KEŞDE KALDI YÜREKLER... |
|
|
|
Yazar Sabahattin TORAMAN
|
06-04-2009 |
KEÅž’DE KALDI YÜREKLER...
Sabahattin TORAMAN 
en heybetli duruÅŸuyla doÄŸmuÅŸtu güne bugün bir baÅŸkaydı bakışı kabarması göÄŸüs kafesinin Karayel’e inat nefesleniÅŸi deÄŸildi her günki halinde deÄŸildi bugün…KeÅŸ…
yükseklerin en yükseÄŸine ulaÅŸmıştı başı delmiÅŸti sanki göÄŸün böÄŸrünü ve tüm beyaz öfkesini akıtmıştı üzerine taşıyordu tam göÄŸüs hizasında sisten bir kalkan ve başına geçirmiÅŸti buluttan miÄŸfer ufku gözler gibi bir kutlu yolcu bekler gibi KeÅŸ.. …………………………. Bilmezdi birçoÄŸu onu tanımazdı tanımazdı ki kimseyi o karanlıkta konuÅŸurdu konuÅŸurdu aydınlıkta yalnızca Tanrıyla ve birde sevda türküsü vardı kurtların göz bebeÄŸine vuran yankı bulan kartal kanatlarında kadimden beri KeÅŸ öz yurduna Budun’una Alp’ine Eren’i ne ve duası vardı vardı elbet çakallarla kavgası sırtlanlarla vuruÅŸması ……………………………. yükseklerde yer tutmuÅŸtu o asla hesap tutmazdı yüce ruhlara yoldaşına öz gardaşına ruhunu asla satmazdı ama heyhat o kurmadı belki hesap bilirdi ki ama tüm hesaplar üzerinde durur Mutlak bir hesap yığınlarca tedbir ne yazar gelince Takdir ve tek hecede hercümerc KÜN!... …………………………… ey yüce ruh bilge kiÅŸi kutlu insan bir lahza evvel nasılda döküldü aÄŸzından bu emir aÅŸkolsun aÅŸkolsun ferasetine ki Eren Tac’ı yoksa Erenler mi bildirdiler ……………………………… İnandık Yazgı bu dedik boyun büktük O’ndan gelene her ne ÅŸekil gelir gelsin akıttık içimize acımızı elinde yumru tıkayan nefes kucağında tüm acılar ve geldi sis oldu geldi KÜN!... KeÅŸ’in baÄŸrına can düÅŸtü düÅŸtü yüreÄŸine kahır kahır ki ne kahır evlat acısı bu ağır mı ağır çok ağır düÅŸtü bir kınalı kuzu beyaz betona kucağında beÅŸ yoldaşı ve kardelen çiçeÄŸi üzerinde bir damla kan o an dönüÅŸtü beyazdan kırmızıya her ÅŸey ten’in üzerinde üÅŸüdü güneÅŸ güneÅŸ dondurdu her ÅŸeyi kaskatı kesildi insanlar sustu her ÅŸey durdu zaman başı düÅŸtü kırıldı bel kemiÄŸi ve yığıldı KeÅŸ yalnız bir fısıltı en derinden ve acının en zoruyla GardaÅŸ!..... ve sustu sosuza dek…..KeÅŸ… …………………………… ve yankılandı zirveden en kuytulara karanlık dehlizlerine beynin saplandı her yanına dikenler tenin bir yanda tüm varlık diÄŸer yanda o kutlu ses ve sesle gelen kınından sıyrılmış bir ÅŸiir ÜÅžÜYORUM…. kulaktan kalbe aktı gümüÅŸ grisi kurÅŸun yaktı dayanamadı dayanamazdı hiçbir ÅŸey bu zora daÄŸlandı parça parça boÅŸaldı gözlerden öz yürekler ………………………….. ya Alp’ler ya Erenler hele ki Alperenler var mı acılarına ölçü kızgın demir çıplak ten öldüler dirildiler dirildiler öldüler zaman örsü üstünde elde ÅŸok’un çekici beyinleri dövdüler dövdüler ama zinhar dövünmediler kör kuyuda sessiz çığlık Yusuflar artık birer Dua’ydı uçuÅŸan gök yüzünde ……………………………. Sanki uzaktan çok uzaktan bilinen sonun bilinmeyen sonsuzluÄŸa deÄŸdiÄŸi yerden geldi bir silah gibi o ses ve namlusunda bir ÅŸiir ne sıradandı ses kelimeler yığınıydı ne ÅŸiir bu bir özlem bir rüya KürÅŸad’ın Vey kıyısında gördüÄŸü Altaylardan Tuna boylarına yılkın kısrak yelelerinde gün ışığı taşıyan Rüzgarla at koÅŸturan çadır kuran Hıra daÄŸları eteklerinde Gül Nebi dergahında diz üstü oturan bir kutsal davanın öyküsü “Nizam-ı Alem Ülküsü” Koca Reis’imin ÅŸehadetini taçlandıran sevda Türküsü bu ÅŸiir ÅŸehidimin son sözü… …………………………………… SONSUZLUK YOLCUSU RUH’UN ÅžAD OLSUN…. …………………………………… Sabahattin TORAMAN İnÅŸaat Mühendisi ERZURUM
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |
Son Güncelleme ( 06-04-2009 )
|