BU SITE Selami ÇEKMEG?L’in Yegenleri: Melike TANBERK ve Fatih ZEYVELI'nin beyaz.net ekibi ile birlikte M.Said ÇEKMEGIL an?sina ARMAGANIDIR!
Anasayfa
SEVDAMIZ DAVAMIZDI (VE KRİTER ÇIKIYOR!..)
Yazar Metin Önal Mengüşoğlu
24-08-2008
SEVDAMIZ DAVAMIZDI
Metin Önal MengüÅŸoÄŸlu X VE KRÄ°TER ÇIKIYOR
Tarih, Mayıs 1976. Altmış sekiz kuÅŸağıyım ama ben hala üniversitedeyim. Malum, orayı da dokuz yılda bitirdim. Evliyim, rahmetli oÄŸlum Yasir doÄŸmuÅŸ, Ä°stanbul’da ikamet etmekteyim. M. Selami ÇekmegilaÄŸabey Kriter dergisinin çıkacağını müjdeliyor ve ısrarla yazı/ ÅŸiir istiyor. Ben, Gâvur Kayırıcılar adlı bir hikâye kitabı yayınlamış ve hayli sükse yapmış bir ozan/ yazarım artık. Övünmek gibi olsun memleketin belli baÅŸlı dergilerinde yazıyorum. Fiyakam yerinde. Malatya/ Çekmegil ekolünün özgün görüÅŸ ve kanaatlerini Ä°stanbul’daki muhitime aktarıp duruyorum. Sıklıkla Malatya’ya gidiyor, Said aÄŸabeyle oturuyor, konuÅŸuyor, halleÅŸiyor ve hatta artık dertleÅŸiyoruz. Çünkü oÄŸul eve dönmüÅŸ ve maÅŸallah büyümüÅŸtür.
Kriter dergisinin sahibi merhum Alaaddin Gürün aÄŸabeyimizdir. Kendisi Malatya’dadır. Derginin bütün iÅŸlerini Ankara’da Selami aÄŸabey yürütmektedir. Kriter dergisi ile, M. Said Çekmegil’in son derece büyük, emsalsiz emeklerinin geliÅŸtirdiÄŸi fikriyat, ilk defa profesyonel anlamda taÅŸradan merkeze taşınmaktaydı. Bu çok önemli ve deÄŸerli bir hadise idi. Ta başından beri Selami aÄŸabey zaten babasının illa da merkeze taşınmasını dilemekteydi. Lakin her ne hikmetse Said aÄŸabey bu fikre bir türlü sıcak bakmamıştı. Åžimdi ilk defa Kriter dergisi ile sesimiz merkezden periferiye doÄŸru yayılacaktı. Bu, çok güzel ve çok hayırlı bir teÅŸebbüs idi.
Esasen liseden atıldığım bir yıl, altmışlı yılların ortalarında evden kaçıp Ankara’ya amcamlara gelmiÅŸtim. Selami aÄŸabey henüz fakültede idi. Üniversiteliler Fikir Ve Aksiyon BirliÄŸi adlı bir dernekleri, bir de bültenleri vardı. O derneÄŸin bazı faaliyetlerine katılmıştım. Bültende de bir ÅŸiirim yayınlanmıştı. Ancak bu seferki teÅŸebbüs bir talebe çalışmasını çoktan aÅŸmış ve Türk düÅŸünce hayatına mührünü basacak olan, unutulmaz bir çalışmaydı.
Kriter’in son derece mümtaz davetli yazarları arasında benim de adım vardı. DoÄŸrusu ben henüz genç bir ÅŸairken orada adımın bulunmasından ötürü biraz utanmıyor deÄŸildim. Lakin itiraf edeyim ki içimde, bugün artık gizlemenin manasız olacağı müthiÅŸ bir sevinç vardı. Ben de artık sevdası, davası olan bu insanların arasında kimliÄŸini/ kiÅŸiliÄŸini bulmuÅŸ birisiydim. Ne mutlu bana ki Allah beni onlarla karşılaÅŸtırmıştı.
Ä°lk sayıda bir ÅŸiirim yayılandı: “Asyalı Bir Ozanın ÖÄŸütleri” diye. Ä°mza yerinde Ebu Yasir’den Metin MengüÅŸoÄŸlu yazıyordu. Sonradan Ben Asyalı Bir Ozan adıyla yayınlanan ÅŸiir kitabımın ilk ÅŸiirlerinden birisi oldu bu ÅŸiir. Åžöyle yazmıştım: “Ve aklın/ Irmağı kurumuÅŸ/ Suyu tükenmiÅŸ/ Benziyor/ Gülünç bir Asya sakallısına/ Çünkü ÅŸiir/ O kötümserlik çığırtkanı/ Çok oldu gümüÅŸ hançerini/ Toprağın altına gizleyeli/ Silahı ÅŸimdi kardeÅŸim/ Asya’da son harami atlarının/ düÅŸen nallarından yontmalısın.”
Kriter çok kısa zamanda memlekette ses getirmeye baÅŸladı. M. Said Çekmegil aÄŸabeyin yazıları, Selami aÄŸabeyin bitmez tükenmez enerjisi ile koÅŸuÅŸturmaları sonucu, Malatya’da doÄŸup, büyüyüp geliÅŸen bir temel fikriyatın, memleket sathında yankı bulmasıydı bu. Okuyucularımız arasında Cemil Meriç de vardı. DiyesiymiÅŸ ki“bunlar güya yerliliÄŸi savunuyorlar, neden dergilerinin adı Kriter?” Her neyse, Kriter, Malatya ekolünün “Kaynaklara dönüÅŸ, kritikçi bakış, iddiaları delillendiriÅŸ” çabalarının boy vermesiydi. Bir de doÄŸrusu benim gibi yazarların artık kimliklerini/ kiÅŸiliklerini/ tercihlerini deklare etmeleri anlamı taşıyordu. Tenkitçi ve tahlilci bir bakış ve düÅŸünüÅŸten mahrum muhitlere can suyu gibi gelmeliydi bu çaba. Ä°manın bir dogma olmadığını, aklın hor görülmemesi gerektiÄŸini, akıl ile naklin çatışmayacağını, nefsi, içimizdeki ÅŸeytan gibi algılamanın düalist Hıristiyan mantığı olduÄŸunu, sünnetin ise bir ilkeler, prensipler bütünü, adeta bir paradigma olması gerektiÄŸini söylemekteydik. Din bir manevi motivasyon, ibadet bir tapınma, mescitlerse birer tapınak deÄŸildi. Medeniyet tekti ve o da yeryüzünde Allah elçilerinin ektiÄŸi tohumlarla yeÅŸerirdi ancak.
Kriter’in çıkışı hepimizi coÅŸturmuÅŸtu. Benim birçok kitabımın nüvesi orada yayınladığım yazılarla atıldı: Ben Asyalı Bir Ozan, AÄŸabeyime Mektuplar, DüÅŸünmek Farzdır v.b. Yakın arkadaÅŸlarımın birçoÄŸu ilk kalem denemelerini orada yaptılar.Bunlardan Murat Kapkıner, Ömer Åževki Hotar, Bayram Karaçor, Kadir Gültekin, Nuri Birtek, Alaaddin Bora, Necati Önal ve Ebu Kevser mahlası ile Hikmet Zeyveli’yi sayabilirim.
Elbette yine ve her zaman içimizin en heyecanlısı, gayretlisi Said aÄŸabey idi. Her sayıda en az üç dört çalışması yayınlanıyordu. Hiç birimiz ona yetiÅŸemiyorduk. Bir deneme, bir inceleme, bir tenkit, bir ÅŸiirle aramıza katılıyordu. Daha doÄŸrusu biz tek tük çalışmamızla onun yazıları arasına katılıyorduk.
Astsubaylar tayin olup gitmiÅŸlerdi. Bizlerin birçoÄŸu üniversite hayatımızı sürdürmek maksadıyla Malatya’dan kopmuÅŸtuk. Oysa Çekmegil hala ve her zaman Malatya’da kalmakta ısrar ediyordu. Bir türlü merkeze taşınma niyeti yoktu. Tatillerde Malatya’ya vardığımızda yanında yakınında her vakit yeni insanlar, yeni gençler bulurduk. Biz, eskimeyen dostluÄŸumuzun hatırına daha yakınında görünmek için çaba sarfeder, bu yeni yetmeleri bazen kıskanırdık. Artık üstattan onlar yararlanıyor diye.
Çekmegil’in eserlerini okumak elbette büyük bir kazanımdır. Bu eserler insana balık vermezler. Balığı nasıl elde edeceÄŸimizin yol ve yordamlarını gösterirler. Eserlerin isimleri bile baÅŸlı başına birer mesajdır. Lakin eserleri bir yana, üstatla bir arada olmak, onu dinlemek, onunla sohbet etmek, tartışmak benim için ömrüm boyunca bir daha eÅŸine rastlamadığım birer kültür/ sanat/ bilgi ÅŸöleni idi. Her alanda, hiçbir akademik kariyer sahibi olmaksızın nasıl bu kadar yetkin biçimde kendisini yetiÅŸtirmiÅŸti, ÅŸaÅŸardınız.
Ä°stanbul’dan Malatya’ya döndüÄŸüm yaz aylarında neredeyse babamlara uÄŸramadan ona giderdim. Daha ayaklarımdaki yol yorgunluÄŸu ve belki ter kokusu uçup gitmeden. O, büyük ve gözlerini nemlendiren bir hasretle kucaklardı beni. Çok okuyan birisiydim. Ona okuduklarımı, tespitlerimi filan anlatmak isterdim. Hemen evine veya bürosuna çıkardık. Evinde ve bürosunda başının hemen altında her zaman yığınla kitap ve mecmua vardı. Onları görünce utanırdım. Zira benim, kendisine tanıtmak, okuduÄŸumu söyleyerek kendimle övünmek maksadı güttüÄŸüm eser ve mecmuaların, onun koltuÄŸunun dibinde durduÄŸunu görürdüm. Dahası o kitap ve mecmuaları elime aldığımda ise, her birisinin sayfa sayfa okunduÄŸunu, kenarlarına olumlu, olumsuz veya açıklayıcı ÅŸerhlerin düÅŸüldüÄŸünü görürdüm. Bu mevzuda içimden gizlice onunla yarışa girer, onun henüz okumadığı bir kitap veya mecmuayı ilk okuyan olmak hevesine kapılırdım. Ä°tiraf edeyim ki bu hevesim her seferinde kursağımda kalmıştır.
Bu mevzudaki son sözüm ÅŸudur: Onun hususi kütüphanesindeki eserler emsalsiz deÄŸerdedir. En çok ne bakımdan biliyor musunuz? Kendisi tarafından okunmuÅŸ ve kenarlarına ÅŸerhler düÅŸülmüÅŸ olması bakımından. Bence Selami aÄŸabey ile birlikte diÄŸer mirasçıları, Müslüman Türk okuyucusu karşısında bu bakımdan büyük sorumluluk taşıyorlar. Bekliyoruz. O ÅŸerhlerin birer müstakil kitap kritiÄŸi olacağından eminim, zira hadisenin birinci el ÅŸahidiyim. Bir emelim daha var. Malatya’da ÅŸu anda görev yapan Belediye BaÅŸkanı dostumuz sevgili Cemal Akın da Said aÄŸabeyden feyz almışlardandır. Kendisiyle bir ara görüÅŸülmüÅŸtü. Belediye bir yer tahsis ederek, Said aÄŸabeyin kitaplarını oraya taşıyıp, Malatya’ya emsalsiz bir Mehmet Sait Çekmegil Kütüphanesi kazandırabilir. Önceleri olabileceÄŸi konuÅŸulurken hala bir teÅŸebbüsün bulunmaması bizi üzüyor. Umut ederim ki sevgili Cemal Akın bizim bu arzumuzu vakit dolmadan gerçekleÅŸtirir. Yalnızca ben deÄŸil tarih, bütün Malatya ve Türkiye kendisini minnetle anacaktır. Vesselam.
BÄ°TTÄ°
kriter'in Notu: Büyük ve Åžöhretli ÅžAÄ°RÄ°MÄ°Z Metin ÖNAL MengüÅŸoÄŸlu'nun yeni kitabı
Büyük ve Åžöhretli BEYAN YAYINLARIAnkara Cad. 49, CaÄŸaloÄŸlu34112 - Ä°STANBULTel: 0212 5127697
Yorum
Müze de iyi olur!!! Yazar kubha açık 2008-08-25 00:26:50Memleketimizde çok sayıda okunacak kitap var bence. Efendi Babanın kitaplarının bulunduğu odanın aynen korunarak bir müzeye dönüştürülmesi, ziyaret edecek olanlara "Burası Sait Çekmegil'in Çalışma Odası" denilerek gezdirilmesi daha uygun olur kanısındayım. Ama önemli eserlerden fotokopi alınarak ve kitap şeklinde ciltlenerek bir başka oda veya sofa kütüphane olarak hizmete sunulabilir. Rant kaygıları baş döndürmemeli, Mimar Sinan Caddesi'ndeki 2 katlı yer, fikir kaynağı kimliğini koruyacak aktivitelere ev sahipliği yapmalıdır. Saygılarımla,
Malatya Belediye Başkanı bu çağrıyı duy! Yazar bülent sayın açık 2008-08-25 08:23:39Çok değerli şairimiz Metin Öna Mengüşoğlu'nnun bu çağrısını Malatya belediye başkanı duyar. Sait Çekmegil Malatya'nın yüz akıdır.
Gözden kaçmış galiba Yazar Sanih açık 2008-10-18 21:44:42kirter'e ilişkin bu seride bir ismi göremedim. Mehmet Peyami o okul çağlarında tercüme yazıları ve gönderme ve posta işleri ile en fazla yükünü çekenlerdendi. Elbette ki ahiret karşılığında bir unutma olmaz ama onun bu önemli rolünü hatırlamamak haksızlık olur bizim namımıza... Metin beye bu yazı serisiyle bize eski anıları yaşattığı için yürekten teşekkürler... S. Sanih
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz.