu sebeplerle resmi okullarda okumamış. Ama kendisini öylesine yetiÅŸtirmiÅŸ ki, çok kapasiteli, çok önemli 37 adet kitap yazdı. Said Çekmegil, sadece Ä°lkokul mezunu olmasına raÄŸmen fikir atmosferinde tartışılan bir insan ve hatta bir ekol meydana getirdi.
Kitaplarının özelliÄŸi nedir? Çok özgündür ve çokça dip notludur. Ben bir hukukçuyum, benim yayınladığım kendi kitaplarımda hiç kaynak bulamazsınınız. Kalemi almış ve yazmış gitmiÅŸimdir ama babamın 200 sayfalık bir kitabında 286 tane dipnot görürsünüz. Nerdeyse her cildin her cümlesi hangi yazarın hangi kitabıyla iliÅŸkilidir ve hangi eserlere bakılarak bu fikir geliÅŸtirilir onların ipucunu vermiÅŸtir. MüthiÅŸ bir bibliyografyadır aslında onun çalışması ve insanlara kütüphane çapında geniÅŸ bir ufuk açmıştır. Onlara ilgili eserlerin bütün kaynağını vermiÅŸtir.
Babanızın sayın Serdar Arseven ile de bir dostluÄŸu vardı sanırım. Evet. Serdar Arseven, babamla ölümünden çok kısa süre önce tanışmıştı. Birlikte Hasan Celal Güzel Bey kardeÅŸim AyaÅŸ’ta tutukluyken ziyaretine gittiler. Serdar beyle çok güzel, çok sıcak bir iliÅŸki ve dostluk kurdular. Serdar Bey, çok kısa bir tanışıklığa raÄŸmen o dönemde çok harika 2 yazı yazdı. Babamın kitaplarında dolaÅŸarak toplumumuza öyle önemli mesajlar ileten mısralar, öyle güzel cümleler verdi ki, bu durumu burada anmadan geçemeyeceÄŸim. Mesela, en son yazısında “Bir yıldız kaydı” diye baÅŸlık atmıştı, Serdar bey. Orada, enteresan Çekmegil’den tasvirler yakalamış.
Peki, siz babanız için ne istersiniz? Onu hürmetle yâd etmenin gerekliliÄŸine inanıyorum. Ben evlat olarak bunu yapmak durumundayım zaten ama onun hatırasına ülkem insanının iyilik duası yapmalarını, Allah’tan ona rahmet dilemelerini de özellikle istiyorum.
ÇEKMEGÄ°L EKOLÜ TAKLÄ°TÇÄ°LÄ°ÄžE SAVAÅž AÇMIÅžTIR
Bir Çekmegil ekolünden söz edebiliriz sanırım… Evet. Çekmegil ekolü, ÅŸahsiyetçi ama kiÅŸiselleÅŸtirmeci deÄŸildir. Fikirde kalıcı ve ufuklarda gezicidir. UÄŸraşı alanı; kiÅŸiler, günlük olaylar, günlük siyası mülahazalar deÄŸildir. Onların çok ötesinde bütün zaman ve mekana hâkim fikirleri gündeme getirmek isteyen bir çabadır. Bu nedenle ben M. Said Çekmegil’i büyük insanlar kategorisinde görüyorum. Yani böyle -ÅŸahsiyetlere inmeden, olayları arka planda tutarak, bütün zaman ve mekana, genel geçer güzellikleri telkin edecek fikirlerle büyük adamlar kategorisine konulması gerektiÄŸini düÅŸünüyorum. Bir insanın babası hakkında böyle konuÅŸması abartılı görülebilir ama kitapları okunduÄŸu zaman bu görülür.
Neye karşı savaÅŸtı babanız? TaklitçiliÄŸe. Said Çekmegil’in ve etrafında etkilediÄŸi insanların en önemli önceliklerinden veya hedeflerinden bir tanesi taklitçiliÄŸi yıkmaktır. TaklitçiliÄŸi bir nevi maymunun hareketleri gibi telakki etmiÅŸler. Ä°nsanları taklitten kurtarıp tahkike, araÅŸtırmaya ve doÄŸruyu bizzat tespite yöneltmek istemiÅŸlerdir. Toplumsal hastalıklarımızın çoÄŸunun taklitten kaynaklandığını düÅŸünmüÅŸlerdir. Bu tartışılabilir bir konudur. Taklidin küçük yaÅŸlarda öÄŸrenmede payı vardır ama büyüyüp dizginleri ele aldığınız zaman da taklit yaparsanız bu sizi yanlış mecralara sürükler diye bir kanaat vardır. Mesela “Çekmegil ekolü”nden eski Mersin vaizi(*) Bahattin Bilhan hocamızın bir misali çok enteresan gelmiÅŸti bana. Adamın birinin gözü aÄŸrıyormuÅŸ. Arkadaşına; “Bak benim gözüm çok aÄŸrıyor. Epey de ilaç kullandım ama geçmiyor.” Arkadaşı da; “Ne var yahu” demiÅŸ. “Sok parmağını çıkar gözünü. Benim geçenlerde diÅŸim aÄŸrıyordu gittim diÅŸçiye. Çekti attı, kurtuldum” demiÅŸ. Åžimdi taklitçilikte böyle bir garip taraf var. Bir bünyede ÅŸifa olacak ilacı, baÅŸka bir bünyede çare olarak kullanmak taklitçiliÄŸin ta kendisidir. Onun için Çekmegil ekolüne göre taklit, ÅŸartlara uymayan çözüme davet eder, insanı ve toplumu. Toplumu çok kötü boyutlara götürdüÄŸü için de, birinci derecede hedef alınması gereken bir hadisedir.
