25-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow GERÇEKLER AKTARILABÄ°LÄ°R MÄ°?
GERÇEKLER AKTARILABİLİR Mİ? PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 7
KötüÇok iyi 
Yazar RACÄ° DURCAN   
14-05-2009
                GERÇEKLER AKTARILABÄ°LÄ°R MÄ°?

                                                                            RACÄ° DURCAN

    AkÅŸam iÅŸten eve dönüÅŸ saatlerimde kapıda küçük kızım tarafından karşılanıyorum. Beni çok özlediÄŸinden deÄŸil; yapamadığı bir ödev sorusu nedeniyle oluÅŸan bir durum söz konusu olan. Okuldan henüz geldiÄŸi halde ders başına oturmuÅŸ oluyor. Çünkü yatma saati geldiÄŸinde ancak bitirmiÅŸ oluyor ödevlerini. Milli EÄŸitimin yeni müfredatı sayesinde öÄŸrenci velileri de öÄŸrenci oldular. Çocukla birlikte aynı dersi çalışmazsanız, ödev sorularına tatmin edici cevaplar veremiyor ve huzursuzluÄŸa neden oluyorsunuz. Bu durumdan herkes nasibini alıyor tabii ki.

    Milli EÄŸitim bakanlığı okula baÅŸlama yaşını 5’e indirmek üzere pilot okullar belirlemiÅŸ. Bunu öÄŸrendiÄŸimde canı yanacak çocuk sayısının artacağını düÅŸündüÄŸümden üzüldüm. Bizde bütün kötülükleri eÄŸitimsizliÄŸe, eÄŸitimsizliÄŸi ise yeterince okullu olmamaya baÄŸlamak basmakalıp yaklaşım tarzıdır. Bu anlayış maalesef toplumun en tepesindekilerden alttakilere kadar deÄŸiÅŸmiyor. Mevcut sistemin hataları, oyun çağındaki bebeleri alıp okula baÅŸlatınca giderilmiÅŸ olacak mı?

    Bundan 30 yıl önce Üniversite seçme sınavında 5–6 matematik sorusu yapanlar istedikleri mühendislik fakültelerinde okumaya hak kazanırdı. Åžimdiki öÄŸrenciler deneme sınavlarında neredeyse tüm soruları doÄŸru cevaplıyorlar. Ülkemiz o yıllara göre ÅŸimdi diÄŸer uluslardan daha ön sıralara mı tırmandı? Yoksa G. Kore gibi daha önce bizden bir tur geride kalmış ülkelerce dahi geçildik mi? Bu gerçekler önümüzdeyken gençliÄŸin ve milletimizin omzunda bir külfet olarak gördüÄŸümüz eÄŸitim yıllarını uzatmak için nasıl böyle kolay kararlar alınabiliyor?

    Ülkemizde her bahaneyle çocuklara yapılan haksız muamelelerden ÅŸikâyetçi olanlar, Milli EÄŸitim eliyle yapılan eziyeti görmezden geliyorlar. Çocuklar genellikle yaÅŸlarının çok üzerindeki problemleri çözmek ve aktarılan bilgileri kavramak için çırpınıyorlar. KastettiÄŸim ÅŸeyi, öÄŸrenci velisi olup ödevlere yardımcı olan veliler daha iyi anlayacaklardır. Yaşını başını almış insanlara dahi zor gelen bir konuyu o yaÅŸtaki çocuÄŸun kavraması kolay deÄŸildir. Kavranamıyor da… Sorulara verilmiÅŸ olan doÄŸru cevaplar, konunun kavrandığını ispatlamazlar. Anlatmak istediÄŸim ÅŸeye en iyi misal; Ä°ngilizce dersinden tam puan almış öÄŸrencilerin, bu öÄŸrendiklerini gerçek hayatta kullanamaması olabilir.

     Ödev başındayken henüz Ä°lköÄŸretim 3’e giden kızımın anlatılanı anlayamadığında kendisini suçlayarak yetersizlik hissettiÄŸini fark ettiÄŸimde üzülüyorum. GözyaÅŸlarıyla acısını dışa vurduÄŸunda, hem onun durumu; hem de okullarda aynı konumda debelenen tüm çocukların çektikleri geliyor hatırıma. EÄŸitim sürecinden geçip anlatılan hemen her konuyu şıp diye kavrayan kaç öÄŸrenci çıkar? Benim öÄŸrenci olduÄŸum dönemde derslere ilgisi olan öÄŸrenci sayısı kırk kiÅŸilik sınıfta sadece beÅŸti. Bu rakamların çok deÄŸiÅŸmediÄŸini veli toplantılarında öÄŸretmenlerin ÅŸikâyetlerinden anlayabiliyorum. ÖÄŸretmenler öÄŸrencileri, öÄŸrenciler ise kendilerini suçlayarak sürdürdükleri bir durumdur bu. Sonuç yetiÅŸkin bir birey olduÄŸumuzda dahi kiÅŸiliÄŸimizin yapışık parçası olarak kalmış yetersizlik ve aÅŸağılık duygusu oluyor. Ben kendi adıma çocuÄŸumun bunu hissettiÄŸi her anda, ödevlerini yapamamasının suçlusunun kendisi olmadığına inandırmaya çalışıyorum. Faydası oluyor mu emin deÄŸilim. ÖÄŸrendikçe insana güven vermesi gereken bilginin, yöntem yanlışlığından dolayı kiÅŸiliklerde tam tersi netice vermesi nedense kimseyi konu üzerinde düÅŸünmeye, çözüm bulmaya sevk etmiyor. EÄŸitim metodunda bir yanlışlık olması ihtimalinden herkes emin görünüyor.

