DANIÅžTAY ANAYASA MADDESÄ°NÄ° Ä°PTAL ETTÄ°! ![](http://tbn0.google.com/images?q=tbn:JloOiddpReq7UM:http://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/images/pictures/danistay.jpg)
Ali Ä°hsan KARAHASANOÄžLU(*)
Danıştay’ın kararı, “Onlarca yanlışın biraraya toplandığı örnek” olarak hukuk fakültelerinde okutulabilinecek örnek bir içtihat..
Otuz gün makale yazsanız, yine bitirilemeyecek kadar çok hukuka aykırılık içeren bir karar. En baÅŸtan ÅŸunu soralım; Anayasa Mahkemesi’nin bile, Anayasa maddelerinin iptali davasını görüÅŸemeyeceÄŸi açık iken, Danıştay 8.Dairesi’nin son kararı, Anayasa’nın bir maddesini iptal deÄŸil midir?
Konuyu basitleÅŸtirerek ele alalım.. Anayasa “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi zorunludur” diyor. Danıştay ise “Zorunlu deÄŸildir.Muaf olmak istiyorum diyenin dilekçesine olumlu cevap verilmeli” diyor. Lafı dolandırsa da, Danıştay 8. Dairesi’nin söylediÄŸi budur. Hani Anayasa maddeleri, bütün kurumları ve bu arada yargı organlarını da baÄŸlardı.. Ne oldu? Danıştay 8. Dairesi, Anayasa’nın baÄŸlayıcılığı ilkesinden muaf mı? Öyle bir saçmalık ki; 550 milletvekilinin olduÄŸu TBMM’ye bile, Anayasa’daki bir madde deÄŸiÅŸtirileceÄŸi zaman günlerce tartışma yaptırıyoruz, “öyle olsun, yok böyle olsun” görüÅŸmeleri ile oyalanıyoruz. Sonra 5 kiÅŸilik Danıştay Dairesi, kimsenin ruhu bile duymadan, kapalı bir toplantıda aldığı kararı, bir gün ansızın açıklamasıyla birlikte öÄŸreniyoruz: “Anayasa’nın 24. maddesinin bir cümlesi iptal olmuÅŸ!” Hani Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi, çok önemli bir konu idi. Öyle siyasi partilerden birisinin, hatta ikisinin bile inisiyatifi ile deÄŸiÅŸtirilemeyecek kadar önemli bir konu idi.. Uzun uzun tartışılması, akademik çevrelerde görüÅŸülmesi, toplumun tüm katmanlarında konuÅŸulması gerekirdi.. Ne oldu? Bir gün akÅŸama doÄŸru ajanstan bir haber.. NeymiÅŸ? Danıştay, Anayasa’nın 24. maddesindeki din dersinin zorunlu olduÄŸuna iliÅŸkin kuralı By-Pass etmiÅŸ! Öncesinde ne bir bilirkiÅŸi raporu, ne bir deÄŸiÅŸik görüÅŸlerin alınması, ne de ciddi bir tartışma ortamının saÄŸlanması. Kararı veriyor, bir gün akÅŸama doÄŸru açıklıyor, iÅŸ bitiyor! Türkiye’deki hukuk devleti ilkesinin durumu iÅŸte bu.. DediÄŸim gibi; içerik açısından eleÅŸtirileri tek tek saymaya kalkarsam, 30 gün bu konuyu yazmamız lazım.. Konunun önemi; belki böyle dizi halinde bir eleÅŸtirinin yapılmasını gerektiriyor ama, içerik açısından eleÅŸtirilerimizi biz zamana yayalım. Bugün teknik bazı noktaları hatırlatarak, Danıştay kararında ne kadar vahim bir hukuk ihlâli var, onu izah etmeye çalışalım. Olay ÅŸu: Danıştay, aynı konuda iki kararını, deÄŸiÅŸik günlerde verip, ikisini aynı gün ilan etti. Ä°ki kararı da inceledim. Ä°kisi de, din dersinden muaf olmak isteyen velilerin açtıkları davalar. Birisinde Danıştay 8. Dairesi’nin kararı 28.12.2007 tarihli, diÄŸerinde ise 29.2.2008 tarihli.. Arada tam iki ay fark var. Niçin ikisi birden açıklanıyor? Ä°lginç! Hayli ilginç! Danıştay yetkilileri bir izahat yaparlar sanırım.. Bir baÅŸka ilginçlik, 29.2.2008 tarihli ikinci kararın verilmesinin üzerinden, ÅŸunun ÅŸurasında 3 gün geçmiÅŸ olması.. “Ne var 3 gün geçmiÅŸse?” diyeceksiniz.. Hukukçular, avukatlar, hakimler, zabıt kâtipleri, Türkiye’de hukukla ilgili kim varsa söylesin, Danıştay’da verilen bir kararın gerekçeli olarak üç gün içinde yayınlandığı bir baÅŸka örnek hatırlıyor musunuz? Ben hatırlamıyorum. Hatırlayan varsa, buyrun bize de hatırlatsın!.. Kararları incelediÄŸinizde, daha da ilginç bir durumla karşılaşıyorsunuz. Birinci karar, 28.12.2007 tarihinde verilmiÅŸ olmasına raÄŸmen, içeriÄŸinde AÄ°HM kararına atıf var. Ki; o AÄ°HM kararı, 28.12.2007 tarihi itibariyle henüz kesinleÅŸmemiÅŸ bir karardı. Yani 28.12.2007 tarihli Danıştay 8. Daire kararında gerekçe gösterilen AÄ°HM kararı, o tarih itibariyle henüz kesinleÅŸmiÅŸ bir karar deÄŸildi. KesinleÅŸmiÅŸ karar olmayınca da, Danıştay’ın kararında atıfda bulunabileceÄŸi bir karar deÄŸil. Ama burası Türkiye. Her ÅŸey olabilir. Milli EÄŸitim Bakanlığı, konu ile yakından ilgilenip, kararı AÄ°HM’deki Büyük Daire’ye iki satırlık itirazla götürmediÄŸi gibi, ÅŸimdi de Danıştay, o karar daha kesinleÅŸmeden, kesinleÅŸmiÅŸ gibi kendi kararlarına gerekçe yapıyor! Anlayacağınız, derdimiz tek taraflı deÄŸil!. AÄ°HM bir yandan.. Danıştay bir yandan.. Milli EÄŸitim Bakanlığı bir baÅŸka yandan.. Biri ‘aleyhte’ karar alıyor, diÄŸeri ‘çok güzel’ diyor, halktan yana görünenler de seyrediyor! (*) Hukukçu
(05.03.2008 tarihli Vakit gazetesinden)
Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilirler. Lütfen hesabınıza giriş yapınız veya kayıt olunuz. Powered by AkoComment 2.0! |