Allah’ın izni ve keremiye bir Ramazan’a daha kavuÅŸuldu. Ramazan, müslümanlar için büyük bir nimet ve aynı zamanda da büyük bir ganimettir. Ramazan rahmeti, bereketi, feyizi bol olan, bire bin ecir ve mükafaat verilen bir aydır. Gönüllerin ve ayların Sultanı Åžehr-i Ramazan, elbette büyük bir nimettir!
Bununla birlikte Ramazan; onbir ay boyunca ihmal edilen, günlük telaÅŸe ve meÅŸakkatlardan zaman ayırılamayan, muhakeme ve muhasebe yapılamayan bir çok alışkanlık ve huyu, yeniden enine boyuna ele almak için de yegane bir fırsattır. Ramazan müslümanın düzenine “çeki düzen”dir!
Esasen Ramazan kelimesinin sözlük anlamı da, oruçlu olanın günahlardan arınacağını ifade etmektedir. Hal böyle olunca, Ramazan ayı için, -muminin sabi çocuk gibi ter temiz olduÄŸu bir ay-, demek yerinde olur her halde.
Ramazan, müslümanların bir yıl boyunca, ÅŸu veya sebeplerden dolayı ihmal ettikleri güzel hasletleri, güzel huyları tekrar hayata geçirme imkanı buldukları bir aydır. Ramazan unutulan veya ihmal edilen “sabır ve sebatın, sevgi ve ÅŸevkatın, yardımlaÅŸma ve dayanışmanın, tebessüm ve güleryüzün” yeniden hayat bulduÄŸu, yeniden yeÅŸerdiÄŸi bir aydır.
Ramazanda ihlas ve samimiyette, ibadet ve taadda, izzet ve ikramda, yardımlaÅŸma ve dayanışmada, sabır ve sevgide çömert davranılmalıdır. Hele hele sevgi, o olmadan hiç bir ÅŸey olmaz. Sevgi her güzelliÄŸin anasıdır!
Ramazanda müslümanlar anlayışlarına yeni bir düzen, alışkanlıklarına çeki düzen vermelidirler. Nefretten sıyrılıp sevgiye sarılmalıdırlar. Her iÅŸin başını besmele, her güzelliÄŸin anasını sevgi bilmelidirler.
Balık için su ne kadar mühim ise, insan için sevgide o derece mühimdir. Balık susuz nasıl hayat bulmazsa, insan da sevgisiz yaÅŸayamaz.
Bugün etrafımıza söyle bir bakalım, gölerimizi kamara misali etrafımızda bir gezdirelim. Her ÅŸeyi bir sevgi gözü ve bir de onun zıttı olan netret gözü ile inceleyelim. Netice itibarıyla bizi hangi anlayış daha mutlu edecektir. Sevgiden mi, yoksa nefretten mi mutlu olacağız. Allah dostları: “Güzel gören güzel düÅŸünür, güzel düÅŸünen hayattan lezzet alır”, demiÅŸler. Evet sevgi bir güzelliktir, sevgi bir lezzettir.
Åžöyle bir düÅŸünelim, insan oÄŸlunda sevgi olsaydı, savaÅŸlar olur muydu? Güçlü güçsüze zulum eder miydi? Milyonlarca çoluk çocuk, kadın kız, genç yaÅŸlı ölür müydü? AdemoÄŸlu dünyayı kendine zindan eder miydi? Bir baÅŸtan öbür baÅŸa, Filistin’den Filipinler’e, KarabaÄŸ’dan Kerkük’e, Afganistan’dan Azarbaycan’a kadar kos koca bir coÄŸrafyada katliamlar olur muydu? Bugün Irak kan aÄŸlar mıydı? Bunca çocuk yetim, bunca gelin dul, bunca ana ve babalar evlatsız kalır mıydı? Ülkeler yaÄŸma, haneler talan edilir miydi? Milyonlar aç ve açık olur muydu? Hayır hayır olmaz, asla olmazdı!!!
Öyleyse Ramazan sevgi için bir milat olmalı. Kalplere kin yerine sevgi dolmalı. Etrafımızı sevmeliyiz, daha çok sevmeliyiz! Sevmeliyiz anne ve babamızı, çoluk ve çocoÄŸumuzu. Sevmeliyiz akraba ve hısımımızı, eÅŸ ve dostumuzu. Sevmeliyiz konu komÅŸumuzu, milletimizi. Sevmeliyiz Ümmet-i Muhammed’i ve sevmeliyiz AdemoÄŸulları’nı.
Hülasa; Yaradan’dan ötürü Yaradılan’ı sevmeliyiz. Yunus da; „Yaradılan’ı severiz Yaradan’dan ötürü” dememiÅŸ miydi?
Dinslaken, 24 Agustos 2008
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler.
Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.