MAKİNALAŞMAYI DEĞİL İNSANLAŞMAYI ANLATTI
Teknoloji’yi nasıl okuyor? Tabiatı imha etmeye yönelik hadiseleri geliÅŸme olarak görmüyor. Mesela HiroÅŸima’da insan katliamı yapan bir geliÅŸmeyi alkışlanacak bir geliÅŸme olarak görmüyor. Tabi ona özgü bir ÅŸey deÄŸil bu... Günümüzde herkes çevre konusunda hassasiyet belirtiyor. Ä°nsanlar tabiilikten uzaklaÅŸtıkça bazı nimetlere eriyorlar ama kaybettikleri belki ondan daha fazla. Bugün kanser artıyorsa teknolojik geliÅŸmeyi iyiye yönlendirecek bir düÅŸüncenin egemen olamamasındandır.
Peki, nasıl bir çözüm getirebiliriz sizce bu duruma? Tabiat bir denge üzerine kurulmuÅŸtur. Dengeyi bozduÄŸumuz zaman bir takım sorunlar ortaya çıkar. Köyleri geri bıraktığınız zaman suni bir ÅŸehirleÅŸme ve göç olur. O zaman bu günkü ÅŸikâyetler ortaya çıkar. O zaman insanların hastalıklarla karşılaÅŸması olasıdır.
Bir takım yeniliklere ayak uydururken insani boyut göz ardı edilmemelidir. EÄŸer sizin insanlığınızı yok edip sizi bir makineye çeviriyorsa teknoloji, iÅŸte o zaman insani hayattan bahsetmek mümkün deÄŸil. Ä°ÅŸte o zaman makinenin bir parçası haline gelmiÅŸsinizdir. Nazım Hikmet’in ÅŸiirinde de var. MakineleÅŸmeyi özlem olarak sunuyor, sanki. Benim kanaatimce insanlaÅŸmayı özlem olarak sunmak gerekir.
ÅžEHRÄ° VE DEJENERASYONU DA YAZDI
Ahlaki yozlaÅŸma ile alakalı sanırım daha o dönemlerde cümleler kurmuÅŸ bir insan Çekmegil… Evet. Dejenerasyonu anlatıyor. Mesela ÅŸehirlerden örnek vererek ÅŸöyle söylüyor: “Türbeleriyle duyguların kabristanı olmuÅŸ Ä°stanbul/ NaÄŸmeler mihraplarda takılı kalmış/ Dirsek dirseÄŸe cemaat ama/ gönülde yalnızlanmış./ Ä°nsanlar birbirlerine çelme taksınlar diye/ Ayrılmışlar kol kol...” Bu ayrılmalardan çok üzüntülüdür. Sait Çekmegil’in bütün mısralarına yansımıştır bu duygu. Gençlik yıllarımda Kıbrıs mitingleri yapılırdı. Kıbrıs’ı kurtarmaya çabalayan Adnan Menderes zamanıydı. Malatya’da bir mitingde beni konuÅŸmacı olarak seçtiler. Ben de hamasi konuÅŸacaktım ama babamdan ısmarlama fikir istedim. O bir ÅŸiir yazmıştı o zaman. “Kıbrıs’ımıza Dair” diye bir ÅŸiirdi. BaÅŸ harflerini dizdiÄŸiniz zaman bu isim ortaya çıkıyor. Babamın ne kadar vatansever duygular içerisinde hangi fikre yöneldiÄŸini göstermesi bakımından önemli bir ÅŸiirdir. Ve ben de onu o mitingde okumuÅŸtum.
SAÄ°D ÇEKMEGÄ°L’Ä° NASIL ANLATTILAR?
