Åžahsen benim eleÅŸtirmek istediÄŸim konuların başında ekonomi yönetimi geliyor. Ekonominin, enflasyonun halka karşı bir silah gibi kullanıldığı dönemler gibi iyi yönetilmediÄŸini düÅŸünüyorum. Bu hükümetle gelen tek iyi ÅŸey, doların yükseliÅŸine endekslenmiÅŸ zincirleme fiyat artışı uygulamsından vazgeçilmesidir. Buna karşın yapılan veya düzeltilmeyen onlarca yanlış vardır ve bunun sonucu ülkede esnaf ticaret yapamaz duruma gelmiÅŸtir:
Halkın elinde dolaÅŸması gereken ve bir ödeme aracı olan nakit para çoktandır ortalıkta görünmemektedir. Çünkü belirli dönemlerde (maaÅŸ, hasat vakti vs.) halkın eline geçen para çok fazla el deÄŸiÅŸtirerek piyasayı rahatlaması gerekirken, birkaç dolaşımdan sonra ya bir bankanın kasasında; ya da bir vergi dairenin hesabında kilitli kalmaktadır. Oradan belki bir daha hiç çıkmamakta ( dış borç ödemeleri, silah alımlar vs.) ya da çıkma vakti uzun sürmektedir. Nakit sıkıntısı çeken esnaf, çözüm yolu olarak iÅŸçi çıkarmayı, yatırımlarını kısmayı ya da borcunu ödememeyi hatta iflasını ilan etmeyi tercih edebilmektedir. Bunların hepsi istihdamın azalmasıyla sonuçlanmaktadır. Ki bu nokta hükümetin çok önem verdiÄŸi bir konu olarak anlaşılmaktadır.
BaÅŸbakanımızın iÅŸçi çıkartan firmalara gözdağı veren açıklamalarını tuhaf bulduÄŸumu beyan etmeliyim. Ä°ÅŸçiye ihtiyacı olan hiç kimse iÅŸçi çalıştırmaktan imtina edemediÄŸi gibi, bu ihtiyacı olmayan bir iÅŸletmeyi de iÅŸe yaramadığı anlaşılan kiÅŸileri zorla çalıştırmaya kimsenin gücünün yeteceÄŸini sanmıyorum. Bunun kendine bakamayan her aile reisini bir kiÅŸiye daha bakmaya mahkûm etmekten farkı yoktur. Hiçbir iÅŸletme uzun emek sonucu yetiÅŸtirdiÄŸi bir iÅŸçiyi ilk fırsatta kapı önüne koymayı düÅŸünmez. Ä°ÅŸletmeler ülkemizde nitelikli iÅŸ gücünün zaten zor bulunduÄŸunun farkındadırlar.
Bankaların bu kadar halkla iç içe olması -Özal'la baÅŸlamış olmakla beraber- bu hükumet döneminde olduça artan bir durum ortaya çıkarmıştır. Daha önce sadece devlete para satan, yani devletten nemalanan, bu nedenle halka burun kıvıran bankaların bu kaynağının kesilmesi, halkın yararına olması beklenirken tersi gerçekleÅŸmiÅŸtir. Bankalar müÅŸteri bulmak için halka yönelmiÅŸlerdir. Bu kuruluÅŸlarla temas kurmada tecrübesiz halk adeta onların kurdukları tuzaÄŸa düÅŸmüÅŸtür. Bir ev sahibi olmak umuduyla yola çıkan insanların aldığı krediler 3–5 lik ödemelere raÄŸmen borç hanelerinde hala borç aynı kalırken, satın aldıkları malların deÄŸeri yarıdan fazla azalmıştır. Bu olayların normal ekonomik seyir içinde gerçekleÅŸtiÄŸini düÅŸünmüyorum. Hadise ekonomi monopolünün piyasalara bir operasyonudur. Üstelik bu operasyonlar çeÅŸitli alanlarda tekrarlanmakta ve halk sürekli yoksullaÅŸtırılmaktadır. Hükümetin gözü önünde cereyan eden bu olaylarda hiç dahli görünmemekte; sesi çıkmamaktadır. Halkın büyük teveccühü ile iktidara gelen hükümetin, monopolün bu operasyonlarda halkın yanında yer alarak müdahalesi beklentimizdi. Kurulu düzenin bu ÅŸekilde müdahale olmadan devam ettirileceÄŸi anlaşılmaktadır. Yüzde 12 ile para toplayan bankalar yüzde 26 ile kredi vererek büyük karlar elde etmektedir. Sanayinin geliÅŸmesi yatırıma baÄŸlıdır. Bu oranlarlar sanayi geliÅŸemez, yatırım yapılamaz. Ä°ÅŸletmeler ancak finans kuruluÅŸların sömürgesi olabilirler.
Hükümet maalesef halkın kooperatifler kanalıyla soyulmasına da göz yummaktadır. Ä°yi ve dürüst yönetilen kooperatiflerin oranı, diÄŸerlerinin yanında önemsiz kalmaktadır. Dürüst olanların dahi büyük kısmı beceriksizce yönetilmekte ve üyeler zarar uÄŸramaktadır. Kooperatifler yasası hazırlanırken görüÅŸ açıklamak üzere Sanayi bakanlığı bürokratlarına ve bakanına defalarca iletiÅŸim kurma çabamız oldu. Dikkate alınmadık. Bu da insanda açıklaması zor düÅŸünceler uyandırmaktadır. Bu yasadaki en önemli eksiklik, daha önce izah etmeye çalıştığımız gibi, kooperatifler için ömür biçilmemiÅŸ olmasıdır. Kooperatife giren kiÅŸi, boÅŸ bir kâğıda imza atmaktadır.
Bir baÅŸka önemli konu, kendi alacağını asla vatandaÅŸta bırakmayan devletin, vatandaşın alacağına duyarsız davranmasıdır. Ticaret yasaları adeta kötünün kötülük yapma imkânını saÄŸlamak üzere hazırlanmıştır. Benim düÅŸüncem, bir fatura kesilmiÅŸ ve devletin bu faturadan gerek KDV, gerek kazanç vergisi olarak hakkı doÄŸmuÅŸsa, bu alacağın devlet takibinde olması gerektiÄŸi ÅŸeklindedir. Nasıl devlete olan bir borç hatta mezarda dahi önünüze çıkıyorsa, aynı durum ticaret yapanlar için de saÄŸlanmalıdır. Vatandaşın tahsil edemediÄŸi her kuruÅŸ, büyük ekonomik kayıptır. Yatırıma dönüÅŸecek fırsatların heba olması, halkın zenginliÄŸinin yok edilmesi demektir.
KDV oranlarının düÅŸürülmemiÅŸ olması, ekonomiyi kötü etkileyen unsurlardan biridir. Benim kazanamadığın bir oranı, devletin hemen hiç faydası olmadığı noktada talep etmesi haksızlıktır. Bu uygulamayı ülkemize getiren T. Özal’ı burada da yâd etmeden geçemiyoruz. Halkın çoÄŸunluÄŸu onu ne yazık ki bu haliyle deÄŸil, Kocatepe’de Cuma namazı kılan bir cumhurbaÅŸkanı olarak hatırlamaktadır. Halkın içinden gelen biri olarak böyle bir vergiyi halktan korkmadan uygulamaya sokmaya sadece o cesaret edebilirdi.
TeÅŸvik yasaları bu hükümet döneminde de sürdürüldü. TeÅŸviklerin neyi teÅŸvik ettiÄŸi pek açık deÄŸildir. Kendi yağıyla kavrulup büyümeyi düÅŸünen iÅŸletmeler, sunulan nakit paraları eline aldıklarında bu fikirlerini bozabilmektedirler. TeÅŸviklerin ne kadarının yatırıma dönüÅŸtüÄŸü araÅŸtırılması gereken bir konudur. Ben bu konunun bu ÅŸekilde ele alındığını duymadım, görmedim. Aksine bütün basın-yayım kuruluÅŸları kendilerini, bazı sektörlere nakit para aktarmanın görevlisi saymaktadırlar. Hükümet nakit para teÅŸviklerini kaldırmalıdır. Bu yolla zenginleÅŸenler ortaya çıktıkça diÄŸer iyi niyetli insanların da umudu tükenmektedir.
ZenginliÄŸin temel unsurlarından biri gelir-gider dengesini doÄŸru kurmaktan geçer. Gerek vatandaÅŸa, gerek iÅŸletmelere bu konuda yardımcı olması gereken ekonomi kurmayları, tam tersine düÅŸüncesiz harcamaya yönlendiriyorlar. Mesela sıradan vatandaÅŸlara kolay kredi kartı dağıtmak bunlardan biridir. Zaten zor geçinen vatandaÅŸ, bu zorluk içinde ilerisini düÅŸünmeden elindeki kartla olmayan ve olmayacak parayı harcama kararı verebilmektedir. Hakeza iÅŸletmelerin maruz kaldığı yüksek enerji, su vesaire girdileri de bellerini bükmektedir. Bu durum, iÅŸlerin az zamanında bekleyebilme tahammüllerini azaltmakta, iflasların artmasına neden olmaktadır.
ÇeÅŸitli Devlet kuruluÅŸlarının açmış olduÄŸu ihalelerde yapılan yasal düzenlemeler, kuruluÅŸların daha düÅŸük maliyetlerle müteahhitlere iÅŸ yaptırma imkânı doÄŸurmuÅŸtur. Ne yazık ki bu iyi niyetli çaba dahi halka zarar olarak dönmüÅŸtür. DüÅŸük kar marjıyla alınan iÅŸler ya müteahhidin iÅŸin tamamını yapmadan kaçmasına; ya da kendinden alt birimlere ödeme yapmadan ortadan kaybolmasına neden olmuÅŸtur. Bu da servet kaybı ve fakirlik olarak dönüÅŸüm yapmaktadır.
Son olarak söylemek istediÄŸim ÅŸey, unutmaya çalıştığımız bıktırıcı bürokrasinin tekrar hortlatıldığıdır. Son seçimde yaÅŸanan T.C kimlik numarası yüzünden oy kullanamama durumu, benzer ÅŸekliyle baÅŸka alanlarda devam etmektedir. Mesela lisans almak isteyen oÄŸlumdan nüfus kayıt örneÄŸi istemiÅŸler. Kendi gittiÄŸinde 18 yaşından küçük olması dolayısıyla velisini talep etmiÅŸler. Ben gittiÄŸimde daha önce kimsenin uÄŸramadığı bu birimde yüz civarında kiÅŸinin sırada beklediÄŸini görmek ÅŸaşırtıcıydı. Görevli memur her türlü nedenle bu belgenin talep edildiÄŸini söylüyor ve yığılan iÅŸine bakıp homurdanıyordu. Üstelik belge, talep edenden baÅŸkasına verilmiyormuÅŸ. YaÅŸlıca bir kadın kendi kızı için geldiÄŸinde iÅŸi tamamlanmadı. Yükü böylesine ağırlaÅŸan memurun acısını kadından çıkartırcasına söylenmesini izlemek zorunda kaldım. Çaresi yok, ölüm döÅŸeÄŸinde olsanız kalkıp geleceksiniz! Devlet sizi görmek istiyor. Buna benzer uygulamalar vergi dairelerinde de mevcut. EÄŸer bir devlet dairesinde alacağınız varsa, tahsil için devlete borcunuz olmadığını ispatlamak zorundasınız ve her 10 günde yenilenmek ÅŸartıyla! Bu belgeyi yetkiliden baÅŸkasına vermiyorlar. Bu yasaları çıkartanların amacı acaba halkı yıldırmak ve eziyet etmek mi diye düÅŸünmeden edemiyorsunuz. Tam geçmiÅŸ dönemin vergi, su ve elektrik faturaları tahsil kuyrukları bitti derken ÅŸimdi yeni bürokratik iÅŸkence yolları devreye girmiÅŸ. Anlaşılmaz bir durum!
BaÅŸkaca daha pek çok yanlış uygulama vardır sanıyorum. Onları da okuyucuya bırakıyorum
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.