      Bunları okuduÄŸunuzda ‘baÅŸka çaresi var mı’ diye düÅŸüneceÄŸinizi biliyorum. Aynı yoldan geçip öÄŸrenme zorluklarını yaÅŸamış kiÅŸiler olarak baÅŸka çareler bulmak zorundayken, baÅŸka çaresi yok diye dayatıyoruz yanlış sistemi çocuklarımıza.

    Okullardaki eÄŸitimin amacı; insanlığın kazanımı olan bilgi ve kültür birikimini aktarmak olabilir. Ki binlerce yılda kazanılanların üzerine insanlık yeni bir ÅŸeyler koyabilsin ve dünya ileri doÄŸru gitsin. Teorik olarak çok doÄŸru görünen bu hedef gerçekte mümkün müdür? Åžahsi tecrübelerim bunun mümkün olmadığını söylüyor. Mesela Üniversitede teorik olarak enerji, iÅŸ güç gibi kavramları okumuÅŸ biri olarak otomobil kullanmayı diÄŸer insanlardan daha çabuk ve kolay öÄŸrenmedim. Ancak otomobil kullandıktan sonra bu kavramların ne ifade ettiklerini anladığımı söyleyebilirim. Yine bunun gibi masa başında öÄŸrenirken zorlandığım birçok kavramın gerçek hayattaki karşılığının hiç öyle zor olmadığını fark ettim. EdindiÄŸim bu tecrübe; hayata dair gerçeklerin ancak onun içindeyken anlaşılabileceÄŸini düÅŸündürdü. EÄŸer hayatı böler ve ona katılmayı eÄŸitim v.s gibi sürelerle birbirinden ayırırsanız iÅŸimizi kolaylaÅŸtırmaz, aksine gerçeklere ulaÅŸtıran yolu uzatmış olursunuz.

      Gerçeklerin baÅŸkalarına aktarılamayacağı gerçeÄŸi, öÄŸrenmemiz gereken en önemli bilgidir. Fakat bu bilginin hiçbir okulda öÄŸretildiÄŸini sanmıyorum. YaÅŸayan herkes kendi gerçeÄŸini kendi bulmak zorundadır. Bu kadar çok sayıda düÅŸüncenin olmasının nedeni bu olsa gerektir. Gerçek tekdir fakat herkes onu farklı anlar. EÄŸer böyle olmasaydı insanlar kutsal kitaplarda yazan metinlerin dışında iÅŸ yapmazlar ve dünya orada tasvir edilen masumiyet cennetine dönüÅŸebilirdi. Hâlbuki en dindar insanlarda dahi kuralların dışına taÅŸma (günah) eÄŸilimi mevcuttur. Çünkü Tanrı’nın o buyruÄŸunda ne kadar haklı olduÄŸunu insan ancak bu ÅŸekilde anlayabilir. En katı gerçek olan Tanrı’nın kendi varlığını dahi insan, O’nun gönderdiÄŸi kitaplardan zahmetsizce öÄŸrenemez. Bu bilgiyi kendisi bulmalı, anlamalı ve kavramalıdır. Kuranın kendini bir kılavuz olarak tanımlamasının anlamı budur. Bunun eÄŸitimi okulda olmaz. Hayatın kendisinden elde edilecek bilgilerdir bunlar. Bilmek derin bir ÅŸekilde kavramak ve hissetmektir. Bunu laboratuarda elde edemezsiniz. Bilgiye önem veren toplum hayatın önünü açmalı, insanları yaÅŸamaya bırakmalıdır. Okullarda ancak basmakalıp bilgiler.

      Kutsal kitaplardaki metinlerin niçin uzun uzadıya açıklamalar ihtiva etmediÄŸinin üzerinde kafa yormuÅŸluÄŸum vardır. Hatta onu insanlara ileten peygamber bile ‘ayetleri böyle anlamalısınız’ kati telkininde bulunmamıştır. Uzun uzadıya yapılacak olan izahlarla bile alınamayacak bir sonuçtur bu. Derinlikli bilgi kiÅŸinin ancak kendi yöntemiyle ve kendisinin elde edebileceÄŸi bir ÅŸeydir. Harici ÅŸeyler ancak ona yol gösterir, kılavuzluk yapar.

     Milli EÄŸitimin asıl iÅŸi insanlara meslek öÄŸretmek olmalıdır. Mesleki bilgi yani teknoloji aktarılabilir, öÄŸretilebilir. Hiçbir mesleÄŸin masa başında öÄŸrenilemeyeceÄŸini unutmamalıyız. Masa başında yapılacak bir eÄŸitimle bir çocuÄŸa bisiklet kullanmayı dahi öÄŸretemezsiniz. O halde okul süresini kısaltmalı, eÄŸitimi hayatın içine yaymalıyız. BeÅŸ yaşındaki çocuk bisiklet sürüp arkadaÅŸlarıyla kavga ederek, fizik dersinde gördüklerinden daha fazla ders çıkarır kendisine.

Yorum

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 24-05-2009 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111658834 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net