*M. Said Çekmegil adında genç olduÄŸunu tahmin ettiÄŸim, fakat imanının kuvvetini, yurda baÄŸlılığını da ÅŸiirlerinin her mısrasından anladığım bu zatı ÅŸahsen tanımıyorum. Dr. EÅŸref Edip (M. Akif Ersoy’un dava arkadaşı)
*...Yolumuzun Malatyalı mihrak ÅŸahsiyetlerinden Said Çekmegil... ... Malatya’daki ruh ve mânâ aleminin merkez ÅŸahsiyetlerinden ÅŸair ve fikirci Said Çekmegil... Necip Fazıl Kısakürek
*Muhterem M. Said Çekmegil’i on beÅŸ yıl önce ben fakülte talebesi iken tanımıştım. On yıl önce çıkardığımız (Vahdet) mecmuası için yazı isterdim. O, yazılarını bir kuyumcu titizliÄŸiyle iÅŸler ve gönderirdi. Hasan Aksay
*Ruh meselelerini birçok kimseler ele almışlardır. Mesela Ä°bni Sinâ’nın ruh manzumeleri… Ä°mam Gazalî’nin ruh hakkındaki inkılâbı kendi yaÅŸadığı asrın icabına göredir. Bizim yaÅŸadığımız asrın icabına göre de inkılâb isteyen aziz ÅŸairimiz M. Said Çekmegil.. Abdurrahim Zapsu
*Malatya’nın nurlu ve imanlı gençlerinden M. Said Çekmegil... Milis General C. Rifat Atilhan
* Said Çekmegil, bir dava adamı ÅŸiiri, Ä°slâm inancının hizmetine vermiÅŸ. Zaman zaman pek güzel söyleyiÅŸlere ulaÅŸmış. Son yıllar ÅŸiirimizin, hiçbir ÅŸey söylemeyen kaosu içinden sıyrılıp çıkmış. Limon AÄŸacı, biraz cennet, biraz mücahade meyvesi vermek arzusunda. Ahmet Kabaklı (Tercüman Gazetesi)
* Çekmegil gibi ÅŸairlere daha çok, pek çok ihtiyaç duyacağız. Yavuz Bülent Bakiler
Kıymetli eserlerin yazarı birbirinden deÄŸerli eserleriyle öteden beri takdirkârı ve hürmetkârı bulunduÄŸum muhterem M. Said Çekmegil beyefendiydi. Åžule Yüksel Åženler
HAYATIM DoÄŸmuÅŸum istiklâl harbinde Lâtin harflerle beraber mektebe girmiÅŸim (EvlenmiÅŸim) onsekizinde OlmuÅŸum, ikinci cihan harbinde asker Üçbuçuk yıl sonra dönmüÅŸüm ama Babamı bulamamışım bu sefer BulmuÅŸum kendimi bir mücadele içinde Gün olup iftiralara uÄŸramışım Son ihtilâlde nezarete alınmışım Tam beÅŸbuçuk ay kalmışım orada Aile derdi, millet derdi, vatan derdi.. Sarmış her tarafımı Yarıda kesmek isterler lâfımı Kırk yaşında olmuÅŸum dede Biraz bir ÅŸeyler okumuÅŸum DoÄŸruyu Resulullahta bulmuÅŸum Müslüman Türküm demiÅŸim Türkün Müslüman kalmasını istemiÅŸim Anlamak istememiÅŸler beni Tahrik etmiÅŸler aleyhime, anlamak isteyeni Çapına göre mücahedeli bir hayat Gemilerini yaktırmıştı ya Tarık bin Ziyad Bize de yaktırmış Hazreti Allah Sonu hayır olacaktır inÅŸallah. (Said Çekmegil)
SAÄ°D ÇEKMEGÄ°L’Ä°N YAYINLANMIÅž ESERLERÄ° Sünnet-i Seniyye Altın Anahtarlar Münevver Anlayışımız Ä°nsanın Yolu Ä°slam Milliyet Ä°yi Niyet Limon AÄŸacım Ä°slâm’ı YaÅŸamak Müstesna Ä°nsanoÄŸlu Kendini Arıyor Tetkiklerde Metod ve Tenkid Gizli Bir Ses Dedi ki Aramızdaki Fark Ruhta Ä°nkılap Ä°badet Anlayışımız Bilginin Gücü Bir Nur DoÄŸacak Ä°ktisat Anlayışımız Radyofonik Piyes (Servet Bey) Mü’minde Hürriyet Siyaset Anlayışımız Ahlak Anlayışımız Ä°man Anlayışımız Diyalektik Reçeteler, Gelenek ve Gelenekçilik ÇaÄŸ Dışı Vahye Göre Büyük Zulüm Ä°nsanlık Anlayışımız Dünya Ä°slam Devleti Kur’an’a Muhatap Olmak ve Engelleri Nasih-Mensuh Masumiyet ve Recm Ä°slâm’ın GerçeÄŸi DüÅŸünceler DüÅŸledim
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |