Bunun üzerine yaÅŸlı bir bilgin söz alarak: Böyle bir notanın varlığından bahsedince , genç  bilginlerin aÄŸzı açık kalmış. BaÅŸkan bilgin konuÅŸmacıyı tasdik ederek, söze ÅŸöyle baÅŸlamış: “  Bir çoÄŸunuzun  bildiÄŸi  gibi, toplandığımız bu dağın zirvesinde çok güzel  bir kuÅŸ  yaÅŸamaktadır,o kuÅŸun kanadında  bizim gibi bilginlerin dahi bilmediÄŸi birçok   gizli bilgiler bulunmaktadır. Hatta eski bilginlerin kitaplarında belirtildiÄŸine göre, insanların dert ve problemlerinin hepsi  o kuÅŸun kanatlarında  yazılıymış. Bu nota meselesi, bestecilerimizin sıkıntısı olduÄŸuna göre,mutlaka o da yazılı olmalıdır. KuÅŸ  her yüz yılda bir daÄŸdan inerek, tüm ülkeyi dolaşıp, her yönüyle çok iyi ve mükemmel bir insan  bulduÄŸunda onun  başına konarak, birkaç gün orada kalmaktadır. KuÅŸun inmesi  çok yakındadır; hatta bu günlerde inmesini beklenebilir. Sabırla bekleyelim,  birinin başına konduÄŸunda biz de gider,  9. notayı kanatlarından okur, öÄŸreniriz”  der.

          Bilginler çareyi bulduklarını düÅŸünerek, sevinçlerinden tam havaya uçacakları sırada, BaÅŸkan  bilgin onları uyarır: “ Bu kadar da sevinmeyin” der, “   KuÅŸ ülkenin en sıkıntılı döneminde,   yüzyılda bir gün daÄŸdan inmesine iner de,  dönüp dolaşıp  konacak bir baÅŸ bulamazsa tekrar kendi yuvasına  döner.” dedikten sonra, endiÅŸesini  ÅŸöyle dile getirir :“ Hadi kuÅŸ havalandı diyelim ya konacak  baÅŸ bulunmazsa ne olacak? ”  der.

                                                                                                        Halit ÖZDÜZEN