25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow BÄ°R DENEME: KORKU ADLI BÄ°BLOMUZ
BİR DENEME: KORKU ADLI BİBLOMUZ PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 2
KötüÇok iyi 
Yazar Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat   
08-07-2009
KORKU ADLI BÄ°BLOMUZ

                         Prof. Dr. Mustafa ErdoÄŸan Sürat

Neyi simgeliyor bu biblo? Hafif bir rüzgârı, seher yelinden daha ağır çekmeyen bir esintiyi… “Havanın ÅŸekli yoktur ki,  hareketinin katı bir simgesi yahut biblosu olsun” diyeceksiniz, haklısınız. Ben de haklıyım ama; çünkü, PANEGYRIC’te Hazreti Ä°brahim’in korkuyla temasa geçtiÄŸi an, korkunun ağır bir metal misali eriyip, biblo gibi kalıba döküldüÄŸü
 anlatılıyor. (Bakınız: Kierkegaards, Fear and Trembling; Translation by Walter Lawrie, 1941)

O hafif rüzgârı, o üç boyutlu havasal devinimi algılayamadan, “Korku ve TitreyiÅŸ” kavranamıyor. Taraf Gazetesinde “Kelimebaz” sütununda yazan deÄŸerli dilci dostum Sevan, Ä°branice ve Arapça müÅŸterek kökten gelen “fasıl” sözcüÄŸünü benden öÄŸrendiÄŸi gün, fasılla alakalı eski bilgilerini de unutmuÅŸtu. Bu acı ders nedeniyle, yazımın bu kısmında “Panegyric” in ne manaya geldiÄŸini katiyen açıklamamama izin veriniz! Orada anlatılanlar tanıtlıyor ki, rüzgâr biblosu bir ölünün simgesi olmuÅŸtu. Ölen neydi? Korku! Hazreti Ä°brahim’le tanıştıktan sonra korku öldü ve insanların tenine hafifçe temas ederken, ibadet saatinin geldiÄŸini hatırlatmaktan gayrı iÅŸlevi olmayan bir-teÅŸbihimi bağışlayın-cep telefonu uyarı “bip” ine dönüÅŸtü.

Ä°brahim Halilullah, namaz saatlerinde dakikti, korkuya ömrü boyunca hiç gereksinim duymadı: ne korkuya, ne çalar saate, ne de baÅŸka uyarıcılara… Bu nedenle korku adlı tuhaf biblonun bize ondan miras kaldığını söyleyemeyiz, asla! Yalnız korkunun, kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸen iÅŸlevleri hala zengin bir ürperme mönüsü oluÅŸturmada. Evvelki yıl çok yoÄŸun, ürpertici, yorucu, hatta tehlikeli bir Viyana yolculuÄŸum olmuÅŸtu. Morgda görevli bir hekim-meslektaşım-, iÅŸinin geç saatlere dek sürdüÄŸü günler, cenazelerle yan yana yatıp, horul- horul uyuduÄŸunu söyledikten sonra lafına bir itiraf eklemiÅŸti:

-“EÅŸimin annesinde gece yatısına kaldığı zamanlar, yatağımdan hortlak çıkacakmış gibi gülünç bir korkuya kapılıp, ardı sıra koÅŸarak kayınvalidelere gitmek zorunda kalıyorum.”

Åžu hale nazaran, korkunun korkunç fentbazlığından Rabbimize sığınmalıyız. Korku, Allah AzimüÅŸÅŸan’ın dostu Ä°brahim peygamber tarafından öldürülmüÅŸ olsa da, kavi müminler dışında herkese oynayabileceÄŸi muhtelif oyunlara, hala, hükmediyor; insanoÄŸlunu uyutup, korktuÄŸu zehabına kaptırıyor! Fakat itiraf edelim ki, korktuÄŸunu zannetmek, bizzat korku sahibinin de iÅŸine yaramıyor deÄŸil… Küçücük veletler hem kendilerini hem de ebeveynlerini kandırarak, geceleri, ana-babalarının ÅŸefkatli yataklarına kapağı atmıyorlar mı? Özellikle uzun kış gecelerinde bunun aç farelerin tasallutundan ve zemheri ayazından korunma avantajı da, ÅŸüphesiz, mevcut!

Åžu günlerde, yazarı olmaktan onur duyduÄŸum yüce gazetede korkusuz bir ekiple beraber çalıştığım için, yıllarca korkuyla alay ettiÄŸimi anımsayıp, kıs kıs gülüyorum. Hakikaten ve de gerçekten, korku, Hazreti Ä°brahim’den sonra, alay edilmeye en çok müstahak ve açık bir obje haline geldi. ÇoÄŸumuz, korkunun bizi eÄŸlendirmek için karşımıza dikildiÄŸini fark etmeyip ondan korkuyoruz. Ä°lk kez makine dondurmasıyla karşılaÅŸan birinin, onu, süslü bir yılan kafası zannetme olasılığını kim yadsıyabilir ki? Kim, benden baÅŸka hiç kimsenin duymuÅŸ olamayacağı ÅŸu Amasya türküsünü unutabilir:

Korku sen hiç korkmaz mısın, / Bazen tavandan sarkmaz mısın;

Pala Remzi’nin bıyıkları çok pala / Onu görsen ürkmez misin?


Ezgi açısından bakıldığında halk türkülerimize en uzak bir kiÅŸidir Michel Foucault ve dahi adının Türkçe yazıma uygun telaffuzu FUKO’ dur! FUKO, daha çok toplumdaki daimi doÄŸruları inceleyen bir filozoftu. Maddecilere karşı olan fikir adamlarının düÅŸüncelerinden oldukça etkilenmiÅŸ deÄŸerli FUKO, çalışmalarında çoÄŸunlukla Marx ve Freud'un fikirleriyle mücadele etti.

        Hapishaneler, polis, sigorta, delilik, eÅŸcinsellik ve sosyal haklar konularında çalıştı. Bütün çalışmalarını modernliÄŸin bireyler üstündeki etkisi ve getirdiÄŸi yeni güç iliÅŸkileri üstüne kurdu. FUKO, korkunun öldüÄŸünü seziyor fakat korku ile birlikte anılan polis, sigorta, cinsel sapkınlık, sosyal hak ve hapishane gibi ürpertici terimlerin derin ayrıştırılmasına biraz da beyhude yere zaman ayırıyordu.

Bu açıdan Muhittin-i Arabi hazretleri, “Müminler için korku ve tasa yoktur” özdeyiÅŸini insanlığın dikkatine sunarken, Panegyric ’te, kendisinden nice yüzyıllar sonra fark edilecek modernlik üstü düÅŸünsel devrime, basit bir fikir çalımı atarak hakim olmuÅŸtu!

Erzurum, TekirdaÄŸ, IÄŸdır, Tokat, AMASYA veya sadece ASYA, korkunun gölge oyunlarından etkilenerek despota boyun eÄŸen coÄŸrafi bölgeler arasında sayılabilir mi? Hayır. Çünkü Asya’nın özdeyiÅŸi ÅŸudur: “Kimse kimseden korkmaz, insanoÄŸlu olsa olsa çirkefe bulaÅŸmaktan çekinir!”

Åžu hale göre, Toplumsal-psikoloji açısından korkunun hüküm sürdüÄŸü yerler birer suç mahalli deÄŸilse de, acizlik merkezleridir. Ä°nsanoÄŸlunun korkutularak yönetildiÄŸi veya yönlendirildiÄŸi yaÅŸam alanlarında aslolan numara, aslında korkmayan canları korktuÄŸuna inandırmaktır. Hani bir zamanlar moda olan MAHALLE BASKISI namlı bir sosyal-psikoloji terimi düÅŸmüÅŸ idi piyasalara. Bu terimin içerisinde de aynı tespitin zayıf ve sulandırılmış halini, cıvık-cıvık algılayabilirsiniz: KORKU YOK, KORKMAK VAR! Zira korkan kiÅŸinin varlığı korkunun gerçek olduÄŸunu göstermez, ama korkma eylemi biçiminde tanımlamak zorunda olduÄŸumuz “Korku”nun, kimi zaman gerçeÄŸe dönüÅŸtüÄŸü ortada…

Sosyal Psikoloji, kaba istatistik, yani çaÄŸdaÅŸ, bilimsel deyimiyle STOKASTÄ°K keÅŸfedildikten sonra müspet bir ilim olabilmiÅŸse, ÅŸu noktayı biraz Stokastik MatematiÄŸine ayırarak konumuzu efendice noktalayabiliriz:

Varsayalım ki, size birbirinin ardı sıra gelen tek veya çift sayıları sıfırdan itibaren ve Türkiye nüfusu olan yetmiÅŸ küsur milyonlara kadar toplamanızı istesem, ayrıca her dört numaralı sayıdan sonra sayı deÄŸerinin kendinden önceki sayıların sayısınca azaltılmış kabul edileceÄŸini ön koÅŸul ÅŸeklinde dikte ettirsem, tüm toplamın yola çıkılan sayıdan çok daha küçük olacağını bilseniz bile, hatta bilgisayarlarınızın yardımıyla dahi, eÄŸer bir STOKASTÄ°K uzmanı deÄŸilseniz, bilmek derecesinde tahmin ettiÄŸiniz sonuca bir türlü ulaÅŸamazsınız. UlaÅŸtığınız kaba tahminle muhtar yahut belediye reisi seçim anketlerinden daha manidar bir netice hâsıl edemezsiniz.

Özetle KORKU, ölü bir Ä°LKEL DUYGUNUN adıdır haza insanlar için. Bu “haza insan”, “adam gibi adam” frazasına benzemez. Adam gibi adam, “aslında maymun” ipucuna kapı açıyor. Korkunun, yukarı satırları süsleyen stokastiÄŸe uygun manada öldüÄŸünü bilenlere, gelin, ibadet saatini kaçırmak dışında hiçbir ÅŸeyden korkmamış, Hazreti Ä°brahim’in anlatıldığı PANEGYRIC’ i anlayabilenler diyelim!

KORKU, KORKULAN OBJEYLE KARÅžILAÅžTIKTAN SONRA ETKÄ°SÄ° AZALAN BÄ°R KEMÄ°YETTÄ°R. BAÅžLANGIÇ EPÄ°ZODUNDAN Ä°TÄ°BAREN ETKÄ° Ä°TÄ°BARÄ°YLE AZALANLAR Ä°SE SADECE ÖLÜLERDÄ°R. KOF AÅžK MÄ°SALÄ°…

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 08-07-2009 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111660243 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net