18-04-2024
 
 
 
  :: Ana Menü
 
 
 
Duyurular
AKIL IÇIN YOL BIRDIR

(THERE IS but
ONE WAY for REASON)
       
(linkleri SAG TIKLAYIN
                                 lütfen)

Sn.Soner YALÇIN'dan 
dikkate deÄŸer bir yazı: 
Edebiyatla 
               AhmaklaÅŸtırma
https://www.sozcu.com.tr/
2021/yazarlar/soner-yalcin
/edebiyatla-ahmaklastirma
-6335565/
 


Önerdigimiz sayfalar:
M. SAID ÇEKMEG?L 
anisina
https://www.facebook.com/
groups/35152852543/?mul
ti_permalinks=1015385
0899667544&notif_t=grou
p_highlights&notif_id=147
2405452361090




Nuri BiRTEK
                kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından 
              ilginç tespitler)
https://www.facebook.
com/nuri.birtek




Raci DURCAN
                  kardeÅŸimizin
(facebook sayfasından
             ilginç tahliller)
https://www.facebook.com
/raci.durcan?fref=ts



Mesut TORAMAN
                   karde?imizin
(facebook sayfas?ndan
dikkate de?er görüntüler)
https://www.facebook.
com/mesut.toraman.52









M. Selami Çekmegil 
                          kimdir!









    ____________________
BU SITE
    Selami ÇEKMEG?L’in
Yegenleri:
    Melike TANBERK ve 
    Fatih ZEYVELI'nin
 beyaz.net ekibi ile birlikte
      M.Said ÇEKMEGIL 
  an?sina ARMAGANIDIR!  


   Anasayfa arrow Güncel Yazılar arrow KENDÄ°MÄ°ZÄ° TARTIÅžMAK
KENDİMİZİ TARTIŞMAK PDF Yazdır E-Posta
Kullanıcı Oylama: / 8
KötüÇok iyi 
Yazar M. Selami ÇEKMEGÄ°L   
06-12-2008
1995 YILINDA DEMÄ°ÅžTÄ°K KÄ°!.. 
                               
                                   M. Selami ÇEKMEGÄ°L
            Dolar ve faiz neredeyse yeniden oyununu oynamaya yöneldi; yakınıyoruz. Ä°stihdam açığı en kibar tahminle on milyonu çoktan aÅŸtı, yakınıyoruz. Ä°stihdam, üretim ve ticaret gibi helal geçim yollarımız küçük atölyelerimiz, iÅŸyerlerimiz, bürolarımız, yasaların yüklediÄŸi mali ve bürokratik yükümlülükler sebebiyle, ÅŸevksizlikle kapanıyor, iÅŸçi çıkarıyor, yakınıyoruz. Yolsuzluk, hırsızlık, vicdansızlık olaylarının boyutu devamlı vicdanları meÅŸgul ediyor, çözümsüzleÅŸiyor, yakınıyoruz.. ve biz hala toplum olarak, aç kaldığı için bir ekmek
çalanla uÄŸraşıyor, onları cezalandırmak için, onca bütçe açığının sebebi kamu harcamalarını devamlı artırıyoruz. Sorunlar büyüyor, çözümsüzleÅŸiyor ve biz hala yaralarımızın gerçek sebebi bünyesel bozuklukları teÅŸhis ederek illetin nedenini aramıyor, bünyesel tedaviye yönelmiyor, yaranın kabuÄŸuyla uÄŸraşıyoruz.

            Devleti yönetenlerin hiç bitmeyen ve her gün bir yenisi daha ortaya çıkan toplumsal problemler için ilk akıllarına gelen önlem, hemen bir yasa çıkararak topluma bir dizgin daha vurmak oluyor. Oysa ki her yeni yasa, genel müÅŸahademiz odur ki, bugüne kadar sorunları çözmüyor; yeni sorunlara yol açıyor, yeni sıkıntılar oluÅŸturuyor. Halbuki iÅŸe tam tersinden bakanlar da var. Mesela filozof Lao Tse ÅŸöyle söylemiÅŸ: “ ne kadar çok yasa varsa o kadar çok hırsız vardır.” Bunun bir baÅŸka söyleniÅŸi hukukçu Tacitus’un aÄŸzında ÅŸu biçimdedir: “devlet bozuldukça kanunlar artar.”

            Ä°NSANLAR TABÄ°Ä° YASALARA MUHTAÇ
            Tabi bunlar hikmetli ifadeler; dengeli anlamlarını yakalamak lazım. Hayatı yöneten aslında kanunlardır; hem de ilmin , iz’anın(anlamanın) , aklın ve basiretin gereÄŸi ve eseri olan kanunlar... Ä°lmin ve doÄŸanın kanunlarını kim bozabilir? Biz o tabii yasalara muhtacız...

            Yasaların böyle çoÄŸalması yasa enflasyonuna yol açıp hukuk anarÅŸisinin sebebi de oluyor. Yıllar önce, eski hukukçu politikacılardan (ki onların en zayıfı, ÅŸimdikilerin en güçlüsünden daha vasıflı gözüküyor artık) Talat Asal, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yapılan bir açık oturumda, mülga (kaldırılmış) kanunların çokluÄŸunu hukuk anarÅŸisi olarak tanımlamış ve bizde mülga kanunların daha o tarihlerde bir kütüphane oluÅŸturacak boyuta ulaÅŸtığına iÅŸaret etmiÅŸti. Oysa biz yasa deÄŸiÅŸtirmekten baÅŸka bir ÅŸey sanki düÅŸünemiyoruz. Yazgıyı, pardon yargıyı, hızlandırmak için yeni yasa çıkarmaya yöneliyoruz. Sanki daha yenilerde en girift bir davayı (*) üç ay gibi çok kısa bir sürede mevcut yasa ile nasıl bitirmiÅŸ olduÄŸumuzun bile farkında deÄŸilmiÅŸiz gibi. Esasen sun’i yasalar uzun süre zorlansalar da kabul görmüyorlar toplumdan. Toplumu dejenere edip, kötü sonuçlarını miras bıraktıktan sonra yürürlüklerini kısa veya orta vadede, hatta bazen hemen yitiriyorlar; çekilip gidiyorlar; ya da bir süre daha zorlanarak topluma ıstırap vermeye devam ediyorlar.

            Ä°pin Ucu Bizim Elimizde DeÄŸil
            Ama bütün bunlardan bize ne? Bıktık bu tartışmalardan. Biz yönetmiyoruz ki toplumu; bizim elimizde deÄŸil ki ipin ucu. Biz sade vatandaşız; daÄŸdaki çobanız biz. Biz ne anlarız böylesine ciddi, derin ve büyük iÅŸlerden. Bunları büyüklerimiz bilir!.. Bırakalım bütün bu konuları büyüklere (!) de biz kendimize bakalım. Edebiyat, felsefe, ÅŸiir, fizik, matematik.. gibi küçük iÅŸlerle (!) uÄŸraÅŸalım. Merhale katetmek, seviye tutturmak için kendimizi tartışalım en önce. Yazımın iki cümlesini atarak kuÅŸa çeviren bakış tavrımızı, bilimsel bir meselede bile birbirimize tahammül etmeyen tahribatı ele alalım...

            Ä°ÅŸte bakın: ta Urfa’dan bir okuyucum, nasıl duygulanmış da neler terennüm etmiÅŸ, neler söylemiÅŸ ÅŸiir içinde. Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu 27 yaÅŸlarında, muhtemelen iÅŸsiz bu genç kardeÅŸim Kemal Polat, adeta kendimizi tartışıyor mısralar arasında, kendimizi eleÅŸtiriyor. Ä°ÅŸte ÅŸiiri:

Kalemler Binbir Surat
Bakıp durdum, tonlarca kalabalık boşandı beynimden
Kurarken gözlerimi ısrarın dayanılmazlığına, bildim:
Ne gökyüzü haberli bizden, ne insanlar koÅŸmakta peÅŸimizden
Biz ki, hakkı batıldan ayırmak için bilenmiÅŸ bıçak
Biz ki, yaşadığımız yer cehennemden de sıcak
Söyleyin bana: neyi tartıştık ki,çaÄŸlar bizi tartışacak?..
O kadar çok kapalı ki kapımız, gerçekler giremedi içeri
Yakub’un gözyaşına raÄŸmen çıktığımız Mısır seferi
Atıp Yusuf’ları kuyulara, ateÅŸte bıraktık Ä°brahim’leri.


PaylaÅŸamadığımız egomuzu, benlerin ve hiçlerin kavgası
Kısır döngüdür ördüÄŸümüz; yerlere çaldığımız sefertası
Yalanlarımız bir yolunu bulsun diye.
Ä°nanç yapıp kutsadık onları, yerleÅŸtirdik ayet arası.
Umursamadık evrenin incelikle yazılan buluttan yasasını
Okuyamadık, avuçlarımızda nurlaÅŸan gençliÄŸin yazgısını
Ä°man diye baÅŸlayıp Allah’ı da katınca ağız kokumuza
Geveledik her şeyi ; aldık cenneti verdik cehennemi başkalarına
Allah yerine ritimleÅŸince gönlümüzde tespihin ÅŸaklaması
Takkelere görev verdik, sakallara kaldı dinimin pusulası
Kimi tasma peşindeyken, klişelere dayandı birileri
Hikmet bulamayınca sözlerde, sistem iÅŸler:üç geri – bir ileri


Ne alem-i islam kalmış ortada, ne gezinir Mesih’in havarileri
Gözleri dolduracak kadar ateÅŸ varken aramızda
Ölümü bile deÄŸiÅŸtirip, kefenine uydurdu dünyanın ÅŸebekleri.
Korku, umut varsa yaşanır; takat, varsa kesilir, bildiğim
Korkusuzluğun alaşımı yapılmış şeytan ortaklığında
Gazap unutulmuÅŸ, gözlere sonsuzluk indirim yapılmış azapta
Bulup bulup, dinime sokmuÅŸlar caniler, ne bulmuÅŸlarsa sokakta


Kaç asır oldu? Koparılan kıyametin sığdırıldığı kaç kaşık?
Kelimeler birbirlerine girmiş, satırlar katil
Ä°çimdeki yangını dindiremeyince var gücümle bağırdım:
“Allah hakem olmadan, ilim (!) zulme çakışık!”


Israr, ısrar, ısrar...
Kafatasının en ücra köÅŸelerinde bilinmedik nakışlar
İslam diye neler yazılıyor. Her beyinsiz kalemde binlerce bahar
Alıp hüznün kucağından vahye sar beni
Frekansını bulamasan da medyanın, gün gelir Allah seni alkışlar”


            Ä°ÅŸte böyle demiÅŸ Kemal Polat, böyle söylemiÅŸ. Bunca sorunların sebebinin biraz da kendimiz olduÄŸunu anlatmak istemiÅŸ.

            Bakalım siz de bir ilgi bulacak mısınız, sorunlarla kendimiz arasında?

(*) İski Davası

Yorum
sorun tabiki bizlerde.
Yazar ibrahimonal açık 2008-12-26 12:25:15
bizlerin sınavı dünyada. uzun gibi görünün en fazla 80 yıllık zamanda. Ne yaparsak bu zaman diliminde yapacağız.  
Sanki bize Kuran-ı Kerim yetmiyormuÅŸ gibi illa yaÅŸayan beÅŸerden yardım alacağız, Ä°lla yüzünde sakalı (sünnetmiÅŸ), elinde tesbihi ve dayanılması güç hacı misi kokusu olan bir beÅŸerden yardım alacağız. Onun kanun ve yasalarına uyacağız.  
Anamıyorum bu insanları. sorduÄŸun zaman mangalda kül bırakmazlar " o mübarek bir zad" derler. çünki biliyorlar, o onların yaptığı günahlara sözde hadislerle kılıf uyduruyor, Kuran-ı Kerimi okumaya anlamaya cesaret edemiyor ve onuda arapçasından okuyor ondanda hiç bir ÅŸey anlamıyor.  
Sorsanız, bu nasıl müslümanlık? Sizi müslümanlıktan çıkartır.  
Affınıza isteyerek, bu kişiler müslümansa biz ne yiz?

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.

Powered by AkoComment 2.0!

Son Güncelleme ( 07-12-2008 )
< Önceki   Sonraki >


Advertisement

Kullanıcı Girişi
Ziyaretçi Sayısı
111264823 Ziyaretçi
 
www.beyaz.net