Darbecilerin yaptığı anayasada “ruh” olabilirmiÅŸ gibi, “Yasama organı, kendisine hukukilik veren temel çerçevenin dışına taÅŸmamalıdır. Bir anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin hukuki çerçeve içerisinde cereyan etmesi, anayasada öngörülen usul ve ÅŸekil ÅŸartlarını taşımasının yanında, anayasanın ruhuna ve hukukun evrensel ilkelerine uygun olması ile mümkündür” sözlerini sarfetti!
Siz ne diyorsunuz Sayın Birden?!
Ne ruhu?
Ne anayasası?
O korumaya çalıştığınız anayasa; kutsallaÅŸtırmak için “ruh” ile süslemeye çalıştığınız o anayasa, 5 tane darbeci generalin dikte ettirdiÄŸi anayasa deÄŸil mi?! 5 darbeci generalin oturup, “Åžurasını keselim, burasını çıkartalım, orasını ekleyelim” dedikleri darbe anayasası deÄŸil mi?
Darbe anayasasının “ruh”u da nereden çıktı?
Milletin temsilcilerinin yapacağı anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine, siz ne hakla, ne yetki ile, kimden aldığınız görevle, “Darbecilerin yaptıkları anayasanın ruhuna baÄŸlı kalmak zorundasınız” dayatmasında bulunmaya kalkışıyorsunuz?
“Yargı bağımsızlığı” diyorsunuz.. Hemen peÅŸinden, “Yüksek mahkemelere, artık cumhurbaÅŸkanı üye seçmesin” diyorsunuz.. Hiç düÅŸünmüyor musunuz, sizi ve diÄŸer Danıştay üyelerini bugünkü bulundukları makama seçen, önceki cumhurbaÅŸkanları deÄŸil mi? CumhurbaÅŸkanı’nın Danıştay’a üye seçmesi “yargı bağımsızlığı”nı zedeler ise, siz ÅŸu anki Danıştay üyelerine izafeten “yargı bağımsız deÄŸil” demiÅŸ olmuyor musunuz?
Söyleyin Sayın Birden, düne kadar cumhurbaÅŸkanı Danıştay’a üye seçerken çıtınız çıkmıyordu da, ÅŸimdi ne oldu ki, “cumhurbaÅŸkanının Danıştay’a üye seçmesi, yargı bağımsızlığını zedelemiÅŸ” oluyor?
Buyrun bunu sorgulayın Sayın Birden.
“Kendi baÅŸkanını, baÅŸsavcısını, baÅŸkan vekillerini ve daire baÅŸkanlarını seçen Danıştay Genel Kurulu, kendi bünyesinde görev yapacak üyeyi de seçebilmelidir” diye dahiyane bir fikir de ortaya atmış Sayın Birden!
Maksat ne?
CumhurbaÅŸkanlığı makamında, kendilerini Danıştay üyeliÄŸine seçen Necdet Sezer gibi biri yok ya.. Necdet Sezer gibi birinin bir daha oraya gelmesi imkansız gibi görünüyor ya.. O zaman ne yapmalı? Necdet Sezer’in seçtikleri, yeni seçilecekleri seçmeli!
Amma dahiyane bir buluÅŸ deÄŸil mi?
Tebrikler Sayın birden!
Bir siz bulabilirdiniz bu fikri!
Ve buldunuz!
Bu buluÅŸ sebebi ile, Nobel’e aday olursunuz artık! Sadece aday olmaz, ödülü de alırsınız eminim!
Ama küçük bir sorum var..
Sizin bu dahiyane buluÅŸunuz gereÄŸi, “Kendi baÅŸkanını, baÅŸsavcısını, baÅŸkan vekillerini ve daire baÅŸkanlarını seçen Danıştay Genel Kurulu, kendi bünyesinde görev yapacak üyeyi de seçebilmelidir” tezinin baÅŸka kurumlarda da uygulanması nasıl bir sonuç getirir acaba?
ÖrneÄŸin biri çıkıp “TBMM kendi baÅŸkanını kendisi seçtiÄŸine göre, baÅŸkan vekilini kendisi seçtiÄŸine göre, komisyon baÅŸkanlarını kendisi seçtiÄŸine göre, yeni üyelerini de kendisi seçmeli!” dese, nasıl karşılarsınız acaba?
Görüyorsunuz deÄŸil mi, sırf “istemezük” mantığı ile olaylara yaklaşılması, insanların ne kadar absürd görüÅŸler ortaya atmasına sebep oluyor!
Yüksek yüksek mahkemelerde, yüksek yüksek görevlerde bulunan hakimlerimiz/savcılarımız, içine düÅŸtükleri siyasallaÅŸma batağında, ne kadar anlamsız taleplerde bulunuyorlar, ne kadar mantığa aykırı iddialarda bulunuyorlar, görüyorsunuz deÄŸil mi?
Danıştay BaÅŸkanımız bir de ÅŸöyle diyor: “Millet adına yetki kullanımında, seçilmiÅŸler ve atanmışlar ÅŸeklindeki bir ayrımın yeri yoktur.”
Bu cümleyi sayın Birden nasıl sarfedebiliyor, hayret etmemek elde deÄŸil!
Hem “millet adına” yetki kullanacaksınız.. Hem de “Milletin seçtiÄŸi ile atanmış arasında fark yok” diyeceksiniz!
Yapmayın Sayın Birden, yapmayın..
SöylediÄŸiniz ÅŸeyi, ilkokul çocuÄŸuna anlatsanız, “Seçileni millet seçmiÅŸ. Tabii ki ‘millet adına yetki’ kullanabilir. ‘Atanmış’ı kim atamışsa, o da onun adına yetki kullansın” demez mi?
Hele hele sizin, “milletin seçtiÄŸi milletvekilleri ÅŸu kuruma, bu kuruma bir üye seçecek” diye ödünüz patlarken, “seçilmiÅŸ” ile “atanmış”, millet adına yetki kullanımında, nasıl eÅŸit olur, söyler misiniz?